Karabük Postası tarafından
04 Eylül, 2022 11:25 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Şeker Kanyonu Sel Sonrası İlk Misafirlerini Ağırladı

Türkiye’nin en büyük blok ormanlarını içerisinde barındıran ve doğa turizmi ile ön planda olan Yenice ilçesindeki Şeker Kanyonu sel afeti sonrası ilk kafilesini misafir etti.
Yenice ilçesinde Haziran ayında meydana gelen sel afeti sonrası yenileme çalışmalarında sona doğru yaklaşılmaya başlandı. Sahip olduğu yaban hayat ve bitki çeşitliliği ile insanların ilgisini çeken ve acil korunması gereken 100 sıcak noktadan biri ilan edilen Yenice ormanlarının içerisinde yer alan Şeker Kanyonu sel afeti sonrası ilk misafirlerini ağırladı. Ankara’da faaliyet gösteren bir şirkette çalışan yaklaşık 114 kişi hafta sonu gezisi için Yenice ilçesini seçti. Şeker Kanyonu işletmecisi Ercan Aslan’ın öncülük yaptığı kafile kahvaltı sonrası yaptıkları yürüyüşlerle bölgenin güzelliklerini keşfetme fırsatı yakaladı.
Endemik bitki türü bakımında ve kendine has bir mikro klimaya sahip olan Yenice Ormanları içerisinde yer alan kanyon ilçe turizmi için önemli bir yere sahip.
Kanyon işletmecisi Ercan Aslan, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı konuşmada, Yenice Ormanları’nın Türkiye’nin en güzel bölgelerinden bir tanesi olduğunu belirterek, “Ben 15 yıldır buraya geliyorum. Birçok yeri de gezdim. Kesinlikle dünyadaki en güzel yerlerden bir tanesi. Üç yıldır pandemi ve çeşitli sıkıntılar derken en son geçtiğimiz aylarda sel felaketi yaşadık maalesef” dedi.
Olumsuzluklara rağmen çalışmalardan vazgeçmediklerini ifade eden Aslan, “O yüzden moralimizi bozmadık tekrar başladık. Sağ olsun devlet kurumlarının burada çok hızlı bir şekilde harfiyat çalışmaları, düzenleme çalışmaları yapıldı. Dere ıslahı yapıldı. Şu an peyzajıyla ilgili beklemedeyiz. Asma köprümüz yapıldı. Yavaş yavaş umudumuzu kesmeden bir denge kurmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Bölgenin 4 mevsim güzellikler sunduğunu ve değerlendirilmesi gerektiğini aktaran Aslan, “Değerlendirmeyi yaparken de bizim özellikle hassas olduğumuz konu, buraya doğaseverlerin gelmesi. Doğaya gerçekten değer veren ve seven insanların buraya gelmesi. Onlarla etkinlikler yapmak istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
Sel afeti sonrası etkinliklere başladıklarını kaydeden Aslan, şunları söyledi: “Çünkü burası ne olursa olsun devam etmek zorunda. Bu anlamda etkinlikler başladı. Bugün de Ankara’dan büyük bir holdingden kafilemiz geldi. Onlara biraz çevre gezisi yaptırıyoruz. Biliyorsunuz ormana girişler yasak. O yüzden Yenice Kaymakamlığı’ndan izin alarak bu çerçevede etkinliklerimizi planlı ve organize olarak yapıyoruz. Yangın ve çevre kirliliğine karşı kontrollüyüz. Afet sonrası ilk etkinliğimiz. Sabah geldiler. Açık büfe kahvaltının ardından bir grup yüzmeye gitti, bir grup Şeker Kanyonu’na yürüyüşe gitti, bir grupla Filyos Çayı mevkiindeki asma köprüyü gezdik. Canlı müzik olacak. Akşam üstü de oyunlarla birlikte yemeğimizi vereceğiz ve kendilerini uğurlayacağız.”
Ziyaretçilerden Semih Yağcı, şirket olarak her yıl bir gezi organizasyonu düzenlediklerini, bu yıl ki gezi için Dünya Koruma Vakfı tarafından koruma altına alınan Yenice Ormanlarını seçtiklerini söyledi.
Nilgün Dal ise arkadaşları ile güzel bir gün geçirdiklerini ve keyif aldıklarını anlatarak, “Burayı gerçekten herkese tavsiye ederim. Ankara’da olmayan bir doğa var burada. Şeker Kanyonu çok güzel. Orada yürüyüş yapmak bambaşka. Böyle bir yerin Ankara’ya yakın olması ayrı bir değer katıyor. O yüzden tercih sebebimiz oldu” şeklinde konuştu. (İHA)

blank
blank
İlyas Erbay tarafından
22 Ocak, 2025 11:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

AYRANIMIZ YOK İÇMEYE, AUDİ İLE GİDERİZ MAKAMA !

Yanlış hatırlamıyorsam;
Hazine ve Maliye Bakanlığı kamu kuruluşlarının sahip oldukları araç envanteri konusunda çalışma başlatmış, bu kapsamda araçların hem sınıflarının düşürülmesi hem de sayılarının azaltılması için bir takım hazırlıkların yapılması talimatını vermişti.

Kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanımına ilişkin olarak alınması gereken tedbirlerin bildirildiği Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri Genelgesi 17.05.2024 tarihli ve 32549 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmemişmiydi?
Peki bu ne?
Basına yansıyan haberlerden öğrendiğimize göre; yatırım programı kapsamında, 2262 taşıt daha alınacakmış.
Sağlık Bakanlığına 468
Adalet Bakanlığına 210
Emniyet Müdürlüğüne 711
Milli Savunma Bakanlığına 177
Jandarma Gn. Müdürlüğüne 169
Gelir İdaresi Başkanlığına 85
Dışişleri Bakanlığına 51
Afet ve Acil Durum Başkanlığına 41
TEİAŞ 45
İçişleri Bakanlığına 40
Atatürk Orman Çiftliğine 38
Karayolları Gn. Md lüğüne 35
Sahil Güvenliğe 35
Ticaret Bakanlığına 27
MSB Akaryakıt İkmal Müdürlüğüne 21
Cumhurbaşkanlığına 20
Kıyı Emniyete 17
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na 10
Yargıtaya 10
EPDK ya 9
Diyanet İşleri Başkanlığına 6
37 adette diğer kurumlara olmak üzere 2262 araç alınacakmış.

Türkiye’nin makam araçları yönünden “Dünya rekorunu”nu elinde bulundurduğu belirtiliyor. Ülkemizde 125 bin kamu aracı varken, bu sayı Almanya’da 9 bin, Japonya’da 10 bin, Fransa’da 8 bin civarında. Devlete ait uçak filosu bakımından birçok ülkeden de öndeyiz. Almanya’da 12, Fransa’da 14, İtalya’da 11, Japonya’da 2 özel uçak bulunurken ülkemizde Cumhurbaşkanlığı’nın hava filosundaki uçak sayısı ise Katar’ın tartışmalara neden olan hibe ettiği ‘Uçan Saray’ı Boeing 747-8 model uçakla birlikte 16’ya yükselmişti.

Kamudaki araç sayımız; nüfusu bizimle aşağı yukarı aynı olan ülkelerle kıyaslandığında, 10-15 kat daha fazla. Üstelik kıyaslama yaptığımız ülkeler bizden kat kat daha zengin. Ülkede lüks, şatafat almış başını gidiyor. Bu kıyaslamayı yaptığınızda; israfın, şatafatın, gösterişin, savurganlığın boyutlarını daha iyi anlıyorsunuz.
Almanya’da makam aracı sayısı 9 bin. Bizde Almanyanın 14 katı
Nüfusu bizden çok daha fazla olan Japonya’da makam aracı sayısı 10 bin. Bizde Japonya nın 12 katı
Fransa’da makam aracı sayısı 8 bin. Bizde ise Fransa’daki makam aracı sayısının 15 katı makam aracı var. Bu ülkelerin 3 üçü de bizden kat kat daha zengin.

Kamudaki araçlardan söz edilirken, nüfusu Türkiye’ye yakın ülkelerdeki resmi taşıt sayılarından örnek verilmesi gayet normal. Bu kıyaslamayı elbetteki yapacağız. Ülkemizde kamuda makam aracı sayısı şimdilik 125 bin kadar. Şimdilik diyorum, zira alımlar devam ediyor.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu ?

İlyas Erbay

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.