Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu, okul kapatma ile ilgili olarak yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, “Bu tezgahı kuranlar, İl Milli Eğitim’de İl Milli Eğitim Müdürünün altını oyarak kendilerini bugüne kadar taşıyamadıkları başka yerlere siyasi efendileri vasıtasıyla yalakalık yaparak taşıma gayretinde olan birkaç kendini bilmez, üzülerek söylüyorum eğitimci etiketi almış zatı muhteremlerdir” dedi Kamu-Sen’e bağlı Türk Eğitim-Sen Karabük Şube Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu, son günlerde Karabük’te ilginç gelişmelerin olduğunu ve okul kapama söylemleri ile yatıp kalktıklarını söyledi. Türk Eğitim-Sen Karabük Şube Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu, sendika binasında düzenlediği basın toplantısında son günlerde eğitim camiasında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Kurtoğlu, “ Aklı evvel birileri kalktılar Safranbolu’da üç Anadolu lisenin, Karabük’teki iki Anadolu lisesinin, Safranbolu’da bir Anadolu, Karabük’te bir Anadolu lisesine düşüreceklerini ilan ettiler. Olayın böyle olamayacağını, böyle olmasının mümkün olmayacağını Türk Eğitim-Sen olarak yetkili arkadaşlarımız vasıtasıyla basına yansıttık. Eğer hep birlikte Karabük için düşünüyorsak Karabük’te yaşayan gençlerimizin, çocuklarımızın geleceği için düşünüyorsak düşünmemiz gereken bunları kimin tezgahladığı ve amaçlarının ne olduğunun açığa çıkarılmasıdır. Biz iyi biliyoruz ki, bu tezgahı kuranlar, İl Milli Eğitim’de İl Milli Eğitim Müdürünün altını oyarak kendilerini bugüne kadar taşıyamadıkları başka yerlere siyasi efendileri vasıtasıyla yalakalık yaparak taşıma gayretinde olan birkaç kendini bilmez üzülerek söylüyorum eğitimci etiketi almış zatı muhteremlerdir. Şöyle diyorlardı kamuoyuna; önümüzdeki sene İmam Hatip Liselerine çok sayıda müracaat olursa diye. Böyle bir şeyi milli eğitim adına iş gören insanların, nereye ne kadar öğrenci müracaatı olacağını zaten başlı başına bir ucube ve bu planı yapanların bu işten ne kadar anladıklarını, bulundukları yere ne kadar yakıştıklarının göstergesi idi. Öğrencilerimiz ve velilerimizden gelen tepkiler sonrası Karabük halkını temsil eden milletvekillerimizin bizim bu işten haberimiz yok, bunları biz yapmadık, dolayısıyla okullar birleştirilemez açıklamasını yapmak zorunda kaldılar. Ben milletvekillerimizin söylediklerine canı gönülden inanıyorum. Sahiden haberleri yoktu, sahiden onlardan habersiz planlanmıştı. Ama iki milletvekilimize de şunu sormadan geçemiyorum. Karabük’te sizin adınıza milli eğitimde bu organizasyonları yapıp, bunu parti istiyor, milletvekilleri istiyor onların talimatı diye, her konuda her konumda sizlerin referansı ile çalışan ve planlama yapan bu insanları koltuklarında daha ne kadar tutacaksınız? Ciddi anlamda bu konuyu hem ben hem de Karabük halkı merak ediyor. Daireye gelen her yeni memuru, odasına çağırıp sendika üyesi yapmaya zorlayan iktidar soytarısını Karabük’e nasıl ve ne kadar layık görüyorsunuz, size hangi faydayı sağlayacağını düşünüyorsunuz bunu da biz merak ediyoruz. Yanlış hesap Bağdat’tan döner derler. Karabük’te yanlış hesap öğrencilerimizden ve Türk Eğitim-Sen Karabük Şubesinden döndü ve dönmeye de devam edecek ” dedi. Üç beş yıldır Karabük İmam Hatip Lisesinin hastaneye devri konusu konuşulurken, buranın hastaneye devir edilmesinden vazgeçme noktasına nasıl gelindiğini de anlayamadıklarını belirten Kurtoğlu şunları söyledi; “İmam Hatip Lisesinin bahçesi ile birlikte hastaneye devri var mıdır? Ya da, üç beş yıl önce yapılamayan bu tasarruf bugün yapılacak diye kamuoyunun nabzı tutulup okulların kapatılmasına böyle sudan bir sebeple mi okulların kapatılması çaba içerisine girilmiştir anlamış değiliz maalesef. Onun için siyasi temsilcilerimize, Karabük’ü temsil eden eski Meclis Başkanımız ve milletvekilimiz Mehmet Ali Şahin ve Osman Kahveci’ye basın mensupları aracılığı ile tekrar soruyorum; Milli Eğitimde sizleri refarans göstererek, daha sonra bizim haberimiz yoktu açıklamasını yapmak zorunda kaldığınız uygulamaları milli eğitimde kimler yapıyor ve sonuçta da bu uygulamalardan kendilerinin bihaber olduğunu bunun müsebbibinin milli eğitim müdürü olduğunu çok açık bir şeklide yalan beyanla kimler sizlere aktarıyor ve bu insanlar Karabük’ün çocuklarının geleceği ile, Karabük’te eğitim geleceği ile daha oynamaya devam edecekler. Eğer siz bunlarla danışıklı dövüş içersinde değilseniz, eğer açıklama ve söylemlerinizde samimi iseniz, bunları o koltuklarda ne kadar daha tutmaya devam edeceksiniz merak ediyorum.” Kurtoğlu, “ Okulların birleştirilmesi gibi ucube bir kararın yanı sıra, meslek liselerinin statülerini değişimi ile ilgili de meslek liselerine isim verilme noktasında Karabük’ün en tepesinde en yetkilisi, hiçbir danışma, görüşme ve fikir alma ihtiyacı hissetmeden ben ne istersem o olur anlayışı ile bu okullarımızın isimlerinin şair ve yazar ismi olarak verilmesini emir etmiş ve dikta etmiştir. Bunun son 10 yılda adına ileri demokrasi diye konuşulan rejimle idare edilen ülkemizdeki ileri demokrasi anlayışına ne kadar uygun olduğunu bizler merak ediyoruz. Eğitimde, öğrenci, öğretmen ve aile işbirliği ile iletişim sağlanacağı, uygulamaların birlikte karar alınacağı Milli Eğitim Bakanlığının her uygulamasında açıkça beyan edilip öğretmenlerimize bu şeklide tavsiyelerde bulunulurken hangi şahıs, kendini Hitler veya kazıklı voyvoda konumunda görerek, ben emrediyorum, benim dediğimi yapacaksınız noktasında bir düşünceye sahip olabilir. Böyle bir anlayış 21. yüzyılında hala daha nasıl hakim olabilir bunu da sorumlularının özelikle bir açıklama yapacaklarını ben merakla bekliyorum” ifadesinde bulundu.