Karabük Postası tarafından
11 Mayıs, 2017 12:51 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Özbekistan Ankara Büyükelçisi Kadyrov’dan Vali Aktaş’a Ziyaret

Ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Karabük’e gelen Özbekistan Ankara Büyükelçisi Ulfat Kadyrov, Vali Mehmet Aktaş’ı makamında ziyaret etti. 12 yıldır Türkiye’nin ekmeğini yediğini ve Türkiye’de olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Büyükelçi Kadyrov, “Türkiye benim ikinci vatanım gibi. Özbekistan’ın kapıları Türk kardeşlerimiz için her zaman açık olacaktır. Allaha çok şükür yıllardır Türkiye ile Özbekistan arasındaki ilişkilerimiz çok yüksek seviyelerde. Türkiye ile Özbekistan arasında hiçbir zaman problem ve sorun olmadı, gelecekte de olmaz. Türkiye bizler için kardeş ülke. 1991 yılında Bağımsızlığımızı ilan ettiğimizde bize ilk elini uzatan Türkiye halkıydı. Ben çok iyi hatırlıyorum bir haftalık buğdayımız kalmıştı, Türkiye bir milyon ton buğday yardımı gönderdi. Özbekistan halkı hiçbir zaman bu iyilikleri unutmaz. Ben inanıyorum ki işbirliğimiz devam edecek. Bizler Türk işadamlarını, Türk kardeşlerimizi Özbekistan’da bekliyoruz. Türk iş adamları tecrübeli ve dünya piyasasını bilen insanlar, bu anlamda Türkiye’nin desteği bizler için çok önemli. Türk dostlarımızı Özbekistan’a bekliyoruz.”dedi. Nazik ziyareti için Özbekistan Ankara Büyükelçisi Ulfat Kadyrov’a teşekkür eden Vali Mehmet Aktaş “12 yıldır ülkemizde görev yapan Büyükelçi Sayın Kadyrov ilimize ilk kez geliyor. Kendisini ilimizde misafir etmekten dolayı büyük mutluluk duyduk. Gün içersinde farklı resmi kurumları ve sanayi tesislerini ziyaret edecekler. Karabük her şeyden önce bir sanayi şehridir. Çok ciddi, çok büyük ölçekli sanayi kuruluşlarına ev sahipliği yapan bir şehirdir. Bunun yanında Safranbolu gibi dünya değerini içinde barındıran çok önemli bir turizm merkezimizdir. Ayrıca önemli bir üniversite eğitim merkezimizdir. Karabük’ümüzle ilgili Sayın Büyükelçimizi elimizden geldiğince bilgilendireceğiz. Sayın Büyükelçimizin aracılığıyla Özbekistanlı yatırımcılarımızı da ilimize davet ediyorum, onlarla iş yapmaktan, ilimizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağımızı ifade etmek istiyorum.” diye konuştu. Konuşmalarından ardından Büyükelçi Kadyrov ve Vali Aktaş karşılıklı hediye alışverişinde bulunduktan sonra ikili görüşme yaptı. Büyükelçi Ulfat Kadyrov, daha sonra Karabük Organize Sanayi Bölgesine geçerek, burada asansör rayı imalat eden Çelikoğlu Demir Çelik Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Özçelik’i ziyaret etti. Fabrika üretim alanını da ziyaret eden Kadyrov, ayakkabı iç taban imalatı yapan fabrika ile demir çelik üretimi yapan fabrikayı ziyaret etti. Özbekistan Ankara Büyükelçisi Ulfat Kadyrov’a Karabük ziyaretinde Ekonomi Müsteşarı Uçkun Koşanov ve Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eren eşlik etti.   https://youtu.be/UKUYk1VoibA

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
İsmail AKCA tarafından
12 Mayıs, 2025 11:54 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Yüzleşme..!

Bazıları kördür. Gözünün içine soksan da hakikati göremez. Çünkü görmek istemez. Çünkü görmek, sorumluluk ister. Görmek, insanı susturmaz; haykırtır. Oysa Karabük’te çoğu suskun.

Öyle bir suskunluk ki, korkudan değil; alışkanlıktan, menfaatten, işbirliğinden doğan bir suskunluk. Körlük sadece bir görme kaybı değil bu topraklarda; vicdanın tembelleşmesidir, ruhun kararmasıdır, ahlaki pusulanın sapmasıdır.

Ve bazıları nankördür. İşine gelmediği için ne görür, ne duyar, ne de hisseder. Onlar için dün övülen bugün yerilir; dün yuhalanan, bugün baş tacı edilir. İlkesizliğin, omurgasızlığın kol gezdiği bu şehirde sadakat, sadece çıkarla ölçülür. Rüzgâr nereden eserse, başlar o yöne eğilir. Duruş, artık bir erdem değil; ticari bir hesap meselesidir.

Karabük’te siyaset, çoktan bir fikir mücadelesi olmaktan çıktı. Dosya pazarlıklarıyla yürüyen, kulis dedikodularıyla şekillenen, kirli ittifaklarla serpilen bir tiyatro sahnesine döndü. İktidarda olanların bir kısmı, muhalefeti, kazananı, kaybedeni de aynı sofrada buluşuyor. Bu sofrada tabaklar büyük, çatal kaşıklar gümüş; ama lokmalar düşündürücü…

Gazetecilik mi dediniz?

Ne yazık…

Kalemler, eskisi gibi halk için değil; artık patronlar için oynuyor. Manşetler değil; mesajlar satılıyor. Reklamlar haberlerin yerini almış, gerçekler ise sansür perdesi ardında boğulmuş.

Eleştirmesi gerekenler, öve öve bir hal olmuş. Kamuoyunu bilgilendirmesi gerekenler, algı operasyonlarına başlamış. Bir yandan “bağımsız basın” nidaları atılırken, diğer yandan kalemler çıkar odaklarının cebinden beslenir hal almış, sermayenin esiri olmuş..!

Sivil toplum kuruluşları desen, neyin sivili kaldı ki?

Ya bir siyasi partinin arka bahçesi, ya bir belediyenin gölgesi… Kimse toplum için değil; herkes kendi cemaati, kendi derneği, kendi çıkar çevresi için uğraşıyor. Oysa bir şehrin vicdanı olması gereken STK’lar, şimdilerde sadece törenlerde o kırmızı kurdeleleri kesmekle meşgul.

Ve bütün bu yapı… Siyasetçisi, gazetecisi, sivil toplumcusu ve onların ardında sıraya girmiş isimler… Birbirine iliklerine kadar bağlı, menfaat çatışışının altında birleşmişler. Çünkü menfaatleri kiralayanlar yüreklerini de satmıştır.

Bu körlüğe, bu nankörlüğe, bu kirli düzene sessiz kalırsan; bil ki sen de zamanla görmez olursun. Zira gerçekleri görmek, sadece gözle değil; yürekle olur.

Vesselam…

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.