Kent protokolünün eşleri ile kadın derneklerinden yöneticiler 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Karabük Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen kahvaltı programında bir araya geldi.
Üniversite Evinde düzenlenen programa; Vali Mustafa Yavuz’un eşi Süreyya Yavuz, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın eşi Ebru Kırışık, Vali Yardımcısı Mustafa Şahin’in eşi Sema Şahin, Vali Yardımcısı Muhittin Gürel’in eşi Caner Gürel, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay İsmail Gökcek’in eşi Fatma Çınar Gökcek, Safranbolu Jandarma Komanda Eğitim Merkez Komutanı J. Kd. Albay Dr. Yusuf Küçükbaşol’un eşi Nihal Küçükbaşol, İl Emniyet Müdürü Mehmet Ali Hasan Köse’nin eşi Leyla Hasan Köse, Karabük Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Elif Çepni, KBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş’ın eşi Saliha Nazan Karaş, KBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Solmaz’ın eşi Ayşe Solmaz, Aile Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Nurten Danışman, KBÜ Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Yasemin Bozkurt Özyalçın, KBÜ Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcıları Arş. Gör. Dilara Nur Kaplan ve Arş. Gör. Rümeysa Küskü, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Yasemin Cambaz, Elek Kadın Kooperatifinden Hatice İpek, Üreten Eller Kadın Kooperatifi ve Karabük Girişimci Kadın Derneğinden Nuray Alpboğa, Kızılay Üyesi Zuhal Kahraman, Kadem Vakfı Karabük İl Temsilcisi Nur Melek Danışman, Kelebek Etkisi Derneği Neslihan Takıcak, Karabük Huzurevi Yardım Yaşatma Derneğinden Fazilet Demirezen, Safranbolu Girişimci İş Kadınları Derneğinden Şükran Ertüngü, Safranbolu Turizm İşletmecileri Derneğinden Şebnem Ergüder, Kimsesiz ve Yardıma Muhtaç Çocuklar Derneğinden Neşe Yılmaz, Türkiye Yardım Sevenler Derneği Karabük Şubesi ve Karabük Türk Müzik Topluğu Derneğinden Hürmet Özdemir, Yağmur Derneğinden Zehra Söylemez, Karabük Gazeteciler ve İletişim Derneğinden Serap Karaoğlu ve İHH Kadın Sorumlusu Zeynep Aydoğmuş katıldı.
Programın açılışında konuşan Karabük Valisi Mustafa Yavuz’un eşi Süreyya Yavuz, “Kadın insandır, biz insanoğlu’ diyen ozanlar yetiştiren bir toplumun çocuklarıyız” diyerek, her zaman kadının baş tacı olduğunu dile getirdi.
KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın eşi Ebru Kırışık, “8 Mart Dünya Kadınlar Gününüzü en içten dileklerimle kutluyorum. Kadınların daha da değer gördüğü bir dünya temennisiyle hepinize hoş geldiniz diyorum” dedi.
Karabük Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Yasemin Bozkurt Özyalçın, KBÜ Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezine tayin edilmesinin akabinde Karabük ilindeki kadın inisiyatifleriyle bir buluşma yapmayı düşündüklerini dile getirerek, “Bu amaçla 8 Mart vesilesiyle bu çalışmayı genişletip şehrimizde üreten, bir hedef kitlesi ve temsil gücü olan, kadın üzerine çalışan sivil toplum öncüsü kadınlarla buluşmak istedik. Bu niyetimizi Rektör Hocamıza açtığımızda hiç tereddüt etmeden destek olacağını belirtti. Ev sahipliği ve desteği için Ebru Hocamız şahsında kendilerine teşekkür ediyoruz. Sayın Valimiz ve hanımefendinin katkılarıyla da bu program daha güçlü bir hale geldi ve Karabük’teki kadınların çoğunluğunu temsil eder bir yapıya büründü. Kendilerine ve Sayın Valimize şükranlarımızı ifade ediyoruz. Bu şehrin temel bir dinamiği olarak üniversitemiz de fikri üretimde öncü olmak için kadının ve ailenin korunması ve iyileştirilmesine yönelik toplum hizmetlerine katkı sunmakta da üstüne düşeni yapmaya hazırdır” dedi.
Gazze’de, Doğu Türkistan’da birçok kadın soykırım altındayken, bebekler doğmadan ölüyorken dünyada ses çıkaran kadın derneklerini gözlerinin aradıklarını belirten Özyalçın, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Kadın hakları derken, her olumsuz şartta daha fazla dezavantajlı durumda kalan kadınları da düşünmenin insani sorumluluğu altındayız. Kadını güçlendirirken erkeği zayıflatıyorsak aileyi güçlendirmiş olmuyoruz. Kuşun bir kanadını onarırken diğerine zarar veriyorsak kuşun daha iyi uçmasını sağlamış olmayız. Bizlerin medeniyet telakkisinde, kadınla erkek rekabet eden iki birey değil birbirini tamamlayan iki unsurdur. Bu basit gibi görünen ama hayati önemde bir temel yaklaşımdır. Bu noktadan koparsak, kadını, erkeği ve çocukları hep çatışma diliyle ve sorun merkezli konuşmaya devam edeceğiz. Erkek ve kadın olarak ortak bir dünya tasavvurunu oluşturmaya ihtiyacımız var.”
Bu topraklarda kadının her zaman iyiliğin, hayrın ve hareketin öncüsü olduğunu dile getiren Özyalçın, “Kadın vakıfları ve kadın eserlerinin bu kadar fazla olduğu kaç ülke vardır acaba? Hayatın içinde kadının dezavantajlı olduğu durumlar, iyileştirilmesi gereken noktalar elbette yok değil. Türkiye’nin yeni yüzyılında, kadınların desteğinin artmasıyla güçlenen bir Türkiye olacağına inanıyoruz. Kadına özel hasletlere, ince duygulara, organizasyon yeteneğine, keskin sezgilere, estetik algısına günümüz dünyasında daha çok ihtiyaç var. Güzelliğin sembolü ve cemalin yansıması olan kadınların dünyamızı daha da güzelleştireceğini umuyoruz. Kadınların özgüveninin ve üretiminin artmasını ve kadının hayatın her alanına değer katmasını diliyoruz. Kadın eli değmiş denir ya bir güzellik göründüğünde. Yaşadığımız ortamlara daha çok kadın eli değmesine ihtiyacımız var. Sizler üstüne düşeni fazlasıyla yapma gayretinde olan kadınlar olarak buradasınız. Bu buluşmanın verimli olacağına inancıyla tekrar hepinize hoş geldiniz diyor, muhabbet ve hürmetle selamlıyorum” dedi. (Ramazan Öztürk)
Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Kızılay’ın kuruluş yıl dönümünü nedeniyle yayımladığı kutlama bildirisinde, Kzılay’ı, çaresizliğin üzerine doğan bir sabah güneşine benzetti.
Vali Nırtaç Arslan, Türk Kızılay’ın 157. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı iletide, Türk Kızılay’ının Türk milletinin yardımseverlik ve dayanışma hislerinin kurumsal bir temsili olduğunu söz etti. Arslan iletisinde, "1868 yılında ’Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti’ ismiyle kurulan Türk Kızılay’ı, yalnızca bir yardım kuruluşu değil, tıpkı vakitte milletimizin sıkıntı zamanlardaki teminatı, umutların sönmeye yüz tuttuğu anda yanan bir ışıktır. Çalışanların emeğiyle, gönüllülerin vicdanıyla ve halkımızın takviyesiyle büyüyen Türk Kızılay’ı afetlerde birinci alana inen, kan bağışında hayat kurtaran, yetimlere yuva olan, fakirlere aş olan bir hayır kervanıdır. Kızılay’ın kırmızı hilali, sadece bir amblem değil, adeta çaresizliğin üstüne doğan bir sabah güneşidir" sözlerine yer verdi.
"Türk Kızılay’ı gurur kaynağımızdır"
Kızılay’ın, yaşanan afetlerde beşere ve canlıya yardım eli olduğunu da hatırlatan Vali Arslan, "Depremlerde, yangınlarda, sel felaketlerinde, salgın hastalıklarda, her türlü zorlukta halkımızın yanında olan ve sırf ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında mazlumlara el uzatan Türk Kızılay’ı, gönüllülük ruhuyla hareket eden binlerce çalışanı ile gurur kaynağımızdır.
Bugün, Kızılay’ın yalnızca geçmişine değil, geleceğine de sahip çıkma günüdür. Daima birlikte el vererek, bu uygunluk zincirine yeni halkalar eklemek; dayanışmayı, yardımlaşmayı ve insanlığı yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu his ve fikirlerle, Türk Kızılay’ının 157. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyor; insanlığa umut olan Kızılay neferleri ile takviyesini esirgemeyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyor, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum" tabirlerini kullandı.