blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
12 Aralık, 2024 16:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

Mezarlıkta damadını öldüren cinayet sanığı: “Pişmanım”

Kastamonu’da mezarlıkta damadın silahla vurarak öldüren kayınpeder, kayınpederi, yaşanan olaydan ötürü pişmanlık duyduğunu söyledi.

Olay, 25 Ocak’ta merkez Kırkçeşme Mahallesi’ndeki Ahmet Dede Mezarlığında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, mezarlıkta yolda yatar vaziyette bir erkek cesedinin bulunması üzerine Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri çalışma başlattı. Yapılan inceleme neticesinde cesedin 32 yaşındaki Tolga Benderlioğlu’na ait olduğu tespit edildi. Tolga Benderlioğlu’nun, baş kısmı ile vücudunun birçok yerinden silahla vurulduğu belirlendi. Olayın ardından Plaka Tanıma Sistemleri (PTS) ve Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) kameraları incelemeleri neticesinde iki araç takibe alındı. Karabük’te durdurulan araçlardaki, Tolga Benderlioğlu’nun kayınpederi O.D., kayınbiraderi İ.D. ve ailenin yakını C.Ç. gözaltına alındı. Savcılıktaki ifadelerinin ardından O.D., İ.D. ve ailenin yakını C.Ç. tutuklandı.

O.D., İ.D. ve C.Ç. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde öldürme, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma, tasarlayarak öldürme suçlarından dava açıldı.

“Pişmanım” diyerek tahliyesini istedi

Duruşmada kendisini savunan O.D., kızının evlenmesinde rızasının olmadığını belirterek, “Kızım ile damadım, benden habersiz Karabük’e kaçtılar. 6 ay kadar falan oldu. Ondan sonra kızım beni aradı, ’yanına gelmek istiyorum’ dedi. Ben de ’seni evlatlıktan sildim’ dedim. Bana, ’baba ben intihar edeceğim, beni dinle, yanına gelmek istiyorum’ dedi. Ben de ‘gel’ dedim. Kızım, yanıma geldikten sonra Tolga’nın tehditleri başladı. Kızım hamileydi, şiddetli geçimsizlikten dolayı boşanma aşamasına geldiler. Tolga olacak damadımız, bana ve aileme çok ağır hakaretler etti. Sonra oğlumu C.Ç. aradı. Tolga, C.Ç. ve oğlum İ.D., bir kafede buluşup konuşacaklardı. Ben de manavdan alışveriş yapıyordum. İ.D. telefonumu açmadı, ben de C.Ç.’yi aradım. O da bana ’sıkıntı çıkabilir’ dedi. Ben de manavdan çıkıp kafenin önünde araçla beklemeye başladım. Yanımda eşim ile kızım da vardı. Sonra kafeden çıktılar ve araca bindiler. Ben de onları peşlerinden takip etmeye başladım. Oğlumu aradım C.Ç. açtı, ’o da bana Tolga’yı çevre yolundan evine bırakacağız’ dedi. Ben korktum, mezarlığa gelince o arada oğlumun eğildiğini gördüm. Aracın altına bakıyordu. Aracı durdurup ’indim ve ne yapıyorsunuz burada’ dedim. ’Burası konuşma yeri mi’ diye bağırdım. Ben hayatta ne bıçak ne silah taşırım, hiç bir şey taşımam. Tolga’ya, ’bu işi uzatma bunu tatlıya bağlayın, yapmayın, boşanın, sen yoluna o yoluna’ dedim. ’Sen her şeye atlıyorsun, siz mi boşayacaksınız’ diyerek bana küfür etti. O sırada elini beline attı, ben de silaha şarjörü verip 2-3 tane sıktığımı biliyorum. Bir şey hatırlamıyorum. O arada C.Ç. ile İ.D. arabanın yan tarafına kaçtılar. Ben de marşa basıp eve gittim. Ben teslim olmaya gideceğim dedim. İstanbul’da benim damadım var, kızım güvenlik görevlisi. Kızım N.B.’yi, onların yanına bırakıp Aksaray Emniyet Müdürlüğüne teslim olacaktım. Sonra Karabük’te polis bizi durdurdu” dedi.

Oğlu İ.D. ile C.Ç.’nin olayda bir suçlarının olmadığını söyleyen O.D., “Onların beratını istiyorum, yüce mahkemenize sığınıyorum. Ben de yaptıklarımı söyledim, önce Allah’ıma sonra size güveniyorum, cezam neyse razıyım. Çocukların hiç bir suçu yok, oğlum engelli, annesi hasta. Ben de beraatımı istiyorum, korktum, anlık oldu” diye konuştu.

Yaşanan olaydan ötürü pişman olduğunu söyleyen O.D., “Pişmanım, ben yaptım. Ben 52 yaşındayım. Ben kızımın evine gidip torunumu sevmek isterdim. Damadım kötü birisi çıktı. Kızım, damadımın eve getirdiği hapları sobada yaktı diye damadım kızımı dövdü. Pişmanım, tahliyemi istiyorum” şeklinde konuştu.

“Kız kardeşimi takıntı haline getirmişti”

Tolga’nın sürekli kendisini tehdit ettiğini belirten İ.D. de, “Kız kardeşim ile boşanma aşamasına geldiler, şiddetli geçimsizlik dolayısıyla. Kız kardeşimi karakoldan aldım. Yüzü gözü mosmor içindeydi. Eve getirdim. Tehdit mesajları attı, babama, bana, anneme küfürler etti. Birkaç kez evimizin önünde gezdi arabalarla. Biz polisi aradık sürekli. Kardeşim KADES uygulamasına bastı. Daha önce silahla evimizin önünde ateş etti. Sürekli bizi tehdit ediyordu” şeklinde konuştu.

Kafede konuştuktan sonra Tolga’yı evine bırakmak için yola çıktıklarını anlatan İ.D. de, “Çevre yoluna çıkarken mezarlıkta arabanın karteli sürttü. Arabanın karteli sürtünce ben arabayı stop etmek zorunda kaldım. Aşağıya indim. Aşağıda arabanın karlığına baktım. Baktığımda çatlamıştı. Ayağa kalktığım zaman arkadan bir araba geliyordu. Baktığımda babamdı. Ne yapıyorsunuz burada dedi ve sinirlendi. Boşanma davası ile ilgili konuşmalar başladı. Tolga ile babam konuşuyordu. ’Sen ne yapmaya çalışıyorsun’ diyerek Tolga’yı uyardı. Babam ’bu şekilde olmaz diyerek, medeni insanlar gibi boşanın’ dedi. O sırada ’siz mi beni boşayacaksınız’ diyerek Tolga küfür etti. ’Benim için fark etmez, ya ölürüm, ya öldürürüm’ dedi. Kardeşimi takıntı haline getirmiş. O esnada sürekli elleri beline gidiyordu. Bir silah sesi duydum. Baktım, babam 2-3 el ateş etti. ’Yapma’ demeye kalmadı Tolga’ya ateş etti” diye konuştu.

Kendisinin engelli olduğunu söyleyen İ.D., “Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Ben, kendimi olayın içerisinde buldum. Tahliyemi istiyorum. Bacağım yara içerisinde, muayene olmaya ihtiyacım var. Tahliyemi talip ediyorum” dedi.

“Ailenin başı sağ olsun, Allah rahmet eylesin, haklarını helal etsinler”

Tutuklu sanık C.D. ise, “Ben İ.D.’yi aradım, Tolga’nın evin etrafında dolaştığını söyleyerek evine girmemi söyledi. Ben de bir şey olmasını istemediğim için İ.D.’ye ’buluşalım, oda gelsin, bir ara yol bulalım, anlaşalım’ dedim. Tolga boşanmak istemiyordu, eşini seviyordu ve çocuğu vardı. Mezarlıkta araç arıza yapınca durduk. O sırada O.D. geldi, silahı kurdu, ben silahın önüne geçtim, ’yapma’ dedim. ’Kaç lan’ diyerek, 3 el ateş etti. Sonra O.D.’yi tuttum ve savurdum. Tolga kaçarken O.D. elimden kurtulup tekrar ateş etmeye başladı. Ben hiçbir şey yapamadım. İyi niyetimden bu haldeyim, kimseye kin, nefret, öfke beslemedim, ailenin başı sağ olsun, Allah rahmet eylesin, haklarını helal etsinler. Beraatımı istiyorum” şeklinde konuştu.

“Biz, ailelerimizin rızası dışında evlendik”

Tolga’nın sürekli kendisini tehdit ettiğini belirten N.B. de, “Bu yüzden boşanma davası açtım. Sürekli ailemle tehdit ediyordu beni. Biz, ailelerimizin rızası dışında evlendik. O yüzden her iki tarafta evliliğimizi onaylamıyordu. Eşim madde bağımlısı olduğu için sürekli şiddet, hakaret uyguluyordu. Ailemin evine gittiğim zaman babamla abime saldırıya geçiyordu, telefon yoluyla, mesaj yoluyla tehditler savuruyordu. Hamileydim, hastaneye kontrole gittik. Hastaneden dönüşte arabadan indirdi beni, kolumdan attı, sürükledi. Orada benim şikayet dosyam, kamera kayıtları var, hamile olduğum zaman sürükledi arabada beni. İlk başta çocuğu istiyordu, sonrasında istememeye başladı. Bende ayrılma kararı aldım” ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar O.D., İ.D. ve C.Ç.’nin tutukluluğunun devamına karar vererek, mütalaanın hazırlanması için dosyayı Cumhuriyet Savcısına devretti. Duruşma, ileri bir tarihe ertelendi.

blank
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
08 Ocak, 2025 13:56 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Başkan Cıva’dan İşçi Alımı Sitemi

Karabük‘ün Eskipazar ilçe Belediye Başkanı Serkan Cıva, işçi alımı ile ilgili üzerlerine büyük baskı olduğunu ifade ederek, sosyal medyadan halka böyle sitemini dile getirdi.

Günde en az 50 kişinin arayarak, belediyeye gelerek işçi alıyor musunuz gibi sorulara muhatap olmaktan günü akşam ettiklerini, memlekete hizmet edemediklerini ve İŞKUR müdürlüğünü geçtiklerini belirten AK Partili Belediye Başkanı Serkan Cıva, “ Seçimlere yakın zaman kala 18-20 tane eleman alımı yapılmış bu belediyeye ve bunlar bütçeyi ikiye katlamış. Belediyenin geliri giderini karşılamıyor. İller Bankası’ndan gelen mevcut para var, her ay 1 milyon 1,5 milyon eksik para geliyor. Ben Belediye personelimizin giderini karşılamıyor ve ben bu parayı denkleştirebilmek için ödeyebilmek için her ay takla attırıyorum esnaftan kısıyoruz, oradan kısıyoruz buradan kısıyoruz. Ben şu anda belediyenin 3 tane arsasını satılığa çıkardım. Belediye personelinin önünüzdeki aylarda maaşlarını ödeyebilmek için. Böyle bir tablo ile karşı karşıyayız. 4-5 kişi emekli oldu onlar bile sayıyı düşürmedi” dedi.

“Bütün ilçeyi belediyeyi işe soksam hepsi girecek”

Sayıştay’dan müfettişlerin geldiğini ve durumu anlattıklarını da kaydeden başkan Cıva, “Müfettişlerle bizzat konuştuk durumu anlattık hem tasarruf tedbirleri nedeniyle hem de işçi giderleri bütçenin çok fazla üzerinde olması nedeniyle işçi alımı olursa, belediye başkanı ve şirket müdürü de zimmet çıkar dedi. Diyor ki cebinden ödersin. 60 bin lira maaşla ben işçi giderini mi karşılayayım, kendi çoluk çocuğuma mı bakayım. Bu konuda bize biraz müsamaha gösterin biraz müsaade edin memlekete biraz hizmet edelim arkadaşlar. Seçimden sonra bir tane engelli alımı yapıldı oda zorunlu tuttular sayıya göre, 3 tane de memur geçti belediyeye. Maalesef üzülerek söylüyorum ki, burası siyasi bir yer olduğu için eleme alımı yaparken onun oğlu, bunun yeğeni, bunun bilmem neyi. İşte bu bize oy verdi. Herkes etrafındaki insanları belediye dolduruyor ve iş yapacak usta bulamıyorsunuz. Sonucunda bu sıkıntıyı ilçe çekiyor. Şu anda ilçeyi tek bir tane sucuya mahkum etmişler. Alternatifi yok, usta yok. Su problemi var kaç aydır çözemedik. Niye usta yok elimizde, işi bilen adam yok, iş yapan yok. Maalesef ben alım yapabilsem, nitelikli bir usta almak isterim öncelikle. Çünkü bu ilçenin hizmete ihtiyacı var. Bütün ilçeyi belediyeyi işe soksam hepsi girecek. Herkes belediye rahat yer, yatış yeri olarak görüyor çünkü. Arkadaşlar illa amaç, iş ise ekmek kapısıysa bir sürü fabrikamız açılacak. Biraz bekleyin, müsaade edin birkaç ay daha. OSB’de alüminyum fabrikası kuruluyor alım yapacak, kereste fabrikası kuruluyor alım yapacak. Yani biz illa ki yardımcı olacağız. Memleketin derdiyle halkımızın derdiyle dertleneceğiz. İş bulacağız, aş bulacağız. Ama biraz müsaade edin, biraz izin verin bize. Şu memlekete biraz hizmet edelim. Bu memleketin hizmete ihtiyacı var. Bu memleketin geleceği ve önü açık. Bu memleket sağda solda dedikoduyla şununla bununla yürümüyor arkadaşım. Bugüne kadar dedikodu yapılmış da ne olmuş. Memlekette dikili ağacı olmayan insanlar akşama kadar dedikodu ediyor. Dedikodular yüzünden çevremizdeki bütün ilçelerimiz ikiye üçe katlamış. Ve biz bu geçiş sürecini güzel değerlendirmezsek yine konuşacağız. Bu memleketin dedikoduyu değil, bu memleketin konuta ihtiyacı var, sosyal alanlara ihtiyacı var, TOKİ’ye ihtiyacı var, sanayi sitesine ihtiyacı var, temiz su içme ihtiyacı var, hayvan varlığına ihtiyacı var, kafeteryalara, restoranlara, millet bahçesini ihtiyacı var. Ekibimizle birlikte bunların hepsinin temelini attık inşallah. Bu yıl bunların çoğunu çözeceğiz inşallah, yapacağız” diye tepkisini belirtti.

“Kim ne yaparsa yapsın, ben doğru bildiğimden şaşmam”

Halka anlaşma yapalım diyerek tepkisini sürdüren Başkan Cıva, “Ben bir dahaki döneme aday olmayayım. Biraz rahat bırakın beni iş konusunda. İlçeye biraz hizmet edelim. Geleceğimize, gençlerimize ve halkımıza güzel bir Eskipazar bırakalım, hep birlikte. Sonrası ben çekip gideyim. Önemli değil yani. Bizim koltukla ilgili de bir derdimiz yok Allah’a şükür. İlçeyi sevdiğim için bu makamlara talip olduk. Elimizde Ali Keşkinkılıç vekilimiz gibi bir değerimiz var. Ona bile sahip çıkmayı öğrenemedik yani. Ben şahidim arkadaşım, biz bu ilçeye yaptığımız yatırımların çoğunu Ali vekilimizin desteğiyle aldık, Allah ondan da razı olsun. Ama biz ilçe olarak onu bile eleştiriyoruz yani sabah akşam. Şunu yapmamış, bunu yapmamış. Bu adam daha ne yapsın abi? 7-8 aydır dünya hizmet aldık. Alıyoruz da. Yani bir müsaade edin, vekilimizle birlikte güzel bir Eskipazar inşa edelim. Bırakalım size. Sonra dedikoduyu yaparsınız, kim istiyorsanız oturtursunuz. Kimi nereye almak istiyorsanız aldırtırsınız, sıkıntı yok. Bu memleketin önü açık. Lütfen rica ediyorum. Bu memleketin dedikoduyla şununla bununla önüne takoz olmayın. Ben işi gücü bıraktım, ilçedeki işçi dedikodusuyla akşam ediyoruz. Soda fabrikasına 400 kişi başvurmuş, 10 kişi aldılar. Herkese referans oluyoruz. Üç yüz doksan kişi dışarıda kalmış. Adamlar bize düşmanlık yapıyor yani. Bizim elimizde olan bir şey mi bu. Efendim mesaj atanlar, koltuktan indireceğiz, işte arkandayız, önündeyiz, yanındayız. Bırakın bu işleri. Bir rahat bırakın da şu ilçeye biraz hizmet edelim. Yani bunun için bu dedikodular yüzünden icraat üretmeyen insanların konuşmaları yüzünden yıllardır bir yere gidememiş. Ama ben ahdettim ,bu ülkeye hizmet edeceğim. Kim ne yaparsa yapsın, ben doğru bildiğimden şaşmam. Boğazımdan bir şey geçmedikten sonra hiçbir önemli değil kimin ne dediği. Takmadıkları kulp ta kalmadı. Çay bahçesi açıyoruz hırsız, onu yapıyoruz arsız, neler söylüyorlar neler. Vallahi çok da umurumda değil. Sadece işçi alımlarıyla ilgili biraz bize bir müsaade edin. Bu memleketin önü açık. İşsizlik çözülecek. Her şey çözülecek. Bu memleketin geleceği parlak, önü açık. Bir salıp biraz müsaade edin güzel bir Eskipazar inşa edelim biz” dedi.

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.