Rize’de kullandığı teleferik selde zarar görünce evinde mahsur kalan kadın kurtarıldı
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde kullandığı ilkel teleferik selde ziyan görünce konutunda 3 gün boyunca mahsur kalan bayan, Ardeşen Araf Arama Kurtarma (ARAF) grupları tarafından kurtarıldı.
Edinilen bilgiye nazaran, Çamlıhemşin ilçesine bağlı Kavak Mahallesi’nde H.M. isimli kadının evine ulaşım sağladığı ilkel teleferik sel nedeniyle ziyan gördü. Daha evvel de araç yolu bulunmadığı için teleferikle meskenine gidip gelen H.M, teleferiğin sel sularına kapılması nedeniyle 3 gün konutunda mahsur kaldı. Üçüncü gün Ardeşen Araf Arama Kurtarma (ARAF) gruplarına ulaşan bayan yardım istedi. Bunun üzerine harekete geçen arama kurtarma grupları bölgeye giderek, dereden karşıya iple erişim sağladı. H.M., başarılı bir operasyonla kurtarıldı.
Araf Arama Kurtarma Başkanı Murat Kutanis, "Bölgemizde meydana gelen sel felaketinin akabinde birçok vatandaşımız mağduriyet yaşadı. Kavak Mahallesi’nde mahsur kalan vatandaşımızın yardım daveti üzerine takımlarımız derhal harekete geçti. Araç yolu olmadığı için daha evvel konutuna sadece teleferikle ulaşım sağlayabilen vatandaşımız, teleferiğin sel sularına kapılmasıyla 3 gün boyunca konutunda mahsur kaldı. Güçlü arazi kaidelerine karşın yürütülen çalışmalar sonucunda vatandaşımızı inançlı bir formda kurtardık. Arama kurtarma faaliyetlerimiz afetin etkilediği tüm bölgelerde kesintisiz devam ediyor. Halkımızın yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.
Nadir Toprak Elementi rezervlerimiz uzun süredir ülke gündemini işgal ediyor. Basında ve sosyal medyada bu konuda yüzlerce haber yer aldı. Farklı dedikodular dolaşıyor.
NTE varlıklarımızın ABD ye satıldığını iddia edenler de oldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Alparslan Bayraktar geçtiğimiz hafta bu iddialar üzerine bir açıklama yaptı. Eskişehir Beylikova'daki nadir toprak elementleri sahasının devlet eliyle işletileceğini ifade eden Bayraktar, Beylikova'daki endüstriyel tesisin temelini önümüzdeki yıl atmayı, 2 yıl içerisinde de tesisi hayata geçirmeyi hedeflediklerini ifade etti. Nadir Toprak Elementlerinin ABD’ye satıldığı iddialarına da cevap veren Bayraktar, kesinlikle böyle bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi. Bayraktar, “Bizim Amerika'da yaptığımız, imzaladığımız anlaşma da ortada, nükleerle alakalı bir anlaşmaydı. Nadir toprak elementleriyle ilgili yapsaydık, emin olun, onu onlar da ilan ederdi, biz de ilan ederdik.” dedi.
Nadir Toprak Elementleri ile ilgili son 1 yıldır bir çok yazı kaleme aldım. Öncelikle, Sayın Bakanın açıklamasını tatminkar bulduğumu ifade etmek istiyorum. Bu açıklamanın kamuoyunu rahatlattığı kanaatindeyim.
Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz, Türkiye'nin yer altı zenginlikleri ile ilgili rakam vererek, Türkiye’de 3,5 trilyon dolarlık yer altı servetinin ekonomiye kazandırılmayı beklediğini belirtti. Mehmet Yılmaz; “Madencilikte yatırım ortamının öngörülebilirliğini artıran, izin süreçlerini hızlandıran ve kurumlar arası koordinasyonu güçlendiren bir mevzuat yapısına ihtiyaç var” demişti.
Bu arada Müslüman bir ülkeden Türkiye'ye bir teklif geldi. Kuala Lumpur Üniversitesi Yeşil Kimya ve Sürdürülebilirlik Araştırma Kümesi Öğretim Üyesi Prof.Yahaya, Nadir Toprak Elementlerinden uç ürünler elde etmek için Türkiye ile birlikte pilot tesisler geliştirebiliriz dedi. Prof. Yahaya, Malezya ile Türkiye arasında olası bir işbirliğine işaret ederek, 'Teknoloji henüz ölçeklenmiş değil ancak pilot ölçekte umut verici sonuçlar var. Türkiye bu alana ilgi gösterirse, birlikte pilot tesisler geliştirebiliriz' diyor. Bu tür teklifler mutlaka değerlendiriliyor dur. NTE lerden nihai ürün elde etme konusunda henüz yeterli teknolojiye sahip değiliz. Birileriyle ortaklık yapacaksak seçimi doğru yapmalıyız. Bu ülke ABD gibi emperyal hedefleri olan bir ülke olmamalı.
Elektrikli araçlar, batarya teknolojileri, savunma sanayii ve yarı iletken üretimi gibi sektörler madenlere bağımlı. Arama, üretim, işleme ve ileri teknoloji ürün üretimini içine alan ‘tam bir değer zinciri’ yaklaşımına ihtiyaç var. Bu konuda da en kısa zamanda gerekli adımlar atılacaktır Kritik minerallerde, özellikle de bor, bakır, altın ve nadir toprak elementlerinde yatırımların hızlanması, Türkiye’yi enerji dönüşümü ve yüksek teknoloji üretim zincirlerinde daha güçlü bir konuma taşıyabilir.
694 milyon tonluk NTE rezervinin mümkün olan en kısa sürede ekonomiye kazandırılması için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bir önerisi var. Kritik Mineraller Teknoloji Enstitüsü” veya “Kritik Mineraller Başkanlığı” kurulsun diyorlar. Bu fikre katılıyorum. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde böyle birimler kurulabilir.
Prof. Dr. Sezai Kırıkoğlu gibi, değerli madenler konusunda dünya çapında hocalarımız var. Onların önderliğinde çalışmaların bir an önce başlamasından büyük yarar var. Türkiye’nin kaybedecek 1 saniyesi bile yok!