Karabük Postası tarafından
24 Eylül, 2014 07:12 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

KESDER Başkanı Ali Kara: “KESDER, Güçlü bir Sivil Toplum Örgütü olacak”

Karabük Eskipazarlılar Sosyal Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği (KESDER) Başkanı Ali Kara, Derneklerinin güçlü bir Sivil Toplum Örgütü olma yolunda ilerlediğini söyledi. Derneklerinin hiçbir Siyasi Parti ile bağının olmadığının altını çizen Kara; “Bu derneğimizin arkasında, önünde, yanında veya  herhangi bir yerinde kurum, kuruluş, hiç bir kişi yada kişilerin, siyasi parti ya da cemaatin olmadığını önemle belirtmek isterim. Derneğimizi herhangi bir siyasi parti ile ilişkilendirmelerini şiddetle kınıyoruz” dedi. 30-31 Ağustos 2014 tarihlerinde Karabük Kent Meydanında gerçekleştirdikleri Eskipazarlılar Günü Etkinliklerine  gösterilen yoğun ilgiye teşekkür eden Kara; “Dernek olarak yaklaşık altı aydır  hazırlıklarını sürdürdüğümüz bu etkinliklerde  özveri ve fedakarlıkla çalışan 86  arkadaşımız ve özellikle festival komitesine; ayrıca dernekte yasal olarak görevi olmamakla birlikte bizlerin her zaman yanında olan dostlarımıza  huzurlarınızda bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. Bu arkadaşlarımızla önümüzdeki günlerde  birçok güzel etkinliklerin altına imza atmaya hazır olduğumuzu Karabük halkına müjdelemek  istiyorum. Karabük’te 2005 yılında hayata geçen KESDER, 2013 yılı Mayıs ayı itibariyle yönetimi daha da güçlendirerek farklı bir dernekçilik anlayışı ile güçlü bir sivil toplum örgütü olmaya doğru yol almaktadır. Ayrıştırma noktasında değil birleştiricilik noktasında bir dernekçilik anlayışımızın bulunduğunu ve profesyonel bir dernek çalışması ile diğer derneklere model olmak istediğimizi belirtmek istiyoruz. Karabük’te faaliyet gösteren derneklerle birlikte de etkinliklerin yapılabileceğini ve KESDER olarak da buna her zaman hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum. Eskipazarlılar olarak Karabük’ümüze nasıl bir faydamızın olabileceği sorusu  her zaman toplantı gündeminin bir parçasını oluşturmaktadır. Dernek Yönetimi olarak, her ayın son Pazartesi akşamı gerçekleştirdiğimiz yönetim kurulu toplantılarımızı sadece yönetim kurulu olarak yapmaktan öte denetim kurulu, disiplin kurulu ve komisyon üyesi arkadaşlarımızla birlikte istişare ve değerlendirme toplantısı şeklinde  yapmaktayız. Bu toplantılarımızda dernek çalışmalarımızın planlamasının yanında Karabük’ün bütün sıcak gündemlerini ve görüşmelerini derneğimiz penceresinden değerlendirmesini ve yakın takibini yapmaktayız. Bu değerlendirmelerimiz ve düşüncelerimizi kamu oyu ile zaman zaman paylaşabileceğimizi belirtmek istiyorum. Bu derneğimizin arkasında, önünde, yanında veya  herhangi bir yerinde kurum, kuruluş, hiç bir kişi yada kişilerin, siyasi parti ya da cemaatin olmadığını önemle belirtmek isterim. Derneğimizi herhangi bir siyasi parti ile ilişkilendirmelerini şiddetle kınıyoruz. Bu derneğimizin arkasında Eskipazar ve dolayısıyla Eskipazarlılar önünde Karabük ve Karabüklüler vardır. Hedefimizde ise insanlığa faydalı olmak Allah’ın Rızasını Kazanmak vardır. Etkinliğimize katılan veya katılmak isteyip de yoğun işleri nedeniyle katılamayan  Tüm Karabüklü hemşehrilerimize, dostlarımıza saygı ve selamlarımızı sunarım” dedi. 
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Okuyucudan Gelenler tarafından
09 Mayıs, 2025 14:58 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Tezgâhın Ötesinde, Çeliğin Gerçek Ağırlığı

Bazı sayılar vardır ki, bir muhasebe kaleminden çok daha fazlasını anlatır. Ve bazı suskunluklar vardır ki, içlerinde haykıran hakikatin yankısı dolaşır.

. Ne hazindir ki, KARDEMİR gibi bu memleketin alın teriyle, çelik gibi iradesiyle yoğrulmuş bir değerin üstünde bugünlerde kimilerinin başka hesaplar yaptığı, karanlık gölgelerin kol gezdiği görülüyor.

Şirketin bilançolarına eğilen, kalem oynatıp rakam yuvarlayan, masa başında kıvrak zekâsını sanal bir itibar mücadelesine yatıranlar… Oysa gerçek, parantez içinde duran bir zarardan çok daha derindir. 3 milyar 31 milyon liralık zarar sanki bir eksikmiş gibi, üzerine 969 milyon da onlar ekleyip “4 milyar” deyiverenler… Siz hiç hesap yaparken vicdanı da dahil ettiniz mi?

Bir de çıkarıp eski defterleri, 10 dolara satılan kütüğü bugünle kıyaslayanlar var. Koca bir endüstri devriminin, yeşil çelik hedefinin, karbon nötr üretiminin, iklim yükümlülüklerinin, döngüsel ekonominin dönüştürdüğü bu sektörü hâlâ eski fiyatlar üzerinden değerlendirenler… Ne diyelim, zamana takılıp kalanlara çare yok.

Ama bir çare var; gerçeği söylemek. Prof. Dr. İsmail Demir’in kelimelerinde, sadece bir şirket yöneticisinin değil; bir yükün, bir vizyonun ve bir memleket meselesinin sorumluluğunu taşıyan bir yüreğin sesi var. “Bu şirket ne birilerinin arka bahçesi ne de yöneticileri birilerinin emir eridir,” diyor. Çünkü bu çelik gömleğin içine kimlerin girmeye çalıştığını, kimlerin “arka kapıdan” gelecek devşirmek istediğini artık herkes görüyor.

Demir’in söyledikleri çok açık ve samimi duygular üzerine kurulu. KARDEMİR’in çıkış yolu, rakam oyunlarıyla değil; yeşil dönüşümle, temiz enerjiyle, bilimle, teknolojiyle, katma değeri yüksek üretimle mümkün olacak. Dünya, üretimi yeniden tanımlarken, bu toprakların çeliği hâlâ eski mantıkla tartılamaz. O terazi artık başka kalibrede çalışıyor.

Karabük halkına verdiği mesaj da inceliklerle dolu. “Biz Türkiye’nin şirketiyiz ama Karabük’ün omuzlarında yükseliyoruz.” Ne zarif bir sadakat, ne açık bir bağlılık… Yardım politikalarında, istihdam kararlarında Karabük’ü önceleyen bir anlayış, yalnızca kurumsal bir tavır değil; aynı zamanda vefa ile şekillenmiş bir gönül dili.

Ve çalışanlara dair söyledikleri… “En büyük gücümüz onlar,” diyor. Bir yönetici düşünün ki, zararın konuşulduğu masada emeği unutmuyor. Onlara söz veriyor, toplu sözleşmede destek oluyor. Çünkü biliyor ki bu şirketi ancak emekle, inatla, sabırla ayağa kaldıracak olan yine o insanlar.

Bugün KARDEMİR üzerinden siyaset devşirmeye çalışanlar, kendi küçük hesaplarını memleketin büyük meselelerinin önüne koyanlar bilsin ki, bu çelik öyle kolay bükülmez. Bu irade, birkaç spekülatörün yaz-boz tahtası değildir.

Belki birileri için KARDEMİR sadece bir şirket, bir tablo, bir grafik… Ama bu topraklar için o, istihdamın adı, çelik bilekli insanların emeğinin ve alın terinin simgesi, yani Karabük’ün kalbidir.

Ve unutulmamalıdır: Bu kalp, yalanla değil, yalnızca zırhı çelikten yapılmış insanların hakikat arayışları ile atar.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.