Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
22 Ağustos, 2024 20:52
blank
İhlas Haber A.

Samsun Şehir Kütüphanesi’nin yüzde 32’si tamamlandı

Samsun Şehir Kütüphanesi’nin yüzde 32’si tamamlandı
A+ A-

Türkiye’nin en büyük kütüphanelerinden birisi olacak Samsun Şehir Kütüphanesi’nin yüzde 32’si tamamlandı.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “Üniversite şehri Samsun’umuza yakışan bir kütüphane hayata geçiyor” dedi.
Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından Atakum ilçesinde inşa edilen ve tamamlandığında Türkiye’nin en büyük kütüphanelerinden biri olacak Şehir Kütüphanesi’nde çalışmalar aralıksız devam ediyor. Eski Türk-İş Eğitim Merkezi’nin olduğu alanda 5 bin 200 metrekare arsa içinde 27 bin 570 metrekare inşaat alanına sahip projenin yüzde 32’si tamamlandı. 3 bodrum kat, 1 zemin kat, 5 normal kat ve teknik kat olmak üzere 10 kattan oluşacak kütüphane, bin 98 oturma alanına, 525 bin kitap kapasitesine sahip olacak.

Yüzde 32’si tamamlandı
Samsun Şehir Kütüphanesi’ndeki çalışmaların son durumuna ilişkin bilgi veren Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “İnsanımıza, gençlerimize, çocuklarımıza hitap edecek her projeyi çok önemsiyoruz. Eğitim şehri olan Samsun’umuza yakışacak bu güzel kütüphane projemiz de yükselmeye devam ediyor. Proje yüzde 32 fiziki gerçekleşmeye ulaştı. Çalışmalar aralıksız devam ediyor. Kütüphanemiz 7’den 70’e herkese hitap edecek” dedi.
Projede kitaplıklar, serbest çalışma alanları, toplantı-seminer salonları, çocuk kütüphanesi, sergi salonları, etkinlik atölyeleri, bireysel-grup çalışma alanları, medya gösteri alanları, hobi alanları, araştırma merkezi, görme engellilere yönelik okuma salonu, kafe, restoran ve bahçe etkinlik alanları yer alıyor.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

08 Kasım, 2024 10:10

ÇABUK KANIKSIYORUZ

ÇABUK KANIKSIYORUZ
A+ A-

MUSTAFA AKAY

Eskiden böyle değildik. Umursardık bazı şeyleri. Olumsuz olaylar karşısında uzun uzun düşünür, üzülürdük.
Son yıllarda, bir kanıksamazlık ortaya çıktı.
Her gün meydana gelen üzücü olaylara tepkilerimiz anlık oluyor.
Eskiden bir şehit haberi gelse, günlerce üzülür, kahrolurduk. Şimdi ise, neredeyse umursamaz duruma geldik toplum olarak.
Trafik kazalarında yitirdiğimiz canlar için günlerce yas tutardık. Madende göçüklerde ağıt yakardık. Artık, hemen kanıksayı veriyoruz.
El kadar bebekler öldürülüyor, canımızdan can gidiyor, acısı dağı taşı inletmesi gerekirken, ah vah demekten başka bir şey yapmıyoruz.
Küçücük çocuklar taciz ediliyor, kadınlar vahşice öldürülüyor neredeyse, mağdur olanları değil, mağdur edenleri savunur gibiyiz.
Özellikle büyük kentlerde çeteler cirit atıyor, bize ilişmesin diyerek gözümüzü yumuyoruz.
Mafya devlet katında itibar görür duruma gelmiş “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” der gibiyiz. Bu tam anlamıyla çıkarcı olduğumuzu ortaya koyuyor.
Rüşvet, hırsızlık, yolsuzluk artık olağan bir işmiş gibi görülüyor.
Siyasette adam kayırma, iltimas, imtiyaz, bazı değerleri yandaşa peşkeş çekme sanki rutin hale gelmiş.
Bu ülkede, emeğiyle geçinen insanlar aybaşını zor getirirken, çalanlar, çırpanlar baş tacı yapılıyor.
Devletin kurumlarında liyakat denilen kavram unutulmuş. İşe göre insan demesini bilmeyen siyasetçiler, adamlarına göre iş yaratarak, kurumlarının enerjisini boşa harcıyorlar.
Artık, “gemisini kurtaran kaptan” olarak görülüyor. Gemiyi kurtarsın da nasıl kurtarırsa kurtarsın düşüncesi egemen. Bunun için de yaşamın her alanında fırsatçılık yapanların sayısı hızla artıyor.
Küçüğü bir çalıyorsa, büyüğü bin çalmanın yolunu arıyor.
Pahalılık almış başını yürümüş. Dün bir liraya satılan bir ürün, ertesi gün 2 liraya çıkıyor. Nedeni sorulduğunda da “dolar yükseldi” olarak gösteriliyor.
Çabucak alışıveriyoruz her şeye. Kanıksıyoruz artık.
Bıkkınlık getiriyor tekrarlana tekrarlana.
Bu toplumdaki bir çürümenin işareti aslında. Yozlaşıyor toplum giderek.
Herkes çıkarının peşinde, bir şeyler yapmayı mubah sayıyor.
Selin önünden kütük kapma yarışı yapılıyor. Toplumsal refleksimizi de yitiriyoruz bu arada.
Hak aramayı, haksızlığa karşı çıkmayı unutuyor toplum.
Adına ulusal denilen televizyonlarda her gün, ahlaksızlığı zirveye çıkaran programlar yapılıyor.
Damat kayınvalidesiyle, gelin kayınpederiyle ilişkiye giriyor.
Fuhuş artıkça artıyor.
Ortalıkta seri katiller dolaşıyor.
Bazı yeni yetmeler de çıkıp, eski Türkiye eleştirisi yapıyorlar.
Sahi, eski Türkiye’de bunlar bu denli çok oluyor muydu?
Eski Türkiye ve insanları daha güzel değil miydi?

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Eskipazar Eczanesi
Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

Büşra Eczanesi
Büşra Eczanesi
Adres

Beşbinevler Mahallesi, Şahin Tepesi No:18/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-0777

Ülkü Eczanesi
Ülkü Eczanesi
Adres

Şirinevler Mahallesi, Mehmet Akif Caddesi, No:1 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 415-1350

Tuncer Eczanesi
Tuncer Eczanesi
Adres

Atatürk Mahallesi, Sağlık Sokak No:27/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 725-2997

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455