blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
23 Kasım, 2025 14:10 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

SADER GECESİ HAYIRSEVERLERİ BULUŞTURDU

Safranbolu Anneeli Eğitim Kültür Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (SADER) tarafından yardım faaliyetleri ile yeni eğitim-öğretim yılı için hazırlanan projelerin tanıtıldığı özel gece yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, Eskipazar Belediye Başkanı Serkan Cıva ve çok sayıda hayırsever iş insanı katıldı. Dernek Başkanı Semra Uz ve Yönetim Kurulu üyesi Dilek Sözen Arslan katılımcılarla tek tek ilgilenerek, teşekkür etti.

blank

SADER Başkanı Semra Uz konuşmasında: "SADER'in bu özel gecesine gelerek, sofralarımızı şenlendirdiğiniz için her birinize teşekkür ediyoruz. Dilek Sözen Arslan arkadaşımızla başlattığımız iyilik hareketimizi sizlerle ileriye taşımaya devam ediyoruz. Bu güzel yolda bize eşlik eden hayır sever yüreklere teşekkür ediyoruz. Derneğimizin kuruluşunun ikinci yılında öğrenci sayımızı ikiye katlayarak burs ücretlerimizi de yüzde yüz artırarak yolumuza devam ediyoruz. Bir sofra etrafında buluşma sebebimiz, gücümüze güç katmak ve derneğimizin dokunduğu her emanete hep birlikte sahip çıkmaktır. İyilik yolunda bizimle olmanız bize onur veriyor." dedi.

Dernek tarafından yapılan açıklamada, tanıtım gecesinin hem sosyal yardım çalışmalarının sürdürülebilirliği hem de yeni dönem projelerinin hayata geçirilebilmesi açısından büyük önem taşıdığı vurgulandı. Etkinlikten elde edilecek gelirin tamamının derneğin yardım faaliyetleri ile eğitim destek projelerine aktarılacağı belirtildi. Programda Karabük Dans Akademisi gösterisi, canlı müzik etkinlikleri hem göze hem de kulağa hitap etti.

SADER yönetimi, gösterilen yoğun ilgi ve destekten duydukları memnuniyeti dile getirerek tüm katılımcılara teşekkür etti.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
23 Kasım, 2025 15:18 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum: 0

ÖNLEM ALMANIZ İÇİN BU FELAKETİN YAŞANMASI MI GEREKİYORDU?

İstanbul Fatihte, 4 kişilik bir aileyi hayattan koparan ihmaller zincirini günlerdir, TV lerden, üzüntüyle takip ediyoruz.

Otelde ehil olmayan kişiler tarafından yapılan ilaçlamadan mı? Sokak satıcılarının hijyen koşullarına uymadan sattıkları yiyeceklerden mi? Halen tam olarak netleşmedi.
Bu acı olayın ardından,
Tarım Bakanımız, tarım ilaçlarının artık beşeri ilaçlar gibi belirli miktarda ve sadece yetkili ziraat mühendislerinin reçetesiyle alınabileceğini açıklamış. Sn.Bakan, "Sokak Lezzetleri diye tabir edilen gıda satış yerlerini de mercek altına aldıklarını belirtmiş.

Bu önlemlerin alınması için, bir felaket mi yaşanması gerekiyordu?
Tarım ilaçlarının bu güne kadar reçetesiz satıldığını Sayın Bakanın açıklaması ile öğrenmiş olduk. Sokak satıcıları da mercek altına değilmiş. Bu acı olaydan sonra mercek altına alındıklarını yine Sayın Bakanın açıklamasından öğrendik.

  • Neden, felaketler yaşanmadan önlem almıyoruz?
  • Felaketleri öngörmek, önleyici faaliyetler geliştirmek çok mu zor?
  • Tarım ve Orman Bakanlığımız bünyesindeki Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğümüz ne için var?

T.C. Anayasası 56. madde bakınız ne diyor;
“Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet herkesin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlama; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimdeki sağlık ve sosyal kurumlardan yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir. Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir.”

Peki, Anayasada ifade edildiği şekliyle,
Devlet herkesin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürebilmesi için ne yapıyor?

Yasal düzenlemeler en ince ayrıntısına kadar tanımlanmış. Bundan kuşkumuz yok.
Belli ki sıkıntı uygulamada.
Yasal düzenlemeler kadar, denetim mekanizmasının doğru işletilmesi de hayati derecede önemli.

TARIM İLAÇLARI ARTIK ZİRAAT MÜHENDİSLERİNİN YAZDIĞI REÇETELERLE ALINACAK MIŞ!

Peki, bu güne kadar tarım ilaçlarını kim satılıyordu? İlaç bayileri.
Çiftçi, ürününde bir hastalık meydana geldiğinde ilk başvurduğu yer neresi? ilaç bayisi. Bayinin tarım ilaçlarının nasıl kullanılması ile ilgili bir eğitimi var mı? Bildiğim kadarıyla yok.
Tarım ilacı satan bayiye koşan çiftçi bayiden kendisine yardımcı olmasını istiyor. İlaç bayileri bol miktarda ilaç satma eğilimi ile hem doktor hem de eczacı gibi davranarak çiftçiye istediği kadar ilaç veriyor. Çiftçi ilacın etkileri hakkında bilgi sahibi olmadığından sorunu hemen çözmek için ilacın dozuna ve yöntemine hiç dikkat etmiyor. Ne kadar fazla kullanırsa, etkisinin o oranda çok olacağını zannediyor.
İlaçlama firmaları da muhtemelen böcek ilaçlarını tarım ilacı satan bayilerden temin ediyorlar.

Hani şu Avrupa’ya ihraç ettiğimiz Tarım ürünleri normalin çok üzerinde ilaç kalıntıları nedeniyle geri gönderiliyor ya. Normalin 10 katı, 50 katı Pestisit maddesine rastladığı haberleri zaman zaman basından öğreniyoruz ya. İşte o "Pestisit" denen madde böcek ilacı. Kanserojen bileşenler içeriyor.

Dahiliye Uzmanı Prof.Dr.Osman Erk bir hesap yapmış. Kişi başına, 1 yılda 5-10 kg zararlı katkı maddesi tüketiyormuşuz. Bu da obezite, alerji ve kansere davetiye çıkarıyormuş.
Daha önce bir kaç kez yazılarımda bu tehlikeye dikkat çekmeye çalışmıştım.

Sadece sebze ve meyvelerde kullanılan tarım ilaçlarından mı?
Marketlerden satın aldığımız hazır gıdalardan da zehirleniyoruz.

  • MSG Çin tuzu Tam ismi Mono Sodyum Gulutomat E 621
  • Yüksek fruktozlu mısır şurubu * Aspartam E951
  • Suklaroz E 955
  • Potasyum bromat E 924
  • Trans yağ ( hidrojenin yağlar) * Benzoik asit BHA BHT
  • Emilgatör ve gıda boyaları…
    Bunlar en tehlikeliler.
    Soframıza gelen her şeyde zehir var. Hastalıklar, özellikle; kanser, neden bu kadar arttı? Obezite keza öyle. Genetiği değiştirilmiş ürünler, hormonlu gıdalar…
    Kim koruyacak bizi bunlardan?

Dünyanın gelişmiş ülkeleri çiftçilerini ilaç kullanımı konusunda çok sıkı kontrole tabi tutuluyorlar ve eğitiliyorlar. Bizde ise, gıda güvenliği, ihmal edilen, üzerinde yeterince durulmayan bir konu.

Tarım ilaçlarının satışı ile ilgili düzenlemeyi bile; bir aile yaşamdan koptuktan sonra daha yeni yapıyoruz. Sözün bittiği yerdeyiz.
"BAKAN" değil, gören, önlem alan olun!
Bu ülkede ölüm bu kadar ucuz olmamalı !

İlyas ERBAY

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.