Ihlas Haber Ajansı tarafından
07 Ocak, 2024 14:50 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

TESK Başkanı Palandöken: “İşletmeler, ağır fiziksel hasarın yanı sıra önemli ölçüde iş gücü kaybı da yaşamıştır”

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş depremleri sonucu işletmelerin fiziksel hasar dışında önemli ölçüde iş gücü kaybı yaşadığına dikkati çekti. TESK ile UNICEF arasında 2018’den bu yana yürütülen Çocuk Hakları ve İş İlkeleri Programı devam ediyor. Bu çerçevede 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkisine cevap vermek amacıyla bölgede değerlendirme çalışması yapıldı. Depremin TESK’e bağlı işletmelerde ve işbaşı eğitimi üstündeki etkilerine yönelik sonuç raporu, programın Mersin ve Gaziantep toplantılarında sunularak geri bildirimleri alındı. TESK-UNICEF Çocuk Hakları ve İş İlkeleri Programı çerçevesinde Mersin ve Gaziantep ESOB’un ev sahipliğinde, WeGlobal’in danışmanlığında gerçekleştirilen toplantılara illerdeki paydaş kurumların temsilcileri de katıldı. Deprem sonrası yeniden yapılandırma sürecinde neler yapılması gerektiğinin tartışıldığı toplantılarda, esnafa ve mesleki eğitime yönelik sürdürülebilir ve uzun vadeli planlama ele alınarak esnaf ve sanatkarları afet ve acil durumlara hazırlamak için eylem planı tasarlanmaya başlandı. Yürütülen çalışmaların devamının ise Hatay ve Kahramanmaraş’ta yapılması planlanıyor. “Depremde işletmeler ağır fiziksel hasarın yanı sıra önemli ölçüde iş gücü kaybı da yaşamıştır” Yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi veren TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Çocukların güvende, sağlıklı ve eğitimli bir şekilde büyümeleri için işbaşı eğitim imkanlarının geliştirilmesi ve çocuk işçiliğinin önlenmesi, programın daha geniş kesimlere yayılması, depremin esnafa ve işbaşı eğitimine etkisi ele alınıyor. Bu kapsamda ortaya çıkan sonuca göre depremde işletmeler ağır fiziksel hasarın yanı sıra önemli ölçüde iş gücü kaybı da yaşamıştır. Özellikle yıkımın ağır olduğu bölgelerde çalışanların büyük bölümü vefat etmiş olup diğerleri ise engelli duruma düşmeleri, göç ya da psikolojik travma nedeniyle işlerine geri dönememişlerdir. Bu sebeple de kayıpların bir an önce telafi edilmesi büyük önem taşımaktadır. İşletmelerin ihtiyaç duydukları destekler bölgenin hasar durumuna göre farklılık göstermektedir. Depremin farklılaşan etkileri, destek paketlerinin hazırlanmasında doğrudan ve dolaylı etkilerin dikkate alınarak çok boyutlu bir yaklaşımın gerekliliğini ortaya koymaktadır” dedi.

blank
Mustafa Akgün tarafından
08 Nisan, 2025 13:23 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Başkan Uzun’dan İklim Tasarısına Sert Tepki

ANAHTAR PARTİ İL BAŞKANI SEBAHATTİN UZUN'DAN “İKLİM KANUNU TASARISI”NA TEPKİ: "YERLİ ÜRETİCİYİ ZAYIFLATAN, KAMU YARARINDAN UZAK BİR METİN"

Anahtar Parti  İl Başkanı Sebahattin UZUN, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne 20 Şubat 2025 tarihinde sunulan ve 8 Nisan 2025 tarihinde Genel Kurul gündemine alınması planlanan "İklim Kanunu Tasarısı"na yönelik sert eleştirilerde bulundu. İl Başkan UZUN, düzenlediği basın toplantısında söz konusu tasarının, kamuoyunda yeterince tartışılmadan, sivil toplumun ve ilgili paydaşların katılımı sağlanmadan hazırlandığını vurguladı.

Tasarıda yer alan birçok muğlak ve belirsiz düzenlemenin ciddi endişelere yol açtığını ifade eden İl Başkanı, özellikle tarım ve hayvancılık alanında büyük riskler barındırdığına dikkat çekti. "Metan gazı gibi doğal kaynaklı salımlar nedeniyle hayvancılığı doğrudan hedef alan maddeler, hali hazırda geçim mücadelesi veren üreticilerimizi daha da zor durumda bırakacak, sektörel küçülmeye ve yerli üretimin gerilemesine neden olacaktır" dedi.

Tarımda Merkezi Denetim Tehlikesi

İl Başkanı Sebahattin UZUN, tasarıda öngörülen "sertifikalı ürün" uygulamasıyla çiftçilerin ne ekeceklerine dahi karar veremez hale getirileceğini savunarak, "Bu uygulama, tarım alanında merkezi denetimi artırmakta, üretimin kamu yararı doğrultusunda sürdürülebilirliğini kısıtlamaktadır" şeklinde konuştu.

Üretim Gücü ve Ekonomik Egemenlik Riski

Enerji, sanayi ve ulaşım gibi stratejik sektörlere getirilen emisyon azaltımı yükümlülüklerinin üretim gücünü sınırlayabileceğini dile getiren İl Başkanı, Türkiye'nin küresel karbon piyasasına entegre edilmesiyle birlikte stratejik ürünlerin üretim maliyetleri ve miktarlarının uluslararası platformlara açılacağını, bunun da ekonomik ve ticari egemenlik açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti.

Sosyal Etkiler Göz Ardı Edildi

İl Başkanı UZUN, tasarının sosyal etkilerinin göz ardı edildiğine dikkat çekerek, "Vatandaşlarımızın günlük yaşamına ve ulaşım hakkına doğrudan olumsuz etkiler oluşturabilecek düzenlemeler içeriyor. Elektrikli araçlara geçiş süreciyle birlikte uygulanabilecek yakıt kısıtlamaları özellikle kırsalda yaşayan vatandaşlarımızı doğrudan mağdur edecektir" dedi.

“Tasarı Geri Çekilmeli” Çağrısı

Açıklamasının sonunda tasarının kamu yararından uzak olduğunu vurgulayan İl Başkanı Sebahattin Uzun, şunları kaydetti:

“Bu yasa tasarısı, yerli üreticiyi zayıflatan, tarım ve hayvancılığı baskı altına alan, sosyal ve ekonomik gerçekliklerle örtüşmeyen bir metindir. Bu nedenle derhal geri çekilmeli, tüm kesimlerin katılımıyla, milli çıkarlarımızı gözeten ve daha etkin bir strateji ile şekillendirilmiş yeni bir iklim politikası çerçevesi oluşturulmalıdır. Anahtar Parti olarak bu sürecin her aşamasında halkımızın ve üreticilerimizin yanında olacağız.”

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.