Karabük Postası tarafından
09 Ekim, 2014 15:10 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum: 0

KESK’ten IŞİD’e Tepki

IŞİD’in Kobane’ye saldırması ile birlikte Türkiye’de yaşanan Terör olayları ve IŞİD’in yaptığı katliamlara ilişkin  KESK Dönem Sözcüsü Yüksel Arslan  sendika binasında basın açıklaması yaptı. KESK Dönem Sözcüsü Yüksel Arslan;  “Uluslararası emperyalist güçlerin Ortadoğu'ya ilişkin planlarının maşası olarak devreye soktukları IŞİD başta Irak ve Suriye olmak üzere girdiği topraklara ölüm saçmaya devam ediyor. Bugün IŞİD denilen çete Kürt, Türkmen, Ezidi, Arap, Alevi, binlerce insanı katlediyor, yaşam alanlarından koparıyor, insana yakışır bir yaşam hakkını ellerinden alıyor. Emperyalizmin hegemonya savaşının parçası olarak gelişen “Yeni Ortadoğu’yu” dizayn etme sürecinde öne çıkan Irak ve Suriye’de bugün iç savaş, emperyalist güdümlü çete IŞİD tarafından kanlı bir katliama dönüşmüştür. Kobane bugün ateş altındadır. IŞİD çeteleri günlerdir ağır silahlarla saldırdığı, mahallerine kadar girdiği Kobane’de yeni bir soykırıma imza atmaya hazırlanmaktadır. Bugün Kobane’de yaşayan bütün halklar ve tüm insanlık yaşam ve onur mücadelesiyle karşı karşıyadır. Kendi ilkel anlayışı dışında kalan herkesi acımasızca katleden IŞİD, insanlığın ortak değerlerine, yaşam hakkına, kadının özgürleşmesine, çoğulcu yaşam hakkına kendi geleceğini belirleme iradesine saldırmaktadır. Kobane halkı bu katliamlara ve bu barbar çeteye tam 23 gündür direnerek, sürdürdüğü bu insanlık direnişine tüm insanlığı çağırmaktadır. Türkiye emekçileri, demokrasi güçleri ve halkları bu çağrıya kulak vermiş, tüm illerde insanlık direnişini büyütmek için sokağa çıkmıştır. Kendinden olmayana, iktidarına biat etmeyene her türlü baskı ve şiddeti reva gören AKP’nin ‘ileri demokrasi’ anlayışı; savaşa, ölüm saçan çetelere ve işbirlikçilerine karşı sokağa çıkan halka yönelik devlet şiddetine dönüşmüştür. Bir gün içinde 23 yurttaşımız devletin militarist güçleri ve devreye soktuğu paramiliter güçlerin saldırıları sonucu yaşamını kaybetmiş, yüzlercesi yaralanmıştır. Bir kez daha görülmüştür ki, IŞİD sadece dışsal tehdit değildir. AKP’nin içeride toplumsal muhalefeti sindirmek, korkutmak, baskı altına almak için kullandığı mezhepçi faşist zihniyetin bir aracı ve yansımasıdır. Halkların eşit ve özgür temelde ve barış içinde yaşama taleplerini, polis ve silahlı çetelerin saldırısı ile bastırmaya çalışan, yıllar sonra askeri sokağa taşıyan, bayrak yakma-Atatürk büstü kırma vb provokasyonlardan medet uman, sokağa çıkma yasağını ilan etmekten çekinmeyen AKP’nin tekçi, otoriter, faşizan politikalarının bir ürünüdür. IŞİD, AKP faşizminin kendisidir. Her geçen gün geriye dönülemez tahribatlar oluşturan, halkları birbirine düşman eden AKP’nin savaş politikalarının, emekçilere, insanlığa ve halklarımıza hiçbir yararı yoktur. Emekçiler, savaş politikalarından yana olamaz, Kobane’de ölüm-kalım mücadelesi verenlerin katliamına sessiz kalamaz. Çünkü bugün sadece Kobane değil eşit, özgür, demokratik bir ülkede barış ve kardeşlik içinde yaşamak isteyen herkes abluka altındadır. Her gün kardeşi, akrabası, komşusu boğazlanan Kürt ve Türk halkının beklediği demokratik çözüm süreci, savaş politikalarıyla yok edilmekte, her yer yangın yerine çevrilmekte, halkları, AKP politikalarına biat etmeye zorlamak için savaş kışkırtılmaktadır. Demokratik çözüm sürecinin sona erdirilmesi, iç savaş riskinin adım adım büyütülmesi, yeni Roboskiler, Sivaslar yaşanmasına neden olacaktır. Bu savaş kışkırtıcılığı karşısında AKP’nin savaş politikalarına dur demek emekçiler için tarihi bir görevdir.  Emekçiler bu ülkenin kadim halklarının çocukları olarak bu topraklarda kardeşliğin ülkesini kurmak için eşit-özgür bir şekilde yaşamanın kavgasını vermelidir. Aksi halde kazanan gericilik ve faşizm, kaybeden ise insanlık olacaktır. Bu tarihi dönemde KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu) olarak; “Savaş Tezkeresi Kaldırılsın! Gerici IŞİD çetelerine değil, Kobane’de ilerici insanlığa her tür insani destek verilsin! Yeni Roboskiler, Şengaller, Sivaslar yaşanmasın!” talepleri ve “İNSANLIĞA SES VERİYORUZ! SAVAŞI DURDURALIM” şiarı ile HAYKIRIYORUZ! AKP içerde ve dışarıda savaş kışkırtıcı politikalarına son vermelidir! Devlet militarist güçleri ve devreye soktuğu paramiliter güçlerle demokratik haklarını kullanan kendi   insanlarını öldürmekten vazgeçmelidir! “Bir savaşta sadece insanlar ölmez, insanlık da ölür. Sessizlik saf tutmaktır, bizim safımız insanlıktır” ilkesinden hareketle, tüm emek ve meslek örgütlerini, demokrasi güçlerini, emekçileri ve tüm yurttaşlarımızı özgür, demokratik ve barış içinde bir geleceği bugünden kurmak adına mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.                                                                                                                                                             
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
22 Kasım, 2025 00:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

