blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
02 Aralık, 2024 14:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Keltepe Kayak Merkezi Mahrumiyet Bölgesi Gibi..!

Keltepe Kayak Merkezi’nde ve çevre köylerde yaşayan halk ile kayak merkezine gelen ziyaretçiler için cep telefonu şebekelerinin çekmemesi nedeniyle büyük mağduriyet yaşanıyor.

Hem bölge halkı hem de gelen turistler, internet ve telefon şebekesi olmadığı için iletişim kurmakta ve acil durumlarda yardım almakta zorluk yaşıyor.

Karabük’ün 2 bin rakımlı Keltepe Dağı’nda yer alan ve bölgenin önemli turizm destinasyonlarından biri haline gelen Keltepe Kayak Merkezi, sezon hazırlıklarını sürdürüyor. Ancak kayak merkezine gelen ziyaretçiler ve kayak merkezine yakın olan Karaağaç köyünde yaşayan vatandaşlar,  internet bağlantısı ve cep telefonu şebekelerinin çekmemesi nedeniyle büyük mağduriyet yaşıyor. Turizmin geliştirilmesi hedefiyle yapılan yatırımlara rağmen iletişim altyapısındaki eksiklik, hem vatandaşlar hem de turistler tarafından tepkiyle karşılanıyor.

"MAHRUMİYET BÖLGESİ GİBİ"

Keltepe Kayak Merkezi’ne kış sezonunda yoğun bir ziyaretçi akını beklenirken, bu durum bölgedeki iletişim sorununu bir kez daha gündeme getirdi. Kayak merkezi çevresindeki köylüler ve ziyaretçiler, iletişim altyapısındaki eksikliğin hem güvenlik hem de yaşam kalitesi açısından ciddi bir sorun oluşturduğunu belirtiyor. Özellikle acil durumlarda herhangi bir yetkiliye ulaşmanın imkansız hale geldiğini dile getiren bölge sakinleri, “Hem turizmi geliştirmek istiyorsunuz hem de iletişim imkanları yok. Burası mahrumiyet bölgesi gibi. Herhangi bir kaza ya da olumsuzluk yaşandığında kime, nasıl ulaşacağız?” sözleriyle duruma tepki gösterdi.

"TURİZM İÇİN BÜYÜK BİR EKSİKLİK"

Kayak merkezine sezon öncesi keşif ve hazırlık için gelen ziyaretçiler de yaşadıkları iletişim sorunlarından şikayetçi. Ziyaretçiler, internete erişim sağlayamadıkları için hayal kırıklığına uğradıklarını ifade ediyor. Bazı ziyaretçiler, kayak merkezi gibi turistik bir alanda internet ve telefon çekmiyor olmasının bölgenin turizm potansiyelini olumsuz etkilediğini söyledi.

GÜVENLİK ENDİŞELERİ ARTIYOR

Bölgedeki iletişim eksikliği, yalnızca turistlerin ve köylülerin günlük yaşamlarını etkilemekle kalmıyor; aynı zamanda ciddi güvenlik sorunlarına da yol açıyor. Kayak sezonu boyunca sık sık yaşanan kayak kazaları, sağlık sorunları ya da kaybolma vakalarında acil durum ekiplerine ulaşmanın mümkün olmaması, büyük bir risk oluşturuyor. Köylüler ve ziyaretçiler, “Bir kaza olduğunda nasıl yardım isteyeceğiz? Telefon çekmiyor, internet yok. Bu şartlarda buraya turist nasıl gelsin?” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.

ALTYAPI SORUNU ÇÖZÜLMELİ

Keltepe Kayak Merkezi çevresinde yaşayan köylüler ve turistler, yetkililerin bir an önce bölgenin iletişim altyapısını güçlendirmesi gerektiğini belirtiyor. Bölge sakinleri, kayak merkezinin tanıtımı ve turistlerin bölgeye çekilmesi için büyük emek harcandığını ancak temel altyapı sorunlarının göz ardı edilmesinin tüm bu çabaları boşa çıkarabileceğini söylüyor.

TURİZM POTANSİYELİ TEHLİKEDE

Karabük’ün turizm gelirlerini artırmak için yapılan Keltepe Kayak Merkezi, doğal güzellikleri ve yüksek rakımıyla bölgenin cazibe merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. Ancak iletişim altyapısındaki eksiklik, bu potansiyelin tam anlamıyla değerlendirilememesine yol açıyor. Yetkililerin, kayak sezonu başlamadan önce bölgedeki internet ve telefon şebekesi sorunlarını çözmek için harekete geçmesi bekleniyor. Keltepe Kayak Merkezi’nin altyapı sorunları çözülmediği takdirde, hem bölge halkının hem de turistlerin mağduriyeti devam edecek gibi görünüyor. Bölgenin iletişim altyapısının geliştirilmesi, sadece ziyaretçilerin konforunu artırmakla kalmayacak; aynı zamanda bölgeyi daha güvenli ve çekici bir turistik merkez haline getirecek. Turizmi kalkındırma hedefiyle yapılan yatırımların verimli bir şekilde kullanılabilmesi için bu eksikliklerin bir an önce giderilmesi gerekiyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Berkay Doğan tarafından
26 Haziran, 2025 14:02 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Öz Sağlık-İş, Kamu Çerçeve Protokolü’nü açıkladı

Hak-İş Konfederasyonu, aylardır süren Kamu Çerçeve Protokolü görüşmelerine ilişkin bir bildiri yayımlayarak, TÜHİS tarafından sunulan teklifin kabul edilemez olduğunu ve çalışanların taleplerinin karşılanması gerektiğini kamuoyuyla paylaştı.

