Karabük İl Müftüsü Halil Bektaş, Ramazan bayramı nedeniyle yaptığı açıklamada, hem halkın Bayramını kutladı, hem de bazı uyarılarda bulundu. Bektaş yaptığı açıklamada şunları söyledi: “0n bir ayın sultanı Ramazanı şerifi eda ederek bayram gününe ulaşmış bulunmaktayız. 17 Temmuz Cuma günü Ramazan Bayramının ilk gününü idrak edeceğiz. Yüce Allah oruçlarımızı, fitre ve zekâtlarımızı ve yaptığımız diğer ibadetlerimizi kabul etsin. Gelecek Ramazanlara ulaşmamızı nasip eylesin. Ne mutlu bu ayı güzelce geçirerek Peygamberimizin “Kim Ramazanın faziletine inanarak ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek oruç tutarsa geçmiş günahları bağışlanır” müjdesine ulaşanlara. Ramazan Bayramı, Ramazan orucunu tutarak Allaha kulluk yapabilmiş olmanın sevincini yaşamak ve bu sevinci toplum olarak birlikte paylaşmaktır. Bayramlarda yapmamız gereken belli başlı görevlerimiz vardır; Bayram sabahı erkenden kalkılmalı, bayram hazırlıkları yapılmalı ve bayram namazı için camilere gidilmelidir. Karabük'te bayram namazı saat 06.16'da kılınacaktır. Ziyaretler Yapılmalı Bayramlarda büyüklerimizi, akrabalarımızı, arkadaşlarımızı, komşularımızı, hastaları, mutlaka ziyaret etmeliyiz. Uzakta olan tanıdıkları telefonla da olsa arayıp hal hatır etmeli, bayramlarını tebrik etmeliyiz. Çocuklar Sevindirilmeli Bayramlarda sevinmeyi en çok hak eden şüphesiz çocuklardır. Bundan dolayı bayramlarda çocukları sevindirmeli, imkânlar ölçüsünde hediyeler alınmalı ve bayram coşkusunu doya doya yaşamalarını sağlanmalıdır. Mezarlıklar ve Şehitlikler Ziyaret Edilmeli: Arefe günü veya bayram günleri mezarlıkları ve şehitlikleri de ziyaret ederek Kuran okuyup dua etmeli ve Allahtan rahmet dilemeliyiz. Dargınlıklar Sona Ermeli Bayramlar dargınlıkların sona erdiği, küskünlerin barıştığı, sevgi ve kardeşlik duygularının zirveye çıktığı ve toplumsal olarak büyük bir heyecan ve sevincin yaşandığı çok müstesna günlerdir. Olgun Müslüman diğer insanların kusur ve hatalarını bağışlayabilen insandır. Biz insanların hatalarını bağışlarsak Allah da bizim günahlarımızı bağışlar. İnsanlar arasında dargınlıklar, kırgınlıklar olmuşsa bayramlar bunların giderilmesi için çok güzel fırsatlardır.Bir Müslüman’ın üç günden fazla diğer Müslüman kardeşiyle dargın kalmasını dinimiz yasaklamıştır. Dargın oldukları sürece de Allah tarafından affedilmeyecekleri belirtilmiştir. Bayram günlerini vesile kılınarak ziyaretleşmeler yapılmalı ve dargınlıklara son verilmelidir. Dargın olan kişilerden kim barışmak için önce davranırsa daha fazla sevap kazanır. Buna karşılık veren kişi de büyük sevaba ulaşır. Biri barışmak ister de karşısındaki kişi bunu kabul etmezse günahı ona ait olur, barışmak isteyen günahtan kurtulmuş olur. Dargınların barışmasına vesile olmak yani onları barıştırmak da büyük sevaptır. Bu konuda sevgili Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur. “Kim İnsanların arasını düzeltirse Allah da onun işini düzeltir. Bu konuda konuştuğu her kelimeye bir köle azad etmiş sevabı verir ve o kimse günahları bağışlanmış halde döner.” Verilmemiş Fitreler Asıl olan fitrelerin Bayram gününe kadar verilmesidir. Ancak verilmesi gerektiği halde fitreler çeşitli mazeretlerle verilemeyip bayramdan sonraya kalacak olsa da mutlaka verilmeli, Bayramdan sonraya kaldı diye terk edilmemelidir. Şevval Orucu Kameri aylardan Ramazan ayını takip eden aya Şevval denir. Sağlık durumu uygun olanlar için Bayram günlerinden sonra Şevval ayında altı gün oruç tutmak sevaptır. Bu konuda Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur.”Ramazan orucunu tutup ta Şevvalden de altı gün oruç tutan kimse bütün sene oruç tutmuş gibidir.” Şevval ayında tutulacak orucun peş peşe tutulması şart değildir. Birkaç gün arayla da tutulabilir, peş peşe de tutulabilir. Veya Pazartesi ve Perşembe günleri olarak tutulabilir. Kişiye nasıl daha kolay geliyorsa öyle tutabilir. Tutulamamış Oruçlar Kaza Edilmeli Ayrıca Ramazanda oruç tutması gerektiği halde yolculuk, hastalık gibi mazereti sebebiyle orucu kazaya kalmış olanların Bayram günlerinden sonra bir an önce oruçlarını kaza edip sorumluluktan kurtulmaları gerekir. Kazandığımız Güzel Hasletler Devam Ettirilmeli Ramazan ayında yakaladığımız maddi manevi güzellikleri ve ibadet ortamını bayram sonrasında da devam ettirmeliyiz. Camilere devam etmek, hayır hasenat yapmak, muhtaçlara yardımcı olmak, güvenilir, sabırlı ve güzel ahlak sahibi olmak gibi özellikler Müslümanlarda her zaman bulunması gereken özelliklerdir. Esasen Ramazandan sonra da bu güzel şeyleri yapmaya devam ediyorsak Ramazan bizlere bir şeyler kazandırmış demektir. Bu duygularla Ramazan Bayramınızı tebrik eder, bizlere, ülkemize, gönül coğrafyamıza ve bütün İslam âlemine huzur, barış ve güzellikler getirmesini niyaz ederim.”