TOGÜ’den milli patates çeşidi atağı

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) tarafından üretilen yerli patates çeşitlerine ilişkin sertifikalı tohumluklar Reşadiye’de üreticilere dağıtılarak bölgede randıman artışı ve hastalıklara karşı inançlı üretim hedeflendi.
Tokat Valiliği Vilayet Özel Yönetimi tarafından desteklenen "Tokat Patates Tarımının Geliştirilmesi Projesi" kapsamında, TOGÜ Ziraat Fakültesi tarafından üretilen ulusal çeşitlere ilişkin tohumluk patatesler çiftçilere dağıtıldı. Reşadiye Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu’nda yapılan aktifliğe Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Rasim Koçyiğit, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Resul Gerçekcioğlu, daire müdürleri, üreticiler ve öğrenciler katıldı.
Projenin hedefi: yerli çeşit geliştirmek ve randımanı artırmak
Doç. Dr. Yasin Bedrettin Karan, proje hakkında bilgi vererek TOGÜ Ziraat Fakültesi tarafından yürütülen çalışmanın; randıman ve kalite açısından üstün özelliklere sahip klonlar elde etmeyi, meristem kültürleriyle virüsten ari küçük yumru üretimi yapmayı ve yeni ulusal patates çeşitlerini tescile hazır hâle getirmeyi amaçladığını söz etti. Ayrıyeten sertifikalı tohumluk kullanımının artırılmasıyla Tokat’ın düşük ünite alan randımanının yükseltilmesinin hedeflendiğini belirtti. Karan, Türkiye’de patates üretim haritasını değiştiren "Patates Kanseri" hastalığının Ordu’da görülmesi nedeniyle Reşadiye ve Başçiftlik ilçelerinin riskli bölgeler ortasında değerlendirildiğini hatırlattı. Bu nedenle, bu bölgelere sağlıklı ve sertifikalı tohumluk ulaştırılmasının büyük ehemmiyet taşıdığını lisana getirdi. Bu yıl üretilen temel kademe tohumlukların bilhassa Ordu’ya hudut olan Reşadiye’de dağıtılmasının, proje açısından stratejik bir adım olarak görüldüğü kaydedildi.

Yerli çeşitlerinin bölgedeki üretim kapasitesinin artırılması hedefleniyor
Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Resul Gerçekcioğlu konuşmasında, 2020 yılından bu yana sürdürülen proje kapsamında geliştirilen ve tescili gerçekleştirilen yerli patates çeşitleri Başçiftlik Beyazı ile Güngörbeye ilişkin temel kademe tohumlukların, bu yıl da bölge çiftçilerine fiyatsız olarak dağıtıldığını belirtti. Gerçekcioğlu, kelam konusu yerli çeşitlerin bölgedeki üretim kapasitesini artırmayı hedeflediğini vurgulayarak, Reşadiye ve etraf ilçelerden gelen üreticilerin tohumluklarını teslim alarak yeni üretim dönemi için hazırlıklara başlayacağını söz etti.

Bölge iktisadına olumlu yansıyacak
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Rasim Koçyiğit yapmış olduğu konuşmada projenin kıymetine değindi. Projenin hem randıman artışına hem de hastalıklara güçlü çeşitlerin yaygınlaştırılmasına katkı sağladığını vurgulayarak, üniversite-üretici iş birliğinin güçlenmesinin bölge iktisadına de olumlu yansıyacağını lisana getirdi. Çalışmalarda emeği geçen akademisyenlere ve üreticilere teşekkür eden Koçyiğit, dönemde tüm çiftçilere bereketli, verimli ve problemsiz bir üretim devri temennisinde bulundu.
Yeni sera ile üretim kapasitesi artacak
DOKAP, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörlüğü ve Tokat Vilayet Özel Yönetimi Genel Sekreterliği takviyeleriyle yapılacak 1,2 dekarlık tam denetimli sera sayesinde, önümüzdeki yıllarda hem ulusal çeşitlerin hem de yasal çoğaltım müsaadesi olan yabancı çeşitlerin üretimi artırılacak. Böylelikle dışa bağımlılığın azalacağı ve döviz kaybının önüne geçileceği tabir edildi. Konuşmaların ardından ulusal çeşitlere ilişkin tohumluk patatesler çiftçilere dağıtıldı.

Bizi sosyal medyadan takip edin