Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
15 Kasım, 2023 04:24 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Trabzon’da deprem tatbikatı

Trabzon’da eski otogar alanında gerçekleştirilen deprem tatbikatı gerçeği aratmadı. Tatbikatta senaryo gereği göçük altında mahsur kalan 5 işçi için arama kurtarma çalışması yapan ekipler 1 kişinin cansız bedenine ulaştı, yaralanan 4 kişinin göçük altından çıkartarak hastaneye ulaştırdı.
Trabzon’un Ortahisar ilçesindeki Sanayi mahallesinde 36 yıl boyunca faaliyet gösteren eski otogar alanında süren yıkım işlemlerini fırsata çeviren Trabzon Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı Arama Kurtarma Şube Müdürlüğünce deprem tatbikatı gerçekleştirildi. Senaryo gereği eski terminal binasında süren yıkım çalışmaları esnasında çökme meydana geldiği ve 5 işçinin göçük altında mahsur kaldığı ihbarı verildi. İhbarın alınması üzerine Trabzon Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Arama Kurtarma, UMKE, ANDA, İHH, Takat ve Kızılay ekipleri olay yerine geldi. Olay yerine gelen ekiplerce alınan güvenlik önlemlerinin ardından güvenli bölge oluşturularak arama kurtarma çalışmalarına başlandı. 53 personel, 1 arama kurtarma köpeği ile 5 ayrı noktada gerçekleştirilen tatbikatta 1 kişinin cansız bedenine, 4 kişiye ise yaralı olarak ulaşıldı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi Ortahisar İtfaiye Grup Amirliğinde kendini geliştirerek 3 yıl önce köpek eğitmenliğine başlayan İsmail Ersoy’un yetiştirdiği K9 köpeği ‘Rita’nın da katıldığı tatbikat gerçeği aratmazken, arama kurtarma çalışmaları tamamlandıktan sonra göçük olan bina üzerinde sektörleme çalışması yapıldı.
Kentsel Arama Kurtarma Tatbikatı ile ilgili bilgiler veren Trabzon Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı Arama Kurtarma Şube Müdürü Fatih Yardımcı, “6 Şubat depremlerinden sonra sahada çalışan ekiplerin koordinasyonu, çalışan gönüllerin ve kamu görevlilerinin birbirini tanıması açısından organizasyonları önem veriyoruz. Değişik alanlarda tekrarlamaya çalışıyoruz. Daha önce ormanda, doğada arama kurtarma ekipleri ile aynı ekiplerle bir organizasyon yaptık. Bu organizasyonun 2. etabı olarak gördüğümüz kentsel arama kurtarma ile ilgili bir çalışma gerçekleştireceğiz. Yapılan çalışmaya 53 personel katılıyor. 5 sivil toplum kuruluşu ve itfaiye arama kurtarma ekipleri ile beraber arama kurtarma köpeğimiz dahil olmak üzere bir tatbikat gerçekleştireceğiz. Gerçekleştirilen tatbikatta ölü ya da canlı ulaşılan kişilerin tahliyesi yapılacak ilk yardımın ivediliği ekiplerin kendi aralarında bilgi paylaşımı kurtarma ve organizasyonun sağlıklı yürümesi adına bir süreç yürüteceğiz” ifadelerini kullandı.
Ulusal Medikal Kurtarma (UMKA) ekibinden Paramedik Çağlar Öncel ise, coğrafya gereği afetlerin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekerek, “Bizde bunlara hazırlık açısından tatbikatlar, eğitimler planlıyoruz. Bugün Trabzon İtfaiyesi’nin hazırlamış olduğu tatbikata destek vermek amaçlı buradayız. Burada ekiplerin beraber çalışma alanlarında uyum içerisinde çalışmaları oldukça önemli ve kıymetlidir. Burada bildikleri paylaşmak, birlikte çalışma faaliyetleri yürütmek ve en önemli aynı dili konuşmak için buradayız” dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Berkay Doğan tarafından
27 Mayıs, 2025 13:39 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

AK Parti’den 27 Mayıs Darbesine Ortak Tepki, Karabük’ten Demokrasi Vurgusu

Türk demokrasi tarihinin kara lekelerinden olan ve Türk milletinin vicdanında derin yaralar açan 27 Mayıs 1960 darbesinin üzerinden 65 yıl geçti.

AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı tarafından 27 Mayıs 1960 Darbesi’nin yıl dönümü dolayısıyla 81 ilde eş zamanlı olarak basın açıklaması yapıldı. Karabük’te de açıklama AK Parti Karabük İl Başkan Yardımcısı ve İnsan Hakları Birim Başkanı Mustafa Tekelioğlu tarafından gerçekleştirildi.

Tekelioğlu, darbe zihniyetini kınamak amacıyla yaptığı açıklamada, “AK Parti olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde adalet, kalkınma ve demokrasi mücadelemizden bir an bile geri durmayacağız" dedi.

Tekelioğlu konuşmasında, 27 Mayıs’ın sadece bir darbe tarihi olmadığını belirterek, o tarihle birlikte Türkiye’de vesayet düzeninin kurulduğunu ve sonrasında gelen darbelerin zeminini oluşturduğunu ifade etti. Adnan Menderes ve yol arkadaşlarını rahmetle anan Tekelioğlu, darbe sürecindeki hukuksuzlukları ve Yassıada yargılamalarını hatırlatarak şunları kaydetti:

“27 Mayıs sadece tek bir darbe tarihi değildir. Maalesef ülkemizde darbeci zihniyetin doğuşunu ve vesayet mekanizmalarının kurgulanmasını temsil eder. O günden sonra birçok darbeci ve cuntacı cesaretini 27 Mayısçılardan almış ve 27 Mayısçıların kurguladığı düzenin içinde sivil ve demokratik siyaseti kontrol altında tutmak istemiştir.

