Ihlas Haber Ajansı tarafından
06 Ocak, 2024 00:48 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Tüm Bel-Sen ve Muslu Belediyesi arasında toplu iş sözleşmesi imzalandı

Tüm Bel-Sen Zonguldak Şubesi, Muslu Belediyesi ile 2024 yılı için kamu çalışanlarının lehine bir toplu iş sözleşmesi imzaladı.
Anlaşma, Tüm Bel-Sen Zonguldak Şube Başkanı İsmail Sefertaş ve Muslu Belediye Başkanı Sabahattin Adıyaman yetkilileri tarafından gerçekleştirildi. Sefertaş, sözleşmenin imzalanmasında emeği geçen herkese ve özellikle tekrar aday olmayacağını açıklayan Muslu Belediye Başkanı Sebahattin Adıyaman’a teşekkür etti.
Kamu emekçilerine yıllık bazda ekonomik ve sosyal haklar konusunda önemli iyileştirmeler getiren sözleşme, kamu çalışanlarının maaş ve sosyal haklarında önemli iyileştirmeler içeriyor.
Tüm Bel-Sen ve Muslu Belediyesi’nin bu adımı, diğer belediyeler ve kamu kurumları için de bir örnek teşkil etmiş oldu. Kamu emekçilerinin haklarının korunması ve iyileştirilmesi yönünde atılan bu adım, genel olarak kamu sektöründe çalışanların moralini yükseltmiş oldu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Haber Merkezi tarafından
05 Mayıs, 2025 16:08 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Hakikat Çantaya Sığmaz

Siyaset, her dönemde biraz gölgedir; biraz aydınlık, biraz da pus.

Lakin o pusun içinden konuşanlar ya bir meşale taşır elinde ya da karanlığı büyütür dilinde.

Karabük’ün sokaklarında yankılanan son iddialar, bir meşaleden çok bir duman gibi sardı kamuoyunu.

Eski belediye başkanı Rafet Vergili’nin sözleri, gazetecilerin not defterlerinden çok, vicdan terazilerinde tartılıyor artık.

Ne dedi Sayın Vergili?

Belediye başkan yardımcısı çantayla para dağıtıyormuş. Koridorlara insanlar dizilip, içeri tek tek alınıp ellerine binlerle ifade edilen paralar tutuşturuluyormuş.

Belediye açıktan gazetecilere ödeme yapıyor muş. Spor kulüplerine elden ve nakit bağışlar veriliyor muş.

“Usulsüzlük, yolsuzluk, kayıt dışılık…” kelimeleri peş peşe sıralandı.

Kelimeler cümle oldu, cümleler suç duyurusu gibi savruldu.

Şimdi sorulmalı;

Rafet Vergili’nin dilinden dökülen bu laflar, bir eski başkanın memleket sevdasından mı doğdu, yoksa koltuğunu devrettiği isme karşı yılların birikmiş hırsından mı?

Evet, siyaset hesap sorma sanatıdır ama dedikodu zemini değil, hakikat kürsüsüdür.

Eğer bu iddialar doğruysa ve ellerde belgeler, görüntüler, kayıtlar varsa, savcılığın kapısı ardına kadar açıktır.

Neden kamuoyu önünde böylesi bir infial yaratılıyor da hukukun önü açılmıyor?

15 yıl bir şehri yöneten bir ismin, cümlelerinin terazisi ağır olmalıdır.

Her kelimesi, belgeli, bilgili, yerli yerinde olmalıdır.

Çünkü;

 O artık yalnızca bir siyasetçi değil, bu şehrin hafızasında yer tutmuş bir isimdir.

Bu hafıza ise çürük sözlerle değil, sağlam duruşlarla onarılır.

Siyaset, erdemle yücelir.

Ahlakı olmayan bir iddia, ne kadar yüksek sesle dile getirilirse getirilsin, bir zaman sonra çürür.

Söz, ya hakikatle yoğrulur ya da sokaklarda unutulmaya mahkûm olur.

Şimdi herkesin sorması gereken bir soru var;

Hakikat çantada mı taşınır, yoksa adaletin kapısına mı bırakılır?

Karabük, siyasetçilerin birbirini karalamaya çalıştığı bir arenaya değil, milletin parasını millet için harcayanlara;

konuşurken değil, çalışırken görünene ihtiyaç duyuyor.

Çantalar kapanır, iddialar geçer;

ama vicdan terazisinde ağır basan hep hakikat olur.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.