blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
27 Mayıs, 2025 12:00 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

KBÜ’nün ÜNİDES Projesi ile safranlı lezzetler beğeni topladı

Karabük Üniversitesi(KBÜ) Gastronomi Kulübünün yürütücülüğünü üstlendiği "Safran Tarifnamesi Projesi", safranın bilimsel ve gastronomik taraflarıyla tanıtıldığı bir aktiflik olarak Safranbolu’da hayata geçirildi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yürütülen Üniversite Öğrenci Kulüpleri Proje Dayanak Programı (ÜNİDES) çerçevesi dört devir sonunda 113 projeyle Türkiye birincisi olan Karabük Üniversitesi (KBÜ), bu projelerin bir bir hayata geçirildiği süreci sürdürüyor. Safranbolu’da gerçekleştirilen "Safran Tarifnamesi Projesi" de bu muvaffakiyet halkasının değerli bir kesimi olarak dikkat çekiyor.
KBÜ Gastronomi Kulübü öncülüğünde hazırlanan, Gençlik ve Spor Bakanlığı destekli "Safran Tarifnamesi Projesi", Safranbolu’da renkli bir aktiflikle gerçekleştirildi.
İmren Lokum İmalathanesi’nde başlayan programda, iştirakçiler "Safranlı Lokum Yapımı" atölyesiyle güne tatlı bir başlangıç yaptı. Akabinde Safranova Aktiflik Mutfağı’nda düzenlenen açılış programı ve panellerle safranın gastronomideki yeri, sıhhat üzerindeki tesirleri ve turizm potansiyeli ayrıntılı formda ele alındı.
Etkinlikte; Safranbolu Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Avni Kırmacı, Safranbolu İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Akgün, Safranbolu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Lideri Erol Altuntepe, Eflani MYO Aşçılık Programı Kısım Lideri Öğr. Gör. Tolgahan Tabak, Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dr. Hayrettin Mutlu, Medikal Şef Emrah Fandaklı ve Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu Karabük Temsilcisi Şebnem Urgancıoğlu üzere birçok isim bilgi ve deneyimlerini iştirakçilerle paylaştı.
Proje çerçevesinde düzenlenen "Safran Sahnesi" panelinde Prof. Dr. Kırmacı, Dr. Keyifli ve Şef Fandaklı, öğrenci topluluklarının sorularını yanıtladı.
Ardından Emrah Fandaklı rehberliğinde safranlı çay, mıhlama, pilav, zerde ve limonata imali iştirakçilerle birlikte gerçekleştirildi.
Proje, safranın daha şuurlu kullanılmasını sağlarken birebir vakitte gastronomi turizmi, lokal üretim ve kültürel miras şuuruna de katkı sunuyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Mustafa Akgün tarafından
04 Aralık, 2025 09:30 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 03.12.2025 16:02
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Ovacık Depremi, Kentsel Dönüşümün Önemini Artırdı

Ovacık Belen Köy'de meydana gelen 3.5 büyüklüğündeki deprem, Karabük'ün deprem gerçeğini ve kentsel dönüşüm ihtiyacının aciliyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Karabük, 1. derece deprem bölgesi olmasına rağmen, kentteki birçok yapının eski ve dayanıksız olduğu belirtiliyor.

Karabük'ün ilçesi Ovacık’ın Belen köyünde Salı günü saat 20.32’de meydana gelen 3.5 büyüklüğündeki deprem, Karabük’te uzun süredir konuşulan ancak somut adımların sınırlı kaldığı kentsel dönüşüm ihtiyacını yeniden hatırlattı. Karabük’ün 1. derece deprem bölgesinde yer alması ve kenti etkileyen fay hatlarının zaman zaman kendini hissettirmesi, uzmanlara göre dönüşüm ihtiyacını kaçınılmaz kılıyor.

Bölge tarihi de bu gerçeği destekliyor. 1 Şubat 1944’te meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki Gerede–Çerkeş Depremi, Çerkeş, Gerede ve Bolu ile birlikte Eskipazar ve Karabük’te çok büyük yıkımlara yol açmış, yüzlerce bina çökmüş, çok sayıda vatandaş hayatını kaybetmişti. O dönem Zonguldak’a bağlı genç bir yerleşim olan Karabük’te fabrika sahası, mahalleler ve köyler ağır hasar almış; özellikle Eskipazar’da vadiler çökmüş, kerpiç evlerin çoğu yıkılmıştı.

Depreme ilişkin yapılan değerlendirmelerde, 1944 felaketinin dönemin Türkiye nüfusu açısından ne denli yıkıcı olduğu çarpıcı örneklerle anlatılıyor. Yaklaşık 18,8 milyon nüfuslu Türkiye’de depremin etkilediği bölgenin 600–700 bin kişiyi barındırdığı, 4.000–5.000 civarındaki can kaybının ise nüfusun binde 2,5–3’üne denk geldiği belirtiliyor. Bu oran, günümüz Türkiye nüfusuna uyarlandığında yaklaşık 200–250 bin kişilik bir kayba karşılık geliyor.

“KARABÜK BÜYÜDÜ, GELİŞTİ AMA YAPILAR ESKİDİ”

Karabük’ün kuruluşundan bu yana 88, il oluşundan bu yana 29 yıl geçmiş durumda. Kent büyüdü, gelişti ancak yapı stoğunun önemli bir bölümü zamanın yıpratıcılığına yenik düştü. Özellikle merkez mahallelerdeki 60–70 yıllık binalar, bugünkü deprem yönetmeliklerinin çok gerisinde olan 2. ve 3. derece kurallarına göre inşa edildi. Oysa Karabük bugün resmi olarak 1. derece deprem bölgesinde.

Uzmanlar, söz konusu yapıların yaklaşık yüzde 70’inin ciddi bir depremde ayakta kalamayacağı görüşünde birleşiyor. Yapıların da insanlar gibi bir ömrü olduğunu dile getiren uzmanlar, Karabük’te çok sayıda binanın kullanım ömrünü doldurduğuna dikkat çekiyor. Salı akşamı Ovacık’ta yaşanan hafif deprem bile, şehirde kentsel dönüşümün aciliyetini bir kez daha gündeme getirdi. Kentsel dönüşümün siyasi tartışmaların ötesinde, bir insan güvenliği meselesi olduğunun altı çizilirken, Karabük’te kapsamlı ve bilimsel temelli bir dönüşümün  hayati önem taşıdığı belirtiliyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin