blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
10 Ağustos, 2024 20:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Trabzon’da sahipsiz köpek sorunu çözülecek

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, kentteki sahipsiz köpek sorununu çözmek için iki ayrı ilçede yaşam alanı oluşturacaklarını açıkladı. Günde 200 kilogram organik mama üretebilen tesisin açılışını yapan Başkan Genç, şehirde başıboş hayvan kalmayacağını ve sahiplenenlere destek vereceklerini vurgulayarak, “Trabzon, bu konuda örnek şehir olacak” dedi.
Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde Mama Üretim Tesisi açılışı gerçekleştirildi. Açılışa, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in yanı sıra ÇEVHAYKO, TRAHAYKO ve Necmi Aksu Sokak Hayvanları Derneği temsilcileri katıldı. Sokak hayvanları konusunun ülke genelinde hassasiyetle ele alınması gereken bir mesele olduğunu vurgulayan Başkan Genç, “Vatandaşlarımızın can güvenliğini tehdit eder hale gelen bu konuda, meclisimiz, hükümetimiz ve bakanlığımız yeni yasal düzenlemeleri zaruri görmüştür. Ancak, yerel yönetimler olarak biz de bize emanet olan canların hukukunu korumak adına yeni bir anlayışla hareket ediyoruz. Sokak hayvanları ya da sahipsiz hayvanlar olarak tanımlanan bu canları sahiplenmek ve onlara gereken özeni göstermek zorundayız. Bu canlar bize emanet ise, biz de onları sahiplenmeliyiz ve bu anlayışla hem kurumsal hem de bireysel olarak hareket etmeliyiz” diye konuştu.

“Sokakta başıboş hayvan olmayacak”
“Artık sokaktan aldığımız hayvanları barınaklarımıza getirip bakımını yapıyoruz, aşılamasını yapıyoruz, küpesini takıyoruz ve kısırlaştırıyoruz” diyen Başkan Genç, “Mevcut yasamızda yapılan değişiklikle, sokaktan aldığımız hayvanları daha önce olduğu gibi rehabilitasyon merkezlerimize getiriyoruz, aşılarını, tedavilerini ve bakımlarını yapıyoruz. Ancak yeni düzenlemeyle birlikte, can güvenliğini ilgilendiren bu konuda daha kapsamlı adımlar atıyoruz. Artık sokaktan aldığımız hayvanları barınaklarımıza getirip bakımını yapıyoruz, aşılamasını yapıyoruz, küpesini takıyoruz ve kısırlaştırıyoruz. Bundan sonra ise sahipsiz hayvan kategorisinden çıkartarak sahiplendirme faaliyetlerine ciddi manada ağırlık vereceğiz. Bütün hemşehrilerimize ve hayvanseverlere çağrıda bulunuyorum. Artık sokakta başıboş hayvanlarımız olmayacak. Ancak bu, sokakta hiç hayvan olmayacak anlamına gelmiyor. Belki sokağımızda bir köpek göreceksiniz ama ona nezaret eden bir sahibi olacak” şeklinde konuştu.

Yomra ve Çarşıbaşı ilçelerinde barınak kurulacak
Trabzon’da şu anda 80 dönümlük bir alanda, 14 bin metrekare kapalı alanıyla, 450-500 köpek kapasiteli bir barınak olduğunu vurgulayan Başkan Genç, “İlaveyle 650-700 kapasiteye ulaşabilecek bir potansiyele sahibiz. Bu barınağımızda 250 civarında köpeğimiz var. Yeni dönemde ise Yomra ve Çarşıbaşı ilçelerimizde tespit ettiğimiz iki ayrı alanda, köpeklerimizin doğal ortamlarını sağlayacak, onların hukukunu koruyacak daha büyük yaşam alanları oluşturmayı planlıyoruz. İnşallah bu iki büyük projeyi hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.

Hayvan sahiplenene destek verilecek
Trabzon’daki hayvanseverlerin barınaktan sahiplendirme yaptığında herşeyi temin edeceklerinin altını çizen Başkan Genç, “Bu canlarımıza özel olarak bakım merkezimizde yeni bir ünite hayata geçirdik. Bugün bismillah diyerek hizmete aldığımız bu alanımız, köpek bakım ve beslenmesini içermekle birlikte, kedilerimiz için de geçerli olacak bir mama üretim tesisini de kapsıyor. Burada üreteceğimiz mamalarla öncelikli olarak barınağımızdaki bu canlarımıza hizmet edeceğiz. Ancak Trabzon’daki hayvanseverlerimiz barınağımızdan sahiplendirme yaptığında, onlara hayvanların aşısını, küpesini, tasmasını ve mamasını, yani ihtiyaç duydukları her şeyi temin edeceğiz. Bu da çok önemli bir hizmettir” dedi.

“Son beş yılda 3 bin 5 köpeğimizi sahiplendirdik ve 11 bin 880 köpeğimizi kısırlaştırdık”
Ülke genelinde büyükşehirlerde sokak hayvanı sorununun belirgin hale geldiğini ancak Trabzon’da alenileşmediğini ifade eden Başkan Genç, “Bunun güzel bir cevabı var. Bu konuda derneklerimize çok teşekkür ediyorum; onlarla birlikte çok güzel çalışmalar yaptık. Son beş yılda 3 bin 5 köpeğimizi sahiplendirdik ve 11 bin 880 köpeğimizi kısırlaştırdık. Trabzon Büyükşehir Belediyesi olarak bu alanda zaten aktif bir ünitemiz var ama bunun yanı sıra mobil olarak ilçelerimizi gezip kısırlaştırma yapan bir aracımız da bulunuyor. Beş yılda 11 bin 880 köpeği kısırlaştırmak, Trabzon’daki popülasyonu kontrol altına almak adına attığımız en önemli adımdır. Düşünün ki bir köpek yılda iki defa, her seferinde 10 yavru doğursa, bu sayılar hızla yüz binleri bulabilir. Oysaki biz şu anda Trabzon genelinde sokakta 20-25 bin civarında köpek olduğunu öngörüyoruz. Bu da çok önemli bir çalışmaydı. Burası, sadece köpeklerin kaldığı basit bir alan değil; ameliyatı, kısırlaştırması, tedavisi, rehabilitasyonu ve hizmete aldığımız mama üretim tesisiyle tam entegre bir tesistir. Ayrıca Ortahisar’da açtığımız kliniğimizle birlikte 5 bin 643 kedinin de kısırlaştırma işlemini gerçekleştirdik. Bu çalışmaları tek başımıza yapmadık, derneklerimizle birlikte yürüttük. Bu vesileyle derneklerimize de çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Sahipsiz köpek kalmasın
Trabzon halkına çağrı yapan Başkan Genç, “Trabzon’daki hemşehrilerime çağrım, bu köpeklerimizi ciddi manada sahiplenelim; sahipsiz köpek kalmasın, biz sahiplenelim, hep beraber sahiplenelim. Onlar bize emanet canlardır. Bakımları, aşılamaları ve gıdaları konusunda da Büyükşehir Belediyesi olarak, ilçe belediyelerimizle birlikte bu işi bir seferberlik niteliğinde yürüteceğiz ve bize emanet olan canların hukukunu koruyacağız inşallah. Büyükşehir Belediyesi olarak, Trabzon şehri ve burada bulunan hassasiyet gösteren derneklerimizle birlikte, onların gayretleriyle hem kurumsal hem de şehir olarak ülkemizde örnek bir şehir olacağız. Bu konuda iddialıyız; hem insanlarımızın canına halel gelmeyecek hem de bize emanet olan canların hukukunu sonuna kadar koruyacağız” diye konuştu.

Günlük 200 kilogram mama üretiliyor
Açılışı yapılan tesisin sıfır atık anlayışına uygun şekilde çalıştığını kaydeden Başkan Genç, “Başkan Genç, “Trabzon Büyükşehir Belediyemizin tesisleri başta olmak üzere sağlık merkezlerimizde ve konaklama merkezlerimizdeki organik gıda artıklarını topluyoruz, buraya transfer ediyoruz ve burada mama haline dönüştürüyoruz. Bu tesis, sıfır atık anlayışına uygun bir şekilde çalışıyor ve günlük 200 kilogram üretim kapasitesine sahip. Şu anda barınağımız için bu miktar fazlasıyla yeterli, ancak ihtiyaç doğrultusunda kapasitemizi artırabileceğiz. Bu konuda da gereken adımları atacağız” ifadelerini kullandı.

Yorumlar

  1. blank

    Neriman Gökçe

    Sözde hayvanseverlerin gerçek yüzü ortaya çıktı… 28.Ağustos.2024
    İstanbul’un Silivri ilçesinde sokak hayvanlarına destek amacıyla kurulan derneğin Vurgun yaptığı ortaya çıktı. Olayla ilgili 5 şüpheli gözaltında.
    İstanbul’un Silivri ilçesinde kurulan bir derneğin hayvan barınağı adı altında yaptığı Vurgun ortaya çıktı. Masak tarafından hazırlanan raporda, 2018 yılında kurulan derneğin Sokak hayvanlarının barınma ve beslenme ihtiyaçlarına destek amacıyla bağış topladığı ifade edildi.
    Raporda, 2021-2024 yılları arasında Dernek hesabına 37.323.77 TL para girişi olduğunun tespit edildiği belirtilirken bu miktarın 30 milyon lirasının bağış olduğu ifade edildi. Ancak Dernek hesabındaki paraların yaklaşık 3000 farklı işlemle dernek başkanı ve yöneticisi pozisyondaki kişilerin hesaplarına aktarıldığı tespit edildi. MASAK tarafından hazırlanan raporun ardından 5 şüpheli gözaltına alındı.
    SOKAK KÖPEKLERİ NİÇİN TOPLANMIYOR? ANLAYIN ARTIK SİZ DE…!!

Comments are closed.

BUNU KİM HAZMEDEBİLİR?
blank
İlyas Erbay tarafından
22 Aralık, 2024 14:39 tarihinde yayınlandı
A+ A-

BUNU KİM HAZMEDEBİLİR?

Ülkemiz küresel, fırsatçı vampirler tarafından sömürüldüğü sürece, ekonomide düzelme beklemek saflık olur. Sadece küresel vampirler değil, kanımızı emen, aç gözlü aşağılık vampirlerden kendi içimizde de var. Hem içeriden hemde dışarıdan sürekli sömürülüyoruz. Ne pahasına olursa olsun bu sömürü düzeninden kurtulmak zorundayız. Ülkenin bu sarmaldan bir an evvel çıkması gerekiyor.

Değerli okuyucularım, ülkemizin küresel para baronları ve büyük sermaye sahipleri tarafından yıllardır nasıl sömürüldüğünü 2 yıl önce kaleme aldığım bir makalemde o günün rakamlarıyla basitçe anlatmıştım. Şimdi, güncel rakamlarla, herkesin anlayabileceği bir şekilde bir kez daha bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Konunun daha iyi anlaşılması için, öncelikle, şu iki soruyu tekrar soralım.

1.) Bu kadar büyük parayı, daha doğrusu vurgunu dünyanın hangi ülkesinde yapabilir siniz?

2.) Bu para kimden çıkıyor?

Dolar düşüyor, ekonomi uçuyor! Dolar yükseliyor, ekonomi batıyor!
Öyle mi acaba? Buyrun bakalım! Yükselse de, düşse de birileri sürekli kazanıyor, kaybeden hep ülkemiz!

Düşük kur, yüksek faiz/Yüksek kur, düşük faiz! Yıllardır bu ikisi arasında gidip geliyoruz. Birilerinin işine gelen de işte bu!
Her ikisinin de düşük olması için üretime dayalı güçlü bir ekonomiye sahip olmak gerekiyor. Bu dalgalanma devam ettiği sürece güçlü bir ekonomiden söz edemezsiniz.

İçimizdeki ve dışarıdaki para baronları sürekli pusudalar. Bekledikleri fırsat ortamı; doların tavan yapmasıyla yine oluşmaya başladı. Eee, ne demişler? “Bekleyen derviş muradına erermiş”
1 dolar şu anda 35 ₺ Muhtemelen, harekete geçmek için biraz daha yükselmesini bekleyecekler. Aslında beklemelerine de gerek yok. 35₺ iyi bir rakam.

Biz doların 40₺ TL. olduğunu varsayalım. 100 milyon doları olan bir küresel yatırımcıyı örnek alalım. ( bu içimizdeki para babalarından biri de olabilir) Bunlar bu gün itibariyle, dolarlarını bozdurduklarında, karşılığında; 100 milyon dolar x 40=4 milyar TL elde edecekler. Malûm, şu anda TL mevduat faizleri % 50 seviyelerinde. Bizim yatırımcı, daha doğrusu fırsatçı vampir 100 milyon dolarını bozdurarak aldığı 4 milyar lirayı % 50 den, TL. mevduat faizine bağladığında, 6 ay sonra 1 milyar TL. faiz geliri elde edecek ve parası 5 milyar TL. olacak. Oyununun 2. perdesi işte tamda burada başlıyor. 5 milyar TL yi tekrar dolara çevirip karşılığında 125 milyon dolar alacak. Yani 100 milyon doları 6 ayda 125 milyon dolar olacak. 100 milyon doları kendi ülkesinde faize koysaydı, 6 aydaki getiri 2 milyon dolar civarında olacaktı.
Bizde ne oldu? 25 milyon dolar.
Belki farkettiniz. 6 aylık sürede doları TL karşısında sabit tuttum. Biraz yükseldiğini, 45 ₺ olduğunu varsaysak bile arada uçurum var! 100 milyon doları olmayan biri de ülkesinde %4 -%5 faizle bu parayı temin edip bu büyük fırsattan yararlanabilir. Ülkemizdeki elde ettiği 125 milyon dolardan çektiği kredinin 6 aylık faizi olan 2 milyon doları ve ana parayı aldığı bankaya ödediğinde, cebine en az 22-23 milyon dolar kalır ki, 6 ayda çok büyük getiri.

Ülkemizdeki bu fırsat ortamı küresel para baronlarının iştahını kabarttığı için, zaman zaman hızlı bir şekilde ülkeye çok yüksek miktarda sıcak para girişi oluyor. Ekonomide, sıcak paraya bağlı, suni, geçici bir canlanma hemen kendini gösteriyor. Yalaka basın her zaman olduğu gibi yine “Ekonomide bahar havası” manşetleri atıyor.

100 milyon dolara dünyanın neresinde; bu kadar kolay, bu kadar kısa sürede, 25 milyon dolar getiri elde edebilirsiniz? Böylesine büyük bir vurgunu yapabileceğiniz tek bir ülke var. TÜRKİYE
Örneği 100 milyon dolar üzerinden verdim. Aslında rakam korkunç boyutlarda.

Bu faiz kur oyunu; yıllardır bu şekilde oynanıyor. Küresel para baronları ile birlikte içimizdeki para babaları sürekli kanımızı emiyor. Olan zavallı Türk halkına oluyor! Zaman zaman notlar alırım. Arşivlerime baktım. Aynı oyun; 2020 yılında da oynanmış. doların tavan yaptığı Kasım 2020 de. 1 $ = 8.567₺ yi görmüş. O zamanda bu küresel vampirler ülkemize çökmüşler. 4 ay sonra dolar 6.95 TL ye düş(ürül)müş. Ülkenin milyarlarca doları yine bunların cebine akmış!

Bu şekilde gelen yabancı sermayenin faydadan çok zararı vardır. Yabancı sermayeyi, yatırım amaçlı, istihdam yaratacak şekilde çekebilirsek ancak o zaman ülkeye bir faydası olur.

İşin özeti şu; bu bir kısır döngü. dolar yakında tekrar düşecek, sonra tekrar yükselecek. Faiz / kur karşılıklı oyna(tıl)maya devam edecek. Küresel vampirler ( içimizdeki para babası vampirler de dahil ) kanımızı emmeye devam edecekler. Tam bir win win durumu ! Şimdi yukarıda sorduğum iki soruyu tekrar okuyun ve yanıt verin. Bunu hangi akıl, vicdan kaldırabilir? Bu ülkenin bir vatandaşı olarak bunu hazmedemiyorum, öfke doluyum. Ülkemizin sömürülmesine neden olan, bu fırsat ortamını yaratan; küresel oyun kuruculara ve içimizdeki işbirlikçilerine söyleyecek söz bulamıyorum!

Ekonomist değilim, bunları görmek için ekonomist olmaya da gerek yok. Haddim olmayarak alanlarına girdim kusuruma bakmasınlar!
Aslında, biraz sorgulamak, araştırmak yeterli. Araştırmadan, sorgulamadan ekonomi iyi, dolar düşüyor. Aaa dolar yükseliyor batıyoruz diye düşünenlere; ülkemizin nasıl sömürüldüğünü umarım anlatabilmişimdir.

Mehmet gider, Ahmet gelir. Hafize gider, Pakize gelir, bu döngü bitmez! Bu acımasız kısır döngüden, bu girdaptan kurtulmanın tek bir yolu var. ÜRETMEK. Aksi halde kurtlar sofrasında yem olmaya devam ederiz.

İlyas Erbay

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.