Karabük Postası tarafından
19 Mayıs, 2014 14:57 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum: 0

Kurtoğlu: “Yanlış Hesap Öğrencilerden ve Türk Eğitim-Sen’den Döndü”

Türk Eğitim-Sen  Şube Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu, okul kapatma ile ilgili olarak  yaşanan gelişmeleri değerlendirerek,  “Bu tezgahı kuranlar, İl Milli Eğitim’de İl Milli Eğitim Müdürünün altını oyarak kendilerini bugüne kadar taşıyamadıkları başka yerlere siyasi efendileri vasıtasıyla yalakalık yaparak taşıma gayretinde olan birkaç kendini bilmez,  üzülerek söylüyorum eğitimci etiketi almış zatı muhteremlerdir” dedi Kamu-Sen’e bağlı Türk Eğitim-Sen Karabük Şube Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu, son günlerde Karabük’te ilginç gelişmelerin olduğunu ve okul kapama söylemleri ile yatıp kalktıklarını söyledi. Türk Eğitim-Sen Karabük Şube Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu, sendika binasında düzenlediği basın toplantısında son günlerde eğitim camiasında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Kurtoğlu, “ Aklı evvel birileri kalktılar Safranbolu’da üç Anadolu lisenin, Karabük’teki iki Anadolu lisesinin, Safranbolu’da bir Anadolu, Karabük’te bir Anadolu lisesine düşüreceklerini ilan ettiler. Olayın böyle olamayacağını, böyle olmasının mümkün olmayacağını Türk Eğitim-Sen olarak yetkili arkadaşlarımız vasıtasıyla basına yansıttık. Eğer hep birlikte Karabük için düşünüyorsak Karabük’te yaşayan gençlerimizin, çocuklarımızın geleceği için düşünüyorsak düşünmemiz gereken bunları kimin tezgahladığı ve amaçlarının ne olduğunun açığa çıkarılmasıdır. Biz iyi biliyoruz ki, bu tezgahı kuranlar, İl Milli Eğitim’de İl Milli Eğitim Müdürünün altını oyarak kendilerini bugüne kadar taşıyamadıkları başka yerlere siyasi efendileri vasıtasıyla yalakalık yaparak taşıma gayretinde olan birkaç kendini bilmez üzülerek söylüyorum eğitimci etiketi almış zatı muhteremlerdir. Şöyle diyorlardı kamuoyuna; önümüzdeki sene İmam Hatip Liselerine çok sayıda müracaat olursa diye. Böyle bir şeyi milli eğitim adına iş gören insanların, nereye ne kadar öğrenci müracaatı olacağını zaten başlı başına bir ucube ve bu planı yapanların bu işten ne kadar anladıklarını, bulundukları yere ne kadar yakıştıklarının göstergesi idi. Öğrencilerimiz ve velilerimizden gelen tepkiler sonrası Karabük halkını temsil eden milletvekillerimizin bizim bu işten haberimiz yok, bunları biz yapmadık, dolayısıyla okullar birleştirilemez açıklamasını yapmak zorunda kaldılar. Ben milletvekillerimizin söylediklerine canı gönülden inanıyorum. Sahiden haberleri yoktu, sahiden onlardan habersiz planlanmıştı. Ama iki milletvekilimize de şunu sormadan geçemiyorum. Karabük’te sizin adınıza milli eğitimde bu organizasyonları yapıp, bunu parti istiyor, milletvekilleri istiyor onların talimatı diye, her konuda her konumda sizlerin referansı ile çalışan ve planlama yapan bu insanları koltuklarında daha ne kadar tutacaksınız? Ciddi anlamda bu konuyu hem ben hem de Karabük halkı merak ediyor. Daireye gelen her yeni memuru, odasına çağırıp sendika üyesi yapmaya zorlayan iktidar soytarısını Karabük’e nasıl ve ne kadar layık görüyorsunuz, size hangi faydayı sağlayacağını düşünüyorsunuz bunu da biz merak ediyoruz. Yanlış hesap Bağdat’tan döner derler. Karabük’te yanlış hesap öğrencilerimizden ve Türk Eğitim-Sen Karabük Şubesinden döndü ve dönmeye de devam edecek ” dedi. Üç beş yıldır Karabük İmam Hatip Lisesinin hastaneye devri konusu konuşulurken, buranın hastaneye devir edilmesinden vazgeçme noktasına nasıl gelindiğini de anlayamadıklarını belirten Kurtoğlu şunları söyledi;  “İmam Hatip Lisesinin bahçesi ile birlikte hastaneye devri var mıdır? Ya da, üç beş yıl önce yapılamayan bu tasarruf bugün yapılacak diye kamuoyunun nabzı tutulup okulların kapatılmasına böyle sudan bir sebeple mi okulların kapatılması çaba içerisine girilmiştir anlamış değiliz maalesef. Onun için siyasi temsilcilerimize, Karabük’ü temsil eden eski Meclis Başkanımız ve milletvekilimiz Mehmet Ali Şahin ve Osman Kahveci’ye basın mensupları aracılığı ile tekrar soruyorum; Milli Eğitimde sizleri refarans göstererek, daha sonra bizim haberimiz yoktu açıklamasını yapmak zorunda kaldığınız uygulamaları milli eğitimde kimler yapıyor ve sonuçta da bu uygulamalardan kendilerinin bihaber olduğunu bunun müsebbibinin milli eğitim müdürü olduğunu çok açık bir şeklide yalan beyanla kimler sizlere aktarıyor ve bu insanlar Karabük’ün çocuklarının geleceği ile, Karabük’te eğitim geleceği ile daha oynamaya devam edecekler. Eğer siz bunlarla danışıklı dövüş içersinde değilseniz, eğer açıklama ve söylemlerinizde samimi iseniz, bunları o koltuklarda ne kadar daha tutmaya devam edeceksiniz merak ediyorum.” Kurtoğlu, “ Okulların birleştirilmesi gibi ucube bir kararın yanı sıra, meslek liselerinin statülerini değişimi ile ilgili de meslek liselerine isim verilme noktasında Karabük’ün en tepesinde en yetkilisi, hiçbir danışma, görüşme ve fikir alma ihtiyacı hissetmeden ben ne istersem o olur anlayışı ile bu okullarımızın isimlerinin şair ve yazar ismi olarak verilmesini emir etmiş ve dikta etmiştir. Bunun son 10 yılda adına ileri demokrasi diye konuşulan rejimle idare edilen ülkemizdeki ileri demokrasi anlayışına ne kadar uygun olduğunu bizler merak ediyoruz. Eğitimde, öğrenci, öğretmen ve aile işbirliği ile iletişim sağlanacağı, uygulamaların birlikte karar alınacağı Milli Eğitim Bakanlığının her uygulamasında açıkça beyan edilip öğretmenlerimize bu şeklide tavsiyelerde bulunulurken hangi şahıs, kendini Hitler veya kazıklı voyvoda konumunda görerek, ben emrediyorum, benim dediğimi yapacaksınız noktasında bir düşünceye sahip olabilir. Böyle bir anlayış 21. yüzyılında hala daha nasıl hakim olabilir bunu da sorumlularının özelikle bir açıklama yapacaklarını ben merakla bekliyorum” ifadesinde bulundu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 11:21 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

KBÜ’de Sağlık Yönetiminde İnsan Kaynağı Planlaması Ele Alındı

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından "Sağlık Hizmetlerinde İnsan Kaynaklarının Planlanması" konulu seminer düzenlendi.

Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen seminerde, sağlık hizmetlerinde insan kaynaklarının planlanması; alanın profesyonelleri tarafından personel yönetimi, idari işleyiş ve görev dağılımı çerçevesinde değerlendirildi.

15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinliğe; Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müslüm Kuzu, Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Seminerde konuşmacı olarak, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erkan Doğan ile Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir yer aldı.

Açılış konuşmasında Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının kritik bir yönetsel sorumluluk olduğunu belirterek, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki uygulamalarını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" dedi.

Açılış konuşmasını yapan Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının önemine değindi. Güngör, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki karşılığını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Seminerde sunum yapan Başhekim Doç. Dr. Erkan Doğan, sağlık hizmetinin 7 gün 24 saat kesintisiz sürdüğünü vurgulayarak yöneticilerin çok boyutlu bir sorumluluk üstlendiğini ifade etti. Doğan, ekip çalışmasının, adaletin ve vicdanın sağlık yönetiminin temelini oluşturduğunu vurguladı.
Doğan, ayrıca sağlık hizmetinin kesintisiz yapısına dikkat çekerek, "Sağlıkta tatil yok. Burada sadece üç tane saç ayağı var; hekim, sağlık hizmetleri ve diğer alt birimler. Bu süreçte hakkaniyet, adalet ve vicdan çok önemli. Çalışanın hakkının yanında hastanın ve kamunun hakkını da korumak zorundasınız" diye konuştu.

Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir ise sunumunda özellikle hastanenin fizikî yapısı ve işleyişiyle ilgili bilgiler aktardı. Hastanenin çok geniş bir alana yayılan modern bir sağlık kompleksi olduğunu belirten Demir, yapının büyüklüğü ve 7 gün 24 saat hizmet sürdürülebilirliği göz önünde bulundurulduğunda insan kaynaklarının doğru planlanmasının kritik önem taşıdığını söyledi. Demir ayrıca, "Sağlık hizmeti durmaz; bu nedenle doğru personel planlaması hayati bir gereklilik" dedi.

Programda ayrıca yeni mezun hemşirelerin saha adaptasyonu, birimlerdeki iş yükü, acil servis ve yoğun bakım gibi kritik alanlarda görev almanın sorumlulukları da ele alındı. Konuşmacılar, mesleğin zorluklarının yanı sıra insan hayatına dokunan yönünün güçlü bir motivasyon kaynağı olduğunu dile getirdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin