Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
17 Haziran, 2014 14:59

Koncuk: “76 Bin İnsanın Emeği Çalınacak”

A+ A-

Karabük Üniversitesinde Türk Eğitim-Sen temsilcilik bürosunu açmak için Karabük’e gelen Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk,  Türk Eğitim-Sen Karabük Şubesini ziyaret ederek gazetecilere açıklamalarda bulundu. Koncuk yaptığı açıklamada, Torba Yasa çalışmasına değinerek, “Bir ülkede kamu çalışanları ile ilgili düzenleme yapılacak, hükümet bunu muhatapları ile paylaşmayacak onların düşüncesini almayacak kendi kafasına göre torba yasalar yapacak bunu kabul etmemiz mümkün değil” dedi Karabük Üniversitesinde Türk Eğitim-Sen temsilcilik bürosunu açmak için Karabük’e gelen Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, ilk olarak Türk Eğitim-Sen Karabük Şube Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu’nu ziyaret etti. Ziyarette basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Üniversitede çalışanların ve akademisyenlerin ciddi problemler yaşadığını söyledi. Üniversite çalışanları ve akademisyenler için verilen sözlerin yerine getirilmediğini ifade eden  Genel Başkan Koncuk “Çalışma hayatı ile ilgili Türkiye’de çok büyük problemler yaşanıyor. Üniversite çalışanları ekonomik ve sosyal anlamda ciddi problemler yaşıyor. Üniversiteler o ülkenin dünyaya açılan penceresidir. Üniversitede çalışanlar ne kadar kaliteli verimli hizmet üretirse o ülkenin o derece  gelişmiş olduğunu da gösteren ciddi bir örnektir. Ben Türk üniversiteleri için, üniversite çalışanları için bu gelişmelerin sağlanabildiğini maalesef söyleyemiyorum. Akademisyenlerimiz gerçekten zor durumdalar. Verilen sözler maalesef yılan hikayesine döndü. Bunları dile getiriyoruz, eylemler yaptık fakat akademisyenler ile ilgili bir gelişim sağlanamadı. Bir ülkenin bakanı akademisyenlerimizin durumları gerçekten iyi değildir diyecek ama bu sözün gereği yerine getirilmeyecek, akademisyenlerimizin ve üniversite çalışanlarımız ile ilgili hiçbir tedbir alınmayacak. Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde Maliye Bakanlığının, Çalışma Bakanlığının önderliğinde torba yasa çalışması yapılıyor. Bu torba yasa gizli kapaklı yapılan bir yasa ki, içerisinde ne var, ne yok bizlerle paylaşılmıyor. Bir ülkede kamu çalışanları ile ilgili düzenleme yapılacak, hükümet bunu muhatapları ile paylaşmayacak onların düşüncesini almayacak kendi kafasına göre torba yasalar yapacak bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bu anti bir demokratik anlayıştır.  Bizim bir buçuk yıl önce  kamu personeli  danışma  kurulunda anlaşmaya vardığımız konuların hemen hemen hiç birisinin torba yasada olacağını düşünmüyoruz. Bunlardan en önemlisi 4/C’lilerin kadroya alınması konusu bu konuda bugüne kadar yasal bir düzenleme yapılmadı. Bu torba yasada olur mu olmaz mı bilmiyoruz. Buda maalesef her zaman olduğu gibi Başbakanın insiyatifine bırakıldı. Bir çok konu var masada hükümetin söz verdiği fakat bugüne kadar kanuni bir düzenleme yapmadığı pek çok konu var” dedi 76 BİN İNSANIN ÜNVANI ELİNDEN ALINIYOR Basın toplantısında kamu oyunda dershane kanunu olarak bilinen Milli Eğitim Bakanlığının yapmış olduğu yeni düzenlemeyi eleştiren Koncuk bu düzenleme ile 76 bin insanın ünvanın elinden alındığını söyledi. Genel Başkan Koncuk “En son Milli Eğitim Bakanlığı ile bir düzenleme yapıldı. Dershane kanunu olarak biliniyor adı. Anayasa Mahkemesi bu kanununu esastan görüşüyor. Umu ediyorum ki Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anaya Mahkemesinin açılış töreninde yargı bağımsızlığına, hukuk devleti ilkesine vurgu yapan bir konuşma yapmıştır. Ama Anayasa Mahkemesinde görülen bu dava on binlerce insanın alın terini çalan, onların emeklerini ret eden, tamamen kendi yandaşlarını bir takım kurum ve kuruluşlara idareci yapabilecek bir kanun düzenlemesi yapılmıştır. Şimdi Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın samimiyetini burada göreceğiz. 13 Haziran tarihine kadar biz karar verilmesini bekledik biz Sayın Haşim Kılıç’ın biz hukukun üstünlüğü ilkesini vurgulamasından sonra Anayasa Mahkemesinin bu hukuksuz, gasp anlayışı ile anti demokratik yöntemle yapılmış kanuna geçit vermeyeceğini düşündük hala bugüne kadar Sayın Haşim Kılıç’ın hukuk devletini korumak adına bu kanun ile ilgi bir karar vermediğini üzülerek söylüyorum. Bir yanda 76 bin insan yıllardır alın teri dökerek elde ettiğin bir unvan var iktidar bağırta bağırta bir kanun çıkartıyor bu ünvanlar elinden alınıyor yargı bu durumu düzeltmek için bugüne kadar adım atmıyor. Anayasa Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vermiyor. Şartlar oluşmamış diyor, 76 bin insanın emeği çalınacak bu ülkede alın teri elinden alınacak. Anayasa Mahkemesi şartlar oluşmamış diyor. Onun için Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak Haşim Kılıç’ın bu konuda Anayasa Mahkemesinin daha hareketli, hukuk devleti ilkesini koruma anlayışını gösteren adımlar atmasını ve bir an önce bu adımları atmasını bekliyoruz” dedi  

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

02 Kasım, 2024 12:31

CUMHURİYET BAYRAMINDA CAMİLERİMİZDE NEDEN BAYRAĞIMIZ YOKTU ?

CUMHURİYET BAYRAMINDA CAMİLERİMİZDE NEDEN BAYRAĞIMIZ YOKTU ?
A+ A-

30 Ekim 2024

blank

1995 yılı Nisan ayında KKTC’de cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacaktı. Merhum Rauf R. Denktaş, Dr. Derviş Eroğlu ve Mustafa Akıncı’nın da aday olduğu bu seçimde yedi isim yarışıyordu. O günlerde hem Kıbrıs davamızın büyük ismi Denktaş’ı ziyaret ederek Karabük Demir-Çelik Fabrikalarında bir arkadaşım tarafından yapılan 5 kg. ağırlığındaki döküm Atatürk büstünü takdim etmek hem de başarı dilemek için Lefkoşa’daydım.

LEFKOŞA SELİMİYE CAMİİNDE TÜRK BAYRAKLARI
Barış Harekatı’nda birlikte olduğumuz bazı arkadaşlarımla akşam Girne’de buluşmamıza daha zaman vardı. Şehirde dolaşmaya çıkmıştım. Selimiye Camii önünden geçerken iki minare arasında dalgalanan bayraklarımızı gördüm. İçim titredi, duygulandım.
Cami avlusuna girdim, bu muazzam ibadet mekanını etrafında dolanarak hayranlıkla seyrediyordum. O sırada ezan okunmaya başladı. İkindi vaktiydi. Abdestimi alarak içeri girdim. Birden minberde yan yana asılı bayraklarımızı görünce bir kez daha titredim. Şanlı bayrağımızla birlikte KKTC Bayrağı’nın bu mabet içindeki görüntüsü hem heyecan hem de gurur vericiydi.

Ankara’ya döndükten sonra haziran ayında Türkiye Sakatlar Konfederasyonu yönetimi olarak Rahmetli A. Faruk Öztimur’un başkanlığında Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Nuri Yılmaz’ı ziyaret ettik. Engellilerin ibadetlerini yapabilmelerini kolaylaştırmak için camilerde ve mezarlıklarda bazı düzenlemeler yapılması gerektiğini anlattık ve bu konuda yardımlarını istedik. Bu arada ben KKTC’de Selimiye Camii’nde gördüklerimi anlattım ve uygulamayı bizim camilerimizde de görmek istiyoruz dedim. Kıbrıs gibi vatanımızın da işgal gördüğünü, her noktasının şehit kanlarıyla sulandığını, kutsal ibadet mekanlarımızın kutsal bayrağımızla süslenmesinin çok anlamlı olacağını sözlerime ilave ettim. Dikkate alacağım diyen başkanın yanından ayrıldıktan bir süre sonra gerçekten camilerimizde hatta Kur’an Kurslarında bile bayraklarımız dalgalanmaya başladı.

Bu güzel uygulama 1998 yılında bir avukatın Kocatepe Camii minareleri arasına Türk Bayrağı asılmasını şikayet etmesi ve Ankara Valiliği’nin Diyanet İşleri Başkanlığı’na gönderdiği; “ bayrak asılacak yerler bellidir, bu konuda yasa gereğinin yapılması…” şeklindeki yazısıyla son buldu. Ayrıca bazı yobazların, “ İslam dini dünya dinidir, yalnız Türklere ait değildir, camiye bayrak asmayı nereden çıkardınız, camiler Türkiye Cumhuriyeti’nden ve bayrağından önce de vardı “ şeklindeki söylemleri de bu sonuçta etkili oldu.

Camilerimizde şanlı bayrağımızın dalgalandığını görebilme arzum hiç azalmadı. 20-21 Aralık 2003 günleri Diyanet İşleri Başkanlığı ile yaptığımız “ ÜLKEMİZDE ENGELLİLER GERÇEĞİ VE İSLAM “ sempozyumunda tebliğ sunanlardan biri de bendim. Bu etkinlik sırasında Başkan Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’na da anlattım bu düşüncemi. Olumlu karşıladı. Daha sonra Emin Çölaşan’da 24 Ekim 2006’da Hürriyet Gazetesi’nde Sayın Bardakoğlu’ndan bu konuda istekte bulunduğunu ve birden çok minaresi ve mahyası bulunan camilere sahip ilk 15 ilde uygulamanın başlayacağı bilgisini aldığını açıklamıştı.

Cumhuriyetimizin 101 nci yılı, milyonların elinde, ev ve işyerlerinde bayraklarımız, yüreklerde Atatürk sevgisiyle görkemli etkinliklerle kutlanıyorken hatta kiliseler bile bayrağımızı asarken camilerimizin bayraksız olmasına içim yandı.

Hele, 42 ülkeyi gezen Diyanet İşleri Başkanı'nın Suudi Kralı gibi Anıtkabir'e gitmemesini de çok yadırgadım. Devlet protokolünden çıkarıldı mı yoksa ?

Fikret GÖKÇE

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Eskipazar Eczanesi
Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

Doğa Eczanesi
Doğa Eczanesi
Adres

100. Yıl Mahallesi, Karabük Kastamonu Yolu Üstü Sokak No:59/D Merkez / Karabük

Telefon

(370) 502-0052

Ömür Eczanesi
Ömür Eczanesi
Adres

Bayır Mahalle Kemal Günes Caddesi No:167/A Karabük

Telefon

(370) 424-5714

Cemal Mızrak Eczanesi
Cemal Mızrak Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, Esendere Sokak No:14/1 Safranbolu-Karabük

Telefon

(370) 725-2547

Yeni Zümrüt Eczanesi
Yeni Zümrüt Eczanesi
Adres

İsmetpaşa Mahallesi, Doruk Sokak, No:8/B Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4500