blank
Ramazan Öztürk tarafından
07 Mart, 2024 14:35 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Öfkeli Veli Okul Basıp Öğretmeni ve Öğrenciyi Darp Etti

Karabük’te bir veli okul basarak, çocuğu ile tartışan öğrenciyi ve Türkçe öğretmenine şiddet uygulayarak darp etti. Yaşanan olay sonrası Türkçe öğretmeni şikayetçi olurken, Eğitimciler Birliği Sendikası Şube Başkanı Zeki Öz, okul önünde basın açıklaması yaparak duruma tepki gösterdi.

Edinilen bilgiye göre olay, dün Mimar Sinan Ortaokulu’nda yaşandı. İddiaya göre, 8 sınıf öğrencisi olan iki öğrenci kendi aralarında tartışarak kavga etti. Bunun üzerine yaşanan olayı ailesine anlatan öğrencinin babası Ünal Y. okula gelerek girdiği sınıfta çocuğuyla tartışan öğrenciyi darp etmeye çalıştığı sırada öğrencisini korumaya çalışan Türkçe öğretmeni Süleyman Seven’i darp etti. Okul idarecileri ve diğer öğretmenlerin araya girmesi ile sınıftan çıkarılan Ünal Y., ihbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri tarafından ifadesi alınmak üzere karakola getirildi. Yaşanan olay sonrası okula giden Eğitimciler Birliği Sendikası Şube Başkanı Zeki Öz, basın açıklaması yaparak, duruma tepki gösterdi. Olaya müdahale etmeye çalışan ve öğrencisini korumak için çabalayan öğretmenin öğrenci velisi tarafından şiddete uğradığını kaydeden Öz, “Olayı gerçekleştiren şahıs âdeta eğitim kurumunda terör estirmiştir. Yapılan bu şiddet eylemi asla kabul edilemez. Hafife alınamaz. Görmezden gelinemez. Gündemden düşmesi beklenemez. Maalesef benze olaylar sıkça yaşanmaya başlanmıştır. Eğitim çalışanları bazen bu olayda olduğu gibi fiili şiddete maruz kalmakta bazen de psikolojik şiddetin muhatabı olmaktadırlar. En büyük gayesi bu güzel ülkenin çocuklarını milletini ve memleketini seven insani değerleri esas alan bir anlayışla yetiştirmek için mücadele eden öğretmenlerimize karşı yapılan bu çirkin davranışı şiddetle kınıyoruz. Bizim kültürümüzde bizim medeniyetimizde öğretmen eli öpülen insandır. Bilgi ve hikmeti temsil eder. Çocuklar bizim gözbebeğimizdir. Onların arasında yaşanan küçük tartışmalar okulda çözülür. Bu da eğitimin bir parçasıdır. Henüz 11-12 yaşındaki bir çocuğun bir veli tarafından diğer öğrencilerin gözü önünde darp edilmesi asla kabul edilemez. Şiddete uğrayan öğretmenimizin, öğrencimizin ve diğer öğrenci ve öğretmenlerin ciddi bir travma yaşadıkları aşikardır. Burada yapılan saldırı bütün öğretmenlere ve eğitim camiasına yapılmıştır. Şiddet, her geçen gün artmakta, farklı faillerle yeni kulvarlar bulmakta, en uzağında olması gereken yerlere bile girmekte; toplumsal bağlarımızı çözmekte, geleceğimizi karartmaktadır. Toplumsal değerlerimiz erozyona uğramakta, insana saygı azalmakta, hürmet yerini şiddete bırakmaktadır. Geleceğimizin mimarı eğitimcilerimiz, ince bir sanatı icra ederken kaba bir muameleye maruz kalmaktadır” dedi. Zeki Öz, eğitim çalışanlarına yönelen şiddetin genel ve yaygın bir görünüm arz etmesi, psikolojik ve sosyolojik kökenleri olan toplumsal bir sorun hâline geldiğini de ifade ederek, “Şiddeti önleyecek önemli bir aktör olması gereken eğitimciler maalesef şiddetin mağduru durumuna gelmiştir. Eğitimcinin itibarını artıracak, konumunu güçlendirecek, onu tehlikelere karşı koruyacak tedbirleri almak zorundayız. Eğitimci, şiddete karşı yasal güvenceyle korunan, kendisi bizzat şiddeti önleyen; eğitim ise şiddeti ortadan kaldıran bir enstrüman olmalıdır. Bunun için, yetkili kişi ve kurumlardan sivil toplum örgütlerine kadar toplumun tüm katmanlarına sorumluluk düşmektedir. Başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere, bütün eğitim camiası, siyasiler, mülki idareler, aydınlar, gazeteciler, aileler bu konuda büyük bir aile olduğumuz şuuru ve duyarlılığı ile sorumlu davranmalıdır. Herkesi ilgilendiren, herkesin ilgili olduğu bir meselede, toplumsal duyarlılık bilinci ve farkındalık oluşturmak için herkesin yapacağı bir şey mutlaka vardır, olmalıdır. Mevcut düzenlemelerin caydırıcı olmadığı, bilakis şiddeti beslediği artık görülmelidir. Sorun üreten bir sistem çare olamaz. Yapılması gereken, medeniyet değerlerimizi merkeze alan bir kültür seferberliğine ve eğitim programına geçmektir. Eğitimciler Birliği Sendikası olarak bu ve benzeri olaylara asla duyarsız kalmayacağız. Bu menfur olayın takipçisi olacağız. Olayın faillerinin hukuk önünde hesap vermesi için her türlü çalışmayı yapmaya devam edeceğiz. Şiddete maruz kalan öğretmen arkadaşımıza, öğrencilerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” dedi. (Ramazan Öztürk)blank
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
16 Temmuz, 2025 20:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Kastamonu Üniversitesi’nden 15 Temmuz’un yıl dönümünde çevrim içi sergi

Kastamonu Üniversitesi tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Ulusal Birlik Günü kapsamında erişime açılan çevrim içi stant, 30 Temmuz’a kadar ziyaret edilebilecek.
Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Ulusal Birlik Günü kapsamında düzenlenen "Zaferin İsmi Türkiye" temalı Memleketler arası Çevrim İçi 2025 Karma Standı erişime açıldı. 15-30 Temmuz tarihleri ortasında çevrim içi olarak gerçekleştirilen stant, farklı coğrafyalardan sanatkarları bir ortaya getirdi. Kastamonu Üniversitesi öğretim üyelerinin yanı sıra, Türkiye, Mısır, Makedonya, Çeçenistan, Fas, Arnavutluk, Özbekistan, Sırbistan ve Bangladeş’ten katılan sanatkarlarla birlikte toplam 9 farklı ülkeden eserler stantta yer aldı.
Toplam 30 yapıtın sunulduğu stantta; demokrasi, bağımsızlık, ulusal birlik ve toplumsal hafıza üzere temalar, sanatkarlar tarafından farklı disiplinlerde ve özgün tekniklerle yorumlandı.
Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi’nin mesken sahipliğinde hazırlanan stant, hem ulusal hem de memleketler arası seviyede akademisyen ve sanatkarların katkılarıyla oluşturuldu.
Sergiye ise Kastamonu Üniversitesi’nin resmi web sitesi üzerinden ulaşılabiliyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin