Karabük Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Fatih Çapraz, her ay düzenli olarak yaptığı ve Odanın çalışmalarını değerlendirdiği bilgilendirme açıklamalarına devam ediyor.
Başkan Çapraz, geçtiğimiz 6 Şubat tarihinde meydana gelen ve 11 İlin etkilendiği, binlerce vatandaşın hayatını kaybettiği deprem felaketi nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyerek başladığı açıklamasında, "Tüm kayıplarımızı saygı ile anıyoruz ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz. ALLAH herkesten razı olsun, ALLAH devletimize ve milletimize zeval vermesin. ALLAH böyle acılar bir daha yaşatmasın inşallah" dedi.
Başkan Çapraz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Üyelerimiz ve hatta üyemiz olmasa bile Karabük’te faaliyet gösteren esnaflarımız için ücretsiz olarak bilgilendirme toplantılarımıza devam ediyoruz. Ticaret İl Müdürlüğü, Karabük Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) ve Karabük Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği iş birliği ile ‘’Fiyat Etiketi Yönetmeliğinde Yapılan Değişiklik Hakkında Bilgilendirme Semineri’’, KTSO ve Colendi Menkul Değerler iş birliğiyle Alternatif Finansman Kaynağı ‘’Halka Arz’’ bilgilendirme semineri, KTSOve Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) iş birliğiyle ” IPARD Programı Bilgilendirme Toplantısı” gerçekleşti.
Önce üyelerimizden, sonra üyemiz olmasa bile ilimizde faaliyet gösteren esnaflarımızdan, üreticilerimizden ve hatta ilgi duyabilecek girişimcilerimizden bu tür bilgilendirme seminerlerimize katılmalarını istirham ediyoruz. Bu tür etkinlikler ücretsiz ve bizler konusunda uzman kişileri sırf doğru bilgilere ulaşabilmek ve birçok konu da işimizi doğru yapabilmek adına ilimize getiriyoruz. Bu tür etkinliklerimizden haberdar olabilmek ve birçok kişiye ulaşabilmek adına, lütfen sosyal medya hesaplarımızı (facebook, twitter-X, instagram, WhatsApp kanalı) takip ediniz. SMS bilgisi alabilmek adına firma iletişim bilgilerinizi lütfen odamız web sitesinden güncelleyiniz. Yapmış olduğumuz etkinliklerde salonların dolması enerjimizi yükseltecek, doğru yolda olduğumuz inancını bize verecektir. Karabük’ümüzün ekonomisinin bu sayede daha çok verimli gelişeceğine canı gönülden inanmaktayız.
T.C. Karabük Valiliği bünyesinde düzenlenen, Kamu kurum ve kuruluşlarımız ile uyum içerisinde toplantılara katılıyoruz. Eskipazar Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu toplantıları, İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu Toplantıları, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) Yönetim Kurulu Toplantıları gibi toplantılara iştirak etmeye ve katkı sunmaya çalışıyoruz.
Avrupa Birliği ve ülkemizin ortak finansman destekleriyle verilen IPARD desteklerinden 2024 yılı itibariyle Karabük ilimiz de faydalanmaya başlayacak. İlimizde IPARD Desteklerinin verilmesinde yetkili kuruluş olan Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Karabük İrtibat Ofisi Karabük Ticaret ve Sanayi Odası’nın 2.katında yer tahsisi ile hizmet vermeye başladı. Kırsal Kalkınma Programı IPARD kapsamında, Süt Üreten Tarımsal İşletmelere Yatırım, Et Üreten Tarımsal İşletmelere Yatırım, Süt ve Süt Ürünlerin İşlenmesi ve Pazarlanması, Et ve Et Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanması, Meyve ve Sebzelerin İşlenmesi ve Pazarlanması, Su Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanması, Çiftlik Faaliyetlerin Çeşitlendirilmesi ve Geliştirilmesi (Arıcılık, Tıbbi Aromatik Bitkiler ve Süs Bitkiler), Yerel Ürünler ve Mikro İşletmelerin Geliştirilmesi, Kırsal Turizm ve Kültür Balıkçılığının Geliştirilmesine yönelik yatırımlar desteklenecek ve söz konusu yatırımlara; %50 ile %75 arasında karşılıksız hibe desteği sağlanacak. Geri ödemesiz hibe desteklerden yararlanıcıların yapacakları yatırımlar, KDV, ÖTV, gelir vergisi, kurumlar vergisi ve gümrük vergisinden muaf olacak. Yapılacak olan yatırımlarda Maliye Bakanlığı’ndan alınacak “Vergi Muafiyeti Belgesi” ile vergi ödenmeyecek. Daha önce 42 ilde verilen AB ve Ülkemiz destekli IPARD fonlarından İlimizin de yararlanması amacıyla yıllardır çaba sarf edilmiştir. Gelinen bu noktada İlimizin IPARD proje desteklerinden faydalanmasını büyük bir aşama olarak görüyorum. Bu desteklerden faydalanacak ilimizin de kapsama alınmasını sağlayan kurum ve kuruluşlarımıza teşekkürlerimizi sunuyorum.
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) ocak ayı Yönetim Kurulu Toplantısı, Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu başkanlığında gerçekleşti. Toplantıda; gerçekleştirilen faaliyetler, planlanan faaliyetler, 2024 yılı boyunca izlenecek konular, AB ve Türkiye-AB ilişkilerinde gelişmeler ve İKV yayınlarını görüştük. Karabük’ümüzü ve odamızı her platformda elimizden geldiği kadarıyla layıkıyla temsil etmeye devam edeceğiz. Amacımız, KTSO olarak çalışmalara katılmak ve Karabük adına kazanımlar elde etmek.
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan” Hami Kurum Projesi” kapsamında Karabük TSO ile Karabük Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi arasında iş birliği protokolü imzaladık. Protokol süresi 3,5 yıl olmakla birlikte taraflar arasında gerçekleştirilecek olan yükümlülükler ve faaliyetleri içermektedir. Her zaman meslek liselerimize önem verdiğimizi dile getiriyoruz. Bu konu ile ilgili yaptığımız çalışmalar ortadadır.
Son olarak, ocak ayı meclis toplantımızda Karabük Defterdarı Sayın Nazım Kaya’ı ağırladık. Karabük ekonomisi, vergi, KDV mevzuatı ve torba yasa hakkında istişarede bulunduk. Demir ticareti ve üretimi, depolama ve sevkiyat yapan firmaların sorunları, talep ve önerileri görüştük. Katılımlarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Bu konuda maliye bakanlığımıza, gelirler idaresi başkanlığına, defterdarlığa, ilgili kurum ve kişilere bilgi verdik. Bir kez daha kamuoyunu da aydınlatmak adına kısaca özetlersek;
Demir ve çelik sektöründe faaliyet gösteren firmalarımızın yüksek cirolarına rağmen çok düşük kâr marjı ile faaliyet göstermektedirler.01.01.2024 tarihinde yürürlüğe giren KDV 2 tevkifat kısmını önce ödemeyi nakden yapıp takip eden ayda mahsup işleminin yapılacak olmasından dolayı tüm ticaret şimdiden durma aşamasına gelmiştir.2024 yılında yapılacak olan satışların KDV 2 tevkifat kısmını nakit finans edilmesi gerektiğinden dolayı ilave edilmesi gereken bu yüksek sermaye maliyetinin sektörümüzde düşük kar marjları ile sağlıklı sürdürülebilmesi mümkün olmayacaktır. Demir ticaretimiz bu şartlar altında sürdürülemez olacak, yıllardır dürüst çalışarak vergimizi ödeyerek istihdam yaratarak sektörümüzde üretici ve tüketici arasında köprü ve aynı zamanda da balans görevi gören ekmek kapımız ticareti faaliyetimiz maalesef son bulacaktır. Sektörde önce bizler faaliyetlerimizi zorunlu olarak durdurduktan sonra sektör zincirleme olarak çok zor durumda kalacaktır.Sektörümüzde çok yüksek rakamlarda ihracat şampiyonu olan yüksek üretim ve çok istihdam sağlayan üreticilerimiz de çok olumsuz etkileneceklerdir. Unutmayalım ki sektörümüz aynı zaman da bir maden koludur fiyatlamalar global düzeyde oluşmaktadır o yüzdendir ki tüccarlar arası dahi yatırım maksatlı alımlarda sıklıkla olmakta, tıpkı borsa da halka açık bir şirket misali yatırım amaçlı piyasa ve nihai tüketiciler, tüccarlar aracılığı ile üreticilerimize ciddi finans kaynağı sağlamaktadır. Faaliyetlerimizin durması ile tüccarlarımızın gerek kendilerinin gerekse de nihai tüketici ve yatırım piyasasından toplamış oldukları büyük büyük finans kaynağı üreticilerimizden çıkmış olacaktır. Ayrıca üreticilerimizin stok maliyetleri çok yüksek seviyelere çıkacak onlarda ürünlere tüm artan maliyetleri uygulamak zorunda kalacaklardır. Üreticilerimiz aynı zamanda da büyük toptancı oldukları için operasyonel anlamda tüm tüketicilere ulaşmaları da bir o kadar zor olacak ve zaman isteyecektir. Son nihai tüketicilerimiz ise finans desteği ürün çeşidi, stok desteği ve operasyonel anlamda düşük alımlarda dahi ürüne makul fiyatlar seviyesinde ulaşabilme yeteneğini kaybedecektir ve çok kısa sürede oluşacak ortamdan dolayı artan maliyetler ve zamlarla karşı karşıya kalacak ve sektörde bir çeşit köprü ve balans görevi gören tüccarlar olmayacağı için belki de tekelleşme ile karşı karşıya kalacaklardır.Sektörümüzün sürdürebilirliği açısından tekrar değerlendirebilmesi içinöneri ve görüşlerimiz ise aşağıdaki gibidir;
Devletin vergiyi güvenlik altına alması kadar doğal bir şey yoktur fakat bu güvenlik önlemleri yukarıda saydığımız nedenlerle tüm sektörde zincirleme telafisi olmayan olumsuzluklar yaratacağı için eski KDV tebliğinde olduğu şekilde aynı ay içerisinde mahsup işlemlerinin devam etmesi gerekmektedir bunun dışında ise daha değişik uygulamalarla sıkıntıları gidermek mümkündür,
Şu an hali hazırda uygulamaya geçecek olan İDİS sistemi üzerinden takip ve kontrol edilerek, kaynakta vergilendirilme ya da nihai tüketicide vergilendirilme uygulayarak tıpkı otomotiv, sigara ve akaryakıt sektöründe ÖTV benzeri uygulamalarda olduğu gibi şirketlerimize ciroları oranında sermaye oranları belki belli tutarlarda teminat gösterme karşılıkları uygulamaları getirilebilir,
Son olarak burada şu an sadece ilgili dönem aynı üründen kaynaklı ay içinde yapılmış olan alışta doğan 2 nolu KDV ile satıştan doğan 1 nolu KDV ‘nin aynı anda mahsubuna imkân vererek, vergide adalet ve eşitliğin sağlanması adına da önemli bir katkı sağlayacaktır. Ayrıca devletimiz emtianın her el değiştirdiğinde kar kadar KDV, kar kadar kurumlar vergisi, kar kadar gelir vergisi stopajı, damga vergileri ödemelerinden vazgeçmiş olacak sektör üreticiler açısından maliyetlerin yükseltilmesine ya da ihracat yerine ithalata dönülmesine ve demir fiyatlarının artmasına neden olacaktır, ticaretin huzurlu bir ortamda gerçekleşmesi ve fırsat eşitliği prensipleri göz önünde bulundurularak, 1 nolu KDV Beyannamesinden kaynaklı alacağımızın, eskisi gibi aynı aya mahsup edilebilmesi daha verimli olacaktır."