Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Ekim, 2024 12:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Muhtarlık kavgası cinayetinde 4 sanığın yargılamasına başlandı

Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde muhtarlık seçimi sebebiyle çıkan silahlı kavgada bir kişinin öldüğü, 1 kişinin de yaralandığı olayla ilgili 4 sanık hakim karşısına çıktı.
Olay, 3 Nisan’da Taşköprü ilçesi Atatürk Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimlerinde Taşköprü’ye bağlı Donalar köyü muhtarı seçilen Cengiz Sürer ile muhtar adayı Galip Alkaşı (42) arasında muhtarlık seçimleri sebebiyle tartışma çıktı. Çevredeki vatandaşların araya girmesiyle, kavga büyümeden önlendi. Bir süre sonra kavgayı duyan Donalar köyü muhtarı Cengiz Sürer’in ailesi, köyden Taşköprü ilçesine geldi. Cengiz Sürer’in yakınları, muhtar adayı Galip Alkaşı’nın bulunduğu kahveye gitti. Burada Donalar köyü muhtarı Cengiz Sürer ile çocukları Hüseyin ve Barış Sürer ile kayınbiraderi Şenol Can ve seçimlerde muhtar adayı Galip Alkaşı ile akrabası Mehmet Atasoy arasında tekrar tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine çıkan silahlı kavgada muhtar adayı Galip Alkaşı hayatını kaybetti, Mehmet Atasoy ise yaralandı.
Olayın ardından polis ekiplerince gözaltına alınan Donalar köyü muhtarı Cengiz Sürer ile çocukları Hüseyin ve Barış Sürer ile kayınbiraderi Şenol Can tutuklandı.

Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde 4 sanık hakkında “kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs” suçlarından sanıklar hakkında dava açıldı. Açılan dava görülmeye başlandı. Duruşmada tutuklu sanıklar, ölen vatandaşın ailesi, olayda yaralanan Mehmet Atasoy ve avukatlar hazır bulundu. Duruşmada kendisini savunan tutuklu sanık Cengiz Sürer, “31 Mart 2024 yılında Mahalli İdareler Seçimlerinde Galip Alkaşı karşıma muhtar adayı olarak çıktı. Muhtarlık seçimini ben kazandım. Olayın olduğu gün ise bakkalda oturuyordum. Benden önce azam olan Satılmış’ı görmüş ve sıkıştırmış. Bakkalda otururken Galip geldi ve bana ağır şekilde hakaret edip tehdit etti. Bir süre sonrada köyde oğullarım olayı duymuşlar. Beni aradılar. Ben de ‘siz gelmeyin, önemli bir durum yok, ben gidip şikayetçi olacağım, büyütülecek önemli bir durum yok’ dedim. Ama merak edip köyden ilçeye gelmişler. Ben o sırada kahvede otururken çocuklarım yanıma kadar geldi. Ben de olayı onlara anlattım. Sonra, Galip’in sürekli oturduğu bir kahve var, oraya doğru yürümeye başladılar. Ben, çocuklarımın kahveye gitmelerini engellemek istedim ama başarılı olamadım. Kahvehanenin önünde Galip ile karşılaştık. Tekrar tartışma çıktı. Ben sadece olayları yatıştırmak istedim, suçsuzum, tahliyemi istiyorum” dedi.

Tutuklu sanık Şenol Can ise, “Ben meydana gittiğimde, ’köylüler birbirlerini öldürüyorlar, Zeynel pusu kurdu’ şeklinde duyum adım. Hızla olay yerine gittim. Gittiğimde Zeynel elini beline atmıştı, dağılacaklarını düşünerek havaya ateş ettim, o sırada birisi beni yıktı ve yerde elime mermi isabet etti. Beni vuranın Galip olduğunu sandım ve ateş ettim. Olaydan ötürü pişmanım, tahliyemi istiyorum” diye konuştu.
Tutuklu sanık Donalar Köyü Muhtarı Cengiz Sürer’in oğlu Barış Sürer ise, “Babam ile Galip arasında kavga çıkmış. Galip, babama hakaret edip küfürler etmiş, tehditlerde bulunmuş. Biz de bunu duyunca doğru olup olmadığını öğrenmek için babamı aradık ama telefonu yüzümüze kapattı. Biz de merak ederek köyden Taşköprü’ye geldik. Kahvehanede oturan babamın yanına gittik. Babam da ’doğru ama önemsiz’ dedi ve şikayetçi olacağını söyledi. Konuşmak için kahvehaneye gittik, tartışma çıktı. O sırada arkamdan ateş edildi. Galip, Şenol dayımı yere yıkınca, onun ateş ettiğini sandım, sonra Mehmet’in kaçtığını görünce silah alacağını sandım, isteseydim öldürebilirdim ama bacağına ateş ettim. Kesinlikle öldürme kastım yoktu, yaşanan olaydan ötürü pişmanım, tahliyemi istiyorum” şeklinde konuştu.

Seçimlerde donalar köyü muhtar adayı Galip Alkaşı’nın akrabası olan müşteki Mehmet Atasoy ise, “Köy Muhtarı Cengiz Sürer ile çocukları ve Şenol Can bizim oturduğumuz kahvehaneye geldiler. Cengiz hariç diğerleri hep birlikte bana kahvenin içine doğru ateş ettiler, Hüseyin üç kez bacağımdan vurdu, Şenol karnımdan vurdu. Sonrasında ben kaçtım. Arkamdan Barış geldi, bana sığındığım dükkanda ateş etti. Beni de öldürmek istediler. Şikayetçiyim, en ağır şekilde cezalandırılmalarını talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
Yaşanan olayda hayatını kaybeden Galip Alkaşı’nın babası Muzaffer Alkaşı da oğlunu öldüren sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek en ağır şekilde cezalandırılmalarını istediğini ifade etti. Mahkeme heyeti, sanık avukatlarını da dinledikten sonra, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Berkay Doğan tarafından
03 Ekim, 2025 13:12 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük’te Orman Emvali Üretiminde Öncelik Kalite

Orman Bölge Müdürü Hasan Keskin, Karabük ili sınırlarında yürütülen ormancılık faaliyetlerini yerinde inceledi. Öncelikle geçtiğimiz ay Karabük’te meydana gelen orman yangınında  görev sırasında kaza geçiren  orman işçisi  Abdullah Kamil Çetin’i evinde ziyaret eden Bölge Müdürü Keskin, Çetin'e  geçmiş olsun dileklerini iletti.

Karabük ormanlarında yürütülen üretim, bakım ve gençleştirme çalışmalarını değerlendiren Keskin, Ulus İşletme Müdürlüğü’ne bağlı yeni tesis edilen Kumluca Orman Emval Deposunu gezerek yapılan üretim faaliyetlerini yerinde gördü.  Ayrıca Ardıç İşletme Şefliği’nde devam eden bakım çalışmalarında görevli muhafaza memurları ve üretim işçileriyle bir araya geldi. Burada iş güvenliği, kaliteli orman emvali üretimi ve standardizasyonun önemi üzerine tecrübelerini paylaştı.

Ulus İşletme Müdürlüğü’nde işletme şefleriyle de toplantı yapan  Keskin, yapılan çalışmaları sunum eşliğinde dinledi. Toplantının ardından yaptığı konuşmada, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında iş güvenliğinin önemine değinerek şunları söyledi:

“Her şeyden önce can güvenliği gelmektedir. Bunun için sık sık personelimizi ve üretim işçilerimizi bilgilendiriyoruz. Orman varlığımız bütün milletimizin ortak malıdır. Bu milli servetimizi korumak, çoğaltmak ve değerlendirmek bizim görevimiz.”

Keskin ayrıca, standardizasyona verdikleri önemin altını çizerek, TS 1214, TS 1350 ve TS 2378’de belirtilen ölçülerde üretim ve istifleme yapıldığını, bunun da Karabük ve bölge ekonomisine önemli katkılar sağladığını belirterek,  “2002’de %10 olan sınıflı orman emvali oranımızı 2025’te %21’e çıkardık. Karabük ormanlarında yürüttüğümüz her çalışmada kalite ve standardizasyondan asla taviz vermiyoruz.” dedi.

 Keskin’e inceleme ve denetimlerinde İşletme ve Pazarlama Şube Müdürü Eyup Ünaldı ile Ulus İşletme Müdürü Tuğba Ekiz Kader eşlik etti.

Bizi sosyal medyadan takip edin