Avatarı
Tugay Kaban kaleminden...

Romanları Unutmak Üzerine

blank
Tugay Kaban tarafından
15 Ekim, 2024 12:14 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Romanları Unutmak Üzerine

Geçen günlerden birinde, aklıma bir şey gelmişti, fakat ne olduğunu unuttum. Oysa, şimdi size onu anlatacaktım. Yeni unutmadım bu arada o mevzuu. En az üç gün oluyor unutalı. Fakat unuttuğum şeyin unutuluşunun acısını hâlâ yaşıyorum. Nasıl bir şeydi acaba diye sual ettikten hemen sonra, ulan nasıl unuturum be diye de hayıflanıyorum şiddetle. Çok iyi bir mevzu idi, hissediyorum. Eğer şu anda o mevzuu size anlatıyor olsaydım, heyecandan kalbiniz pır pır uçacakmış gibi çırpınabilirdi. Edebiyat denilen o şeye aşkla sarılmak isteyebilirdiniz. Fakat ben ne yapıyorum? O mevzuu unutmam üzerine lakırdı edip duruyorum. Acaba bahsini açacağım konu ‘romanı romanlandırmak’ mıydı? Hay bin kunduz! Bir hatırlayabilsem var ya! Mürekkeple değil de spermle yazılan o romandan mı bahsedecektim yoksa? Yok! Onu hatırlıyorum. Unuttuğum bir şey olmalı! Unuttuğum şeyleri şöyle bir sıralayabilsem, hemen bulacağım aslında! Bunu neden yapamıyoruz? Neden hatırlayamıyoruz? Unutmanın günlük yaşamdaki konuşmalarımız içerisinde önemli bir yeri var. Ben çoğu zaman rüyalarımı unuturum mesela. Gördüğüm rüyayı unutmayı bırakın, ben katmerlisini yaşıyorum, gördüğüm rüyayı unuttuğumu da unutuyorum. Yoksa en kötü oturup biraz düşünürüm ne olabileceğini. Siz de bilirsiniz, biraz düşününce, her şey değişebilir. Şimdi, Karabük Postası’ndaki bu köşe yazılarımı okuyanlarınız varsa hâlihazırda aranızda, bu adam bu konuyu ‘roman’a nasıl bağlayacak diye düşünebilirsiniz. Oysa bunun cevabını çoktan verdim: Hatırlamıyorum. Evet, unutmak ile roman arasında bir bağlantı kurmak istiyordum fakat her şey birbirine karıştı. Ölümü anlatan bir yazarın, bir anda ölüp gitmesi gibi bir şey… Öyle bir anlatacağım ki ölümü, herkes hayran kalacak diyen yazar, birden ölüverir. Hazin. Şöyle düşüneceğim: Romanlar unutulmak içindir! Hatta bu unutulma yalnızca okur için değil, yazar için de geçerlidir. Yazarın unutulmasından değil, yazarın da unutmasından bahsediyorum. Misal geçenlerde Kadir Daniş’in, son romanı Birkaç Ölüm Sonra’da bir mevzuu unuttuğunu fark ettim muhabbet esnasında. Oysa Daniş, son romanından kendini henüz kurtaramamış bir yazar. Bu kurtulmayı, ikrah çerçevesinde görmeyin, içinden çıkamamak mânâsında demek istiyorum. Filhakika, Daniş gibi, neredeyse kendini kendi romanının kahramanı yapan biri bile, yazdığı romanı unutabiliyorsa, hangi yazar, okurundan bunun tam tersini bekleyebilir? Ben, bir roman okuru olarak unutmak için okurum! Bazan sadece kendi dilimi unutmak için okurum hatta! Raskolnikov gibi tek yapabileceğim şey Rusça konuşmaktır. Belki okuduğum kelimeler Türkçedir, fakat kim bir Rus gibi düşünüp, Türkçe konuşabilir ki? O konuşulan nasıl Türkçe olabilir ki? Bunun tersini ise roman başarabilir yalnızca. Unutturarak başarır bunu! Ugandaca konuşan birine, Türk gibi düşündürebilir. Türkçe konuşurken, Alyoşa ile karşı karşıya durduğunuzda Rusça düşünürsünüz. Bunu ne şiir ne de sinema başarabilir. Benden söylemesi.
Bizi sosyal medyadan takip edin

Yazarın Kaleminden

Kanto 4

04 Şubat, 2025

Türk Doları

21 Ocak, 2025

TRUMP ÖLDÜ

14 Ocak, 2025

Romanlar Ayırır

07 Ocak, 2025

Namaz Vakitleri

Karabuk
9
Mayıs Cuma
1446 HİCRİ Zilkade 11
İkindi Vakti
Şuanki vakit
İkindi
  İmsak
03:47
  Güneş
05:31
  Öğle
12:51
  İkindi
16:45
Akşam vaktine kalan süre
 
  Akşam
20:01
  Yatsı
21:38

Öne Çıkan Haberler

blank
Karabük

ANITKABİR’E GİTMEYENLERİN MİLLİ GÜNÜNÜ KUTLADIK…

blank
Safranbolu

Safranbolu’nun Tarihine Işık Tutacak Keşif

blank
Eflani

Karabük’te Yöresel Dernekler Tartışılıyor!..

blank
Karabük

Karabük Belediyesi Halk Ekmek’te Pide Fiyatları Belli Oldu

blank
Ekonomi

Sinop’ta iki önemli proje hayata geçiyor