Karabük Postası tarafından
16 Şubat, 2017 08:16 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

“Memleket İçin, Cumhuriyet İçin Hayır” Paneline Katıldı

Cumhuriyet Hal Partisi tarafından “Memleket İçin, Cumhuriyet İçin Hayır” Paneli düzenlendi. Panele; CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Alper Taş konuşmacı olarak katılırken, paneli CHP İl Başkanı Av. Erdoğan Dinçel yönetti. Panelde ilk konuşmayı CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner yaptı. Cihaner yaptığı konuşmada; referandumlarda katılımın geleneksel olarak düşük olduğuna dikkat çekerek, “Katılımın referandumlarda düşük olması, daha önce yapılan referandumlarda ‘evet’i savunan tarafın genellikle daha başarıyla çıkmasına yol açmıştır. Onun için ne yapıp edip, katılımı genel seçimlerin üzerinde bir katılıma taşımak zorundayız. Bu bir vatandaşlık görevi. ‘Evet’ ya da ‘hayır’ diyen yurttaşların sandığa gitmesi gerekir ki gerçekten milli irade ortaya çıksın. Bu referandumla ilgili olarak ‘sandığa gitmeyeceğim’ diyenlerin yüzde 60’ı, 70’i sandığa giderse ‘hayır’ vereceğini söylüyor. Bunların da yüzde 60’ı, 70’i de lise ve üstü eğitime sahip yurttaşlarımız. Onların üzerinde mutlaka ve mutlaka bir caydırıcılık, bir ikna mekanizması oluşturup sandığa gitmesini sağlamamız lazım. Birileri üçkağıt yapmaya çalışıyorsa bizim de ona engel olmaya yetecek birikimimiz, cesaretimiz ve aklımız var diye düşünüyorum” dedi. ÖDP GENEL BAŞKANI ATİLLA TAŞ: “KARŞIMIZDA BİR ‘ EVET’ DEVLETİ VAR” Cihaner’den sonra söz alan Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Alper Taş, referandum süreciyle ilgili olarak, “Bir eşitsiz yarıştayız. Bu her açıdan belli. Karşımızda bir ‘evet’ devleti var. Bir eşitsiz yarıştayız. Bu her açıdan belli. Karşımızda bir ‘evet’ devleti var. Biz ‘hayır’ı örgütlüyoruz. Karşımızdaki ‘evet’. Devlet örgütlenmesi olarak yukarıdan aşağıya karşımıza çıkacak. Devletin bütün olanakları seferber edilecek. Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Valisi, Kaymakamı, Milli Eğitim Müdürü, imamı, aklınıza ne gelirse devletin bütün kademeleri yukarıdan aşağıya ‘evet’i örgütleyecekler” dedi. OHAL şartlarında referanduma gidildiğine vurgu yapan Taş, şöyle devam etti: “Dünyanın hiçbir yerinde ancak diktatörlüklerde bu olur. Olağanüstü hal koşullarında, darbe koşulları sonrası olağanüstü hal rejiminde referanduma gidiyoruz. Bunun zaten kendisi başlı başına bir ayıp. Bu utanılması gereken bir tablo zaten. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, biz bu referandumu kazanacağız. Kimse bize 21’inci yüzyılda ‘Padişahım sen çok yaşa’ dedirtemeyecek. 21’inci yüzyılda sivil diktatörlüğe asla teslim olmayacağız, kabul etmeyeceğiz. Bu bize yakışmaz. Türkiye halkının ilerici birikimi, demokrat birikimi, yurtsever birikimi, aydınlanma birikimi buna izin veremez. Gerçekten kazanacağız. Çünkü onların topluma anlatacakları hiçbir şey yok. Ne anlatıyorlar? ‘Biz gidersek memleket çöker. Biz gidersek kaos olur. Biz gidersek anarşi olur. Bizi seçerseniz istikrar olur.’ Bu memleket sizden önce de vardı, sizden sonra da var olacak. Ne demek ben varsam, memleket var. Bu zaten Türkiye toplumuna, bizlere hakarettir.” Taş, “15 Temmuzcular ne yaptı? Meclis’i bombaladı değil mi? Meclis’i fiziki olarak ortadan kaldırmaya çalıştılar. Pekala bu Erdoğan ile bu Bahçeli ne yapmak istiyorlar? Darbecilerin, Fetullahçıların fiziken yok etmeye çalıştıkları Meclis’i fiili olarak ortadan kaldırıyorlar. Bunun neresi darbecilerle mücadele?” diye konuştu. https://youtu.be/yqsDeO5BaM4

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
07 Nisan, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Tokat’ta 1 kişinin öldüğü, 1’i sivil 5 askerin yaralandığı bağ evindeki patlama olayıyla ilgili sanıklar suçlamaları reddetti

Tokat’ın Erbaa ilçesinde 1 kişinin öldüğü, 5’i asker 6 kişinin yaralandığı bağ konutundaki patlamayla ilgili davanın 3’ncü duruşması görüldü.
Geçen yıl 18 Mayıs’ta ihbar üzerine jandarma takımlarının gittiği Karayaka beldesi Hürmüzlü köyündeki bir bağ konutunda yaşanan patlama sonrası konutun sahibi Ahmet Karaçoban’nın oğlu Sefa Can Karaçoban hastanede hayatını kaybederken, Ahmet Karaçoban ile birlikte uzman çavuş M.A. (25), jandarma astsubay M.E. (32), uzman çavuş B.M. (30), uzman çavuş A.S. (28) ve uzman çavuş S.E. (28) ağır yaralanmıştı.
Bir kişinin öldüğü, 5’i asker 6 kişinin yaralandığı olayın üçüncü duruşmasına Tokat Adliyesi 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sanık T.Ö. tutuklu bulunduğu Erzincan’dan Tokat’a getirildi. Sanık İ.G. ise SEGBİS ile duruşmaya katıldı.
Savunma yapan T.Ö. birinci sözünü tekrarlayarak mahkeme liderine, "Bu olayda hatam yoktur. Takdir Allah’ın karar ise sizindir. Tahliyemi istiyorum" derken İ.G., "Tarafıma atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Bu bireylere karşı fiili bir durumda bulunmadım. Tehdit etmedim. Onlara hasımlık beslemedim. Tarafıma atılan iftiraları kabul etmiyorum" sözlerini kullandı.

16 Mayıs’ta bağ meskeninde keşif yapılacak
Mahkeme, patlamanın yaşandığı bağ meskeninde 16 Mayıs tarihinde keşif yapılmasına karar verdi. Olaylarla ilgili bilgisi olduğu düşünülen şahit A.B. ve İ.G.’nin imam nikahlı eşi B.Y.’nin dinlenmesi ve olaydan 9 ay sonra hayatını kaybeden meskenin sahibi Ahmet Karaçoban’ın otopsi raporunun belgeye işlenmesi için sanıkların tutukluluklarının devamına karar verilerek duruşma 9 Temmuz’a ertelendi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.