Türk doktorlardan Avrupalı meslektaşlarına kene eğitimi
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
03 Eylül, 2024 12:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Türk doktorlardan Avrupalı meslektaşlarına kene eğitimi

Fransa’dan gelen iki uzman, Çorum Hitit Üniversitesi’ne gelerek Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı ile ilgili eğitim aldı. Daha önce Japonya ve İspanya’dan gelen uzmanlara eğitim veren Türk akademisyenlerin deneyimi, dünyaya örnek oluyor.
Son yıllarda sağlık alanında yaptığı çalışmalarla örnek olan Hitit Üniversitesi, virüs taşıyan kenelerin bulaştırdığı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı ile ilgili deneyimi, yabancı ülkelerden büyük ilgi görüyor. Üniversiteye gelerek eğitim alan İspanyol, Japon bilim adamlarının ardından, Fransız enfeksiyon hastalıkları uzmanı hekimleri KKKA hastalığındaki deneyimden faydalanmak için Çorum’a geldi. Fransa’da görev yapan Dr. Simon Bessis ve Dr. Cyrille Gourjault Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Baykam ile iletişime geçerek tecrübelerinden faydalanmak ve bu alanda yapılan çalışmaları yerinde görmek istediklerini belirttiler. Fransız Enfeksiyon Hastalıkları Derneği tarafından görevlendirilen Fransız bilim adamları Türkiye’de geçen yıllarda en fazla sayıda KKKA olgularının takip edildiği illerden olan Çorum’a gözlemci olarak geldi. Prof. Dr. Baykam ve ekibi tarafından Avrupalı bilim adamlarına Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniğinde hastalık takibi ve yönetimi konusunda teorik ve klinik eğitimler verildi. Fransız bilim adamları, eğitimin ardından ülkelerine döndü.

"Tecrübelerimizi onlarla paylaştık"
2003 yılından beri Türkiye’de KKKA vakalarının takip edildiğini hatırlatan Prof. Dr. Nurcan Baykam, titizlikle ve sistematik bir hasta takip sürecinin yıllardır başarıyla uygulandığı kliniklerinde, halen bilinmeyen yönleri olan hastalık tanı ve tedavisine yönelik yoğun bir şekilde ulusal ve uluslararası işbirlikleri içinde bilimsel çalışmalarına da devam ettiklerini bildirdi. KKKA vakalarının klinik takiplerinde edindikleri tecrübelerin paylaşılması noktasında yurt dışındaki doktorlardan eğitim taleplerinin gelmeye devam ettiğini belirten Baykam, “Bu çerçevede 2017 yılından beri önce İspanya’dan 2 enfeksiyon hastalıkları uzmanına birer ay, ardından Japonya’dan bir günlüğüne gelen 11 kişilik bir heyet ve son olarak da Fransa’dan gelen 2 enfeksiyon uzmanına konu ile ilgili eğitim ve tecrübe paylaşımlarını gerçekleştirdik. Bugüne kadar yaptığımız bilimsel çalışmalardan ve hasta takiplerimizden edindiğimiz tecrübelerimizi onlarla paylaştık. Son gelen Fransız hekimler ile 10 günlük teorik ve pratik eğitimle bir KKKA hastasının takibi, buna yönelik alınacak önlemler konusunda bilgi ve tecrübelerimizi paylaştık” dedi.

"Burada aldıkları eğitimlerin katkısı ile kendi vakalarının takibini yapmaya başlayacaklar”
Avrupa’da KKKA vakalarında önemli bir potansiyelin varlığına dikkat çeken Baykam, “Hastalık 2016 yılından beri az sayıda olsa da İspanya da görülmeye başlandı ve bu yıl da vakaları görüyorlar. Daha önce kliniğimize gelen İspanyol hekimler ihtiyaç duyduklarında bizi arayarak hastaların tedavisi ile ilgili görüşümüzü alıyorlar. Diğer ülkelerde olduğu gibi Fransa için de bir risk söz konusu. Fransız uzmanlar da KKKA vakaları görüldüğünde, burada aldıkları eğitimlerin de katkısı ile kendi vakalarının takibini yapmaya başlayacaklar” diye konuştu.

Fransız doktorlar işbirliğinden memnun
Pasteur Enstitüsü Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Simon Bessis, organizasyonun ve hastane kalitesinin çok etkileyici olduğunu söyleyerek, “Türk uzmanlarla Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı’nın nasıl yönetileceğini öğrenmek için burada olmaktan mutluyum. Türk doktorlara ve Türk halkına bizi burada ağırladıkları için teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.

"Burada olmak bizim için çok önemli"
Marsilya Eğitim Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Cyrille Goutjault ise Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı ve yönetim şekli hakkında Türkiye’nin deneyimlerini öğrenmenin çok önemli olduğunu belirterek “Fransa’daki hazırlığımız için özellikle Türkiye’deki farklı deneyimleri görmek çok önemli çünkü çok sayıda vaka var. Bu nedenle burada olmak bizim için çok önemli ve her şey için teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.

Asgari Ücrette Hayal Kırıklığı!
blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
25 Aralık, 2024 15:16 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Asgari Ücrette Hayal Kırıklığı!

Milyonların gözü, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun açıklayacağı rakamdaydı. Yapılan son toplantının ardından rakam yüzde 30'luk zamla 22 bin 104 TL olarak açıklandı. Asgari ücretin bu seviyede tutulması ise  tepkileri beraberinde getirdi.

Milyonlarca çalışanın merakla beklediği yeni yıldan itibaren geçerli olacak asgari ücret için sürpriz karar çıktı. Yeni asgari ücretin yüzde 30 zamla 22 bin 104 TL olarak açıklanması emekçi kesim tarafından yeterli görünmezken, patronların taleplerinin önceliklendirildiği bu düzenleme çalışanların yaşam koşullarını iyileştirmekten uzak olarak değerlendirildi. Emeğiyle geçinen milyonlar, yine zorlu bir ekonomik mücadeleyle karşı karşıya kaldı.

CHP'DEN YENİ ASGARİ ÜCRETE TEPKİ

Asgari ücretin 22 bin 104 TL olarak açıklanmasına Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karabük Milletvekili Cevdet Akay ile CHP İl Başkanı Vedat Yaşar ve Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz, sert tepki gösterdi.

AKAY: "ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETTİLER"

CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, hükümeti eleştirerek, “İktidar, vatandaşlara ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyor. Biz buna asla izin vermeyeceğiz. Asgari ücretle yaşamaya mahkum edilen milyonların yanındayız,” dedi.

Akay, "Vatandaşları enflasyona ezdirmeyeceğiz" naraları atan İktidarın vatandaşları ezim ezim ezdiğini ifade ederek, Türkiye’de ciddi bir enflasyon ve hayat pahalılığı sorunu olduğunu söyledi. “Türkiye'de ciddi bir enflasyon ve hayat pahalılığı sorunu var.” diyen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e de tepki gösteren Akay, Bakan Şimşek'e  “Bu krizi vatandaşın cebinde koca bir delik açarak mı çözmeyi düşünüyorsunuz?” diye sordu.

VEDAT YAŞAR: “BU ÜCRET SEFALETİN RESMİDİR”

CHP Karabük İl Başkanı Vedat Yaşar da yaptığı açıklamada; 22 bin 104 TL olarak açıklanan asgari ücretin kabul görmediğini belirterek, "Bu açıklanan ücret resmen sefalet ücretidir Gerçek enflasyonun % 80'lerde olduğu, TUİK'in açıkladığı enflasyonun bile % 47 olduğu bir ortamda verilen bu % 30’luk zam asgari ücretle çalışanları, Emekli, dul ve yetimleri iyice kuyunun dibine itmek açlık sınırının altına mahkum etmektir. Suriye üzerinden yapılan hamaset, mutfaktaki, çarşıdaki ekonomik yangını söndürmeye yetmeyecektir. Belirlediğiniz bu 22 bin 104 TL'lik sefalet ücreti altında halkımız yapılacak ilk erken seçimlerde sizleri de sandığın dibine kazanamayacağınız şekilde yerleştirecektir" dedi.

ALİ YAVUZ: “BU SİSTEM EKONOMİK KÖLELİKTİR”

CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz da açıklanan asgari ücrete tepki göstererek,

"Bu ülkenin yönetiminde bir şey çok net: zenginler ödüllendirilir, emekçiler ezilir. 22.104 TL’lik asgari ücret kararı, çalışan kesimin açıkça hiçe sayıldığını ve sefalet içinde yaşamaya mahkum edildiğini kanıtlıyor. Bu karar, milyonların alın terine, emeğine, onuruna atılmış bir tokattır. İnsanca yaşama hakkını gasp eden bu sistemin adı, düpedüz ekonomik köleliktir.

%30’luk zam oranı, %47’yi aşan enflasyonun yanında komik bile değildir. Bu kararı alanlar, bir aileyi geçindirmek için gıda, kira, enerji ve diğer temel ihtiyaçlar için kaç para gerektiğini gerçekten biliyor mu? Yoksa saraylardan halka bakıp, "Bu kadarı yeter," mi diyorlar? Sormazlar mı: Siz bir ay boyunca bu parayla geçinmeyi dener misiniz?

Asgari ücretli, günün 12 saati, haftanın 6 günü çalışıyor ve karşılığında eline geçen parayla temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Kirasını ödedikten sonra mutfağına ekmek koymaya mı çalışsın, çocuğunun eğitim masraflarını mı karşılasın? Elektrik ve doğalgaz faturalarını ödeyemeyen insanlar karanlıkta mı otursun, soğukta mı donsun? Bu mudur sosyal devlet anlayışı?

Gelir dağılımı uçurumu, bu ülkenin utanç kaynağıdır. Lüks araçlar, devasa malikâneler içinde yaşayanlar için %30 zam, bir akşam yemeğinin hesabıdır. Ama asgari ücretle geçinen için bu rakam, bir ay boyunca karnını doyurup doyuramayacağını belirler. Zenginler servetlerine servet katarken, milyonlarca insanın sefalet içinde yaşamasını izlemek hangi vicdana sığar?

Hükümet, büyük sermayeye teşvikler dağıtırken, asgari ücretliye “sabır” öneriyor. Zenginlerin cennetinde sefahat sürerken, halkın cehenneme mahkûm edilmesi hangi adaletin ürünüdür?

CHP’nin asgari ücretin 30.000 TL olması gerektiği önerisi, haklı bir taleptir. Ama karşı çıkanlar hemen devreye giriyor: "Ekonomi bunu kaldıramaz!" İşçilerin emeğini sömürerek büyüyen bir ekonomi, insanlık onurunu zaten taşımıyordur. Büyük şirketlerin ve zenginlerin vergilerini artırmak yerine, işçinin sırtına daha fazla yük bindiren bir sistem, adaletsizlik ve açgözlülükten başka bir şey değildir.

Bu düzen böyle devam edemez. İnsanlar açlık sınırının altında yaşamaya, çocuklarına bir gelecek sunamamaya, borç batağında nefes alamamaya mecbur bırakılmış durumda. Bu sadece bir ekonomik kriz değil, insanlık onuruna karşı işlenmiş bir suçtur. Bu suça ortak olanlar, tarihe halkın emeğini sömürenler olarak geçecektir. Bu halk köle değildir. İnsanlar, sadaka değil, emeğinin karşılığını ister. Ekmek parası için çırpınırken yaşamaya değil, insanca yaşamaya hakkı vardır. Ve bu hak, söke söke alınacaktır" dedi.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.