Karabük Postası tarafından
02 Mart, 2016 15:29 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

STSO’dan “Şimdi Yaraları Sarma Zamanı” Kampanyasına Destek

Safranbolu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Ahmet Şahin ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sami Acar, Diyanet İşleri Başkanlığının başlattığı “Şimdi Yaraları Sarma Zamanı” Kampanyasına destek verdiklerini belirterek şu açıklamayı yaptılar. “Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türk Diyanet Vakfı başta Bayırbucak Türkmenleri olmak üzere Suriye ve Iraktaki mağdur olan din kardeşlerimiz ile tüm mültecilerin ve ülkemizde son zamanlarda meydana gelen terör olaylarından etkilenen kardeşlerimizin temel ihtiyaçlarının karşılanması maksadıyla yurtiçinde ve yurtdışında “Şimdi Yaraları Sarma Zamanı” adıyla kampanya başlattı. Hepimizin bildiği üzere son zamanlarda ülkemiz ve doğu sınırlarımızda ki din kardeşlerimiz çok zor günlerden geçti ve geçmeye de devam ediyor. Dünyanın ortak sorunu olan terör belası hem ülkemizde hem de Komşu ülkelerimizde pek çok can aldı arkada gözü yaşlı birçok insan bıraktı. Öncelikle milletimizin birliği, beraberliği için, bizim güvenliğimiz için, bizim huzurumuz için, için canlarını feda eden bütün şehitlerimize Allahtan rahmet diliyor Şehit ailelerine Cenabı Hakk’tansabır ve metanet diliyoruz. Vatan için şehit düşen kardeşlerimizin aileleri hepimizin aileleridir. Onların ihtiyaçlarını bir nebzede olsa dindirmek bizlere mutluluk verecektir. Terörün mağdur ettiği Cizre’de, Silopi’de, Silvan’da, Sur’da, Nusaybin’de, İdil’de evleri tahrip edilen yaşadıkları evlerinden şehirlerini terk etmek zorunda kalan birçok vatandaşlarımız var onlara da bu zor günlerinde Allah yardımcıları olsun diyorum. Bu kampanya ile o vatandaşlarımızı da el uzatacak olmanınayrıca mutluluğunu yaşıyoruz. Son olarak özellikle Suriye’de yaşanan iç savaştan memleketlerini terk etmek zorunda kalan din dil ırk ayrımı yapmadan milyonlarca insana kucak açan Türkiye’nin ne kadar büyük bir devlet olduğunu, devletimiz ve milletimizle iftihar etme hakkını sahip olduğumuzu açıkça ifade etmek isteriz.Ne yazık ki Türkmen Dağındaki kardeşlerimiz,”Bayırbucak Türkmenleri”çok sıkıntılı bir dönemden geçiyor önce kendi vatanlarını, kendi yurtlarını savunmak için canla başla mücadele ettiler. Terk etmemek için uğraştılar, ancak son haftalarda artan hem içerden hem dış devletlerden bombalı saldırılar sonucu pek çoğu bugünlerde sınırlarımızdan ülkemize gelmeye mecbur kaldılar. Bugün onların da yararlarını sarma zamanıdır. Daha önceki bütün kardeşlerimize evlerimizi, yüreklerimizi açtığımız gibi elbette Türkmen kardeşlerimize de evlerimizi, yüreklerimizi, açmak durumundayız. Safranbolu Ticaret ve Sanayi Odası olarak tüm meclis üyesi arkadaşlarımızla bu kampanyaya destek verdiğimizi belirtmek isteriz. Herkesi imkânları ölçüsünde bu kampanyaya yardım etmesini ümit eder, böylesine duyarlı işlerde her zaman öncü olan Diyanet İşleri Başkanlığımıza da teşekkür ederiz”

blank
Sevgi Özdemir tarafından
23 Nisan, 2025 16:56 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Faturalarımız tam, hizmet yarım

Bugün İstanbul bir kez daha sallandı. Kandilli Rasathanesi'ne göre 6.2 büyüklüğündeki deprem kısa sürdü ama etkisi derin oldu. Panik, endişe ve en önemlisi iletişimsizlik. Deprem olur olmaz herkes telefonu eline aldı, sevdiklerine ulaşmak istedi. Ama çoğumuz, sevdiklerimizi aradığımızda telefonlarımızda sadece sessizlikle karşılaştık. GSM operatörleri yine sınıfta kaldı.

Her ay düzenli olarak ödediğimiz yüzlerce liralık fatura, yalnızca konuşma ve internet değil, ihtiyaç anında çalışacak bir sistemin bedeli olmalı. Ama bugün gördük ki, o sistem en gerekli anda iflas ediyor. Bu sadece birkaç dakikalık bir kesintiden ibaret değil; milyonlarca insanın aynı anda sessizliğe mahkum edilmesi demek. Afet anında en çok ihtiyaç duyulan şey iletişimken, sesimizi duyuramamak demek yalnızca teknik bir sorun değil, bu yaşama tutunmaya çalışan insanların hayati bir bağdan koparılması demek.

Hatırlarsanız 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde de aynı sorunu yaşadık. O gün yüz binlerce insan enkaz altında sevdiklerine ulaşmaya çalıştı. O gün de aynı tablo karşıladı bizleri. Yani bu bir ilk değil, ama ne yazık ki hâlâ bir son da değil.

6.2 büyüklüğündeki bugünkü depremde iletişim altyapısı bu kadar kolay çöktüyse, olası büyük İstanbul depreminde neyle karşılaşacağız?

Uzmanlar yıllardır bu depremin 7’nin üzerinde olacağını söylüyor. Durum böyleyken, GSM operatörleri hâlâ bu yükü kaldıramıyorsa, esas felakette sistem tamamen devre dışı mı kalacak? O zaman sadece binalar mı yıkılacak, yoksa iletişimsizlik yüzünden umutlarımız da mı enkaz altında kalacak?

Devamlı artan fiyatlar, paketlere eklenen "katma değerli hizmetler", 5G vaatleri… Hepsi güzel. Ama bu hizmetlerin en temel işlevi, acil durumlarda çalışması değil mi? İletişimin en çok gerektiği anda yok oluşu insanların can güvenliğine karşı işlenmiş ciddi bir ihmaldir.

Bu saatten sonra "yoğunluktan dolayı hatlar kilitlendi" bahanesi kimseyi tatmin etmiyor. Çünkü biz bu yoğunluğun ne zaman geleceğini biliyoruz: her depremde, her afette, her kriz anında. Bilinmeyen değil, beklenen bir senaryoya karşı hazırlıksız olmak, affedilir bir şey değildir.

Reklam filmlerinizdeki "gelecek burada" sözleriyle değil, kriz anlarında göstereceğiniz dayanıklılıkla güven kazanın. Çünkü biz artık her ay farklı bahanelerle artan fatura değil, karşılık istiyoruz.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.