Karabük’te Hak-İş Konfederasyonu kamu çerçeve protokolünü Öz Sağlık-İş Sendikası Şube Başkanı Damla Yılmaz Ekemen Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı.

Başkan Damla Yılmaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Bizler HAK-İŞ’li emekçiler olarak, aylar önce başlayan Kamu Çerçeve Protokolü sürecini umutla ve sabırla takip ettik. Bu sürecin, emeğimizin karşılığını alacağımız, geçim derdimize çare olacak bir toplu sözleşmeyle sonuçlanmasını bekledik.

HAK-İŞ olarak: Yevmiyeler arasındaki yürürlük süresinden kaynaklı farklılıkların giderilmesini,

Ücretlerde yaşanan gerilemenin telafi edilmesi için taban ücretin 1.800 TL’ye çıkarılmasını,

İşe yeni başlayanlarla tecrübeli işçiler arasında farklılık olması için kıdem zammının ücrete eklenmesini,  -Birinci yılın ilk altı ayı için ise %50 oranında zam yapılmasını talep ettik.

Ancak aradan uzun bir süre geçmesine rağmen, geldiğimiz noktada TÜHİS’in sunduğu teklif ne yazık ki bizleri hayal kırıklığına uğrattı. TÜHİS; birinci altı ay için %16’lık bir zam teklifi sundu. Ancak ilk beş ayda gerçekleşen enflasyon şimdiden %15’e ulaşmış durumda. Yani teklif edilen bu zam, daha cebimize girmeden neredeyse kaybolmuş durumda.

Bu nedenle, TÜHİS tarafından sunulan artış oranlarının, bizlerin içinde bulunduğu ekonomik koşulları ve geçim mücadelesini yansıtmadığını düşünüyoruz.

HAK-İŞ olarak bu teklifi bu haliyle müzakere etmeyi uygun bulmadığımızı açıkça ifade ettik.

Yüksek enflasyon, artan kira ve temel ihtiyaç fiyatları ortadayken;  Alım gücümüz her geçen gün düşerken;  Biz hâlâ aylardır sözleşmenin sonuçlanmasını bekliyoruz.  

Hükümet Yetkililerimiz tarafından yapılan açıklamalarda ülkemizin büyüdüğü, üretimin arttığı, zor dönemin geride kaldığı ifade ediliyor. Bu gelişmeler biz emekçilere umut veriyor, ancak bu olumlu tabloyu kendi hayatlarımızda yeterince hissedemiyoruz.

Bizler, emeğiyle geçinen insanlar olarak sadece adil bir ücret, insanca yaşam ve büyümeden hakkettiğimiz payı talep ediyoruz. Biz yeni ve daha kapsayıcı, taleplerimizi ve beklentilerimizi karşılayacak, mağduriyetlerimizi giderecek bir teklifin sunulmasını talep ediyoruz. Beklentimiz, çalışanı merkeze alan, geçim koşullarını gözeten adil bir teklifin ortaya konmasıdır.

HAK-İŞ’li emekçiler olarak bizler emeğimizin hakkını istiyoruz. Türkiye büyürken, emeğin payı küçülmesin diyoruz. Gelir adaletinin sağlanmasını ve toplu sözleşmenin bir an önce tamamlanmasını bekliyoruz.

Yetkililer, sürecin devam ettiğini ve yeni bir teklif üzerinde çalışıldığını iletti. Yeni teklifin bir an önce verilmesini istiyoruz. Bizler ülkemizin birliği, refahı ve kalkınması için fedakârca çalışmaya devam edeceğiz. Ama bizler, HAK-İŞ’li emekçiler olarak bugün meydanlardan güçlü bir şekilde sesleniyoruz:  Bu süreç daha fazla uzamamalı! Kamu işçisinin iradesi dikkate alınmalı!  Sunulacak yeni teklif, emekçilerin beklentisini karşılamalıdır!

HAK-İŞ olarak her zaman müzakereden, uzlaşıdan, sorunları masada çözmekten yanayız. Ülkemizin sorunlarına yenilerini eklemek, yeni kaos ve krizlerin yaşanmasını asla istemiyoruz. Ama unutulmasın ki Kamu Çerçeve Protokolündeki taleplerimiz ve beklentilerimiz karşılanmazsa, demokratik haklarımızı kullanmaktan da geri durmayacağımızı ifade ediyoruz. Refahımızı artırmayan, sorunlarımızı çözmeyen hiçbir teklife de evet demeyeceğiz. Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın dediği gibi: “İşçinin iradesi Kırmızı çizgimizdir.” Bu iradenin sonuna kadar takipçisi olacağız.

HAK-İŞ’li emekçiler olarak, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar, yaşadığımız zorlu süreçler ve mağduriyetlerimiz göz önünde bulundurularak, Kamu Çerçeve Protokolü’nün bir an önce beklentilerimizi karşılayacak şekilde sonuçlandırılmasını beklediğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Yaşasın HAK-İŞ, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz."

Karabük’teki açıklamaya çok sayıda sendika üyesi ve sağlık çalışanı da katılarak destek verdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin