blank
Haber Merkezi tarafından
17 Ekim, 2025 13:09 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

KBÜ’de Veri Tabanı Etkin Kullanım Eğitimleri Düzenlendi

KBÜ’de gerçekleştirilen eğitimde, elektronik veri tabanlarının etkin kullanımı ve akademik araştırmalarda doğru bilgiye erişim yöntemleri anlatıldı.

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı tarafından, veri tabanı uzmanlarının katılımıyla “Veri Tabanı Etkin Kullanım Eğitimleri” gerçekleştirildi.

Sezer Güleç Sanat Galerisi’nde düzenlenen programa, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Elif Çepni, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Dr. Özcan Büyükgenç, akademik-idari personel ve öğrenciler katıldı.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çepni programda yaptığı konuşmasında, dijital kaynaklara erişimin akademik dünyada vazgeçilmez hale geldiğini belirterek, “Ömür boyu öğrenmek zorundayız. Veri tabanlarının etkin kullanımı hem zaman hem de maliyet açısından büyük avantaj sağlıyor.” dedi.

Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Dr. Özcan Büyükgenç ise elektronik veri tabanlarının akademik araştırmalardaki önemine dikkat çekerek, “Artık bilgiye ulaşmak bir ayrıcalık değil, bir yetkinlik meselesidir. Doğru anahtar kelimeleri kullanarak doğru veri tabanlarına erişebilen araştırmacılar, sadece kolaylık değil aynı zamanda doğruluk ve derinlik de kazanır.” diye konuştu.

Program kapsamında Kütüphaneci Onur Selçin, KBÜ kütüphanesinin sunduğu hizmetler ve elektronik veri tabanlarının etkin kullanımına ilişkin sunum yaptı. Katılımcılara, akademik araştırmalarda doğru arama teknikleri, makale ve dergi taramaları ile bilimsel kaynakların değerlendirilmesine yönelik bilgiler aktarıldı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
16 Aralık, 2025 10:18 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

EMEKLİYİ ÖLMEDEN MEZARA KOYDULAR !

Anayasamıza göre, Türkiye Cumhuriyeti bir sosyal devlettir. Sosyal devlet; vatandaşların refah durumunu gözeten, halkına asgari bir yaşam düzeyi sağlamakla görevli devlet olarak tanımlanır.

Sosyal devlet, anayasamızın 2. ve 60'ıncı maddelerinde de tanımlanmıştır. Sosyal hukuk devleti güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani, sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir. Ülkelerin sosyal devlet olabilmesi için bazı özelliklerinin bulunması gerekir. Sosyal devlette fırsat eşitliği ön plandadır. Ayrıca sosyal devlette halka eşit gelir dağılımı ve asgari yaşam şartları sunulur.

Peki, halka eşit gelir dağılımı ve asgari yaşam şartlarının sağlanması konusunda ne durumdayız? Ücretlere baktığımızda, eşit gelir dağılımından söz edebilir miyiz? Gelir dağılımı adaletsizliğinde dünya sıralamasında liderliğe oynuyoruz!

Çalışanlarla emekliler arasındaki ücret dengesizliği emekliler aleyhine giderek büyüyor. Emekli maaşları TÜRK-İŞ'in her ay açıkladığı açlık sınırı rakamlarının neredeyse yarısına düştü. Önümüzdeki ay 6 aylık enflasyon rakamlarına göre emekli maaşlarına yapılacak olan zam yüzde 11-12 civarında olacak. Bu durumda, en düşük emekli aylığı 19 bin liraya bile ulaşamayacak. Kasım ayı açlık sınırı rakamı 30 bin lira . Aralık ayında ve devam eden aylarda bu rakam daha da artacak. Emekli maaşlarının açlık sınırı rakamlarının yakalaması mümkün görülmüyor. Aynı durum asgari ücret alanlar için de geçerli. Bu rakamlarla kirasını bile ödeyemeyen milyonlarca insan ne yiyecek ne içecek?

blank

Böyle bir adaletsizlik, böyle bir vicdansızlık olabilir mi? Nerede kaldı sosyal devlet, nerede adalet, hakkaniyet? Emekli de bu ülkenin vatandaşı. Emekliler lütuf beklemiyor. Çalışırken ödedikleri primlerin karşılığını hakkıyla almak istiyorlar.
Sosyal Güvenlik Sistemi çökmüştür. Prim ödeme gün sayısının, ödenen primin rakamsal miktarının hiç bir önemi kalmadı. 3600 gün prim ödeyenle 9000 gün prim ödeyen arasında bir fark kalmadı. Sistem oynana oynana bu duruma geldi.
Hakkaniyet, adalet yerle yeksan oldu.
2016 yılında asgari ücretten % 66 daha fazla maaş alan bir emekli buğün asgari ücretin yüzde 24 altına düştü.
Bu tablo böyle devam ederse, emekli kuru ekmeğe bile muhtaç kalacak.
Tuzu kurular! ükeyi yöneten muhteremler! Hiç mi vicdanınız sızlamıyor.? Nasıl uyku uyuyorsunuz?

Çocuk okutan, kirada oturan emekliler var. Bu insanlar açlık sınırının yarısına düşmüş maaşlarla ayakta kalabilir mi? Yazının başlığı bazılarına abartılı gelmiş olabilir. Fakat acı gerçek budur. EMEKLİ ÖLMEDEN MEZARA KONMUŞTUR!

Tablonun ressamı gelmiş geçmiş tüm hükümetlerdir! Son 23 yılda ise, bu tablo tamamlandı, verniklendi ve çerçevelendi. Oy uğruna izlenen popülist icraatlar, istihdam yaratamayan, üretmek yerine ithal etmeyi öncelikleyen politikalar, israf ve şatafat ülkeyi bu duruma getirmiştir.

Mutlu azınlığa en kalbi duygularımla…

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.