14 Ekim, 2023 14:43 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 27.12.2023 16:28
Bu Yazıyı Paylaş
veya linki kopyala
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Memur-Sen’den Filistin’e Destek
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen), Karabük şubesi Ticaret ve Sanayi Odası Binası önünde, 'Filistin'e Destek, Siyonizme Lanet' konulu basın açıklaması yaptı. Memur-Sen Karabük Şube Başkanı Zeki Öz tarafından yapılan basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi. “Bugün Türkiye genelinde Siyonist İsrail’in yaptığı soykırımı lanetlemek, Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek için alanlardayız."Aynı anda Ankara’da büyük bir mitingle Siyonist katliamı lanetliyor, bütün Türkiye’den ses veriyoruz.‘Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur’ diyerek Siyonizme karşı onurluca direnen kardeşlerimize omuz vermek, kutlu direnişi selamlamak için buradayız. İkiyüzlü suskunluğa karşı insanlık onurunu haykırmak için buradayız. Ve dünyanın tüm iyi insanlarına “zulmün ateşi insanlığı kuşatıyor” uyarısında bulunmak için buradayız. Sözün bittiği yerdeyiz. İkiyüzlülüklerin zulmü azdırdığı zamandayız. Soykırımcı Siyonistler Filistin’de katliam yaparken,Susanların kıyameti zorladığı zamandayız. Evet, bugün Filistin’de mazlumların kanı üzerine kurulmuş bir rejim var. O şebekeye kimileri devlet diyor. Hayır, İsrail bir devlet değildir. İsrail, emperyalizm tarafından kurulmuş ve desteklenen bir terör örgütüdür. İsrail, bütün dünyaya kötülük yayan, soykırımcı bir organizasyondur. İşte. B u rejime karşı direnen bir avuç insan, Bugün, bütün dünyanın onurunu tutmaya çalışan o halk katlediliyor. İnsanlık nerede? Onur nerede? Bugün Filistin’de can pazarı kurulmuş. Gazze’de çocuklar ölüyor! Gazze’de kadınlar ölüyor! Gazze’de ihtiyarlar ölüyor! Gazze’de insanlık ölüyor! Kan üzerine yükselmiş Batı Medeniyeti katille aynı safta… Ey insanlık neredesin? Biz biliyoruz, Filistin’de kardeşlerimiz onurlarıyla şehit oluyor. Dünyanın kötülüğü ise geride kalanların yakasına yapışıyor. Şu vahşetin ortasında kan ve irinden beslenen siyonistlerin söylediklerine bakın, nasıl bir kötülükle karşı karşıya olduğumuzu daha iyi anlarsınız. İsrail savunma bakanı çıkıyor, Filistinliler hakkında, ‘onlar insan değil, hayvanlarla savaşıyoruz’ diyor. Kötülüğün görüntüsü Netanyahu ‘Gazze’yi dümdüz edeceğiz’ diyor. Sözde sağlık bakanı, ‘hastanelere başvuran Filistinlileri tedavi etmeyeceğiz’ diyor. Hatta ‘hastanede yatan Filistinliler infaz edilebilir’ diyerek kutsal bir mesleği terör aracına dönüştürüyor. Sözde Cumhurbaşkanları, ‘Elektrik, su, yiyecek verilmeyecek. Ulaştırmaya çalışan araçlar vurulacak’ derken, sözde bir milletvekili, ‘nükleer silah kullanmalıyız’ diyebiliyor. Her savaşın bir hukuku vardır. Bütün mahlukatta bir denge vardır. Fakat bu kandan, irinden beslenen örgüt, vahşetini sınırlayacak hiçbir değere, hukuka sahip değil. Bakın, insanlıktan çıkmış sözde savunma bakanları ne diyor. ‘Askerler her şeyi yapabilir. Hiçbir yaptığı için sorumlu değiller, yargılanmayacaklar. ABD’li bir senatör ise ‘Bu bir din savaşı. Her yeri bombalamalıyız…” diyerek kötülük rejimine dini bir kılıf geçiriyor. Gerçekler bunlar . İsrail’e giden ABD dışişleri bakanı, “Ben buraya ABD dışişleri bakanı olarak değil bir Yahudi olarak geldim” diyerek bu din savaşı sözüne de destek vermiş oluyor. Ve kendisi de bir katliam üzerine kurulmuş ABD ve İngiltere bu kanlı rejime destek olması için uçak gemileri gönderiyor. Fransa, Almanya başta olmak üzere AB başkentlerinden de soykırıma destek açıklamaları geliyor peş peşe .Kendisi de soykırımlar üzerine kurulmuş Fransa gibi bazı ülkeler Filistin’i destekleyen eylemleri bile yasakladılar. Bütün bu zeminde kim tanır uluslararası hukuku. Kim tanır insanı, insanlığı. Evet Onun için sözün bittiği yerdeyiz, diyoruz. Onun için dünyanın iyi insanlarına çağrıda bulunuyoruz. “Bu zulüm bütün dünyayı saracak!” O uçak gemilerinin bölgeye sadece İsrail’e destek için gelmediğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bütün hesaplar İsrail’in bölgesel planları ve güvenliği için. Güvenlik güçlerimizin Suriye’deki haklı operasyonlarından rahatsız olmaları da bundan. Emperyalistlere güçlü bir sesle altını çizerek ifade etmek isteriz ki; “Daha çok rahatsız olacaksınız!” Kirli bir propaganda çarkı altında yaşıyoruz… Kitlesel ölümleri gerçekleştirenler suçsuz, kendini savunanlar suçlu. Kimse başını kuma gömmesin… Bir ekran görüntüsüne kapılıp, kendini kurtaracağını da zannetmesin. Sırtını emperyalistlere dayamış bir terör örgütü aralıksız yetmiş beş-seksen yıldır katliam yapıyor Filistin topraklarında. Bu gerçekten kaçabilir miyiz? Katil belli iken kimse güce yaslanıp maktulü taşlamasın. Bu köhne dünya yıkılır! Ancak adaletle yoğrulmuş insanlık ayakta kalır. tarafımız belli: Biz postallarıyla adaleti ezenlerin değil… Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. Biz, Filistin’in haklı davasının yanındayız.. Çünkü biz, insanız. Ve insanlık, adaleti tutup kaldıracak. Zalimden hesap soracak. Onun için zulümden korkmayacağız. Onun için bir kere daha haykırıyoruz: İsrail soykırımcı bir terör örgütüdür. İsrail, -kan ve irinden beslenen bu terör şebekesi- elbette yerle yeksan olacak. Kahrolsun İsrail. Kahrolsun İsrail’i destekleyen emperyalizm. Yaşasın adalet. Yaşasın insanlık, Yaşasın özgür Filistin.” dedi. (Yusuf Korkmaz)
VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ!
Dr. Dinççağ: “Nargile ve e-sigara, sigaradan daha zararlı”
Dahiliye Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, sigara içiminin genel olarak azalmasına karşın, gençler ve bayanlar ortasında tütün ve nikotin kullanımının arttığını, bilhassa e-sigara ve nargile kullanımının denetlenemez boyutlara ulaştığını söyledi. Dr. Dinççağ, "Nargile ve e-sigara, sigaradan daha ziyanlıdır. Cazip, aromalarla zenginleştirilmiş eserlerin aslında bir tehlikeyi gizlemek hedefi olduğu ve bu bahiste toplumu aydınlatmak ve farkındalık oluşturmak üzere bir vazifemiz olduğu unutulmamalıdır" dedi.
Dünya Sıhhat Örgütü’nün (DSÖ), 1987 yılından bu yana kutlanan Dünya Sigarasız Günü’nün bu yılki temasının "Sigara için cazip olanları maskelemek, tütün üreticisinin taktiklerini göstermek" olduğunu belirten Dr. Dinççağ "Sigara üreticileri toplumun sigara tüketimini artırabilmek için cazip, yeni tatlar ile gençleri yanıltarak, sigara tüketimini artırdıkları, bu hedefle taktikler geliştirdikleri için bu yıl bu aldatıcı taktikleri topluma anlatmak ve ikaz etmek amaçlanmıştır. 600 bin ağaç kesiliyor, 84 milyon ton karbondioksit salınıyor. Tütünün etraf için de kıymetli bir kirletici olduğu, 600 bin ağaç kesildiği, 84 milyon ton karbondioksit salındığı, 22 milyon ton su kullanıldığına dikkat çekilmektedir. Her bir adımda en az 5-10 sigara izmariti atıldığı gözlenmektedir. Yılda 8 milyon insanın sigara yüzünden hayatını kaybettiği, 7 milyon etkin sigara kullanan olduğu, 1 milyon insanın pasif sigara içicisi olduğu iddia edilmektedir" diye konuştu.
"Sigara nedeniyle toplam küresel ekonomik kayıp yılda 1.4 trilyon dolar sıhhat gideri"
Halk Sıhhati ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Emin Dinççağ şunları söyledi:
"Sigara içmeyenlerin ömrünün içenlere nazaran 10 yıl daha fazla olduğu araştırmalarda saptanmıştır. Sigara içenlerde yüzde 15 kalp damar hastalıklarından mevt, yüzde 24 kansere yakalanma, yüzde 45 teneffüs yolu hastalıklarına uğrama riski bilinmektedir. Tütün sanayisi her yıl 8 milyar dolar sigara tüketiminin teşviki için reklamlara para harcamaktadır. Sigara nedeniyle toplam küresel ekonomik kayıp yılda 1.4 trilyon dolar sıhhat masrafıdır. E-sigara içenlerin süratle arttığı, bilhassa okul çocuklarında önemli sıhhat problemlerine yol açan bu nikotin eserinin içilmemesi için farkındalık oluşturmalıyız."