blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
07 Kasım, 2024 00:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Samsun’da matematiği sevdiren okul: Öğrenciler matematik öğrenmek için bu okula koşarak gidiyor

Samsun ilk ve tek matematik temalı okulu olan Matematik Okulu’nda öğrenciler matematiği severek öğreniyor. Okulda yapılan onlarca eğlenceli etkinliklerle öğrencilere matematik sevgisi aşılanıyor.
2023 yılında Samsun Genç İş Adamları Derneği’nin desteğiyle Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce yürütülen ’Matematik Seferberliği’ projesi çerçevesinde İlkadım ilçesi Çivril Mahallesi’nde bulunan ve atıl halde olan bir bina yenilenerek Matematik Okulu’na dönüştürüldü. Samsun’un her ilçesinden okul öncesi, ilkokul ve ortaokul öğrencileri bu okula gelerek eğlenceli etkinliklerle matematik öğreniyor. Randevulu sistemle öğrenci alan okulda bugüne kadar 7 bin öğrenci matematik eğitimi aldı.
"Samsun’da bütün öğrencilere dokunuyoruz"
’Matematik öğrenmek hiç bu kadar zevkli olmamıştı’ dedirten okulda faaliyetler devam ediyor. Yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Matematik Öğretmeni Büşra Ayar Aydın, "Okulumuz Samsun Milli Eğitim Müdürlüğünce yürütülen Samsun Matematik Seferberliği çerçevesinde yapılan çalışmalardan biridir. Okulumuz geçen sene açıldı ve bu senede çalışmalarına kaldığı yerden devam etmektedir. Öğrencilerimiz okulumuza Samsun’un bütün ilçelerinde randevu ile gelmektedir. Biz burada matematiğin eğlenceli bir yanı olduğunu, gerçekten hayattan kopuk olmadığını göstermek istiyoruz. Dönem içinde Samsun’un bütün öğrencilere dokunmanın yanı sıra Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin ilköğretim matematik öğretmenliği öğrencileri de buraya gelerek çalışmalar yapıyorlar. Bize ulaşamayan köy okullarına ulaşıp oralarda da atölye yapmayı planlamaktayız" dedi.
"Öğrencilerimiz severek, isteyerek bu etkinlikleri yapıyorlar"
Matematik Öğretmeni Betül Çalışkan, "Okulumuzda matematik kazanımlarına ek olarak günlük yaşamdan ve doğadan matematik etkinlikleri yapıyoruz. Doğadaki matematik detaylarıyla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Öğrencilerimiz hem eğleniyor hem de matematiği doğayla ilişkilendirerek düşünme becerilerini geliştirmelerini amaçlıyoruz. Okulumuz dönem başından itibaren bini aşkın öğrenci ağırladı. Öğrencilerimiz severek, isteyerek bu etkinlikleri yapıyorlar" diye konuştu.

DEVENİN KİNİ BİTER BÖLÜCÜLERİN BİTMEZ
blank
Mustafa AKAY tarafından
26 Aralık, 2024 10:33 tarihinde yayınlandı
A+ A-

