blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
29 Kasım, 2024 12:07 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Türkiye’de yeni bir bitki türü keşfedildi

Bilim insanları tarafından sadece Türkiye’de yayılım gösteren yeni tür bitki literatüre kazandırıldı.
Konyalı Fen Bilgisi Öğretmeni Süleyman Uysal’ın kendilerine gönderdiği bir örnekle yola çıkan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ), Giresun Üniversitesi (GRÜ) ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) mensubu bilim insanları, gönderilen bitkinin yeni bir tür olduğu kanaatine vardı. Yapılan çalışmalar neticesinde yanılmadıklarını gören ekip bitkiyi literatüre kazandırmış oldu. Halk dilinde Madımak olarak bilinen Polygonum bitki ailesine ait yeni bir tür literatüre kendisini bulan Süleyman Uysal’ın soyadından da esinlenerek ’Polygonum Uysalii’ olarak geçti.
Bitkinin Süleyman Uysal tarafından Antalya civarında bulunduğuna dikkat çeken RTEÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Makbul “Türkiye, sahip olduğu bitki çeşitliliği nedeniyle dünyada eşine nadir rastlanan bölgelerden bir tanesidir. Bizler de bitki sistematiği açısından ülkemizde belli bitki gruplarını inceleyerek onları tanımaya ve karakterize etmeye çalışıyoruz. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), Giresun Üniversitesi (GRÜ) ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nden (RTEÜ) bizler de dahil olmak üzere çalışma grubuyla birlikte, Madımak ailesi olarak bilinen Polygonum cinsine ait bitkileri toplamak üzere Türkiye’de saha çalışmaları yapıyoruz. Tabii ki, bu saha çalışmaları farklı kitleler tarafından da takip ediliyor. Konya Seydişehir’de yaşayan bir doğa sever bitki gözlemcisi olan bir öğretmen, doğaya çıkıp bitkiler üzerinde gözlemler yapıyor, fotoğraflar çekiyor ve bunları, o bitki grubunu çalışan bilim insanlarıyla paylaşıyor. Bu kapsamda, Seydişehir ilçesinden Süleyman Uysal adında bir fen bilgisi öğretmeni bizlere, Antalya Akseki civarında bulduğu bu bitkiyi göndermek istediğini ifade etti. Bitkiyi bizlere gönderdiğinde, ilk incelemelerimizde bu bitkinin, gerçekten dünyada eşine rastlanmayan, sadece ülkemizde yayılış gösteren endemik bir tür olduğu sonucuna vardık. Yani bu bitki, yeni bir tür olduğu kanaatine varıldı” ifadelerini kullandı.

Türkiye için endemik yeni bir tür
Bulunan yeni tür üzerinde araştırmalar gerçekleştirmek için sahaya indiklerinde bitkini sadece Türkiye’de yayılım gösterdiğini gördüklerini sözlerine ekleyen Makbul “Bunun üzerine, araştırma ekibimizle daha detaylı gözlemler yaptık. Bu gözlemler neticesinde, yaklaşık 2 yıl süren bir süreçte, bitkinin moleküler, mikromorfolojik, palinolojik, morfolojik özellikleri detaylı bir şekilde incelendi. Dünyadaki akrabalarıyla karşılaştırıldığında, gerçekten de bu bitkinin dünyada herhangi bir şekilde yayılış göstermediği kanaatine varıldı. Yaklaşık bir yıl süren bir yayın aşamasından sonra, bitki uluslararası saygın bir bilimsel dergide yayınlanarak, Türkiye için endemik yeni bir tür olarak teşhis edilmiştir” dedi.

Bulan öğretmenin soy ismi bitkiye verildi
Bitkiyi kendilerine ulaştıran Fen Bilgisi Öğretmeni Süleyman Uysal’ın isminden yola çıkarak isimlendirme yapıldığını ifade eden Makbul “Bitkinin ismini Polygonum Uysalii olarak verdik. Polygonum zaten bu grubun ismi olduğu için bilimsel olarak buna herhangi bir müdahale şansımız yok. Ancak, soyadı diyebileceğimiz ikinci kısmına, belirli kurallar gereği isimler verebiliyoruz. ‘Uysalii’ ismi de, bu bitkiyi ilk defa bizlere tespit eden, bizlerle paylaşan ve keşfinde önemli rol oynayan Süleyman Uysal hocamızın ismine atfen verilmiştir. Böylece, bitki bilimi ile doğrudan ilgisi olmamasına rağmen, Fen Bilgisi Öğretmeni olan hocamıza doğaya verdiği katkılardan dolayı teşekkür mahiyetinde bu ismi armağan etmiş olduk” şeklinde konuştu.

Madımak olarak bilinen Polygonumların kullanım alanı geniş
Polygonum, yani Madımak bitki grubu üzerinde çalışmalarını yürüten RTEÜ Biyoloji Bölümü Doktora Öğrencisi Suzan Kundakçı, Polygonum ailesinin Anadolu’da tedavi amaçlı ve gıda olarak kullanıldığı kaydederek “Bitkinin en dikkat çekici ve göze çarpan özellikleri, tedavi amaçlı kullanımları ve gıda olarak tüketilmesidir. İç ve Orta Anadolu Bölgesi’nde bu grup Madımak bitkisi olarak tanınmakta ve oldukça fazla tüketilmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda, glütensiz bisküvi veya glütensiz ekmek yapımı gibi ürünlerde de Madımak olarak adlandırılan bitki grubunun içeriğinden oldukça fazla yararlanıldığı görülmektedir. Tedavi olarak kullanım amaçlarına baktığımızda, kanser hastalıklarının tedavisinde, şeker hastalıklarının tedavisinde, iltihaplı yaralanmalarda ve bağırsak hastalıklarının tedavisinde sıklıkla kullanıldığı gözlemlenmektedir. Özellikle bitkinin antioksidan içeriği oldukça yüksek olup, bu özellikten dolayı birçok tıbbi ve kimyasal çalışmada kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca, ülkemiz için önemli bir sanayi kolu olan kozmetik sanayisinde de bu bitkilerin içeriğinden oldukça fazla yararlanılmaktadır. Çünkü Madımak bitkisi, Polygonum grubu olarak sahip olduğu kimyasal içeriklerin krem yapımlarında kullanımı tercih edilmektedir ve bu kremlerin yaşlanma karşıtı, kırışıklık giderici etkilerinin olduğu bilinmektedir” dedi.

İlaç ve kozmetik sanayi gibi önemli sanayi kollarına da önemli bir veri kaynağı
Polygonum grubu bitkilerin yemek ve ilaç sanayi dışında kozmetik sanayiinde de önemli bir veri kaynağı olduğuna dikkat çeken Kundakçı “Özellikle Madımak olarak bilinen bitkinin yemek olarak tüketilmesinin yanı sıra, kurutularak çay olarak da tüketildiği bilinmektedir. Çay olarak tüketildiğinde, grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların rahatlatılmasında etkili olduğu, ayrıca önemli sedatif etkilerinin bulunduğu bilinmektedir. Bitkinin bu tıbbi kullanımlarının ve özellikle ülkemizin gastronomik ekonomisine katkı sağlanması göz önünde bulundurulduğunda, çünkü bitkinin özellikle Madımak grubu olarak bilinen Polygonum türlerinin doğal ortamlarda yetiştirildiği gibi, kültüre edilmiş alanlarda da yetiştirildiği görülmektedir. Böylece, ülke ekonomisine de ticari katkılarının büyük olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, gerek yeni türümüzün keşfi gerekse Polygonum grubu bitkilerin dünya bitki biyoçeşitliliğine katkı sağlaması, ilaç ve kozmetik sanayi gibi önemli sanayi kollarına da önemli bir veri kaynağı oluşturacağı düşünülmektedir” diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 00:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Vali Arslan’dan Kızılay için ilginç benzetme

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Kızılay’ın kuruluş yıl dönümünü nedeniyle yayımladığı kutlama bildirisinde, Kzılay’ı, çaresizliğin üzerine doğan bir sabah güneşine benzetti.
Vali Nırtaç Arslan, Türk Kızılay’ın 157. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı iletide, Türk Kızılay’ının Türk milletinin yardımseverlik ve dayanışma hislerinin kurumsal bir temsili olduğunu söz etti. Arslan iletisinde, "1868 yılında ’Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti’ ismiyle kurulan Türk Kızılay’ı, yalnızca bir yardım kuruluşu değil, tıpkı vakitte milletimizin sıkıntı zamanlardaki teminatı, umutların sönmeye yüz tuttuğu anda yanan bir ışıktır. Çalışanların emeğiyle, gönüllülerin vicdanıyla ve halkımızın takviyesiyle büyüyen Türk Kızılay’ı afetlerde birinci alana inen, kan bağışında hayat kurtaran, yetimlere yuva olan, fakirlere aş olan bir hayır kervanıdır. Kızılay’ın kırmızı hilali, sadece bir amblem değil, adeta çaresizliğin üstüne doğan bir sabah güneşidir" sözlerine yer verdi.

"Türk Kızılay’ı gurur kaynağımızdır"
Kızılay’ın, yaşanan afetlerde beşere ve canlıya yardım eli olduğunu da hatırlatan Vali Arslan, "Depremlerde, yangınlarda, sel felaketlerinde, salgın hastalıklarda, her türlü zorlukta halkımızın yanında olan ve sırf ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında mazlumlara el uzatan Türk Kızılay’ı, gönüllülük ruhuyla hareket eden binlerce çalışanı ile gurur kaynağımızdır.
Bugün, Kızılay’ın yalnızca geçmişine değil, geleceğine de sahip çıkma günüdür. Daima birlikte el vererek, bu uygunluk zincirine yeni halkalar eklemek; dayanışmayı, yardımlaşmayı ve insanlığı yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu his ve fikirlerle, Türk Kızılay’ının 157. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyor; insanlığa umut olan Kızılay neferleri ile takviyesini esirgemeyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyor, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin