blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
15 Ocak, 2024 12:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Trendyol Süper Lig: Çaykur Rizespor: 0 – Adana Demirspor: 0 (İlk yarı)

Trendyol Süper Lig’in 20. haftasında Çaykur Rizespor, Adana Demirspor’u ağırlıyor. Mücadelenin ilk yarısı 0-0’lık skorla sonuçlandı.

Maçtan dakikalar (İlk yarı)
14. dakikada Marin Minchev’in ceza sahası dışından yaptığı vuruşta kaleci Muhammedaliyev topu kurtardı.
21. dakikada topla ilerleyen Adolfo Gaich’in ceza sahası içine kadar sokulup yaptığı vuruşunda savunma son anda araya girerek topu uzaklaştırdı.
26. dakikada sağ çaprazdan Emre Akbaba’nın ortasında ceza sahası içinde Cisse’nin kafa vuruşunda top az farkla auta çıktı.
31. dakikada gelişen Adana Demirspor atağında göğsüyle topu önüne alan Akintola’nın yaptığı vuruşta meşin yuvarlak kaleyi bulmadı.
37. dakikada sol çaprazdan Casper Hojer’in ortasında Adalfo Gaic’in kafa vuruşunda top üstten auta çıktı.

Hakemler: Volkan Bayarslan, Erdem Bayık, Ogün Kamacı
Çaykur Rizespor: Gökhan Akkan, Casper Hojer, Attila Mosci, Emirhan Topçu, Muhammet Taha Şahin, Mithat Pala, İbrahim Olawoyin, Jonjo Shelvey, Benhur Keser, Adolfo Gaich, Martin Minchev
Yedekler: Tarık Çetin, Zafer Görgen, Halil İbrahim Pehlivan, Seyfettin Anıl Yaşar, Eray Korkmaz, Dal Varesanovic, Altin Zeqiri, Gustavo Sauer, Mame For Faye, Oscar Pinchi
Teknik Direktör: İlhan Palut
Adana Demirspor: Şahruddin Muhammedaliyev, Abdurrahim Dursun, Pape Cisse, Semih Güler, İsmail Çokçalış, Andrew Gravillon, Edouard Michut, Babajide Akintola, Benjamin Stambouli, Yusuf Erdoğan, Emre Akbaba
Yedekler: Vedat Karakuş, Jovan Manev, Abdulsamet Burak, Tayfun Aydoğan, İzzet Çelik, Mustafa Kapı, Arber Zeneli, Dorukhan Toköz, Nani, Yusuf Barasi
Teknik Sorumlu: Serkan Damla

DEVENİN KİNİ BİTER BÖLÜCÜLERİN BİTMEZ
blank
Mustafa AKAY tarafından
26 Aralık, 2024 10:33 tarihinde yayınlandı
A+ A-

DEVENİN KİNİ BİTER BÖLÜCÜLERİN BİTMEZ

MUSTAFA AKAY

Türkiye'mizde, Cumhuriyet ve Atatürk Düşmanlığı 1923 yılından bu yana kesintisiz sürüyor. Günümüzde Atatürk'e direk düşmanlık yapanlar olduğu gibi, arkadan dolanarak yapanlar da bulunuyor.
Arkadan dolananlar, direk Atatürk'e laf atamayınca, umarı Cumhuriyet'e ve İnönü'ye gönderme yaparak düşmanlıklarını sergiliyorlar.
Kimler Atatürk ve Cumhuriyet Düşmanı’dır baktığımızda karımıza ilginç durumlar çıkıyor.
Kısaca, özetlemek gerekirse, Atatürk ve Cumhuriyet'e bölücüler ve yobazlar düşman diyebiliriz. Peki, bunların ağababaları kimlerdir?
Bunu sormaya bile gerek yok. Sevr'i kabul ettiremeyenler, Lozan'ı kabul etmeyenler kimlerse onlar. Yani, o günün ve bugünün emperyalistleri.
ABD ve İngiltere.
Bu iki güç, Kurtuluş Savaşımız’da yenik düşmemiz için her türlü naneyi yemiş, Türkiye Tam Bağımsız ve Çağdaş bir ülke olunca da içten içe kemirmeye çalışmış iki ülke bu modern eşkıyalar.
Elbette o zamanlarda bunların destekledikleri iş birlikçiler vardır. Din kisvesi altında, mücadeleyi bölmek, zayıflatmak amacıyla, maddi-manevi beslenen iş birlikçiler zaman zaman isyanlar da çıkaran vatan hainleridir bunlar.
Kurtuluş Savaşı yıllarında milletin içine atılan tehlikeli tohumlar ne yazık ki, tamamen eritilemedi. Şimdi, onların uzantıları görev başındalar. Türkiye Cumhuriyeti’ni kötülemek için her türlü ortamda zehir saçmayı sürdürüyorlar.
Ne hikmetse, yobazlar ve bölücüler, Atatürk'ü, Cumhuriyeti kötüleyince, tatmin oluyorlar.
Sağcısı, solcusu, gericisi, bölücüsü Cumhuriyet’e saldırdıkça, koca çınar daha da gürbüzleşiyor, güçleniyor. Yapılan bu saldırılar sinek vızıltısı gibi geliyor insanlara.
Gericiler düşman dedik Cumhuriyet’e. Evet, Şeyh Saitler, Seyit Rızalar, İskilipli Atıf’lar ve yüzlercesi. Onların saçtıkları zehirler, Cumhuriyet'in özgür ortamında bugünlere kadar geldi. Şimdi, yeni yeni tarikatlar, cemiyetler, siyasi partiler ortaya çıktı. Şimdi onlar kinlerini kusup duruyorlar.
Cumhuriyet’e düşman olanlar arasında bir de bölücüler var. Cumhuriyet’in her türlü nimetinden yararlanıp, bir yerlere gelmiş nankörler var. Bunlar da bir türlü ulus devleti, üniter yapıyı kabullenemediler.
Sanki oligarşik bir yönetim varmış gibi, devenin kininden çok daha fazla bir kinle saldırıp duruyorlar. Bitmiyor kinleri nedense. Osmanlı gibi mutlak monarşi yönetiminden halk yönetimine geçen Cumhuriyet'i benimseyemediler. Sanki teokratik bir düzeni daha çok isterlermiş gibi.
Şimdi, bu aralar Bahçeliyle demlenen DEM'in milletvekili artist Sırrı Süleyman Yücel Cumhuriyet’e laf çakmış aklınca.
Güya, Cumhuriyet gelince Allah'ı yok saymış, kendisini çok kutsamış gibi zırvalarda bulunmuş.
Bu artist bozuntusu, Türkiye Cumhuriyeti'nin kendisine ve kendisi gibi satılıklara sağladığı demokratik ortamın verdiği özgürlükle, okudular, sinemacı oldular, milletvekili oldular, belediye başkanı oldular. Hatta ve hatta bu soytarı gibi TBMM Başkan Vekili oldular. Nedense doymuyorlar. İsteklerinin ne olduğunu biliyoruz. İstekleri federatif bir yapıdır. O da olmayacak duaya amin demekten öte gitmeyecektir.
Cumhuriyet, demokrasi ilkesinin en yaygın ve akıllı uygulamasını sağlayan bir yönetim biçimi olarak, halkını kucaklıyor, tümünü kapsıyor. Düşünce özgürlüğünün en iyi uygulandığı bir yönetim biçimi olarak 100 yıl önce kabul edilmesi bir devrimdir. İlenicidir, insan haklarına saygılıdır, egemenliği milletin kendisine vermiştir. Yönetimi halk ve temsilcileri vasıtasıyla sağlar. Bu rejimde yönetimler seçimle gelir seçimle giderler. Hak, hukuk, adalet kavramlarının en iyi işlediği bir yönetim biçimidir.
Şimdi, artist Sırrı Süleyman Yücel, bunları eleştiriyor. Bunu da ilericilik adına yapıyor sözüm ona.
Atatürkçüler, uyanın, Cumhuriyetçiler silkelenin.
Sizler uyursanız, bu güzelim yönetim ayağımızın altından bir ipek hali gibi kayıverir.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.