Karabük Postası tarafından
22 Ocak, 2023 16:01 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu’da İmamoğlu’na Büyük Sevgi

Safranbolu, hafta sonu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu'nu ağırladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, Anadolu Turu kapsamında Safranbolu'ya geldi.  İmamoğlu'nun Safranbolu'ya yaptığı ziyarete vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Ekrem İmamoğlu ile fotoğraf çektirmek isteyen vatandaşlar zaman zaman izdihama neden olurken, hem  vatandaşlar hem de Başkan İmamoğlu gösterilen yoğun ilgiden dolayı zor anlar yaşadı. İMAMOĞLU'NUN ZİYARETİ MİTİNGE DÖNDÜ Vatandaşların sevgi gösterileri altında zorlukla belediye binasının merdivenlerine çıkabilen İmamoğlu, burada halka hitaben yaptığı konuşmada gösterilen ilgiden memnuniyet duyduğunu dile getirerek, “Yapılan hukuksuzluğa karşı  muazzam bir vatandaş duruşu var  bu haysiyet mücadelesi zaten bilmelisiniz ki  Ekrem İmamoğlu mücadelesi değil, bu mücadele milletimizin haysiyet mücadelesi kesinlikle milletimiz adına verilen bir demokrasi mücadelesi  o bakımdan görüyoruz ki vatandaşlarımızın vicdanında bu kötü hareketleri asla yer bulmadı, bulmayacak.  Benim gönlüm rahat. Ben, İstanbul halkına, 16 milyon insanımıza sırtını dayamış bir hemşehrinizim, kardeşinizim. Ama aynı zamanda milletimize sırtını yaslamış bir kardeşinizim. Onların vicdanına, onların yüreğine güveniyorum. Onlar en doğru kararı vereceklerdir. ‘’Kıymetli dostlarım burada en güzel şey şu burada çok saygı değer hanım efendileri görüyorum, çok kıymetli beyfendileri görüyorum ama şunu söylemem lazım her gittiğim yerde pırıl pırıl kalpleri cesur, beyinleri açık, fikri hür, vicdanı hür bir nesil olma yolunda pırlanta gibi gençlerimiz var burada. Mesele şu bugün ki konuşmalarımız bu çocuklarımız için, ben yaptığım her konuşmam da itinalı hareket etmeye gayret ediyorum. Çünkü şöyle düşünüyorum beni her evde çocuklar dinliyor gençler dinliyor, kadınlar dinliyor. Biz hepimiz öyle yetişmedik mi? Büyükler olarak çocukların yanında konuşmamıza dikkat etmiyor muyuz? Ya da çocuklar olarak büyüklerimizin bu itinayla yetiştirdiklerini bilmiyor muyuz? Ama kötü dil zehirli dil siyasetin ana merkezine oturmuş durumda. Edilmedik laflar, atılmadık iftiralar ve ortaya koyan fitne fesat işleri açıkçası belki de Türkiye Cumhuriyeti tarihinde açık ara hiç böyle olmamıştı. Ancak milletimizin güzel bakışıyla buna son vereceğiz. Buna son vereceğiz ve insanlarımızın huzurunda demokrasi kuralları çerçevesinde biz bu ülkenin geleceğini konuşacağız. Geleceğini konuşacağız, aklı konuşacağız bilimi üretimi konuşacağız, kültürü sanatı konuşacağız, gençlerimizin geleceklerinden kaygı duymadıkları bir ortamı konuşacağız. Kötü dili olan insanlar için göreve geldiğim günden beri, daha öncesinden beri dua ediyorum, diyorum ki o kötülükle olan kalbi kötülükle bezenmiş olanlara Allah akıl versin diyorum . Allah akıl versin yani Allah şahittir ki öyle bir inancım var benim duam genelde tutar bunlara tutmaz. Bunlara benim duam tutmadı keşke tutsaydı. Keşke kötülükten kurtarsaydım bunların kalplerini ama olmadı.  Kendilerini memleketin sahibi gören bu bir avuç insana tarifledikleri Mayıs ayında, ‘Söz milletin’ diyeceğiz. ‘Hadi güle güle’ diyeceğiz. Çok hazırız. Dayanışma içerisinde, özellikle Altılı Masa’nın kıymetli liderleri çok özenli çalışmalılar, çok hızlı süreçleri toparlamalılar ve milleti bu coşkuyla hep birlikte yola çıkarmalılar. Hep birlikte, bir an önce. Dolayısıyla sorumluluğumuz büyük. Yükümüz ağır. Milletimizin ne yazık ki son yıllarda sorunları çok daha fazla büyüdü. Ama size bir şey söyleyeyim,  milletçe söylüyorum, yanlış anlamasınlar: Vallahi de billahi de gençliğimiz var. Gençliğimiz var milletçe. Ve başardık,  yine başaracağız. Bu milletin şunu bilmesi lazım, bu cennet vatan hepimizin evi şurada bulunan o güzel bakışlı hemşerilerime diyorum ki  ne benim sizden bir gram hak fazlalığım var, ne sizin benden bir gram hak fazlalığınız var. Hepimiz bu evin tapusuna eşit hissedarız, eşitiz eşit. Bir avuç insan zenginleşir, milletim fakirleşiyorsa orada büyük bir adaletsizlik var demektir. “Kalkıp 16 milyon insanın verdiği yetkiyi almaya kalkıyorsan, orada büyük adaletsizlik var demektir. Ama az kaldı. Hep birlikte bunu çözüyoruz. Sizlere, yürekten teşekkür ediyorum. Safranbolu'yu sanıyorum biraz coşkulu gezeceğiz bugün. Ama bu daha yürüyüşümüzün ve coşkumuzun başlangıcı. Herkes umutlansın. Umudu görmek isteyen herkese sesleniyorum; aynaya baksın. Umudu önce kendinizde göreceksiniz. Özellikle sevgili gençler, güzel çocuklar, kıymetli hanımefendiler, beyefendiler; umudu görmek istiyorsanız, aynaya bakın. Gözlerinizle, gözlerinizin içine kararlılıkla bakın. Ve deyin ki; ‘Kötü bulutları bu ülkenin üzerinden yollayacağız. O bir avuç insanı bu ülkeden yollayacağız. Tek kişinin söylediği değil, milletin söylediği olacak’ diyeceğiz. İşte bu yolculukta hepinize başarılar. Şart olsun ki her şey çok güzel olacak" dedi. İMAMOĞLUNA BÜYÜK SEVGİ Konuşmasının ardından Başkan Köse’yi makamında ziyaret eden İmamoğlu, Safranbolu’nun Elif Başkanla çok daha güzel bir kent haline geldiğini ifade etti.  İmamoğlu ve beraberindekilere Safranbolu ve Belediye çalışmaları hakkında bilgi veren Başkan Köse, kendilerini Dünya Miras Kenti Safranbolu’da ağırlamaktan mutluluk duyduklarını söyledi.  İmamoğlu daha sonra   İstanbul Büyükşehir Belediyesinin  destekleriyle dış cephe yenilemeleri tamamlanan Kaya Erdem Caddesi’nde, Safranbolu Belediye Başkanı Köse ile birlikte bir inceleme gezisinde bulundu. Gezi, vatandaşların zaman zaman izdihama dönüşen yoğun ilgisi altında zorlukla da olsa gerçekleştirildi. Esnafla sohbet eden İmamoğlu, vatandaşlardan gelen fotoğraf çektirme isteklerini yerine getirdi. Esnaf ziyaretinin ardından Hıdırlık Seyir Tepesini de ziyaret eden İmamoğlu, buradan onuruna verilen yemeğe katıldı. KÖSE: " TÜM EKİBİMİZLE BİRLİKTE CANLA BAŞLA ÇALIŞIYORUZ" Burada bir konuşma yapan Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, “ Safranbolu yıllara meydan okuyan çok kadim bir kent. Dünya Miras Listesinde kent ölçeğinde korunan 20 kentten biri. Türkiye’de de tek kent. Safranbolu Belediyesinde göreve başladığımızdan beri Safranbolu halkının ve Safranbolu’nun hak ettiği şekilde yönetilmesi ve hak ettiği şekilde projeler yapılması için tüm ekibimizle birlikte canla başla çalışıyoruz. Elbette çalışırken muhalefet belediyesi olduğumuz için bir sürü engel çıkıyor. Hem ekonomik hem de iktidarda olmamanın verdiği sıkıntılarla savaşıyoruz ve bunların hiç birini halkımızın önüne bahane olarak getirmiyoruz. Ne yapıyoruz, ürettiğimiz tüm projeleri bizler destek olmak isteyen Büyükşehir Belediyelerimizle, bazı hibe projelerle vaat ettiğimiz projeleri yerine getirmeye çalışıyoruz” dedi. Kendileri için çok önemli olanın  tarihi çarşıdaki projelerin hayata geçirilmesi olduğunu kaydeden Başkan Köse, “ Bunlardan pek çoğunu hayata geçirdik ve şimdi de Han Arkası Projesinde çalışmalara başladık. Bu bağlamda bu güzel projede bizlere destek veren Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu olmak üzere İBB ve Safranbolu Belediyesi Teknik Ekibine sonsuz teşekkür ediyorum” diye konuştu.  (Nurettin Acar)

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
06 Mart, 2025 20:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

İl Tarım ve Orman Müdürlüğü: “Yağan kara güvenme, kokarcaya aman verme”

Samsun Vilayet Tarım ve Orman Müdürlüğü, "Yağan kara güvenme, kahverengi kokarcaya aman verme" ikazında bulundu.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, kahverengi kokarcayla ilgili açıklama yaptı. Kahverengi kokarcayla uğraşın devam ettiği belirtilen açıklamada, "İlimiz ziraî üretiminde başta fındık olmak üzere birçok eserde kıymetli ölçüde randıman ve kalite kayıpları meydana getirme riski olan, tahripkâr, istilacı ve polifag bir ziyanlı olan kahverengi kokarca ile gayret; bakanlığımız ‘Kahverengi Kokarca İle Gayret Hareket Planı’ yeterince; 2025 Yılı Bitki Sıhhati Uygulama Programı kapsamında Entegre Çaba Prensipleri doğrultusunda Kahverengi Kokarca Teknik Talimatına nazaran devam etmektedir. 2017 yılında birinci kere Terme ilçesinden vilayetimize giriş yapan, 2023 yılı Temmuz-Ağustos aylarında popülasyon artışının Terme-Çarşamba ilçelerinde kimi lokasyonlarda ekonomik olarak eserde ziyana yol açtığı, 2024 yılında ise popülasyonun artarak devam ettiği, bu süreçte ise il/ilçe tarım orman müdürlüklerimizin ihtar ve ikazlarını dikkate alarak uygulayan üreticilerimizin eserlerini müdafaaya yönelik çabalarında muvaffakiyete ulaştığı tespit edilmiştir. Kahverengi kokarca zararlısının tanınması ve ziyan boyutu ile kamuoyunun bilgilendirilmesi çalışmalarımız ziyanlı vilayetimize giriş yapmadan başlamış, hala bugün de il/ilçe uyum konsey toplantıları, il/ilçe bölüm toplantıları, kurum ve kuruluşlar ile istişare toplantıları, biyosidal uygulama eğitim programları, çiftçi eğitim ve yayım çalışmaları, proje çalışmaları, tarla okulları, örnek uygulama eğitimleri, uğraş takvimi duyuru ve ilanları üzere bütün argümanlar kullanılarak devam etmektedir. Bunun yanında bakanlığımızca tahsis edilen ödenekler ve yerelden temin edilen kaynaklar ölçüsünde sahipsiz alanların kışlak gayretinde kullanılmak üzere biyosidal ilaç alınması ve bu alanların ilaçlanması, kışlak öncesi ve kışlak sonrası feromon tuzaklarla cezbet-öldür yönergesi kapsamında kullanılmak üzere feromon tuzak ve etrafında yapılacak ilaçlamalar ile ilgili bitki muhafaza eserleri alımı, dağıtımı ve alanda aktif kullanımı, ilaçlamalarda kullanılmak üzere alet ekipman alımı, dağıtımı ile ilgili çalışmalarımız devam etmektedir" denildi.

2025’te artarak ve yayılarak devam etmesi öngörülüyor
Kahverengi kokarcanın 2025 yılında da artarak ve yayılarak devam etmesinin öngörüldüğüne dikkat çekilen açıklamanın devamında şu tabirlere yer verildi: "2025 yılında ise polifag, istilacı ve tahripkar bir ziyanlı olan kahverengi kokarca popülasyonunun artarak ve yayılarak devam etmesi öngörülmekte olup önlemlerimizin de artarak ve Kahverengi Kokarca ile Uğraş Hareket Planı doğrultusunda üreticilerimiz başta olmak üzere bütün dal paydaşları ile birlikte seferberlik ruhu içerisinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Kahverengi kokarca biyolojisi gereği sıcaklık ortalaması 15-16 dereci altına inmeye başladığında kışlamak için amaç gayret alanlarımız olan konut, ahır, boş depo ve çatı ortaları üzere barınma alanlarında kışlama eğilimi göstermektedir. Kış boyunca yaklaşık 4-5 ay bu kışlaklarda kışı geçirip sıcaklık ortalaması 12,5 dereceye ulaştıktan sonra kışlaklardan çıkışlar başlayıp çıkışlar 16 dereceye kadar devam etmekte ve ortalama 17 dereceyi geçtikten sonra büyük oranda sonlanmaktadır. Bu sene geçen kış kaidelerinin korunaklı alanlarda kışlayan böcek popülasyonu üzerinde bir tesiri olmayacağı öngörülmektedir. Kışlak gayreti ise öncelikle mekanik çaba (toplanıp imha edilerek) yapılarak, ulaşılamayan alanlarda ise Sıhhat Bakanlığı’nca ruhsatlandırılmış biyosidal eserleri kullanılarak çaba yapılmalıdır. Kışlak uğraşında katiyen (BKÜ) bitki muhafaza eseri kullanılmamalıdır."

Seferberlik ruhu içerisinde mücadele
Seferberlik ruhu içerisinde çaba edilmesi gerektiğini vurgulayan Tarım ve Orman Vilayet Müdürü İbrahim Sağlam ise "Kahverengi kokarca; kışlaklardan sıcaklık ortalaması 12,5 dereceyi ulaştığında çıkışlara başlayıp sıcaklık ortalaması 17 dereceyi bulana kadar periyodik olarak çıkışlarını sürdürmektedir. Karadeniz Bölgesi’nde rakımsal ve bölgesel sıcaklık farklılıkları da dikkate alındığında referans tarihi olarak 2-10 Nisan ortası baz alınarak kullanılan ruhsatlı biyosidal eserlerin uygulama yüzey alanlarında kalma mühleti, büyükşehirlerde uygulama yapılması gereken alanlarında da büyüklüğü ve çokluğu dikkate alındığında 1-10 Mart tarihi prestiji ile kışlak alanlarda biyosidallerin uygulamaya başlanmasına, 15 Nisan tarihinde ise sonlandırılmasının uygun olacağı önerilmektedir. Kışlak alanlarda zararlının hareketsiz olacağı ve kimyasalla temasının zahmeti üzere etkenler de baz alındığında çıkış yapmak için hareketlenmelerin olduğu bu tarihlerin baz alınması kışlaklardan çıkış basamağında gerek ziyanlı ile temasın gerekse de yapılacak gayrette muvaffakiyet bahtını ve oranını arttıracaktır. Gerek kışlak gayreti gerekse cezbet-öldür yolu ile çaba ve eser bazında kimyasal gayret takvimi hususlarında il/ilçe tarım ve orman müdürlükleri ile irtibatlı olunması ve takip edilmesi, yapılan tertiplere dayanak olunması, seferberlik ruhu içerisinde gayret çalışmalarına kişisel ve toplumsal olarak sürat kesmeden devam edilmesi ilimiz ziraî üretimi için son derece önemlidir" dedi.
Ayrıca kışlaklardan çıkış için uğraşa 1-10 Mart’ta başlanması, 15 Nisan’a kadar devam edilmesi öneriliyor. Öte yandan kullanılan biyosidal eserlerin kalıcılık müddeti baz alındığında Nisan sonuna kadar tesirlerinin devam edeceği belirtildi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.