Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

NE YAZIK Kİ ARTIK GÜLMÜYORUZ, GÜLEMİYORUZ…

Köşe Yazıları Yayın: 12.04.2019 12:22

Her sabah uyanıp da sokağa çıktığınızda çevrenizden gelip geçen insanlarımızın yüzüne şöyle bir bakın!

Hiç gülen, gülümseyen bir çehreye rastlıyor muyuz?

Hadi sabahın erken saatleri bu kadar erkenden neye gülümseyelim dedikten sonra, günün ilerleyen saatlerine bir bakalım!

Gülümseyen, gülen hatta kahkaha atanımıza rastlayabiliyor muyuz hiç?

Ne evlerden, ne sokaklardan, ne okullardan, ne iş yerlerinden şen şakrak gülme sesleri duyabiliyor muyuz?

Artık eğlenmiyor, eğlenemiyoruz!

Neşemiz gitti, bizi terk etti adeta…

O eski güldürü ustaları da yok ki, günlerimize neşe katsınlar.

Olanları da tereddüt etmeden öteler, dışlar olduk!

Somurtkan çehrelerle, homurdanan seslerle dolu çevremiz…

Mevsimlerin en güzelini baharını yaşarken milletimiz, en azından doğal güzelliklerden etkilenerek gülümseyebilse ne güzel olacak diye düşünüyoruz ama olmuyor, bir anda yaşadığımız gerçeklerle karşı karşıya kalıyor beynimiz!

O gerçeklerde neler yok ki:

PKK, DEAŞ, FETÖ terör örgütleri belasının ülkemize verdiği onca zarara,

Bu uğurda verdiğimiz şehitlerimize, gazilerimize,

Ondan, bundan çekişmelerine,

Ortadoğu’da yaşanan savaşların ülkemizdekiolumsuz yansımalarına,

Yangın yerine dönen ülkesinden kaçıp da ülkemize sığınan milyonlarca Suriyeli göçmene,

Ülkemiz üzerinde sinsi emellerine gerçekleştirmek adına türlü oyunların peşinde olan dış mihraklara,

Stratejik ortağımız gibi görünüp de kimi terör örgütleriyle iş birlikteliği yapan sözde dostlarımız ABD’nin, AB’nin yaptıklarına,

Son beş yılda yedi kez seçim yaşayan, giderek değişen dönüşen ülkemize,

Milletimizin yapısal niteliklerinde oluşan adeta iki kutuplu yapısına,

Ülkemizin siyasi atmosferine yansıyan sert üsluplu söylemlere,

Hele ki 31 Martta yapılan yerel seçimlerden sonra yaşananlara bakıldığında:

Yaşadığımız bu gerçeklere bir de ülkemizin o büyük ekonomik sıkıntılarını, işsizliğin had safhaya ulaşmasını da kattığımızda; gülümsemek, gülmek ne mümkün?

Mutfaklarımız yangın yeri, çarşıda pazaryerinde fiyatlar el yakıyor!

Toplumuzun içi şişti, sokakta yürüyen insanlarımızın yüzü asık, sıkıntılı…

Birbirimize karşı hiç hoşgörülü değiliz.

Her geçen gün bu olumsuzluklar giderek artıyor. Her başlayan günde yaşanan nice olumsuzlar, bir sonraki güne ekleniyor!

Ama artık bitmeli!

Çünkü yaşanan bunca olumsuzluğu hiç de hak etmiyor milletimiz.

Ülkemiz yeniden canlanmalı, bu canlılık toplumumuzun her yanını sarmalı.

Bizler aslında geçmişten geleceğe özü sözü bir, birbirine yürekten bağlı bir toplumuz. Kıvançta da tasada da bir ve beraberiz.

Geleneksel yapısı bu kadar sağlam bir milletin en azından gülümsemek de hakkı. Tamam, kahkahalar atmayalım ama artık azıcık da olsa gülelim.

 Önce kendimizden başlayalım, yeniden gülümsemeyi, gülmeyi deneyelim.

 Hoşgörülü bir toplum olalım, birbirimize sırtımızı dönmekten vazgeçelim. Her sabah evden çıktığımızda tanıdık olsun olmasın selam vererek, azıcık gülümseyerek çevremize neşe saçmak o kadar zor mu?

Tabii ki, değil.

Ama böylesi bir ortamı yaşamak için olumlu güzelliklerin de çevremizi sarması gerek.

Ülke yöneticilerinin toplumumuzu rahatlatan mesajlarının duyulması, bu rahatlamayı sağlayacakicraatların yapılması ama öncelikle de ülkemizinekonomik yapısının düzelmesi, mutfaklardaki yangının söndürülmesi o unuttuğumuz, unutulan gülücükleri de geri getirecektir.

Hadi bir gayret!

En azından umudumuza gülelim, gülümseyelim.Somurtmak bize hiç yakışmıyor.

Bu sıkıntılı günler de bitecek. Ülkemizin gülen yüzüne, gülen çehrelere olan hasretimiz mutlaka sona erecektir.

Unutulmasın ki; yürekleri sevgiyle dolu, çevresine saygılı bireylerin hem kendisi, hem de yaşadığı toplumgülümser.

Atilla Çilingir

www.atillacilingir.com

12 Nisan 2019

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Çaldığı telefonu vermek istemeyince soyunmaya başladı

Gündem Yayın: 08.09.2024 00:52
İhlas Haber Ajansı

Karabük’te bir telefoncuya giden kadının hem kendi telefonunu zorla satmaya çalıştığı hem de vitrinden çaldığı telefonu vermek istemeyince soyunduğu anlar güvenlik kamerasına yansıdı.

Olay, Kemal Güneş Caddesinde meydana geldi. İsmi öğrenilemeyen bir kadın, telefon mağazasına girip telefonunu satmak istedi. İş yeri sahibi telefonu satın alamayacağını belirterek, kadının talebini reddetti. Defalarca telefonunu uzatarak satmak isteyen kadın bir süre sonra dükkanda taşkınlık yaparak, diğer müşterilerin araya girmesine rağmen yöneldiği cam vitrinde bulunan bir telefonu alarak dışarıya çıktı. İş yeri sahibi kadının çaldığı telefonu fark edip geri almaya çalıştı. O sırada mağaza sahibi, çalınan telefonu geri almaya çalışırken kadının bir anda soyunmasıyla neye uğradığını şaşırdı. O anlar iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.

İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan iş yeri sahibi Habib Nazari, “Kapatırken müşteri geldi bana. Müşteri geldi alışveriş yaptık. Alışveriş bittikten sonra tam kapatacaktım, o sırada kadının biri geldi. Birden telefonu fırlattı almamı istedi. Ben de baktım biraz anormal davranıyor ve alamayacağımı söyleyerek başka yere sormasını söyledim. ‘Sen alacaksın’ dedi. 2-3 kere ısrarla fırlattı telefonu. Bir kere de tam düşerken tuttum telefonu. Sonra küfür etmeye başladı. ‘Telefonu alacaksın, bana para ver’ dedi” ifadelerine yer verdi.

“Camdan bir tane telefon çaldı”

O sırada diğer müşterilerinin de dükkanın önünde olduğundan bahseden Nazari, “Sonra onlar çıkarken tam olayın sıkıntı olacağını anlayınca geri döndüler. Geri dönünce de bunu çıkartmaya çalıştılar. Kadın çıkmayıp kendini cama sürtmeye başladı. Yumruk attığı camdan bir tane telefon çaldı. Telefonu aldıktan sonra işte görür görmez ‘Telefonu ver’ dedim. ‘Ben almadım telefonu’ diyerek dışarı çıktı. Dışarı çıkınca da önceki kadın müşterime söyledim. Onlar da telefonu aldığını gördü” dedi.

“Birden soyunmaya başladı”

Daha sonra köşeye geçen şüpheli kadının telefonu almadığını iddia ederek poşeti açtığını ifade eden Nazari, “Sonra biz telefonu ver diye ısrar ederken soyunmaya başladı birden. Öyle yapınca da bizler neye uğradığımızı şaşırdık. Sırtımızı döndük. Müşteri sayesinde telefonu alabildim. Kepeği indirince ben de caddeye çıktım. Cadde de giderken bu sefer de peşimden biber gazıyla dolaşıyor. Sonra baktım olayı zapt edemeyeceğim karakola gittim. Karakolda olayı anlattım. Sonra kadını çağırdılar, konuşmaya başladılar ve beni de gönderdiler” diye konuştu.

Nöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Mutlu Eczanesi
Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Asuman Eczanesi
Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Beşbinevler Eczanesi
Beşbinevler Eczanesi
Adres

Beşbinevler 75. Yıl Mahallesi, 70. Sokak No:39 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-1527

Dilek Eczanesi
Dilek Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, İncekaya Caddesi, Sultan Çayırı Evleri No:78/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-5434

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455