Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
06 Ocak, 2024 20:24 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Susuz ve engebeli araziler zeytin bahçelerine dönüşüyor

Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “Samsun’da bugün itibarıyla bin dekar alanda zeytin üretiliyor. Yaklaşık 2 bin dönümü aştıktan sonra zeytinin sanayisi de ilimizde artacaktır” dedi.
Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nün ‘2022-2026 Üretim Planlaması’ kapsamında Samsun’un batı ilçelerinde sulama olmayan, insan yerleşiminden uzak, engebeli arazilerde zeytin yetiştirilmesine karar verildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Edoğan’ın “Ekilmemiş bir karış toprak kalmasın” direktifi çerçevesinde Samsun’da tarıma uygun olmayan susuz ve engebeli 1 dekar alanda Gemlik ve Ayvalık zeytin çeşitleri dikildi. 2026 yılına kadar daha bin dekar alana daha zeytin bahçeleri kurulup, 2-3 fabrikaya yetecek kadar zeytin üretilmesi hedefleniyor.
İl genelinde tarıma uygun olmayan 60 bin dekar alanı da ekonomiye kazandırmak için çeşitli projeler yürüttüklerinin altını çizen Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “Bazı arazilerimiz hem yağış almıyor hem de engebesinden dolayı herhangi bir ürünün üretilemediği alanlar var. Bu alanlar 50-60 bin dekar alandan oluşuyor. Su olmadığı için bu alanlarda ceviz ve badem gibi ürünler yetiştiremiyoruz. 2022-2026 üretim planlaması kapsamında ‘ekilmemiş bir karış toprak kalmasın’ hedefi doğrultusunda Yakakent, Bafra, Alaçam, 19 Mayıs ve Vezirköprü’nün mikro klima olan yerlerde zeytin üretilebileceğini öngördük. Bugün itibarıyla bin dekar alanda zeytin üretiliyor. Yaklaşık 2 bin dönümü aştıktan sonra zeytinin sanayisi de ilimizde artacaktır” diye konuştu.

“Yüzde 85’i Gemlik, yüzde 15’i Ayvalık”
Dikilen zeytin çeşitlerinin Gemlik ve Ayvalık olduğunu, Samsun’a özel zeytin çeşitlerinin de çoğaltıldığını ifade eden Müdür İbrahim Sağlam, şöyle devam etti:
“Zeytincilik Araştırma Enstitüsü yetkilileri hangi zeytin çeşidini kullandığımızı sormuştu. Biz yüzde 85 Gemlik, yüzde 15 de dölleme için Ayvalık çeşidini kullandığımızı söylemiştik. İklim araştırmasına göre bu çeşitlerin Samsun’da yetişebileceğini araştırmıştık. Bizlere bu çeşitlerin Gemlik’ten daha iyi yetişeceği bir yer varsa onun da Samsun olduğunu söylediler. Bunların haricinde Samsun’un kendi çeşitlerinin olduğunu da söylediler. Samsun yağlık, Samsun salamura, Samsun tuzlusu gibi çeşitlerden fide gönderdiler. Biz de bu fideleri özel olarak arttırmaya yönelik çalışma başlattık. Samsun’da çok uzun yıllar önce de zeytin üretiliyormuş hatta bir mahalleye de ismi verilmiş. Zeytinciliğin gelişmesi için projelerimize önem veriyoruz.”

“2 bin dekar alandaki zeytin, 2-3 fabrikanın ihtiyacını karşılar”
Hedeflerinin tutması durumunda Samsun’da 2-3 fabrikaya yetecek kadar zeytin üretimi gerçekleştirebileceklerini kaydeden Sağlam, “Zeytinciliği geliştirirken bunu ovaya, yerleşime yakın olan yerlere ektirmiyoruz. Çünkü 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu var. O kanun kapsamında ileride sıkıntı yaşanmamasını da düşünüyoruz. Bir yere zeytin diktiğinizde kanun kapsamında istediğiniz an sökemiyorsunuz. Bu nedenle zeytini çok marjinal, yerleşim yerlerinden uzak ve herhangi bir yapılaşmanın olmayacağı alanlara yapıyoruz. Sulu ve sulanabilir araziler içerisinde de zeytin yapmıyoruz. Çünkü sulanabilir arazilerde birçok çeşit üretebiliriz. Zeytincilik şu ana kadar istediğimiz düzeyde gitmiyor ama çiftçilerimizi yönlendirmeye devam ediyoruz. Hedefimiz 2026 yılına kadar 2 bin dekar alanda yaklaşık ağaç başı 20 kilo zeytinden bin 200 ton gibi bir rekolte elde ederiz. Bu ürettiğimiz zeytinlerle de rahatlıkla 2-3 adet hem salamura hem de yağlık fabrikanın açılacağını tahmin ediyorum. İnşallah üretimimiz hedefimizin de üstüne çıkar” şeklinde konuştu.

Zeytin ağaçları sökülemez, alanı küçültülemez
3573 sayılı Zeytincilik Kanunu’nda özetle şu ifadeler yer alıyor:
“Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi bakanlığın iznine bağlıdır. Zeytincilik sahaları daraltılamaz. Bu sahalardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi bakanlığın fenni gerekçeye dayalı iznine tabidir. Bu iznin verilmesinde, bakanlığa bağlı araştırma enstitülerinin ve mahallinde varsa ziraat odasının uygun görüşü alınır. Bu hâlde dahi kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez. İzinsiz kesenler veya sökenlere ağaç başına idari para cezası verilir.”

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 13:31 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Elif Güneri: “Hedefim kız çocuklarına ilham kaynağı olmak”

Karabüklü milli boksör Elif Güneri, şampiyonluklar yaşayarak daha fazla kız çocuğuna ilham kaynağı olmak istediğini söyledi.

Son olarak Polonya'nın başkenti Varşova'da World Boxing tarafından düzenlenen 2025 Felix Stam Dünya Boks Kupası'nda 80 kiloda altın madalya Kazanan milli sporcu Elif Güneri, yıl sonunda Hindistan'da World Boxing'in düzenleyeceği Şampiyonlar Gecesi'nde de mücadele etmeye hak kazandı.
Kazakistan'da 28 Haziran - 7 Temmuz 2025 tarihlerinde arasında yapılacak 2025 World Boxing Kupası'na hazırlanan Güneri oradan da şampiyonlukla ayrılıp, hem İstiklal Marşı'nı okutmak hem de puan toplamak istiyor.

Elif Güneri: "Amacım şehrime ve ülkeme tekrar altın madalya kazandırmak"
Polonya'daki şampiyonadan altın madalyayla döndüğü için mutlu ve gururlu olduğunu belirten Elif Güneri, "Şampiyona Polonya'daydı, Varsova'da düzenlendi. Sıklet değiştirdik. Ağır sıklet oynuyordum, 80 kiloya düştüm. 80 kilo yarışımda şampiyon oldum ve dediğim gibi ülkemi ve şehrimi en iyi şekilde temsil ettim. İstiklal Marşımızı Polonya'da, bütün Avrupa'yı dinletmek gerçekten çok onur verici bir olaydı. Şimdi Kazakistan'da önümüzde tekrar bir World Boxing'in bir serisi var. Ayın 27’inde Kazakistan'a gidiyoruz. Amacım burada şampiyon olmak. Şehrime ve ülkeme tekrar bir altın madalya kazandırmak" dedi.
Güneri, altın madalya almanın World Boxing'te nasıl bir avantaj sağladığı ile ilgili olarak ise, "Bu sene sonunda Hindistan'da yapılacak olan Şampiyonlar Gecesi’nde direkt dövüşme hakkı elde edecek ve ben de bu hakkı elde ettim. Amacımız her zaman ülkemizi ve şehrimizi en iyi şekilde temsil etmek. Kazakistan'da da hedef kürsü ve 4-14 Eylül'de İngiltere Liverpool'da yapılacak olan Dünya Şampiyonası için puan toplayıp, seri başı olmak"
şeklinde konuştu.

"Amacım kız çocuklarına örnek olabilmek"
Amacının sadece madalyalar almak olmadığını aktaran milli boksör, "Karabük’teki çocuklara örnek olmak istiyorum. Benim en büyük amaçlarımdan ya da vizyonlarımdan biri de kız çocuklarına örnek olabilmek. Karabük biliyorsunuz, Cumhuriyet kenti ve küçük bir şehir. Ben bu şehirde doğdum, büyüdüm. Bu şehirde eğitim aldım ve bu şehirde eğitimcilik yapıyorum, bu şehirde öğretmenim. Benim en büyük amacım bu şehri en iyi şekilde tanıtmak, temsil etmek ve özellikle kız çocuklarına örnek olmayı çok istiyorum. Ben ismimi çok rahat bir şekilde duyurdum. Çok çalıştım, çalışmamın sonucunda meyvelerini aldım, adımı duyurdum. Onların da bu imkanlarla daha iyi bir şekilde duyurabileceklerine inanıyorum" diye konuştu.
Elif Güneri’nin antrenörü Baykan Arslan ise Karabük'te Elif'in şampiyonluklarına çok alışıldığını ve durumun aslında bu kadar kolay gerçekleşmediğini belirterek, "Her madalyanın ayrı bir emeği var. Avrupa ve dünya şampiyonalarımız, Türkiye şampiyonalarımız var, her biten turnuvadan bir hafta dinlenmeden sonra tekrar her şeye sıfırdan başlıyoruz. Dolayısıyla o süreçler devamlı bu şekilde devam ediyor. Yoksa zirveye bir kere çıkıp da orada kalmak kolay değil. Orada orayı taşımak zor. Dolayısıyla biz de bunu 20 yıldır Elif'le taşıyoruz"
ifadelerini kullandı.

Arslan, yaz tatilinin gelecek olmasıyla ilgili çocuklara tavsiye verirken, "2025 yılı içinde 8 ayrı sporcumuz Türkiye madalyası aldı. Bu da hiç kolay değil. Baykan Aslan Boks Okulu Spor Kulübü olarak ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Her gün sabah ve akşam antrenmanlarımız devam ediyor. Tesis anlamında Karabük'ün hiçbir eksiği yok. Gerçekten her branşın bizim de olduğu gibi kendine özgü bir salonu var. Antrenörü var. Dolayısıyla bu çok önemli ve ilimiz gençliği için çok büyük bir şans. Gençlerimiz, çocuklarımız hangi branşı seviyorsalar mutlaka spor yapmalı. İlimizin de yapısı gereğiyle salon sporlarında çok daha başarılı olacaklarına inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin