blank
Haber Merkezi tarafından
17 Kasım, 2025 15:04 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum: 0

Kbü’nün Konuğu Stratejist Yazar Abdullah Çiftçi Oldu

KBÜ’de düzenlenen “21. Yüzyılda Teknolojik ve Jeopolitik Gelecek” söyleşisinde Abdullah Çiftçi, savaşların artık uzayda, siber alanda ve sosyolojik zeminde yaşandığını vurgulayarak “Yapay zekâyı kullanan gençler geleceği belirleyecek” dedi.

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Bilim İletişimi Ofisi tarafından KBÜ Kürsü etkinlikleri kapsamında düzenlenen “21. Yüzyılda Teknolojik ve Jeopolitik Gelecek” söyleşisi, Stratejist ve Yazar Abdullah Çiftçi’nin katılımıyla gerçekleştirildi.

15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda yoğun katılımla gerçekleşen programa; KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Prof. Dr. Elif Çepni, Karabük Cumhuriyet Savcısı Oğuz Yılmaz, Genel Sekreter Lütfü Köm, dekanlar, akademik–idari personel ve çok sayıda öğrenci katıldı.

“Tarihi okumadan geleceği öngörmek mümkün değil”

Söyleşide konuşan Abdullah Çiftçi, geleceği anlamlandırmanın ancak tarih, inanç ve geçmişi doğru okumakla mümkün olabileceğini vurguladı. Doğu toplumlarında olayların yalnızca sıralanarak aktarılmasının bilgi verdiğini ancak analiz üretmediğini belirten Çiftçi, “Artık bilgi problemi yok; bize analiz lazım.” sözleriyle yeni çağın gerektirdiği zihinsel dönüşüme dikkat çekti. Yapay zekâ, otonomi ve 4. Sanayi Devrimi ile birlikte savaşın artık sahada değil; uzayda, siber alanda ve sosyolojik zeminlerde yaşandığını ifade etti.

“Küresel dengeler çöktü; 21. yüzyıl hâlâ kurulamadı”

Dünya siyasetindeki köklü değişimlere dikkat çeken Çiftçi, küresel üretimin %35’ini tek başına üstlenen Çin’in yükselişini, Batı'daki siyasi kırılmaları ve ABD içindeki sert kutuplaşmayı değerlendirerek şu ifadeleri kullandı: “70–80 yıldır dünyada olan dengeler çöktü. 20. yüzyıl bitti, 21. yüzyıl kurulmadı.”

ABD’nin ulusüstü yapılardan ulus-devlet modeline geri döndüğünü belirten Çiftçi, Avrupa’da aşırı sağın yükselişi, siyasi krizler ve güvenlik sorunlarının giderek arttığını da dile getirdi.

“Dünyada herkes Türkiye’yi araştırıyor”

Türkiye’nin son yıllarda savunma sanayisi alanında elde ettiği başarıları detaylı örneklerle anlatan Çiftçi, Türkiye’nin küresel konumuna dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

Çiftçi, “Türkiye son 20 yılda savunma sanayinde büyük başarılar elde etti. Dünyada hemen hemen her ekonomi Türkiye’yi araştırıyor.” diye konuştu.

Askerî teknolojilerin dönüşümünü analiz eden Çiftçi, “21. yüzyıl silah sanayisi tank, uçak, gemi değil artık.” diyerek şu çarpıcı bilgiyi paylaştı: “Dünyada askerî drone pazarının %65’i Türkiye’de. Türkiye dünyada ilk üç arasında.”

“Yapay zekâyı kullanan gençler geleceği belirleyecek”

Gençlere de önemli mesajlar veren Çiftçi, yapay zekâyı yeni çağın en kritik aracı olarak nitelendir ve şöyle konuştu:

“Sakın ‘Ben yapamam.’ demeyin. Yapay zekâyı kullanmayı öğrenin. Fikrin varsa ama yeteneğin yoksa, yapay zekâdan o yeteneği alıyorsun, fikrini geliştiriyorsun.”

Önümüzdeki 5 yılın küresel ölçekte yepyeni bir döneme geçişi temsil ettiğini vurgulayan Çiftçi, ekonomik, teknolojik ve sosyolojik dönüşümlerin gençler için büyük fırsatlar barındırdığını da söyledi.

“Dünya yeni bir düzenin eşiğinde”

Konuşmasının devamında Çin’deki dijital takip sistemi, yapay zekânın toplumsal etkileri, enerji dinamikleri ve nadir toprak elementlerinin geleceğin en stratejik unsurları hâline geldiğini belirten Çiftçi, şunları ifade etti: 

“Eğer 21. yüzyılın ekonomik ve teknik yönlerini anlayamazsak, 22. yüzyıl çok daha farklı bir yer olur. Gökyüzünde otorite savaşları konuşulacak.”

Türkiye ve Türk dünyasının enerji ve maden kaynakları itibarıyla büyük avantajlara sahip olduğuna da dikkat çeken Çiftçi, tüm bu gelişmelerin millî menfaatler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Gençlere çağrı: “Yeni dönemi siz şekillendireceksiniz”

Çiftçi, yapay zekâ, psikolojik mücadele, sosyolojik dönüşüm ve küresel güvenlik gibi alanların yeni yüzyılın ana meydan okumaları olduğunu belirterek gençlere şu mesajı verdi:

“Yeni bir dönem içerisine giriyoruz. Yarının devletini yönetecek olanlar ve özel sektörde büyük başarılar elde edecek olanlar siz gençler olacaksınız.”

Söyleşinin sonunda Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık, katılımlarından dolayı Abdullah Çiftçiye teşekkür belgesi ve Türk bayrağı takdim etti. Programın ardından Stratejist ve Yazar Abdullah Çiftçi, Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık’ı makamında ziyaret etti.

blank
Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

blank
Mustafa Akgün tarafından
17 Kasım, 2025 15:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Safranbolu’nun Rakibi İskilip’ten

Çorum’un İskilip ilçesinde kıraç arazisini değerlendirmek isteyen bir vatandaş, Safranbolu ile aynı iklim özelliklerine sahip olduklarını fark etmesinin ardından yaklaşık 250 metrekarelik alana safran ekerek ilk ürününü hasat etti. Safranbolu’nun coğrafi işaretli ürünü safranı kendi topraklarında yetiştirmeyi başaran Mehmet Ulucan, bölge halkının da bu değerli ürünle tanışarak gelir elde etmesini hedefliyor.

İskilip’in Kuruçay mevkiinde yaşayan 43 yaşındaki harita mühendisi Mehmet Ulucan, katma değerli bir ürün yetiştirmek amacıyla araştırma yapmaya başladı. İncelemeleri sonucunda safranla tanışan Ulucan, bölgedeki iklim şartlarının Türkiye’de safranın merkezi kabul edilen Karabük’ün Safranbolu ilçesiyle neredeyse birebir aynı olduğunu belirledi. Ağustos ayında deneme amaçlı 20 kilo tohumla ekim yapan Ulucan, ilk hasadını 28 Ekim’de gerçekleştirdi.

Dünyanın en pahalı baharatı olarak bilinen, kilogramı 600 bin liraya kadar alıcı bulan safranı yetiştirmeyi başaran Ulucan, tarlasını ziyaret eden İskilip Belediye Başkanı İsmail Çizikçi ve vatandaşlara ürettiği safran çayı ve reçelinden ikram etti.

Ulucan, safran ekim sürecini şöyle anlattı:

"Doğup büyüdüğüm bu topraklarda ne yapabiliriz, kırsal kalkınma üzerine nasıl bir çalışma yapabiliriz derken safran bitkisi karşımıza çıktı.
Anadolu safranının ne kadar değerli olduğunu tespit ettik. Kendimize ait 200-250 metrekarelik bir bahçeye 23-24 Ağustos tarihinde dikimini gerçekleştirdik. Dikimi yaptıktan sonra sadece can suyu verdik."

KIRAÇ ARAZİDE SAFRAN BAŞARISI

Safranın kıraç arazide yüksek verim verdiğini belirten Ulucan, ürün çeşitlendirmesine yönelik çalışmalarına devam ettiklerini söyledi:

"Ürettiğimiz safranın reçelini yaptık, çayını yaptık ve lokumunu da yapmayı düşünüyoruz. Bu ürün direne toprakları seviyor. İlk hasadımızı 28 Ekim’de yaptık. Safran soğanı üç yıl boyunca ürün veriyor. Sadece kışın gübreleme ve baharda ot temizliği yapıyoruz. Anadolu safranının gramı bugün Kapalı Çarşı’da 750-800 TL civarında satılıyor."

Safranın İskilip’te yeni bir kalkınma modeli olabileceğini ifade eden Ulucan, Safranbolu ile aynı iklim koşullarına sahip olduklarını vurguladı:

"Safranın ana vatanı Safranbolu olarak geçiyor. Coğrafi ve iklimsel olarak incelediğimizde neredeyse aynı kuşaktayız. Yağış, güneşlenme ve karlı gün sayımız Safranbolu ile hemen hemen aynı. O topraklarda yetişen ürünü bu topraklarda da yetiştirebileceğimizi gösterdik. İnşallah İskilip için iyi olur."

Ulucan, safran üretimine başlamak isteyen ilçe sakinlerine de her türlü desteği vermeye hazır olduğunu belirtti.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.