Karabük Postası tarafından
19 Temmuz, 2023 09:42 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Tokat Ulu Camii bu özelliği ile Anadolu’da tek

Çelebi Mehmet'in oğlu II. Murat döneminde inşa edilen Tokat Ulu Camii, doğu-batı yönünde iki son cemaat yeri ile Anadolu'da tek olma özelliği taşıyor. 5000 yıllık bir medeniyete beşiklik eden Tokat'ta tarihi camiler arasında önemli bir yere sahip olan Ulu Camii bir özelliğiyle Anadolu'daki camiler arasında tek olma özelliği taşıyor. Çelebi Mehmet'in oğlu II. Murat döneminde inşa edildiği rivayet edilen cami, Sultan Avcı Mehmet zamanında restore edildi. 1. Dünya Savaşı'nda asker iskan edilen cami, daha sonra kendi haline terk edilerek harap durumda iken 1950 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğünce yapılan restorasyon sonrasında yeniden ibadete açıldı. Tokat’ta orijinalliğini en fazla koruyan tarihi eserlerden biri olan cami, ahşap üst örtüde yalancı kündekari tekniğinde yapılmış ahşap panolar ve yaldız boyalı bezemelerle dikkat çekiyor. Camiyi diğerlerinden ayıran en ilginç özelliklerinden birisi de doğu-batı yönünde iki son cemaat yerleri bulunması. Bu özeliğiyle Anadolu'da tek olan caminin güney batı köşesinde yer alan kuş evi de ecdadın hayvanlara verdiği önemin bir nişanesi olarak yer alıyor. "Bu cami bu özelliği ile Anadolu'da tek olma özelliğini taşıyor" 11 yıldır caminin imam hatipliğini yapan Ali Yılmaz, caminin doğu ve batı yönünde iki giriş kapısı ve son cemaat yeri bulunduğunu kaydettiğini belirterek, "Bu camimiz yaklaşık olarak 800-900 senelik bir camidir. Tarihçilerin söylemesine göre Selçuklu ve Danişmentliler zamanına dayanan tarihi bir camidir. Bu camimiz çok feyizli ve bereketlidir. Bu caminin bir ismi Ulu Camii, bir diğer ismi Kuşçu Camii ve Cuma Camisi olarak da geçmektedir. Dışarıda güneybatı tarafında köşede bir kuş yuvası var. Caminin yapımında kuşlar 2 kat yuva yapmış, bu sebepten dolayı da Kuşçu Camii de denir. Bu camimizin aynı zamanda 2 taraftan da girişi bulunmaktadır. Sağ ve sol tarafta olmak üzere. Bu caminin aynı zamanda son cemaat yeri dediğimiz yerin sağ ve sol tarafta olmak üzere 2 tarafta da bulunuyor. Bu caminin bu özellikleri Anadolu'da başka bir camide bulunmuyor. Bu cami bu özelliği ile Anadolu'da tek olma özelliğini taşıyor. Camimiz 2001 yılında restorasyon çalışmasına girmiş numunelik olarak kalem boya işlemelerini duvarda bırakmışlar. Söylentilere göre bu camiyi 8 fil ayağı üzerine kurulduğunu söylüyorlar. Camimizin önden sol tarafta küçük bir yer bulunuyor. Bu yere de 'itikaf' yeri denmekte. Orada da geçmiş zamanda insanlar nefsini dizginlemek için orada kalırlarmış. Ramazan aylarında, itikaf zamanlarında bazı arkadaşlar burayı kullanmakta. Camimizde arka tarafta açılan bir kapı bulunuyor. Rivayetlere göre o kapının arka taraftaki bölgeye çıktığı söyleniyor. Biz geldikten sonra öyle bir şey görmedik çünkü kapının arkasında duvar çekilmiş ve kapatılmıştı" diye konuştu. (İHA)

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 13:31 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Elif Güneri: “Hedefim kız çocuklarına ilham kaynağı olmak”

Karabüklü milli boksör Elif Güneri, şampiyonluklar yaşayarak daha fazla kız çocuğuna ilham kaynağı olmak istediğini söyledi.

Son olarak Polonya'nın başkenti Varşova'da World Boxing tarafından düzenlenen 2025 Felix Stam Dünya Boks Kupası'nda 80 kiloda altın madalya Kazanan milli sporcu Elif Güneri, yıl sonunda Hindistan'da World Boxing'in düzenleyeceği Şampiyonlar Gecesi'nde de mücadele etmeye hak kazandı.
Kazakistan'da 28 Haziran - 7 Temmuz 2025 tarihlerinde arasında yapılacak 2025 World Boxing Kupası'na hazırlanan Güneri oradan da şampiyonlukla ayrılıp, hem İstiklal Marşı'nı okutmak hem de puan toplamak istiyor.

Elif Güneri: "Amacım şehrime ve ülkeme tekrar altın madalya kazandırmak"
Polonya'daki şampiyonadan altın madalyayla döndüğü için mutlu ve gururlu olduğunu belirten Elif Güneri, "Şampiyona Polonya'daydı, Varsova'da düzenlendi. Sıklet değiştirdik. Ağır sıklet oynuyordum, 80 kiloya düştüm. 80 kilo yarışımda şampiyon oldum ve dediğim gibi ülkemi ve şehrimi en iyi şekilde temsil ettim. İstiklal Marşımızı Polonya'da, bütün Avrupa'yı dinletmek gerçekten çok onur verici bir olaydı. Şimdi Kazakistan'da önümüzde tekrar bir World Boxing'in bir serisi var. Ayın 27’inde Kazakistan'a gidiyoruz. Amacım burada şampiyon olmak. Şehrime ve ülkeme tekrar bir altın madalya kazandırmak" dedi.
Güneri, altın madalya almanın World Boxing'te nasıl bir avantaj sağladığı ile ilgili olarak ise, "Bu sene sonunda Hindistan'da yapılacak olan Şampiyonlar Gecesi’nde direkt dövüşme hakkı elde edecek ve ben de bu hakkı elde ettim. Amacımız her zaman ülkemizi ve şehrimizi en iyi şekilde temsil etmek. Kazakistan'da da hedef kürsü ve 4-14 Eylül'de İngiltere Liverpool'da yapılacak olan Dünya Şampiyonası için puan toplayıp, seri başı olmak"
şeklinde konuştu.

"Amacım kız çocuklarına örnek olabilmek"
Amacının sadece madalyalar almak olmadığını aktaran milli boksör, "Karabük’teki çocuklara örnek olmak istiyorum. Benim en büyük amaçlarımdan ya da vizyonlarımdan biri de kız çocuklarına örnek olabilmek. Karabük biliyorsunuz, Cumhuriyet kenti ve küçük bir şehir. Ben bu şehirde doğdum, büyüdüm. Bu şehirde eğitim aldım ve bu şehirde eğitimcilik yapıyorum, bu şehirde öğretmenim. Benim en büyük amacım bu şehri en iyi şekilde tanıtmak, temsil etmek ve özellikle kız çocuklarına örnek olmayı çok istiyorum. Ben ismimi çok rahat bir şekilde duyurdum. Çok çalıştım, çalışmamın sonucunda meyvelerini aldım, adımı duyurdum. Onların da bu imkanlarla daha iyi bir şekilde duyurabileceklerine inanıyorum" diye konuştu.
Elif Güneri’nin antrenörü Baykan Arslan ise Karabük'te Elif'in şampiyonluklarına çok alışıldığını ve durumun aslında bu kadar kolay gerçekleşmediğini belirterek, "Her madalyanın ayrı bir emeği var. Avrupa ve dünya şampiyonalarımız, Türkiye şampiyonalarımız var, her biten turnuvadan bir hafta dinlenmeden sonra tekrar her şeye sıfırdan başlıyoruz. Dolayısıyla o süreçler devamlı bu şekilde devam ediyor. Yoksa zirveye bir kere çıkıp da orada kalmak kolay değil. Orada orayı taşımak zor. Dolayısıyla biz de bunu 20 yıldır Elif'le taşıyoruz"
ifadelerini kullandı.

Arslan, yaz tatilinin gelecek olmasıyla ilgili çocuklara tavsiye verirken, "2025 yılı içinde 8 ayrı sporcumuz Türkiye madalyası aldı. Bu da hiç kolay değil. Baykan Aslan Boks Okulu Spor Kulübü olarak ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Her gün sabah ve akşam antrenmanlarımız devam ediyor. Tesis anlamında Karabük'ün hiçbir eksiği yok. Gerçekten her branşın bizim de olduğu gibi kendine özgü bir salonu var. Antrenörü var. Dolayısıyla bu çok önemli ve ilimiz gençliği için çok büyük bir şans. Gençlerimiz, çocuklarımız hangi branşı seviyorsalar mutlaka spor yapmalı. İlimizin de yapısı gereğiyle salon sporlarında çok daha başarılı olacaklarına inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin