Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan 3 sevimli ‘Alaca sansar’ Gümüşhane’de görüntülendi
Türkiye’de her yıl yaz dönemlerinde ortaya çıkan ve nesli tükenmekte olan hayvanlar kategorisinde kırmızı listede yer alan ‘Alaca sansar’ Gümüşhane’de görüntülendi.
Gümüşhane’nin Şiran ilçesi Ardıçlı Köyü yakınlarında Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından nesli tükenme riski yüksek türler arasında kırmızı listede yer alan 3 ‘Alaca sansar’ görüntülendi. Biyolojik mücadelede önemli yer tutan ve savunmaya geçtiğinde kuyruğunun alt bölgesinden yaydığı kötü koku nedeniyle ‘kokarca’ olarak da bilinen 3 ‘Alaca sansarı’ görüntüleyen vatandaşlar ise şaşkınlıklarını gizleyemedi. Alaca sansarların sevimli oldukları kadar ürkütücü olduğunu da dile getiren ve o anlara şahit olan Yakup Yıldırım, hayvanların tehlike geçene kadar ürkütücü sesler çıkardığını söyledi.
Kentte ilk defa görüntülenen ve sevimli görünümüyle ilgi çeken Alaca sansarın kendisini korumak için çıkardığı ve en belirgin özelliklerinden birisi olan çığlığı da kayıt altına alındı.
Nesli tükenme tehlikesi altındaki Alaca sansarlar daha sonra çalılık araziye kaçarak gözden kayboldu.
OMÜ’de “Denetimli Serbestlik Sistemi” paneli: Denetimden rehabilitasyona sosyal hizmet vurgusu
Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde(OMÜ) düzenlenen panelde, denetimli serbestlikte yalnızca kontrol değil, bireyin rehabilitasyonu ve toplumsal bağlarının güçlendirilmesinde sosyal hizmetin önemi vurgulandı.
Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü, "20. Yılında Denetimli Serbestlik Sistemi: İnfazdan Rehabilitasyona Uzanan Yolda Sosyal Hizmetin Rolü" başlıklı panel düzenledi. Panelin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Ercümend Ersanlı, denetimli serbestliğin yalnızca bir kontrol mekanizması olarak görülmemesi gerektiğine dikkat çekti. Ersanlı, denetimli serbestliğin "bireyin risklerini azaltan, ihtiyaçlarını görünür kılan ve toplumsal bağlarını onaran bir dönüşüm sürecini" temsil ettiğini belirterek, "Denetimli serbestlik, infaz sürecinin yalnızca ’denetim’ boyutunu değil; bireyin risklerini azaltan, ihtiyaçlarını görünür kılan ve toplumsal bağlarını onaran bir dönüşüm sürecini temsil etmektedir. Bu dönüşümün merkezinde ise insan onurunu, sosyal adaleti ve hak temelli yaklaşımı önceleyen sosyal hizmet mesleği yer alır. Sosyal hizmet; denetimli serbestlik uygulamalarında değerlendirme, vaka yönetimi, psikososyal destek, aileyle çalışma, bağımlılık ve ruh sağlığı alanında yönlendirme, istihdam ve eğitim bağlantıları, toplumsal kaynaklara erişim ve en önemlisi damgalanmayla mücadele gibi kritik rolleri üstlenir. Çünkü hepimiz biliyoruz ki; yeniden suç işlemeyi azaltmak yalnızca kurallara uyumu artırmakla değil, aynı zamanda bireyin yaşamındaki kırılganlıkları onarmakla, koruyucu faktörleri güçlendirmekle ve toplumsal katılımını mümkün kılmakla gerçekleşir. Bu nedenle üniversite-kamu iş birliği son derece değerlidir. Bir yandan sahada biriken deneyim, uygulamanın gerçekliğini ve ihtiyaçlarını bize gösterir; diğer yandan akademi, bu deneyimi kanıta dayalı yöntemlerle değerlendirerek geliştirme fırsatı sunar. Bugünkü panelin, hem uygulama perspektifini hem de sosyal hizmetin mesleki katkısını görünür kılacağına inanıyorum. Özellikle öğrencilerimiz için bu tür buluşmalar, derslerde konuşulan kavramların sahadaki karşılığını görmek açısından önemli bir öğrenme zemini oluşturmaktadır" dedi.
Panelin gerçekleştirilmesinde katkıları nedeniyle Çarşamba Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne ve Müdür Habil Kanoğlu’na ayrıca teşekkür edildi. Açılışta üniversite–kamu iş birliğinin önemine değinilerek, sahadaki deneyimin ihtiyaçları görünür kıldığı; akademinin ise bu deneyimi kanıta dayalı yöntemlerle geliştirerek uygulamaya katkı sunduğu ifade edildi.
Konuşmacılar sahadan deneyimleri paylaştı
Panelde Murat Koç ve İlknur Koca Değim katılımcılarla buluştu. Konuşmacıların denetimli serbestliğin 20 yıllık birikimi, sahadaki uygulama dinamikleri, güçlük alanları ve sosyal hizmetin rehabilitasyon odaklı katkıları üzerine değerlendirmeler paylaşacağı; ardından soru–cevap bölümüne geçileceği belirtildi.
Panel, öğrenciler ve paydaş kurum temsilcilerinin katılımıyla; insan odaklı, hak temelli ve toplumsal faydayı önceleyen uygulamaların güçlendirilmesine yönelik ortak değerlendirmelerle tamamlandı.