Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle depremzede kadınlarla kahvaltılı programda bir araya geldi. Başkan Köse yaptığı konuşmada, "Bu etkinliklerin sizlere bir nebze olsun moral olacağını düşünüyorum. Hem şahsım hem de belediyemiz her zaman sizlerin yanında olacaktır" dedi
Safranbolu Belediyesi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle depremzede kadınlar gününü kutlama programı düzenlendi. Belediye Sosyal Tesiste düzenlenen programda Belediye Başkanı Elif Köse, depremzede vatandaşlarla tek tek ilgilenerek onların dertlerine ortak oldu.
Kahvaltıya katlan misafirler Başkan Köse’ye ilk günden bu yana kendilerine verdiği desteklerden ötürü teşekkür ederek, Başkan Köse'nin kendilerine ilgisinin hiç eksilmeden devam ettiğini ifade ettiler.
Kahvaltının ardından bir konuşma yapan Belediye Başkanı Elif Köse, “Sizlerle birlikte olmak bizim için büyük mutluluk. Umarım bir nebze olsun mutlu olmuşsunuzdur. Çünkü yaşadığınız deprem felaketinin ardından en çok ihtiyacınız olan şeyin moral ve manevi destek olduğunu düşünüyorum” dedi.
Başkan Köse şöyle devam etti, “Hayata tutunabilmek için mutlaka birbirimizle dayanışma içerisine olmamız lazım. Bizler Safranbolu Belediyesi olarak depremin ilk yaşandığı gün itibari ile hem deprem bölgesinde sonrasında da depremden kurtulan ve buraya gelen vatandaşlarımızın yanında olmaya çalıştık. Olmaya da devam ediyoruz. Sizler bizlere eksiklerinizi iletin bizlerde o eksikleri gidermek için elimizden geleni yapalım.”
Kadın Belediye Başkanı olduğunu ifade eden Başkan Köse, “ O yüzden kadınların cinsiyet eşitliğine ulaşana kadar ekstra destek verilmesi gerektiğini ve pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu düşünce ile kadınların çok daha fazla sosyal hayatın içinde olması için ekibimle birlikte elimden ne geliyorsa onu yapmaya çalışıyorum” diye konuştu.
Belediyenin özellikle kadınlara yönelik ve çalışmalarından da bahseden Başkan Elif Köse, "Sizleri de bu programlarda görmek isterim. Bu etkinliklerin sizlere bir nebze olsun moral olacağını düşünüyorum. Bununla birlikte bir kez daha belirtmek isterim ki hem şahsım hem de belediyemiz her zaman sizlerin yanında olacaktır. Bir kez daha katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyor, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününüzü tebrik ediyorum” dedi.
DEPREMZEDE KADINLAR YAŞADIKLARI KORKUYU ANLATTI
Sosyal Tesiste düzenlenen program sonrası depremzede kadınlar yaşadıkları korkuyu anlattı. Malatya'da İbni Haldun Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapan Hatice Aksoy Gitmez, depremden sonra bir hafta kadar arabada kaldıklarını söyledi. Bir süre sonra çadır geldiğini ve çadırda da kaldıklarını anlatan Gitmez, "2. sınıf ve 4. sınıfa giden iki çocuğum var. Süreç içerisinde bir süre çadırda kaldık fakat bir süre sonra çocuklar ateşlenmeye başladılar. Sular çamurlu akıyor, hijyen problemi ortaya çıkınca ve çocukların bir süre sonra okula başlamaları gerektiği aklıma geldi. Çünkü yedinci güne kadar hiç bunlar aklımızda yoktu. Sadece kendimizi güvende hissedebileceğimiz bir alanda olmaya ihtiyacımız vardı. Bunu bir süre araba giderdik ama araba da korku vermeye başladı. Bir süre sonra çadır geldi, çadırda kalabalık. Çocukların eğitim hayatına devam edebilmesi, bizim bir nebze de olsa normalleşebilmemiz için bir yere gitmemiz gerekiyordu. Burasıda Safranbolu olmalıydı, çünkü benim memleketim. Eşim de bu fikre sıcak bakınca biz bir haftanın sonunda Safranbolu'ya geldik. Burada arkadaşlarımız, Elif hanım destek oldular, bir ev tuttuk, çocuklar okula başladılar" dedi.
EVİ İKİ YIL ÖNCE KREDİYLE ALDILAR
"Bir tarafımız buruk tabi üzülüyoruz" diyen Gitmez, "Evim orada kaldı, eşyalarım orada, evimizi ağır hasarlı, halbuki yeniydi, iki yıllık bir binaydı ve kredilerini hala ödüyoruz. Bir çöp bile alamadık" diye konuştu.
Daha önce 4 ve 5 büyüklüklerinde depremler yaşadığını ancak bu büyüklükte bir depremle karşılaşmadığını vurgulayan Gitmez, şunları kaydetti:
"7.6 diyorlar ama benim hissettim belki de 10 şiddetindeydi ama korkunç bir sallantıydı. Eşimi kaldırdık, o da uyku sersemliğine olayı anlayamadı. Eşim çocukları almaya kalktı ama ayakta duramıyor, duvara çarptı, sonra tekrar kaldı öbür duvara çarptı. Sonra uyandırdık çocukları, ben bir kızım üzerine eşim diğer kızımın üzerine kapaklandı. O şekilde bekledik, durdu biraz, sonra tekrar başladı. İlk olarak doğu-batı yönünde salladı, sonrasında alttan sallantı şekilde jöle kıvamında bizi bir salladı. Bir dakikanın üzerinde sallandık. 10'uncu katta oturuyorduk, binadan inmeye başladık indikçe durumun vahametini daha çok anladık. 1. ve 2. katta duvarlar çatlamıştı."DURMUŞ: "KİMSE MEMLEKETİNİ BIRAKMAK İSTEMEDİ"
Hatay'dan babası, kız kardeşi ve eniştesi ile birlikte Safranbolu'ya gelen Merve Durmuş, depremden sonra uzun süre Hatay'da kaldıklarını, artçıları hissettiklerini belirtti.
Daha fazla orada kalamadıklarını anlatan Durmuş, "Yoğun ve kötü bir psikolojinin içinden geldik. Önce hiç kimse memleketini bırakmak istemedi. Psikolojik olarak kötü hissettiğimiz için 'bir yerlere gidelim' dedik. Muğla'ya gidecektik, bizi oraya yönlendirdiler, sonra ablamın eşinin ailesi bu tarafta olduğu için bu tarafa geldik. İlk geldiğimizde 'kısa süreli gelelim' dedik ama artçıların, depremlerin sürekli olması babamların bize 'gelmeyin' çağrısından sonra biz burada ev kiraladık. Safranbolu'da ev bulduk, tabi zorlandık bu süreçte. Evimizi bulduk, yaklaşık 4 aile yaşıyoruz içerisinde. 5 aylık kiraladık, Elif hanım da hayır çarşısına yönlendirdi, buradan yardımlar aldık. Bugünde 8 Mart Kadınlar Günü nedeniyle buraya davet ettiler. Gelmekte ilk başta tereddüt ettik ama iyi ki gelmişiz. Kendisiyle de tanıştık, kendisi çok iyi bir insan. Mutluyuz burada olduğumuz için, oradaki arkadaşlarımız, kaybettiğimiz yakınlarımız aklımızda. Ama iyi bir psikolojide olmak çocuklar ve yeğenlerimiz için daha iyi. Oraya gitmek korkutuyor hepimizi. Evimiz ilk başta çok hasar almadı. Ama sürekli sallantılar oldukça evde çatlamalar büyümeye başladı. Bizim evimiz belki iyi durumda ama insan o eve girmeye korkuyor. Bizim evimiz birinci katta, en tehlikeli onlar, biz bu yüzden tedirginiz" ifadelerine yer verdi.
Asuman Elmacı da "Orada devam edemezdik. Burada eşimin akrabaları olduğu için onlara sığındık, daha sonra ev tuttuk. Sağ olsun belediye başkanımızda ilgilendi. Herkes güler yüzlü ve kırmadan yardımcı oldular. Deprem anında bayağı bir sallandık durmasını bekledik ama durmadı uzun sürdü. Çocuklarımızın birini ben diğerini eşim kucağına aldı, ayakta duramıyorduk, sürekli sallantı içerisinde durunca indik, tekrar devam etti sallantı, akşamında da tekrar büyük deprem oldu. Eşimin iş yerine yerleştik bir hafta orada kaldık. Orada da olmayınca biz çocuklar için endişe ettik bu taraflara gelmeyi o yüzden düşündük" dedi. (Nurettin Acar)
Karadeniz’de son yılların en bereketli av dönemi yaşanıyor. Döneme palamut bolluğu ile başlayan balıkçılar palamudun akabinde hamsi, istavrit bolluğu yaşarken bu bolluk bugünlerde yerini mezgite bıraktı. Trabzon Balık Hali’nde mezgitin kilosu 50 TL’ye kadar inerken, fiyatı gören vatandaşlar balıkçılar önünde yoğunluk oluşturdu.
Balıkçı esnaflarından Ahmet Çoğalmış, mezgitte son yollarda en bereketli dönemini yaşadıklarını belirterek “Hamsi, istavrit bolluğunun akabinde artık mezgitte bolluk yaşanıyor. Mezgit bugün 50 TL. Bu dönem birinci kere mezgit 50 TL’ye geriledi. Mezgit bugün bayağı bol çıktı kilosu 50 TL’ye düştü. Birinci sefer bu türlü bir dönem yaşıyoruz. Mezgit genelde Samsun, Giresun, Trabzon açıklarında avlanıyor. Fiyatı gören vatandaş mezgite yöneldi. Mezgit fiyat olarak hamsinin de altına düştü. Uzun yıllar bu bölümdeyim son yılların en bereketli dönemini fiyatta da en düşük periyodu yaşıyoruz diyebilirim” diye konuştu.
Balıkçı esnaflarından Gökmen Şahin, balık fiyatlarında en ucuz devrini yaşadıklarını tabir ederek “Mezgit, istavrit bol geldi. Mezgitin kilosu büyüklüğüne nazaran 50-100 TL, istavritin kilosu 100 TL. Şu an en ucuz balık. En düşük balık fiyatları hamsi, mezgit, istavrit. Havalar bu türlü devam ederse bolluk sürer diye düşünüyorum” dedi.
Balıkçı esnaflarından Erkan Keleş de daha evvel 150 TL’ye sattıkları mezgiti bugün 50 TL’den satışa sunduklarını kaydederek “Mezgit 50 TL, bugün fiyatlar bayağı düştü. Palamut bile geri döndü fiyatı 75 TL. Mezgit daha evvelce kıymetliydi. Lakin bir haftadır bollaştı hoş iri mezgiti 50 TL’ye satıyoruz. Daha ence 100-150 TL’ye satıyorduk” diye konuştu.