Milletin iradesi yerine vesayet zihniyeti geçirilmiştir. Bu bakımdan 27 Mayıs siyasi tarihimizde sürekli tekrar edecek olan bir zihniyetin tohumlarını saçmıştır. Darbeye giden yolun taşlarının döşenmesinden, darbenin yapılışına; hukuksuz Yassıada yargılamalarından millî iradeye kasteden idam kararlarına kadar her yönüyle demokratik siyasetimiz üzerinde büyük yaralar bırakmıştır. Halbuki 14 Mayıs 1950’de milletin teveccühüyle iktidara gelen Adnan Menderes ve yol arkadaşları büyük bir kalkınma hamlesi başlatarak milletin gönlünde taht kurmuştu.

Evvela ezan aslına döndürülmüş ve söz artık milletin olmuştu. Büyük hizmetlerle de adeta ihya olan millet, tek parti yıllarının ne denli bir zulüm dönemi olduğunu daha çok idrak etmişti. İşte tüm bu gelişmeleri hazmedemeyenler ilk günden itibaren Demokrat Parti’yi devirmenin peşinde olmuştu.

Özellikle 1957’den sonra darbe tehditleri aleni bir hal almış ve darbe planları ayyuka çıkmıştır. Üniversite öğrencileri sokaklara dökülmüş, yalan haberlerle ve kışkırtma siyasetiyle darbe kazanı kaynatılmıştır. Darbeye giden yollar adım adım döşenmiş, milletin seçilmiş iradesine karşı her türlü kumpas kurulmuş ve darbecilerin yolu açılmıştır.

Darbenin kışkırtıcıları maalesef cuntacıları sevinçle karşılaşmıştır. Dönemin CHP Genel Başkanı İsmet İnönü darbenin başına geçen ve hemen ertesi sabah kendisini arayıp “emrinizdeyiz Paşam” diyen Cemal Gürsel’e “büyük iş başardınız asıl ben sizin emrinizdeyim” diyerek CHP’nin darbecilikle tarihi ilişkisini açıkça dile getirmiştir.

O tarihten bugüne CHP her türlü darbenin ya önünde ya arkasında ya da yanında durmuştur. Darbeciler milletin iradesini devirmekle kalmadılar. Adına mahkeme denilen Yassıada tiyatrolarını da kurarak Demokrat Partilileri haksız suçlamalarla aşağılayarak idama mahkûm ettiler. Yetmedi; bir daha millet iradesi bu ülkede muktedir olamasın diye devasa bir vesayet mekanizması inşa ettiler.

Bu vesayet mekanizması her on yılda bir demokrasimize vurulan darbelerin kolaylaştırıcısı ve devletin milletten uzaklaştırılmasının kaynağı haline geldi. On yıllar boyunca milletin seçtiği hükümetler darbe ve idam tehditleri altında görev yapmak zorunda kaldı. Milletin iradesi yok sayıldı. Maalesef, takip eden yıllarda ülkemiz bu vesayet düzeninin yarattığı darbelerle sürekli geriletilmiştir. Milletin onayıyla iş başına gelen her iktidar, karşısında bu anti-demokratik düzeni bulmuştur. Ancak bu necip millet içinden demokrasi kahramanları çıkarmaya devam etmiştir.

AK Parti hükümetleri olarak göreve geldiğimiz ilk günden bu yana bu vesayetçilerle ve cunta heveslileriyle defalarca yüzleştik ve sonuna kadar mücadele verdik. Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti döneminde bu vesayet mekanizmalarını milletimizin desteğiyle teker teker çökerttik. Devlet millet kucaklaşmasını inşa ederek milletin iradesini yeniden tesis ettik. Ancak unutmamak gerekir ki vesayet çökmüş olsa da bazı adreslerde vesayetçi zihniyet hâlâ yaşıyor…

Vesayetçi ve cuntacı zihniyet; yine öğrencileri sokaklara dökenlerde, boykot çağrısı yapanlarda, sokakları yakıp yıkanlarda, tencere tava çalanlarda, kutsallara zarar verenlerde, “Ordu göreve” pankartı açanlarda, Cumhuriyet mitingleri düzenleyenlerde, darbe teşebbüsünü tankların önünden sıvışıp kahve içerek seyredenlerde tekrar tekrar tecessüm ederek hâlâ diri olduğunu bizlere her fırsatta gösteriyor.

Ancak biz de buradayız. Demokrasi için hukuk için her türlü vesayet zihniyetine karşı dik duruşumuz sürecektir. Bu ülkenin vesayetçi ve cuntacı zihniyete feda edecek bir dakikası bile yoktur. Bizler “Durmak yok, yola devam” şiarıyla çalışmaya devam edeceğiz.

27 Mayıs darbesini ve onun getirdiği karanlığı bir kez daha kınarken, AK Parti olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde adalet, kalkınma ve demokrasi mücadelemizden bir an bile olsun geri durmayacağız.”

Bizi sosyal medyadan takip edin