Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
01 Haziran, 2023 15:57

KBÜ’de “4. Uluslararası İnşaat Mühendisliği ve Yer Bilimleri Mühendislik Uygulamaları Sempozyumu”

A+ A-
Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından düzenlenen inşaat mühendisliği ve yer bilimleri alanlarında bilim insanlarının, araştırmacıların, özel sektör temsilcilerinin ve öğrencilerin bir araya geldiği “4th International Symposium of Engineering Applications on Civil Engineering and Earth Sciences (IEACES2023)” (4. Uluslararası İnşaat Mühendisliği ve Yer Bilimleri Mühendislik Uygulamaları Sempozyumu) başladı. Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından inşaat mühendisliği ve yer bilimleri ile ilgili mühendislik uygulamalarının, bilim insanları, araştırmacılar, sektör temsilcileri tarafından ele alındığı “4th International Symposium of Engineering Applications on Civil Engineering and Earth Sciences (IEACES2023)” (4. Uluslararası İnşaat Mühendisliği ve Yer Bilimleri Mühendislik Uygulamaları Sempozyumu) Karabük Üniversitesi Hamit Çepni Konferans Salonunda başladı. “Afet Azaltma ve Önleme”, “Jeotermal Enerji”, “Jeoloji”, “Jeofizik”, “Jeokimya” ve “Mimarlık ve Şehircilik” alanında uzman pek çok bilim insanının bilgi, fikir ve deneyimlerini ulusal ve uluslararası geniş katılımla paylaşarak konu ile ilgili literatüre katkı sağlaması amaçlanan sempozyumun açılışına, Karabük Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mustafa Yaşar ve Prof. Dr. İzzet Açar, İl Afet ve Acil Durum Müdürü Ahmet Ali Artun, davetli katılımcılar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Karabük Üniversitesinde 100 farklı ülkeden öğrenci olduğunu ve yapılan bu tarz çalışmaların dünyada ses getirdiğini belirten Karabük Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yaşar, “Türkiye’nin bir gerçeği deprem. Bizzat yaşayan insanlardan bir tanesiyim. ‘Biz Türk’üz bize bir şey olmaz’ hala aynı kafadayız. Nereye gidersem gideyim, ‘trafikte bize bir şey olmaz, depremde bize bir şey olmaz, sel olur bize bir şey olmaz’, aslında en çok bize oluyor. Her gün kafamıza vuruyor işte, kader inancımız var elbette. O ayrı bir olay kadere inanıyoruz ama Allah’ın da kanunu var, kazayı geciktiren veya yapmayan, iptal eden bir kanun daha var. Dünyanın gittiği bir yer var, bu olacak ama buna karşı tedbir alma şansımız var mı? Var. Yıllardan beri diyoruz ama hiçbirimiz yapmıyoruz. Arkadaşlar hepimiz akademisyeniz şu an burada. Gidip müteahhitlik yapsak bile veya bir yerde bir arazi düzenlesek bile bu akademisyenlik vasfımızı korumamız lazım. Kurallara biz zorunlu olarak uysak emin olun dünyanın hiçbir yerinde bir şey olmaz. Herkes başka ülkeleri kıyaslıyor, aslında bizim burada Safranbolu’muz var. Kaç yıldır burada, kaç sefer deprem olmuş veya Hatay’da Osmanlı’nın yaptığı binalar var kaç yüzyıllık ama hiçbir şey olmuyor. Yani sonuçta bu niye şu anda oluyor? Niye bizim yaptıklarımızda oluyor? Karabük Üniversitesinde şu anda 100 ülkeden öğrenci var. Burada bir yapılan çalışma emin olun dünyanın her tarafından ses getirecek. Gerçekten Türkiye’de yer bilimlerinde, deprem alanında, inşaat mühendisliğinde bir markayız. Dünyada markayız gerçekten” dedi. Bu yıl düzenlenen 4.’cüsü düzenlenen sempozyuma Türkiye’den 39, uluslararası 13 farklı ülkeden üniversite ve araştırma merkezinin katkı verdiğini ifade eden Karabük Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İnan Keskin, “Sempozyum üç gün sürecek. Bugün yüz yüze yapılacak olup ikinci ve üçüncü gün online olarak devam edecek. Sempozyuma bu yıl Türkiye’den 39 üniversite katılım gerçekleştiriyor. Bu yıl sempozyuma 13 farklı ülkeden ve araştırma merkezinden de katılım var. Uluslararası bir platform olmayı hedefliyoruz. Sempozyumda yaklaşık 65 farklı bildiri var. Bu bildiriler de tek bir konuda dağılmadı, deprem mühendisliği, jeoteknik, hidroloji, çevre mühendisliği, mimari yapısal tasarım, şehir bölge ve planlamaları, yapı malzemeleri konularında bildiriler aldık. Burada Yeni Zelanda’dan, Amerika’dan, Hırvatistan’dan, Macaristan’dan katılacak konuşmacılar var. Her biri kendi alanında uzman olan hocalarımız. Bunlar bizlerle deneyimlerini paylaşacaklar, dolayısıyla güzel bir sinerji olacağını düşünüyorum” diye konuştu. Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık, inşaat mühendisliğinde yeni yapım teknolojilerine ve yapı sağlığı izlemesi konusuna dikkati çekerek, ” ‘6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinden sonra artık ülkemizde klasik betonarme binaların haricinde, yeni yapım teknolojileri nedir?’ diye bir soru ortaya çıktı. Cumhurbaşkanlığımızın kurmuş olduğu Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modelinde sekizinci grup yeni yapı teknolojilerinde biz de o grupta yer alıyoruz. Bunlardan bir tanesi de yapıların sağlığını izleme. Ne demek yapıların sağlığını izleme? Bir nevi yapıların erken teşhisini yapma, yani sanki bir hasta nasıl doktora gidiyor belirli aralarla check-up oluyorsa biz de yapılarımızın sağlığını 7/24 takip ediyoruz. Biz ‘deprem olmadan önce depremde yıkılabilecekleri önden tespit edelim veya deprem olduktan sonra depremde hasar görmüş yapıların hasar mekanizmalarını, hasar türlerini, hasar derecelerini hızlı bir şekilde değerlendirelim’ istiyoruz. Tabii bu yaklaşık bizim 20 yıldır üzerinde çalışmış olduğumuz bir teknoloji. 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği ile yüksek katlı binalar için hayatımıza girmiş, zorunlu hale gelmiş bir teknoloji. Fakat bunun sadece yüksek katlı binalar için değil, köprüler, barajlar, tarihi eserler, stadyumlar yani depremlerden sonra hemen kullanılması gereken kamu binaları ve özel mühendislik yapılarına da kurulmasının çok önemli olduğunu burada gördük. Çünkü bu yapılar yerinde acil toplanma merkezleri olarak da kullanılan yapılar. Bir köprünün sağlığının bozulması, depremden sonra hasar görmesi demek o ile gidişin ne kadar engellendiğini biz gördük, bir havaalanının sağlığının bozulmasının nelerle bize karşı karşıya getirdiğini gördük, bir barajın maalesef ki hasar görmesiyle beraber suyunu boşaltmak zorunda olduğunu gördük. İşte bunları erkenden tespit etmenin çok önemli olduğunu düşünüyoruz ve bu konuda Karadeniz Teknik Üniversitesi olarak yapmış olduğumuz 20 yıllık çalışma, bunların elde ettiğimiz birikimleri bu sempozyumda öğrenci arkadaşlarımızla akademisyenlerle, bilim dünyasıyla paylaşmak istedik” dedi. Yönetmeliğe uygun herhangi bir yapının yıkılma durumuyla karşılaşmadıklarını belirten İstanbul Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper İlki, “Karabük Üniversitesini öncelikle tebrik ediyorum. Böyle önemli bir konuda böyle bir organizasyonu yaptığınız için. 1999 depremini yaşadıktan sonra daha çok ders aldığımızı düşünüyorduk. Bakarsanız bir miktar ders almışız. Daha yeni yapılar daha iyi performans gösterdi. Ama buna rağmen tam problemi çözememiş, yeni yapılmış olan bazı yapıların kusurları sebebiyle depremde can kaybına neden olacak şekilde hasar gördüklerini gözlemledik. Başka bir şey daha gözlemledik yeni revize edilen Deprem Yönetmeliğinin oldukça başarılı bir sınav verdiğini gördük çünkü yönetmeliğe uygun herhangi bir yapının yıkılma durumuyla karşılaşmadık. Bütün illerde bu açıdan iyi, yani yönetmelik mevzuatı iyi oldu ama uygulamada maalesef bu kuralların tam olarak yerine getirilemediği, denetim sisteminde bazı aksamalar olduğunu alınan her türlü önleme rağmen gördük. Dolayısıyla bu hem sahadaki uygulamaların iyileştirilmesi hem de denetimlerin daha da iyileştirilmesi gerektiği açık” ifadelerini kullandı. Denetimlerin denetiminin yapılması ve yaptırımlarının ağırlaştırılması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. İlki, “İki temel konu var. Biri bundan sonra yapılacak yapıları doğru projelendirip doğru inşa etmek ve can kayıplarını engellemek, ikincisi en az o kadar önemli olan mevcut yapılarımızın daha eski yıllarda yapılan ve depremlerde can kaybına neden olma riskleri yüksek olan yapılarımızın belirlenip bunların depreme karşı performansıyla ilgili iyileştirecek önlemler alınması. Bu tip yapı stoku da çok büyük bir stok olduğu için burada bir önceliklendirmeye gidilmesi şart. Önce en riskli binaların belirlenip can kayıplarına neden olması yüksek olan binaları tespit edip müdahaleleri ve kaynaklarımızı buralara yönlendirmemiz lazım. Burada kentsel dönüşümün önemi ortaya çıktı. Kentsel dönüşüm iki alternatifi olan bir kavram. Binaların yıkılıp yeniden yapılması veya güçlendirilmesi. Binaların güçlendirilmesi aslında uygun olan. Teknik olarak uygun olduğu durumlarda hem yıkıp yeniden yapıma göre daha ekonomik hem de daha hızlı bir yöntem. Özellikle İstanbul, Bursa, İzmir gibi deprem bekleyen şehirlerde fazla zamanımız yok. Fazla kaynağımızın olmadığı da açık. O yüzden kentsel dönüşümü sadece yıkıp yeniden yapmak değil daha etkin olmak, daha fazla can kurtarmak, daha hızlı tepki göstermek açısından uygun olan yerlerde güçlendirme düşünmek gerekiyor” dedi. Açılış programının ardından sempozyumda “Geoteknik Mühendisliği ve Mühendislik Jeolojisi”, “Deprem Mühendisliği”, “Yapı Mühendisliği”, “İnşaat ve Yapı Malzemeleri”, “Ulaştırma Sistemleri ve Mühendisliği”, “Su Kaynakları Mühendisliği ve Hidrolojisi”, “Çevre Mühendisliği” konuları ele alındı. Sempozyum 2 Haziran’a kadar devam edecek.  

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

02 Kasım, 2024 04:52
blank
İhlas Haber A.

Faciaya balık ziyafetinin neden olduğu iddiası

Faciaya balık ziyafetinin neden olduğu iddiası
A+ A-

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de meydana gelen ve 43 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasının duruşmasında tutuklu yargılanan sanık Volkay Soylu’nun talebi üzerine madencilerin kullandığı ve eğitimlerde kullanılan maskenin açılması mahkeme heyetinin huzurunda gerçekleştirildi. Müşteki avukatlarının patlamadan önceki 1 yıl içerisinde gerçekleşmiş, telsiz ve telefon konuşmalarının yer aldığı ses kayıtlarını mahkeme heyetine dinletildiği davada, sanık avukatları ise savunmalarında patlamanın hemen öncesinde işçilerin balık yemek için aceleci davrandığını ileri sürerek, patlamada maden işçilerini sorumlu tuttu
43 madencinin hayatını kaybettiği 9 madencinin de yaralandı Amasra Maden Faciasına ilişkin davanın 9. duruşması bugün Bartın Adliye binası içerisindeki koridorda özel olarak oluşturulan salonda gerçekleştirildi.
1. Ağır Ceza mahkemesi tarafından yürütülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, avukatları, faciada hayatını hayatını kaybeden madencilerin yakınları katıldı. Adliye içerisinde ve çevresinde güvenlik görevlileri tarafından geniş güvenlik tedbirleri alındı. Mahkeme heyeti soruşturma kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi ve Kocaeli Üniversitesinde görevli maden mühendisi, jeoloji, jeofizik, elektrik ve güvenlik uzmanlarından oluşan 7 kişilik bilirkişi heyetinin üçüncü raporunu tamamlayarak mahkemeye sunduğunu ifade ederek, bilirkişi ek raporuna karşı beyanları aldı.
Müşteki avukatları, bilirkişi heyetinden teknik incelemenin, bilimsel çalışmanın ve patlamanın yaşandığı maden ocağında keşif yapılıp yapılamayacağıyla ilgili görüşlerin yer aldığı kapsamlı rapor beklemelerine rağmen soruşturma aşamasındaki kanaatlerin devamı niteliğinde rapor hazırlandığını belirtti.

Ses kayıtları dinletildi
Merkezi Gaz İzleme İstasyonu’ndan alınan ve işletme müdürünün talimatıyla üretim için metan sensörlerinin iptal edildiği yönündeki ses kaydını dinleten müşteki avukatları, gaz izleme personelinin, iş güvenliği uzmanı Volkan Soylu’ya metan gazının yüzde 5 seviyesini geçtiği yönünde bilgi vermesine rağmen üretime devam edilmesi yönünde talimat verildiğine ilişkin ses kaydını da dinletti. Müşteki avukatları, faciadan önceki 1 yıl içerisinde patlamanın meydana geldiği maden ocağındaki telsiz konuşmaları ile çalışanlar arasındaki telefon konuşmalarının yer aldığı ses kayıtlarını mahkemeye sunulduğunu ifade ederek, işçilerin göz göre göre ölüme götürüldüğünü savundu. Yeniden bilirkişi heyeti oluşturulması talebinde bulunan müşteki avukatları, keşif yapılamaması ve ses kayıtlarının yer aldığı yeni delillerin de değerlendirilerek tutuklu sanıkların mevcut halinin devamını talep etti.
Suçlamaları kabul etmeyen sanık ve sanık avukatları, tutukluk sürelerini de göz önünde bulundurularak sanıkların tahliyesini talep ederek ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasaklarının kaldırılmasını istedi.

Maske ve metan gazı tespit cihazları uygulamalı gösterildi
Tutuklu yargılanan sanıklardan olan ve İş güvenliği uzmanı Volkan Soylu’nun talebi üzerine salonda oksijenli ferdi kurtarıcı gaz maskesiyle, eğitim maskelerini gösterildi. Her iki maske açılarak arasında fark olmadığı gösteren Soylu, maske eğitimlerin de yeterli olduğunu savundu.
Soylu’nun talebi üzerine maden ocağında kullanılan vakvak olarak ifade edilen gaz ölçüm cihazı ile maden ocaklarında kullanılan metan gazı ölçüm sensörleri de mahkemeye getirildi. Metan gazı tespit anında sensörlerin verdiği alarm sesi ve titreşimi mahkemeye dinleten Soylu, olay müşteki avukatlarının soru üzerine olay gününde de 4 adet gaz ölçüm cihazı ve sensörün ilgili çalışanlara dağıtıldığı ve teslim alındığına dair kayıtların olduğunu kaydetti.
Uyarı cihazlarının mahkeme heyetine gösterilmesinin ardından ise toplanarak, adliye dışına çıkarıldı. Gazeteciler, adliyeden çıkarıldığı esnada cihazları görüntülemek istedi. Cihazların bulunduğu kutuyu taşıyan görevlinin, gazetecilerin görüntü almasını önlemek amacıyla sürekli yön değiştirmesi dikkat çekti. Cihaz Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait bir araca konularak, kuruma götürüldü.

Ses kaydına savunma yapmadılar
Avukatların ses kayıtlarıyla ilgili sorusuna ise Soylu, "Kayıtlarda ne denildiği tam olarak anlaşılmıyor. Ayrıca sadece telefon görüşmesinin önü arkası alınmadan sadece belli bir bölümün dinletilmesiyle genelleme yapılmamalı" şeklinde konuştu.
Balık ziyafeti için aceleci davrandıklarını iddia etti
Sanık avukatları maden işçilerinin olay günü yaşananlarla ilgili verdiği ifadelerde balık ziyafeti planladıklarını ve balık yemek için erkenden ocağa girerek, hızlı ve aceleci bir şekilde işlerini yapmaya çalıştıklarını iddia etti. Maden işçilerinin ifadelerini mahkeme heyetine hatırlatmak için tek tek okuyan sanık avukatları, hayatını kaybeden maden işçilerinin güvenlik tedbirlerini ihmal etmesi nedeniyle patlamanın meydana gelmiş olabileceğini ifade etti. Duruşmaya katılan 43 madencinin yakınları ise sanık avukatlarının savunmalarına tepki gösterdi

Ara karar verildi
MAra kararını açıklayan mahkeme heyeti, "muhtemel kastla öldürme" suçundan yargılanan sanıklar dönemin TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, iş güvenliği ve eğitim başmühendisi Volkan Soylu, başmühendis Mehmet Tural’ın tutukluluk halinin devamına, "bilinçli taksirle öldürme" suçundan yargılanan ve önceki duruşmada tahliyelerine karar verilen kartiyelerden sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman’ın ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı tedbir kararının devamına karar verdi.
Ailelerden tepki
Patlamada hayatını kaybeden madencilerin yakınları mahkeme sonunda ve adliye çıkışında ise sanıklara ve sanık avukatlarına tepki gösterdi. Madenci yakınları 2 yıldır mahkemenin devam ettiğini belirterek, olayın sorumlularının cezalandırılmasını istedi.
Müşteki avukatlarından basın açıklaması
Müşteki avukatları ise adliye çıkışında, faciada hayatını kaybeden madencilerin isimlerinin yer aldığı afişi açarak, basın açıklaması yaptı. Avukat Melike Polat, ses kayıtlarında, benzer olaylarda maden ocağındaki devre kesicilerin çalışmadığını, elektriklerin kesilmediğini, çalışmanın durdurulmadığı, işçilerin tahliye edilmediği gibi konuların net bir şekilde ortaya çıktığını ifade etti. Polat, sanık Volkan Soylu’nun talebi üzerine maske kullanımının gösterilmesi ile ocakta kullanılan gaz ölçüm ve uyarı sistemlerin gösterilmesini şov olarak niteledi. Avukat Polat, madencilerin balık yaptığı yönündeki iddialarla ilgili ise suçun hayatını kaybeden madencilerin üzerine atılmak istendiğini ifade etti.
Dava dosyasının, esas hakkında mütalaa hazırlanmak üzere savcılığa gönderilmesini de kararlaştıran heyet, duruşmayı 13 Aralık’a erteledi.
TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de meydana gelen maden faciasında 43 işçi hayatını kaybederken 9 madenci de yaralanmıştı. Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir’in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı. Zanlılardan Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, iş güvenliği ve eğitim başmühendisi Volkan Soylu ve başmühendis Mehmet Tural ile kartiyelerden sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan tutuklanmış, 4 kişiye adli kontrol hükümleri uygulanmış, zanlılardan 3’ü çıkarıldıkları hakimlikçe, 9’u savcılık sorgularının ardından salıverilmişti. Bu şüpheliler arasında yer alan bir kişi hakkında ise soruşturma sürecinde takipsizlik kararı verilmişti. Hazırlanan savculuk iddianamesinde ise tutuklu sanıklar Özdemir, Ekmekci, Soylu ve Tural hakkında 42 kez "muhtemel kastla öldürme" suçundan toplam 840 yıldan 1050’şer yıla kadar, 4 kez "muhtemel kastla yaralama" suçundan da 4 yıl 16 aydan 12’şer yıla kadar hapis cezası talep edilmiş, 4 sanık hakkında iki suçtan toplam 844 yıl 16 aydan 1062’şer yıla kadar hapis cezası talebinde bulunulmuştu.
İddianamede diğer 19 sanığın ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edilmişti.

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Eskipazar Eczanesi
Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

Doğa Eczanesi
Doğa Eczanesi
Adres

100. Yıl Mahallesi, Karabük Kastamonu Yolu Üstü Sokak No:59/D Merkez / Karabük

Telefon

(370) 502-0052

Ömür Eczanesi
Ömür Eczanesi
Adres

Bayır Mahalle Kemal Günes Caddesi No:167/A Karabük

Telefon

(370) 424-5714

Cemal Mızrak Eczanesi
Cemal Mızrak Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, Esendere Sokak No:14/1 Safranbolu-Karabük

Telefon

(370) 725-2547

Yeni Zümrüt Eczanesi
Yeni Zümrüt Eczanesi
Adres

İsmetpaşa Mahallesi, Doruk Sokak, No:8/B Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4500