Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
10 Temmuz, 2024 04:15 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Tarım ve Orman Bakanlığından Kastamonulu çiftçilere 151 milyon lira hibe desteği

Tarım ve Orman Bakanlığınca kabul edilen Kastamonu’daki 312 projeye 151 milyon lira hibe desteği sağlanacak. Sağlanan desteklerle alınan makine ve ekipmanlar çiftçilere düzenlenen törenle dağıtıldı.
Kastamonu’da "Kırsal Kalkınma Destekleri" çerçevesinde, 2024 yılında Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün destekleriyle hazırlanan 312 proje, Tarım ve Orman Bakanlığınca kabul edildi. Kabul edilen projelerden makine ekipman desteklerinde hazırlanan 299 projeye 79 milyon 660 bin TL ve ekonomik yatırımlar desteklerinde hazırlanan 13 projeye 71 milyon 210 bin TL olmak üzere toplamda 312 projeye 151 milyon TL hibe desteği sağlandı.
Tarım ve Orman Bakanlığının hibe desteğiyle alınan makine ve ekipmanlar Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde dağıtımları gerçekleştirildi. Taşköprü Belediyesi Sosyal Tesisleri bahçesinde düzenlenen törende çiftçilere, makine ve ekipmanları dağıtıldı.

“68,5 milyar dolar tarımsal hasıla ile Türkiye, Avrupa’da birinci, Dünya’da da ilk 10 ülke arasında bulunuyor”
Törende konuşan Kastamonu Valisi Meftun Dallı, “Gıda, insanoğlunun en stratejik ihtiyacıdır. Her şeyden önce gıda gelmektedir. Taşköprü de başta sarımsak olmak üzere diğer ürünlerle de ilimizin tarımsal üretimine çok ciddi katkılar veren bir ilçemiz. Döven ile harman sürmüş, karasaban ile tarla sürmüş bir neslin artık son temsilcileri oluyoruz. O günleri gördükten sonra şu anda vatandaşlarımızın hibe olarak bakanlığımızın de destek verdiği makinelerin ne kadar önemli olduğunu, nereden nereye geldiğimizi son derece idrak edebiliyoruz. İnşallah çok daha iyi olacaktır. Taşköprü’de dağıttığımız makinelerin 45 milyon lirası hibe oluyor. Bütün bu dağıttığımız makinelerin çiftçilerimize hayırlı olmasını ve üretimlerini daha da arttırmalarını temenni ediyorum. Tarım ve Orman Bakanlığımızın da açıkladığı üzere 68,5 milyar dolar tarımsal hasıla ile Türkiye, Avrupa’da birinci sırada yer alırken dünyada da ilk 10 ülke arasında bulunuyor. Bu son derece gurur verici. Gıda, hem temini hem de sağlıklı bir ürün tüketimi olarak aslında bir milli güvenlik konusu haline gelmiştir. Kendi kendine yetiyor olmak bir ülke için son derece önemli bir noktadır. Bununla da ne kadar gurur duysak azdır. Elbette bunun sürdürülebilir olması için de makineleşme son derece önemlidir. Bundan sonraki yıllarda da Tarım ve Orman Bakanlığımız inşallah desteğiyle bizlerin de çabalarıyla daha güzel işler yapılacağına inanıyorum” dedi.

“Dışarıdan sık sık saman alınıyor gibi kirli siyasete kesinlikle alet olmamamız gerekiyor”
Programda konuşan Kastamonu Milletvekili Halil Uluay ise, “Devletimizin son yıllarda bu geliştirmiş olduğu hibe destekleriyle hem tarımımız gelişmekte hem göçün önüne bir nebze de olsa geçilmekte. Bu sayede soframıza gelen tarım ürünlerinin de maliyeti bir nebze olsa düşmektedir. Sık sık ’dışarıdan saman alıyor, yok un alıyoruz, buğday alıyoruz’ gibi kirli siyasete kesinlikle alet olmamamız gerektiğini en iyi çiftçilerimiz biliyor. Çünkü öncelikle biz, gerek devletimizin destekleriyle gerekse çiftçilerimizin özverili çalışmalarıyla kendi yiyeceklerimizi, kendi hayvanlarımıza yetecek kadar besin bitkisini kendi kaynaklarımızla üretiyoruz” diye konuştu.

“Çiftçilerimizin bu aletleri kullanmaları sonucunda verimliliğin arttırılması önemli”
Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci de, “Kastamonu’nun istediğimiz ekonomik seviyeye gelmesi için kırsal kalkınmanın çok önemli olduğunu ya da en önemli aktörün bu olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden Bakanlığımıza, Tarım İl Müdürlüğümüze özverili çalışmaları sebebiyle teşekkür ediyorum. Ürünlerimiz çok kıymetli, gerek sarımsak gerekse diğer tarımsal ürünlerimiz çok kıymetliler. Bunların daha verimli halde üretilmesi ve pazarlanabilmesi için tarım uygulamalarının da buna yönelik olması gerekiyor. Bence en büyük etken burada da modern tarım tekniklerinin uygulanarak tarımda verimliliğin arttırılması, çiftçilerimizin modernizasyon dediğimiz tarım aletlerini ulaşımlarının gerek hibelerle gerek diğer desteklerle desteklenmesi ve çiftçilerimizin bu aletleri kullanmaları sonucunda da verimliliğin arttırılması önemli. İyi tarım uygulamaları ile de çevreci ve sürdürülebilir tarım politikalarının da bizim hedeflerimizin arasında olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Soğuk hava deposunun Taşköprü’ye kazandırılmasını ümit ediyorum”
Taşköprü’nün önemli bir tarım kenti olduğuna vurgu yapan Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan ise, “Taşköprü, dünyaca ünlü sarımsağıyla ön plana çıkan bir bölgemiz. Tarım üretiminde önemli handikaplarımız bulunuyor. Bunların da giderilmesi gerekiyor. Bunlar giderilse daha önemli katkılar sunacak bölgemiz için. İlk öncelikle bunlardan bir tanesi toplulaştırma konusudur. Bu, çiftçilik ve tarımda rekabet açısından son derece ciddi bir kayba yol açıyor. Önemli ölçüde tarla parselleri verimsiz halde kaldığı, tarımda rekabeti yakalayamadığımızı ortaya koyuyor. Üzerinde durmamız gereken diğer konu da özellikle bölgemizde soğuk hava deposunun hayata geçirilmesidir. Bu konuda sarımsak bizlerin için en kıymetlisi oluyor. Çünkü 96 köyümüzün ve 3 bin 500 civarında ailemizin ürettiği sarımsağı özellikle fazla bir kayba uğramadan pazara sunulacağı ve rekabetimizin ve verimliliğimizin artacağı noktasında fikirlerimi daha önce ifade etmiştim. İnşallah bu konuda bakanlığımızın ve milletvekillerimizin destekleriyle soğuk hava deposunun Taşköprü’ye kazandırılması konusunda mesafe alırız diye ümit ediyorum” şeklinde konuştu.

“Bu yıl 312 projemizin tamamı kabul edilerek 150 milyon lirasını hibe olarak dağıtacağız”
Tarım ve Orman İl Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu da yapılan desteklerle ilgili bilgi vererek, “2006 yılından beri hem Kastamonu genelinde hem de Taşköprü’de makine dağıtım desteklemeleri çiftçilerimiz tarafından rağbet görmektedir. Özellikle 2024 yılına kadar olan desteklemelerde 250 milyon liraya yakın projede yüzde 50 hibe desteğiyle 125 milyon lira katkı sağlamışken, bu yıl 312 projemizin tamamı kabul edilerek 300 milyon liralık proje tutarının 150 milyon lirasını inşallah çiftçilerimize hibe olarak dağıtacağız. 2024 yılı içerisinde Taşköprü’de 110 çiftçimize 205 makine dağıtımı gerçekleştirildi. Yaklaşık 45,5 milyon lira hibemiz olacak, bunların proje tutarı da 90 milyon lira civarındadır. Şimdiden çiftçilerimize dağıtacağımız makinelerin hayırlı olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
Öte yandan program çerçevesinde, Taşköprü’de 110 çiftçiye 215 adet makinelerinin teslimi yapılarak, projelerin uygulama süreci tamamlandığında çiftçilere 46 milyon TL hibe ödemesi gerçekleştirilecek.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Fikret Gökçe tarafından
06 Ekim, 2025 14:15 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

ABD, F 35’LERİMİZİ DE, KAAN MOTORUNU DA VERMİYOR.,

29 Eylül 2025

Cumhuriyetimizin 100 ncü yılı nedeniyle 2023 yılında basımı yapılan, önsözünü emekli Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Yekta Güngör ÖZDEN’in yazdığı YERLİ VE MİLLİ BU UÇAKLARI 100 YIL ÖNCE BİZ YAPIYORDUK isimli kitabımda anlatmıştım. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan BAYRAKTAR, KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı olduğunda Prof. Dr. Mahmut Faruk AKŞİT’te yönetim kurulu üyeliğine atanmıştı ve bu görevi kabul etmemişti.  AKŞİT, 1500 dolayında mühendis ve teknik elemanla Eskişehir’de kurulu TEİ’nin başında muharip savaş uçağımız KAAN’ın motorunu üretmeye çalışıyordu. Prof. AKŞİT, ABD’de General Electric firmasında çok başarılı olmuş, NATO dahil bir çok  kuruluşun önerilerini kabul etmeyerek 2001 yılında yurda dönmüş, Gebze Teknoloji Enstitüsü’nde Enerji Sistemleri Bölüm Başkanı iken Türkiye’nin ilk rüzgar türbininin yapımını gerçekleştirmişti. 2013 yılında TEİ’nin başına getirilen AKŞİT, 2023 yılında KAAN motorunun en kritik parçası olan çok yüksek ısıya dayanıklı kristalini yüzlerce deney yaparak ürettiklerini açıklıyordu.

Oysa, 2016’dan sonra yapılan her seçim öncesi bütün illerimizin cadde ve bulvarlarına asılan afişlerde görüldüğü gibi: KAAN’ımız uçuyordu. Yerli ve Milli uçağımız seçim malzemesi olmuştu.

ABD HEM F 35’LERİ HEM DE KAAN MOTORUNU VERMİYOR

Dışişleri Bakanı Hakan FİDAN bombayı patlatıverdi, ABD’nin KAAN motorlarını vermeyeceğini açıkladı. Oysa biz daha üç ay önce, Haziran 2025’te imzalanan anlaşma ve yapılan bir törenle Endonezya’ya 48 KAAN uçağı satmıştık. Kare bulmacalarda “motorsuz uçağa ne denir “ diye sorulur hep., Yanıtı planördür. Yani şimdi biz Endonezya’ya planör mü satmış oluyoruz ? Ben 1961 yılında Türk Hava Kurumu’nda eğitim almış, C Brovesi sahibi bir planör pilotuyum. Desenize yine bize iş düşüyor., Demek ki, bu uçakları biz dahi uçurabileceğiz (!!!)

50 milyon dolara Tank Palet fabrikasını sattıktan sonra, yalvar-yakar Almanya ve Kore’den alamadığımız motor nedeniyle üretemediğimiz ALTAY tankıyla yaşadığımız derin üzüntüye benzeyen bu durumlarla acaba daha ne kadar karşılaşacağız, daha ne kadar aldatılacağız ?

BEYAZ SARAY’DA  

Trumph’dan söz ediyorum., Gözlerinde şeytani bir bakış, dudaklarında kuzguni bir gülümseme vardı. Önündeki masada bir F 35 maketi bulunuyor, yakasında ise F 35 rozeti takılıydı. Sanki avlanmaya çıkmış bir balıkçı gibi oltasına yemleri takmıştı.

Diplomatik olmaktan öte, tezgahtaki malını yüksek fiyata satan mutlu Tahtakale esnafına benziyor, adeta kurnazlık içeren bir mesaj veriyordu.

Sayın Cumhurbaşkanımızın BM toplantısında dramatik bir şekilde anlattığı, Gazze katliamı fotoğraflarını gösterdiği soykırım konusunda hiçbir şey söylemedi.

Bizim çözülmesini beklediğimiz sorunlar, konuşulmasını istediğimiz konular vardı. F 35 taarruz uçaklarının geleceği başta olmak üzere, Edirne’nin hemen yanında, sınırımızın dibinde ABD Ordusu neden yığınak yapıyor, Suriye’nin kuzeyinde oluşan PKK türevi, 100 bin kişiye ulaşan PYD-SDG’ye neden yardım ediyor, Doğu Akdeniz’de, Münhasır Ekonomik bölge’de bize ait parselleri işgal eden, petrol ve doğal gaz çıkaran ülkeleri bize karşı neden destekliyor ABD, Kıbrıs’ta ve diğer adalarda neden üs kuruyor, CAATSA yaptırımlarını neden kaldırmıyor, yolsuzluk, rüşvet ve dolandırıcılık yaparak ülkemize büyük zararlar veren Reza ZARRAP ve Sezgin Baran KORKMAZ ABD caddelerinde ellerini kollarını sallayarak neden serbest dolaşıyor ?

Bizim derdimiz papaz okulunun açılması mıydı ? 492 uçağı bulunan THY’na 225 yeni uçak almak mıydı ? Rusya’dan aldığımız doğal gazı kesmemiz koşuluyla 20 yıl boyunca bize 70 milyar metre küp doğal gaz verecekmiş.

Neyse, biz dönelim F 35 konusuna., Hemen peşinen söyleyelim ki; çeşitli kaynaklar bu uçakların pek de güvenilir olmadığını yazıyordu. E. Hv. Korgeneral Erdoğan KARAKUŞ Ocak 1925’te Milliyet com.tr’de eğitim uçuşları sırasında 31 adet F 35’in düştüğünü, 22 pilotun öldüğünü açıklamıştı.

Bilindiği gibi; F 35 uçakları diğer uçaklara nazaran bazı üstün özelliklere sahiptir. Radarlarda görülmemenin yanı sıra saatte 1932 km. hız yapabiliyor ve 18 bin 288 m. yüksekliğe çıkabiliyor.

5 nci nesil savaş uçağı olarak bilinen F 35’in ABD, İngiltere, İtalya, Hollanda, Kanada, Norveç, Avustralya ve Danimarka ile birlikte üretim ortaklarından biri olarak 1999 yılında programa dahil edilmiştik. Savunma sanayi kapsamında bir çok firmamız bu uçağın 1005 adet önemli parçasını üretmeye başlamıştı. TUSAŞ, Aselsan, Roketsan, Havelsan gibi kuruluşların yanı sıra Alp, Kale, Ayesaş gibi firmalar da tedarikçi olarak ülkemize büyük gelir sağlıyorlardı.

Bu işbirliği sonucunda 12 milyar dolar kazanacağımız hesaplanıyordu. Bu arada biz de 100 uçak satın alacağımızı taahhüt etmiş ve ilk etapta 1,4 milyar dolar peşin ödeyerek 30 uçak sipariş etmiştik. Alınacak uçaklarımızı kullanacak olan 13 pilot ile 325 bakım personeli ABD’ye gönderilmişti. Bunların eğitimleri Utah’ta Luke Hava Kuvvetleri Üssünde devam ediyordu. İlk uçak 21 Haziran 2018’de yapılan bir törenle yetkililerimize teslim edildi ve envanterimize girdi.

Bu sırada birden bire S-400 Hava Savunma Sistemi konusunda geri adım atmadığımız ve ayrıca Rahip Bronson’un tutuklanması gerekçeleri öne sürülerek Pentagon sözcüsünün açıklamasıyla eğitimin durdurulduğu, Türk personelin ülkelerine gönderileceği ve ardından 21 Nisan 2021’de Türkiye’nin programdan çıkarıldığı duyuruldu.

Durup dururken 15 milyar dolara yakın bir zarara uğramıştık. Kritik parçaları üreten kuruluş ve firmaların bu iş için yaptıkları yatırım heba olmuş, kullandıkları makine ve teçhizat elde kalmıştı.

Ne gam ? Varsın ABD parasını peşin ödediğimiz uçaklarımızı vermesin. ABD’nin bize ilk attığı kazık değil ki bu… Hem artık biz kendi Yerli ve Milli muharip uçağımız KAAN’ı yapmıyor muyuz ?

Kendi uçağımızı yapma kararı 2016 yılında alındı ve 2017’de bu işi TUSAŞ üstlendi. İlk etapta 48 uçak yapılacaktı. 2018 yılında uçağımıza KAAN adı verildi. 2023 yılında hangardan çıkan prototip uçağımız ilk uçuşunu 2024 yılında yaptı denildiğinde büyük bir sevinç yaşamıştık. Oysa şimdi yapılan açıklamalara göre KAAN’ın motoru ancak 2028’de tamamlanabilecek deniliyor.

Güya “ Dost ve Müttefikimiz “ olarak tanımladığımız ABD’nin 1950 yılından bu yana bize yaptıkları bu tanıma hiç uygun değil., Haşhaş ekiminin yasaklanması, 6 ncı Filo’nun Kıbrıs Harekatı sırasında önümüzü kesmeye çalışması, ardından ambargo koyması, çuval olayı, NATO tatbikatında bilinçli olarak Muavenet savaş gemimizi 2 füze ile vurması, Montrö’yü delerek boğazlarımızdan serbest geçiş istemesi gibi bir çok olay dostluk ve müttefikliğe hiç uygun değil.,

Fikret GÖKÇE                                                                                  

Kıbrıs Gazisi – Mak. Müh.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.