DEVENİN KİNİ BİTER BÖLÜCÜLERİN BİTMEZ

MUSTAFA AKAY

Türkiye'mizde, Cumhuriyet ve Atatürk Düşmanlığı 1923 yılından bu yana kesintisiz sürüyor. Günümüzde Atatürk'e direk düşmanlık yapanlar olduğu gibi, arkadan dolanarak yapanlar da bulunuyor.
Arkadan dolananlar, direk Atatürk'e laf atamayınca, umarı Cumhuriyet'e ve İnönü'ye gönderme yaparak düşmanlıklarını sergiliyorlar.
Kimler Atatürk ve Cumhuriyet Düşmanı’dır baktığımızda karımıza ilginç durumlar çıkıyor.
Kısaca, özetlemek gerekirse, Atatürk ve Cumhuriyet'e bölücüler ve yobazlar düşman diyebiliriz. Peki, bunların ağababaları kimlerdir?
Bunu sormaya bile gerek yok. Sevr'i kabul ettiremeyenler, Lozan'ı kabul etmeyenler kimlerse onlar. Yani, o günün ve bugünün emperyalistleri.
ABD ve İngiltere.
Bu iki güç, Kurtuluş Savaşımız’da yenik düşmemiz için her türlü naneyi yemiş, Türkiye Tam Bağımsız ve Çağdaş bir ülke olunca da içten içe kemirmeye çalışmış iki ülke bu modern eşkıyalar.
Elbette o zamanlarda bunların destekledikleri iş birlikçiler vardır. Din kisvesi altında, mücadeleyi bölmek, zayıflatmak amacıyla, maddi-manevi beslenen iş birlikçiler zaman zaman isyanlar da çıkaran vatan hainleridir bunlar.
Kurtuluş Savaşı yıllarında milletin içine atılan tehlikeli tohumlar ne yazık ki, tamamen eritilemedi. Şimdi, onların uzantıları görev başındalar. Türkiye Cumhuriyeti’ni kötülemek için her türlü ortamda zehir saçmayı sürdürüyorlar.
Ne hikmetse, yobazlar ve bölücüler, Atatürk'ü, Cumhuriyeti kötüleyince, tatmin oluyorlar.
Sağcısı, solcusu, gericisi, bölücüsü Cumhuriyet’e saldırdıkça, koca çınar daha da gürbüzleşiyor, güçleniyor. Yapılan bu saldırılar sinek vızıltısı gibi geliyor insanlara.
Gericiler düşman dedik Cumhuriyet’e. Evet, Şeyh Saitler, Seyit Rızalar, İskilipli Atıf’lar ve yüzlercesi. Onların saçtıkları zehirler, Cumhuriyet'in özgür ortamında bugünlere kadar geldi. Şimdi, yeni yeni tarikatlar, cemiyetler, siyasi partiler ortaya çıktı. Şimdi onlar kinlerini kusup duruyorlar.
Cumhuriyet’e düşman olanlar arasında bir de bölücüler var. Cumhuriyet’in her türlü nimetinden yararlanıp, bir yerlere gelmiş nankörler var. Bunlar da bir türlü ulus devleti, üniter yapıyı kabullenemediler.
Sanki oligarşik bir yönetim varmış gibi, devenin kininden çok daha fazla bir kinle saldırıp duruyorlar. Bitmiyor kinleri nedense. Osmanlı gibi mutlak monarşi yönetiminden halk yönetimine geçen Cumhuriyet'i benimseyemediler. Sanki teokratik bir düzeni daha çok isterlermiş gibi.
Şimdi, bu aralar Bahçeliyle demlenen DEM'in milletvekili artist Sırrı Süleyman Yücel Cumhuriyet’e laf çakmış aklınca.
Güya, Cumhuriyet gelince Allah'ı yok saymış, kendisini çok kutsamış gibi zırvalarda bulunmuş.
Bu artist bozuntusu, Türkiye Cumhuriyeti'nin kendisine ve kendisi gibi satılıklara sağladığı demokratik ortamın verdiği özgürlükle, okudular, sinemacı oldular, milletvekili oldular, belediye başkanı oldular. Hatta ve hatta bu soytarı gibi TBMM Başkan Vekili oldular. Nedense doymuyorlar. İsteklerinin ne olduğunu biliyoruz. İstekleri federatif bir yapıdır. O da olmayacak duaya amin demekten öte gitmeyecektir.
Cumhuriyet, demokrasi ilkesinin en yaygın ve akıllı uygulamasını sağlayan bir yönetim biçimi olarak, halkını kucaklıyor, tümünü kapsıyor. Düşünce özgürlüğünün en iyi uygulandığı bir yönetim biçimi olarak 100 yıl önce kabul edilmesi bir devrimdir. İlenicidir, insan haklarına saygılıdır, egemenliği milletin kendisine vermiştir. Yönetimi halk ve temsilcileri vasıtasıyla sağlar. Bu rejimde yönetimler seçimle gelir seçimle giderler. Hak, hukuk, adalet kavramlarının en iyi işlediği bir yönetim biçimidir.
Şimdi, artist Sırrı Süleyman Yücel, bunları eleştiriyor. Bunu da ilericilik adına yapıyor sözüm ona.
Atatürkçüler, uyanın, Cumhuriyetçiler silkelenin.
Sizler uyursanız, bu güzelim yönetim ayağımızın altından bir ipek hali gibi kayıverir.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.