blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
13 Haziran, 2024 15:18 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Kuyruklar oluşurdu, oto ekspertizlerin eski yoğunluğundan eser yok

Araç fiyatlarında ciddi düşüşe rağmen durgunluğun devam etmesi oto ekspertiz firmalarına da yansırken, bir zamanlar kuyrukların oluştuğu, kimi zaman 2-3 saat beklenen ekspertiz firmalarında artık eskisi yoğunluk kalmadı. Ekspertiz firması sahibi Ufuk Olgun, “İşlerimizde yüzde 60 civarında düşüş söz konusu. Artık 2. el yatırım aracı olmaktan çıktı” dedi. 2. el araç fiyatlarında düşüşe rağmen durgunluk devam ediyor. Araç satışları bıçak gibi kesilirken, bu durum oto ekspertiz firmalarına da yansıdı. Bir zamanlar kuyrukların oluştuğu oto ekspertiz firmaları neredeyse boş kaldı. Firmalar, eskiye oranla işlerin yüzde 60 civarında düştüğünü belirtti. "Artık 2. el yatırım aracı olmaktan çıktı" İzmir’deki bir ekspertiz firmasının sahibi Ufuk Olgun (40), işlerin artık eskisi gibi olmadığını söyledi. Olgun, 2. el araçların artık yatırım aracı olmaktan çıktığını ifade ederek, araç fiyatlarının düşmesine rağmen satılmadığını dile getirdi. Kuyruklar oluşurdu, oto ekspertizlerin eski yoğunluğundan eser yok Olgun, "Geçen yıl faizlerin artmaya başlamasıyla birlikte, bizim işlerimizde ve sektörde düşüşler görülmeye başlandı. Artık otomobil yatırım aracı olmaktan çıktı. Otomobilin yatırım aracı olmaması satışları direkt olarak etkiledi. Yüzde 50, yüzde 60 oranında düşüş söz konusu. Bizim de yapmış olduğumuz ekspertiz sayılarında aynı düşüşü görebiliyoruz" dedi. "Geçen yıl 2-3 saatten önce sıra gelmezdi" Geçtiğimiz yıl 2-3 saatten önce ekspertiz sırasının gelmediğini anlatan Ufuk Olgun, artık sıra olmadan araçların kontrol edildiğini ifade etti. Olgun, "Geçtiğimiz yıllarda, otomobilin yatırım aracı olarak görüldüğü süreçte bizde 2-3 saatten önce ekspertiz sırası gelmezdi. Şu anda rutin yüzde 60’a yakın bir düşüş var" diye konuştu. Kuyruklar oluşurdu, oto ekspertizlerin eski yoğunluğundan eser yok "Sıfır araçlara da ekspertiz yaptırın" uyarısı Ekspertiz firmalarının kurumsal olmasına da dikkat edilmesi gerektiğini aktaran Ufuk Olgun, sıfır araçlara da alındığı gün ekspertiz yapılması gerektiğini ifade etti. Olgun, "Kurumsal firmaların olması önemli ve bizim işimizde ustalarında tecrübesi çok önemlidir. Özellikle deprem sonrası, sel felaketi gibi yaşanan doğal afetlerden sonra, araçlar kesilerek veya plakalarından faydalanarak hasarlı araçlar toplanıyor. Bu sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sadece hızlı bir şekilde, 10 dakikada dışarıdan bakmakla veya aracı dışarıdan boya makinesiyle gezmekle maalesef tespit etme şansınız yok. Sıfır otomobillerle alakalı da yapılması gereken nokta şu; araçlar tırlara yükleme, taşıma veya nakliye esnasında bir takım zararlar görüyor. Bazı firmalarda bu kusuru saklıyorlar. Tüketiciler, sıfır otomobili almadan önce boya-kaporta kontrolü yaptırmalıdır. Bir aracın bir parça, iki parça boyalı olması gündelik hayatta aracın kullanımını etkileyen bir detay değildir; ancak fiyat ve değerleme anlamında zarar ettirecek bir husustur. Sıfır araç alsa bile muhakkak eksper raporuna bakılması lazım" ifadelerine yer verdi. Ufuk Olgun, ekspertiz fiyatlarında özeliklere göre 2 bin 500 veya 4 bin lira arasında değiştiğini söyledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
12 Haziran, 2025 12:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Asya kökenli kene için hastalık bulaştırma riski şimdilik yok, patojen taraması yapılacak

Türkiye’de birinci defa görülen Asya uzun boynuzlu kenesinin şu an için hastalık taşıdığına dair rastgele bir bulgu bulunmadı.
Türkiye’de birinci kere tespit edilen Asya uzun boynuzlu kenesi (Haemaphysalis longicornis) hakkında açıklamalarda bulunan Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Kısım Lideri Prof. Dr. Adem Keskin, şu an için ülkemizde tespit bu çeşide ilişkin örneklerin rastgele bir hastalık etkeni taşıdığına dair bilimsel bir bilgi bulunmadığını belirtti. Keskin, kenenin sonlu bir bölgede bulunduğunu, vatandaşlara panik yapmamaları davetinde bulundu. Kenelerin tabiatta birçok canlıdan kan emerek ömrünü sürdüren dış parazitler olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Keskin, bu nedenle hastalık taşıma potansiyeline sahip olsalar da, her vakit hastalığı bulaştırma da rol alacağı manasına gelmediğini vurguladı. Türkiye’de yaygın olarak bilinen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının ana taşıyıcısının "Hyalomma marginatum" isimli kene çeşidi olduğunu tabir eden Keskin, bu virüsün dünya genelinde 30’dan fazla kene çeşidinde tespit edilebildiğini lakin bunların hepsinin bulaştırıcı olmadıklarını belirtti.

Prof. Dr. Keskin; "Bir kenede hastalık etkeninin bulunması, onun hastalık bulaştıracağı manasına gelmez"
Dünyada binden fazla kene çeşidi bulunduğunu belirten Keskin, "Keneler parazit canlılardır ve hastalık bulaştırma potansiyeli olan parazitlerdir. Fakat bir kenede hastalık etkeninin bulunması, onun hastalık bulaştıracağı manasına gelmez" dedi.
"Şu anda bu yeni tespit edilen tıbbın (Haemaphysalis longicornis) KKKA üzere önemli bir hastalık bulaştırdığına dair rastgele bir bulgu yok"
Yeni tespit edilen "Haemaphysalis longicornis" çeşidi için şimdi rastgele bir bilimsel çalışmanın yapılmadığını tabir eden Keskin, mevzuyla ilgili projelerin hazırlandığını ve Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi tarafından desteklenen çalışmalar kapsamında toplanılan kenelerde patojen taraması yapılacağını söyledi. Bu taramalarla, kelam konusu kene cinsinde patojen taraması yapılacak. "Şu anda bu yeni çeşidin KKKA üzere önemli bir hastalık bulaştırdığına dair rastgele bir risk kelam konusu değil. Ülkemizde bu hususta net bir bulgu yok. İlgili kurumlarla temas halindeyiz, iş birliği içinde yapılacak bilimsel araştırmalar sonuçlandığında kamuoyuyla şeffaf formda paylaşacağız" diyen Prof. Dr. Keskin, yapılan çalışmalar tamamlanmadan kesin yargılarda bulunmanın hakikat olmadığını da kelamlarına ekledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin