Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
12 Aralık, 2023 16:12 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Ormanın içindeki türbenin hikayesi: Buraya gelen aç kalmıyor

Bolu’da ormanlık alanda bulunan Tokadi Hayreddin Hazretleri Türbesi, manevi iklimiyle her yıl binlerce yerli ve yabancı vatandaş tarafından ilgi görüyor. Ömrünü İslam’a hizmete adayan Tokadi Hayreddin Hazretleri’nin yıllarca öğrenci yetiştirdikten sonra uzlete çekildiği ve ömrünün son yıllarını geçirdiği bölgede, gelen her ziyaretçiye yemek ikram ediliyor.
Tokadi Hayreddin Hazretleri Türbesi, Bolu şehir merkezine 13 kilometre uzaklıkta, Elmalık köyü sınırlarındaki ormanlık alan içinde bulunuyor. Halvetiyye tarikatı mensubu Hayreddin-i Tokadi ve müritlerine ait mezarların bulunduğu türbe, yaz kış vatandaşların ziyaretine açık. Hicri takvime göre 937 yılı, miladi takvime göre ise 1535 yılında vefat eden Hayreddin-i Tokadi Hazretlerinin türbesine gelen vatandaşlar, bu alanda dualar ederek ibadetlerini yapıyor.

Türkiye’de tek
Türbenin hemen yanı başında aşevi ve mescit de bulunuyor. Türkiye’de ilk olduğu bilinen aşevinde, türbeyi ziyarete gelen vatandaşlara yemek ikram ediliyor. Hayırsever vatandaşların yardımlarıyla ayakta kalan bölgeye aynı zamanda cami de inşa ediliyor. Caminin tamamlanmasının ardından vatandaşların namaz kıldığı mescit ise kütüphaneye dönüştürülecek.

"Sivas’tan geldim"
Ailesiyle birlikte Sivas’tan Bolu’ya gelen Halil İbrahim Taştan, "İlk defa geliyorum. Gelip geçerken bu yoldan görüyordum levhasını. Çok da merak ediyordum. Namaz kılıp, ziyaretini yapacağız. Çok güzel bir yer, çok hoşumuza gitti. Kızım ve eşimle birlikte geldik. Onlar da çok beğendiler" dedi.

"Buradan ayrılırken çok büyük hafiflik hissedeceksiniz"
İngiltere’den Türkiye’ye geldiğini, İstanbul’dan Ankara’ya gidişinde türbeye uğradığını ifade eden Muammer Bozkurt, "Hayreddin Tokadi Hazretleri’nin yüzü suyu hürmetine dua edilirse, Cenabı Allah tarafından dualar kabul olur. Şimdiye kadar hangi kardeşimiz, hangi mümin buraya geldiyse bu mübareğin yüzü suyu hürmetine işi rast gelmiştir. İngiltere’den geldim. İstanbul’dan Ankara’ya giderken de uğradım. Buraya geldiğinizde ne kadar sıkıntı içerisinde olursanız olun buradan ayrılırken çok büyük hafiflik hissedeceksiniz" diye konuştu.

"Ne kadar derin bir insan olduğunu anlıyoruz"
Türbe ile ilgili bilgiler veren Tokadi Hayreddin Türbesi imam hatibi Recep Balay ise "Kendisi Tokatlıdır. Tokat’a mensup olduğu için kendisine Tokadi denmiştir. Doğum tarihiyle alakalı kaynaklarımızda net bir bilgi yok ama vefat tarihinin Bolu’da 1535 veya 1533 olduğuna dair rivayetler var. Kendisinin hakkında kaynaklarımızda pek bilgi bulamıyoruz ama hocası olan Cemalettin Halveti Hazretlerinden yola çıkarak kendisinin ne kadar derin bir insan olduğunu anlıyoruz. Hocası Cemalettin Halveti Hazretleri kendisi hem Amasya’da hem Erzincan’da hem Tokat’ta eğitim almış, daha sonrasında da 2. Beyazıt’a olan yakınlığından dolayı padişah olduğu İstanbul’a gelmiştir. Dostlukları o zamanda da devam etmiştir" şeklinde konuştu.

"Bu mekana uzlete çekilmeye geldi"
Recep Balay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hayreddin Tokadi Hazretlerinin hocası Cemalettin Halveti Hazretleri Tokat’tan İstanbul’a geldiği zaman öğrencisi olan Hayreddin Tokadi Hazretlerini de kendi yanına alıyor ve dolayısıyla kendi yanında yetiştirmeye devam ediyor. Yetiştirdikten sonra da onu tek görev alması ve talebe yetiştirmesi için Bursa’ya yönlendiriyor. Bursa’da hem ilim tahsili yapıyor hem öğrenci yetiştiriyor. Daha sonrasında kendisine hocaların göstermiş olduğu yer Bolu merkez. Merkezde bulunan İmaret Camisi’nin olduğu yerdir. Hayreddin Tokadi, bir müddet sonra buraya gelip İmaret Camisi’nin yanı başında eğitim öğretimine devam ediyor. Devam ettikten sonra da belli bir süreliğine şu içerisinde bulunmuş olduğumuz bu mekana uzlete çekilmeye geliyor. Burada yaklaşık 16-17 sene kaldığı rivayetleri var."

"Burası kervansaray hükmünde bir yer"
Tokadi Hayreddin Sürmeli Muhiddin ve Ahmed Bolevi Tasavvuf Yolu Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Durmaz da, türbenin yanında bulunan mekanda vatandaşlara 12 yıldır ücretsiz yemek ikramı yapıldığını kaydetti. Durmaz, türbede bulunan aşevinin Türkiye’de tek olduğunu söyleyerek, "Burası, Osmanlı’dan sonra kervansaray hükmünde bir yer. Gelen herkese yemek ikram ediliyor. Kim onun misafiri olarak geliyorsa herkese yemek ikram edilir. Burası vatandaşların yardımıyla ayakta kalıyor. Bir belediye ya da iş adamı yok" dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
27 Temmuz, 2025 13:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİR ÜLKE İÇİN EN TEHLİKELİSİ !

Bir ülke için en tehlikelisi hedef kitlesi yığın olan yönetimlerdir!
Olayları analiz edebilen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, farkındalığı yüksek, eğitimli ve bilinçli bir toplum bu tür yönetimlerin işine gelmez. Onlar varlıklarını sürdürebilmek için, kendilerine kayıtsız, şartsız biat eden yığınlar yaratmaya çaba gösterirler.

Floransalı düşünür, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden
Niccolò Machiavelli, toplum ve yığın'ı şöyle tanımlıyor;
"İnsan aklı kadar görür.
Soru sormayan, sorgulamayan, araştırmayan insan manipüle edilebilir bir karakterdedir.
Cahilde, kendini geliştirmeyen sığ insanlarda; alt beyin ve vahşi dürtüler baskındır.
İnsan yığınları yalancıya kızmaz.
Kendiside yalancıdır da ondan.
İnsan yığınları yoksula kızar. "Aptallığından" der.
"Yığın", "toplum" değildir.
Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder. Yığın'ı etkilemek, manipüle etmek, yönlendirmek daha kolaydır."

Bilinçli toplum; Farkındalığı yüksek, olayları analiz edebilen, yanlışa tepki veren, nereye gittiğini düşünen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, yaşamı kendi iradesiyle yönlendirebilme yetisine sahip, kişisel sorumluluğunun farkında olan insanlardan meydana gelir..
Toplumsal bilinç, yüksek insani değerlere sahip olmayı gerektirir. Okuyan, araştıran, sorgulayan, analitik düşünebilen insanlar, bilinçli toplumun değerli bireyleridir.

Kişisel değerler; karşılıklı ilişkilerde doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkan sevgi, dürüst olma, bağlılık, saygı, nezaket, adil olma, açık düşünebilme, kontroller kurabilme, empati yapabilme ve farkındalık gibi kavramlar bütünüdür. Tüm bunlar, uyumlu ve huzurlu yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Üstün İnsani değerler; yaşamı güzelleştirir ve hayatı anlamlı kılar.

Siyasetin, siyasetçinin sık sık başvurduğu; algı yönetimi, gündem değiştirme, yönlendirme gibi yöntemler Yığınlar üzerinde etkili olur.
Toplum ise, bilinçli bireylerden oluştuğu için, araştırır, sorgular, örgütlenir. Ülkesi ve geleceği sözkonusu olduğunda daha cesaretlidir.Siyasetçinin oyuncağı olmaz.
Bilinçli bireylerden oluşan toplumlar asla bu tür tuzaklara düşmezler. Bilinçli toplumları, manipüle edemezsin, güdemezsin!

Toplum ile yığını birbirinden ayıran faktörlerden biri de eğitimdir. Yığınlar, çoğunlukla eğitimsiz, cahil insan topluluklarıdır. Okuyan, araştıran, sorgulayan insanı kolay kolay kandıramazsınız. Hedef kitlesi yığın olan siyasi oluşumlar bu yüzden eğitimli insanlardan, bilinçli toplumlardan hazetmezler.
Tercihi yığın olan yönetimler; ülkesini ve insanını düşünmez!
Onlar için önemli olan kendi ikballeridir!

Şimdi şu soruyu kendi kendimize soralım. Toplum muyuz?
Yığın mıyız?

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.