Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
09 Kasım, 2024 08:00
blank
İhlas Haber A.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “Bizim garantör ülkemiz anavatan Türkiye Cumhuriyeti’dir”

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “Bizim garantör ülkemiz anavatan Türkiye Cumhuriyeti’dir”
A+ A-

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) düzenlenen konferansta konuşan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Dünyanın her yerinde çatışma kültürüyle karşı karşıya olan insanlığın, Kıbrıs’taki barış ve huzuru tehlikeye atmak pahasına ‘Birleşik Kıbrıs Avrupa Birliği’ne girecek, daha ekonomik bir geleceğe yürüyecek’ oyunlarına gelmemesi lazım. Bizim garantör ülkemiz anavatan Türkiye Cumhuriyeti’dir" dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, OMÜ’de "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Dünyası İçerisindeki Stratejisi" isimli konferansa katıldı. Tatar, "Kırgızistan’da biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk alfabesinden bahsetmiştir. Yeni 4 harfin daha eklenmesiyle milli birliğin güçlenebilmesi için, aramızdaki o potansiyelinde daha da güçlenebilmesi için dil birliği çok önemlidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk milletinin ayrılmaz ve kopmaz bir parçasıdır. 1950’lili yıllardan başlayan o zor yıllarda binlerce insanımızı kaybettik. Kimisi şehit düştü, kimisi kurşuna dizildi. Kıbrıs Türk’üne bunları yapanlar şimdi bizlerle tekrar Birleşik Kıbrıs kurmak isterlermiş. İngilizler; Birleşik Kıbrıs zamanı bitmiştir, federasyon defteri kapanmıştır. Çünkü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır. Bunun anlamı çok büyüktür. Biz binlerce yıldır milli varlığıyla, her türlü geleneğiyle, soyu, kökü ile Kuzey Kıbrıs’a kadar giderek, 350 yıl Osmanlı Devleti’nin hükümdarlığında oradaki varlığımızı sürdürebilen soylu bir milletin evlatlarıyız. Şimdilerde federasyon diyerek esasında Güney ve Kuzey’i birleştirip Avrupa Birliği içine almak istiyorlar. Kendi insanımıza da ’eğer birleşirseniz ekonomik olarak gelişeceksiniz, çok iyi iş kuracaksınız’ gibi bir takım safsatalar söylüyorlar. Hiçbirine inanmıyorum. En sonunda bizleri yok etmek için oynanacak bu oyunlar. Daha da vahimi Türk gençlerine Samsun’dan sesleniyorum; bu müzakerelerde çok bulunmuş bir kişi olarak söylüyorum. Masaya oturmadan önce ‘sıfır asker, sıfır garantiyi kabul et ondan sonra diğer konuları görüşelim’ diyorlar. Adanın güvenliğinin, adanın her türlü antlaşmalarıyla garantisi Avrupa Birliği’ne devredilecek ve tabii ki Avrupa Birliği’nde olmadığı için 3. bir devlet olarak görülen Türkiye Cumhuriyeti askeri Kıbrıs’tan çekilecek. 50 yıl önce Kıbrıs’a Mehmetçikler gitti. Orada 50 yıldır Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kolordusu ile o coğrafyada barışın, güvenin ve huzurun ne kadar önemli olduğunu Bosna’da, Ukrayna’da gördüler. Şimdi Gazze’de de görüyorlar. Dünyanın her yerinde çatışma kültürüyle karşı karşıya olan insanlığın, Kıbrıs’taki barış ve huzuru tehlikeye atmak pahasına ‘Birleşik Kıbrıs Avrupa Birliği’ne girecek, daha ekonomik bir geleceğe yürüyecek’ oyunlarına gelmemesi lazım. Bizim garantör ülkemiz anavatan Türkiye Cumhuriyeti’dir" diye konuştu.

"Türkiye Cumhuriyeti, ihtiyaç duyulduğunda inisiyatif alma noktasında gerekli iradeyi ve kararlılığı ortaya koymuştur"
Programda konuşan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın, "Türkiye Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti, aynı zamanda Anadolu’nun doğal ve coğrafi bir uzantısı olması bakımından da ciddi bir güvenlik noktası anlamı da taşımaktadır. Anadolu’nun, Türk dünyasının dünyaya açılan en önemli kapısı olduğu dikkate alındığında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bütün Türk devletleri için taşıdığı stratejik önem de ortaya çıkmış olur. Diğer taraftan Rusya’dan Amerika’ya, İngiltere’den Fransa’ya kadar bütün küresel güçler için Kıbrıs, Orta Doğu’nun ve Doğu Akdeniz’in anahtarı ve kilidi konumundadır. Bu bağlamda Türkiye’ye sadece 70 km mesafede bulunan Kıbrıs’a yüzlerce, binlerce kilometre mesafedeki güçlerin ilgisini doğru değerlendirmek gerektiği kanaatindeyim. Sayın Cumhurbaşkanım, saygıdeğer misafirlerimiz, Kıbrıs, en huzurlu dönemini Osmanlı hakimiyetinde yaşamıştır. Ne var ki Rum kesimi ve destekçileri tarafından tarihsel süreçte birçok entrikaya ve sinsi plana sahne olmuştur. Buna karşılık Türkiye Cumhuriyeti, başta 1974 Barış Harekatı olmak üzere, gerekli müdahaleleri yaparak, Kıbrıs Türklerinin günümüzde hepimizin derin bir üzüntüyle, öfkeyle ve şaşkınlıkla şahit olduğumuz Gazze’dekine benzer bir soykırım yaşamasına engel olmuştur. Benzer biçimde Karabağ’ın Ermeni işgalinden kurtarılması sürecinde önemli katkılarda bulunan Türkiye Cumhuriyeti, ihtiyaç duyulduğunda inisiyatif alma noktasında gerekli iradeyi ve kararlılığı ortaya koymuştur. Bizler de Türkiye Cumhuriyeti’nin yüksek öğretim kurumları olarak üzerimize düşen her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Kaldı ki son derece anlamlı ve özel mesajlar içerdiğini düşündüğümüz bu programla da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk dünyasındaki stratejik önemini ortaya koymayı ve bunu kamuoyuna duyurmayı hedeflemiş bulunuyoruz" şeklinde konuştu.

"21.yüzyıl Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yüzyılı olacaktır"
Samsun Valisi Orhan Tavlı ise, "Kıbrıs Türk halkının özgürlüğe kavuşmasını sağlayan Barış Harekatı’nda can veren aziz şehitlerimiz ile birlikte Kıbrıs Barış Harekatı’nın mimarları olan dönemin Başbakanı Sayın Bülent Ecevit’i, Başbakan Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı, son nefesine kadar Kıbrıs davası için mücadele eden Sayın Alparslan Türkeş’i, Kıbrıs Türklerinin egemenlik ve özgürlük mücadelesinin önderleri merhum Dr. Fazıl Küçük’ü, merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı, diğer devlet ve siyaset adamlarımızı, ebediyete irtihal etmiş kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum. Kıbrıs Türk’ünün varlığı, hakları ve hürriyeti için cesaretle savaşan devlet adamlarımıza ve hayatta olan kahraman gazilerimize sağlık, afiyet ve huzur dolu uzun ömürler diliyorum. Sayın Cumhurbaşkanım, ilimizi teşriflerinizden dolayı zat-ı alinize şükranlarımı sunuyor, Ondokuz Mayıs Üniversitesi senatosu tarafından şahsınıza takdim edilecek fahri doktora payesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. 21.yüzyıl Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yüzyılı olacaktır inşallah" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a OMÜ Rektörü Aydın tarafından fahri doktora unvanı verildi. Konferansa ayıraca Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, gaziler ve öğrenciler katıldı. Konferans toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

09 Kasım, 2024 08:07
blank
İhlas Haber A.

Bakan Tunç: “Hukuk devletinde şiddet olmaz, şiddeti destekleyeni, yargı önüne çıkarırlar ve yargı onlardan hesap sorar”

Bakan Tunç: “Hukuk devletinde şiddet olmaz, şiddeti destekleyeni, yargı önüne çıkarırlar ve yargı onlardan hesap sorar”
A+ A-

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Hukuk devletinde şiddet olmaz, şiddeti destekleyeni, hukuk devletinde yargı önüne çıkarırlar ve yargı onlardan hesap sorar. Bugün de yargımızın şiddeti teşvik edenlerle, teröre bulaşanlarla ilgili yaptığı soruşturmaları eleştirmek ve o konuda yetkili olan yargı mensuplarımızı, cumhuriyet savcılarımızı adeta tehdit eder vaziyette bir takım konuşmalar yapmak hiç kimseye yakışmaz" dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın Üniversitesi (BARÜ) tarafından 2017 yılında başlatılan bu yıl ilk kez uluslararası boyuta taşınan ARGE Proje Pazarı’nın kapanış programına katıldı. Bartın Karabük Üniversitesi tarafından, Azerbaycan Hazar, Azerbaycan Teknik, Uluslararası Saraybosna, Malezya Putra ve Özbekistan Semerkand Devlet Mimarlık ve İnşaat Mühendisliği üniversitelerinin paydaşlığında düzenlenen proje pazarında yarışan birbirinden ilginç çalışmaları inceleyen Bakan Tunç, öğrencilerin yaptığı elektrikli araçla stantları gezdi. Daha sonra TAİ Genel Müdürü Mahmut Faruk Akşit’in yaptığı sunumu dinleyen Bakan Tunç, Türkiye’nin milli savunmada en büyük gücünün gençler olduğunu ifade etti. Yerli ve milli teknolojilerin üretiminde proje yarışmalarının da önemine değinen Bakan Tunç, kurulması için imza verenler arasında olduğunu Bartın Üniversitesi’nin kısa sürede elde ettiği başarıları nedeniyle emeği geçenleri kutladı.
Yarışmaya katılan ve derece alan tüm herkesi tebrik eden Bakan Tunç, “Doğalgaz arayan sismik araştırma gemilerimiz, Karadeniz’de Milli gemilerimiz olmasaydı, biz o doğalgazı keşfedebilir miyiz. Mümkün değildi. Çünkü oralarda daha önce aramalar yapıldı, ihaleler yaptık, yabancılar paramızı aldı, boşuna aradınız ‘burada doğal gaz yokmuş’ dedi. Orayı, betonladılar, gittiler. Petrolde de böyle oldu. Ama şimdi kendi milli imkanlarımızla, kendi milli teknolojimizle arama yapıyoruz. Gabar’da petrol fışkırdı. Karadeniz’de hemen yanımızdaki Filyos’da doğalgaz. Milli enerji. Hepsi birbirine bağlı. Milli teknoloji. Yoksa ekonomideki bağımsızlığı nasıl elde edeceğiz. Teknolojide, enerjide ve katma değer üreten, üretimleriyle ilerlerse bir ülke, güçlü olur. Dünyada da hakkaniyeti ve adaleti daha güçlü savunabilir. İnşallah Türkiye bu yolda kesintisiz ilerlemesini sürdürecek. Bundan hiç şüpheniz olmasın” dedi.

“15 Temmuz’da saldıranlarla, TUSAŞ’a saldıranların işverenleri aynı”
Milli savunmada önemli bir yeri bulunan TUSAŞ’a yapılan terör saldırısını hatırlatan Bakan Tunç, "Ne birlik ve beraberliğimizden, ne de savunma sanayi yatırımlarımızdan asla geri adım atmayacağız. Bunlar bizleri yıldıramaz. 15 Temmuz 2016’da da saldırdılar. Aynı, aynı el. Maşalar, farklı gibi görünüyor aslında maşalar da birbirinin aynı. O eli tutan maşalar da, artık deşifre oldu. 15 Temmuz gecesi saldıranlarla, 23 Ekim’de TUSAŞ’a saldıranlar, o taşeronların arkasındaki işverenleri aynı. Aynı noktadan kumanda ediliyor. Artık milletimiz bunun bilincinde ve bunun farkında. Bunun farkında olduğu için işimiz kolay. Bundan sonra o tuzakları boza boza yolumuza devam edeceğiz” şeklinde konuştu

“Terörle mücadeleyi sürdüreceği”
Bakan Tunç, terörle mücadelenin kararlı bir şekilde sürdürüleceğine de vurgu yaparak, “Kardeşliğimize olan inancımızın daha da kuvvetlenmesine, kararlılığımız daha da pekişmesine, kimse engel olamayacak. Terörü, milli birlik ve kardeşlik ruhumuzu zedelemesine asla müsaade etmedik. Bundan sonra da etmeyeceğiz. Terörle mücadelemizi sonuna kadar kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
"Terörün ülkemizin insanımızın huzuruna, güvenliğine, geleceğine kast etmesine kimse göz yummamalı. Hangi gerekçe olursa olsun hiç kimse, şiddeti teşvik eden unsurlara, uzantılarına, kesinlikle sıcak bakmamalı. Rıza göstermemeli" diyen Bakan Tunç, "Dünyanın hiçbir hukuk devletinde terör, şiddet ve şiddeti tespit kabul edilemez. Bu bizim anayasamızda da böyledir, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nde de böyledir, Birleşmiş Milletler medeni ve siyasi haklar sözleşmesinde de böyledir. Terörü, hukuk devleti kabul etmez. Terörü destekleyeni, hukuk devleti kabul etmez. Demokratik ve hukuk devletinde şiddeti teşvik, şiddeti, savunma, şiddet yoluyla bir yere gelmeyi, demokratik hukuk devleti kabul etmez, şiddet suçtur, şiddeti teşvik suçtur. Terör uzantılarına destek vermek suçtur ve bu bütün dünyada böyledir, demokratik ülkelerde, hukuk devletlerinde. Anayasamıza 26. maddesinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10-11. maddelerinde. Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 19. maddesinde. Hukuk devletinde şiddet olmaz, şiddeti destekleyeni, hukuk devletinde yargı önüne çıkarırlar ve yargı onlardan hesap sorar. Bugün de yargımızın şiddeti teşvik edenlerle, teröre bulaşanlarla ilgili yaptığı soruşturmaları eleştirmek ve o konuda yetkili olan yargı mensuplarımızı, cumhuriyet savcılarımızı adeta tehdit eder vaziyette bir takım konuşmalar yapmak hiç kimseye yakışmaz. Eğer ‘demokratik hukuk devletine, tarafsız ve bağımsız yargıya inanıyoruz’ derseniz bunu yapmayacaksınız. O soruşturmaların sonucunu bekleyeceksiniz, o nedenle terörle mücadeledeki kararlılığımızı topyekun, birlik ve beraberliğimizi koruyarak inşallah savunmaya devam edeceğiz. Ne terörle arasına mesafe koyamayanların, ne de emperyalist güçlerin maşası olanların kardeşliğimizi asla bozmasına asla müsaade etmeyecek. Ne pahasına olursa olsun ülkemizin birliğini, dirliğini koruyacağız ve sonuna kadar bu mücadeleden hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz” diye konuştu.
Bakan Tunç’a konuşmasının ardından BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun tarafından hediyeler verildi. Ardından ise proje yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi.
Ödül törenin ardından program sona erdi.

blankNöbetçi Eczaneler

Tuğba Eczanesi
Tuğba Eczanesi
Adres

Hükümet Caddesi No:71/B Eflani / Karabük

Telefon

(370) 461-2427

Şifa Eczanesi
Şifa Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi İnönü Caddesi Sen Is Hanı No:1 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3500

100. Yıl Eczanesi
100. Yıl Eczanesi
Adres

100.Yıl Mahallesi 1003 Caddesi, No:26-28/a Karabük

Telefon

(370) 433-4400

Tuğba Eczanesi
Tuğba Eczanesi
Adres

Şirinevler Mahallesi, Mehmet Akif Caddesi, No:4 Karabük

Telefon

(370) 412-7273

Yaşam Eczanesi
Yaşam Eczanesi
Adres

Atatürk Mahallesi Sağlık Sokak No:21 Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-6059

Gözde Eczanesi
Gözde Eczanesi
Adres

İsmetpaşa Mahallesi Doruk Sokak No:2/A Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-3383