Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
10 Kasım, 2024 12:15 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Tarihi kazılarda suyun depolandığı havuz bulundu

Düzce’nin Konuralp bölgesindeki antik tiyatro alanında Düzce Belediyesi’nin desteğiyle yapılan kazı çalışmalarında dikkat çeken yeni bir bulgu daha ortaya çıktı. Kilise yapısının hemen yanında, suyun muhafaza edilip dağıtıldığı büyük bir depolama havuzu ortaya çıktı.
Düzce Belediyesi’nin desteğiyle Konuralp antik tiyatrosunda yürütülen kazı çalışmalarında, önemli bir bulguya daha rastlandı. Tiyatronun giriş güzergahları ve çevresindeki kazılar sırasında, kilise yapısının hemen yanında, suyun muhafaza edilip dağıtıldığı büyük bir depolama havuzu ortaya çıktı.
Bizans dönemine tarihlenen havuzun derinliği 1 metre 90 santime kadar ulaşıyor. Bu yapının, tiyatronun yamacından gelen kaynak suyunun toplanması, depolanması ve çevre bölgelere dağıtılması amacıyla kullanıldığı düşünülüyor. Konuralp’in antik su yönetimi hakkında yeni bilgiler sunan bu bulgu, bölgenin gelişmiş altyapısını gözler önüne seriyor.
Kazılara verdiği destekle tarihi mirası gün yüzüne çıkarılmasını sağlayan Düzce Belediyesi, aynı zamanda bölgenin turizm potansiyelinin artmasına da katkı sunuyor. Bu buluntularla birlikte Konuralp antik kenti de açık hava müzesine dönüşme yolunda ilerliyor.
Kazı çalışmalarının ilerleyen dönemlerinde, depolama havuzunun nasıl kullanıldığı ve çevresindeki yapılarla olan bağlantıları hakkında daha detaylı bilgilere ulaşılması bekleniyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Okuyucudan Gelenler tarafından
28 Mayıs, 2025 10:24 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Topla Kendini Karabük

Hayat, Karabük’te başka türlü işler. Burada dört işlem, sadece tahtada değil, yürekte yapılır. Gerçeklerle çarpılırız önce. Fabrika bacalarından çıkan duman gibi yüzümüze vurur hakikat.

Her sabah demirle uyanan bu şehirde, en sert darbe paslı gerçeklerden gelir. Hayallerimizi çelik preslere yatırırlar; eğer sağlam çıkarsan, yaşamaya layıksın demektir.

Sonra ayrılıklarla bölünürüz. Baba başka vardiyada, evlat başka şehirde. Sevda başka mahallede, umut başka ranzada büyür. Karabük’te herkes biraz eksiktir; biraz kardeşsiz, biraz babasız, biraz sevgisiz… Demir gibi sağlam görünenlerin içi, sessiz bir pasla oyulmuştur aslında. İnsan bir gün kendini sorar: “Ne zaman bu kadar eksildim?”

İnsanlıktan çıkarır hayat bizi; çünkü burada bazen hayatta kalmak için duygularını eritir, vicdanını susturursun. Sobaların üzerinde kestane közlerken dahi, içten içe yanarsın. Çünkü Karabük’te büyümek, erken vedalarla olgunlaşmaktır. Kimse çocuk kalamaz bu şehirde; çünkü çocukluk bile çalışmak zorundadır.

Ve sonunda fısıldar hayat kulağına: “Topla kendini.”

Topla kendini Karabük, çünkü bu şehir senden başka kimseye benzemez. Ne Ankara gibi siyasete yaslanır, ne İstanbul gibi kalabalığa kaçar. Sen çelikle örülmüş bir sabır anıtısın. Kırılanları, bölünenleri, yok sayılanları yeniden birleştirmeyi bilirsin. Topla kendini, çünkü içinde hâlâ bir parça Safranbolu sessizliği, bir avuç Eflani göğü, bir yudum Yenice ormanı var.

Hayat dört işlemse, sen beşincisisin Karabük: Dirençtir adın.
Ve biz, seni içimizde taşıyarak yaşadık hayatı.

Bizi sosyal medyadan takip edin