KARDEMİR A.Ş. tarafından Fabrika içersinde yaptırılan Modern Eğitim ve Kültür Merkezi düzenlenen törenle açıldı. 14 Ayrı Salonu bulunan Merkezde aynı anda 900 kişi eğitim görebiliyor. Merkez projesi ve iç tefrişatı ile adeta göz kamaştırırken, KARDEMİR büyük bir eksikliği de bu merkez ile gidermiş oldu
KARDEMİR A.Ş. tarafından Fabrika içersinde yaptırılan Eğitim ve Kültür Merkezinin açılışı düzenlenen törenle yapıldı. Son derece modern bir şekilde dizayn edilen Kültür Merkezinde 14 ayrı salonda aynı anda 900 kişi eğitim görebilirken, binanın iç tefrişatı adeta göz kamaştırdı.
Kardemir Eğitim ve Kültür Merkezinin açılışına Kardemir Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Mutullah Yolbulan, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kamil Güleç, Genel Müdür Fadıl Demirel, Genel Müdür Yardımcıları, Çelik-İş Sendikası Karabük Şube Başkanı Ulvi Üngören ve Şube Yöneticileri ve Kardemir A.Ş. çalışanları katıldı.
Bütün her şeyin en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü Eğitim ve Kültür Merkezinin açılışından önce Kurban kesildi. Ardından Merkezin açılışı yapıldı. Açılış sonrası KARDEMİR Genel Müdürü Fadıl Demirel Basın mensuplarına binayı gezdirerek bina hakkında bilgiler verdi.
Genel Müdür Fadıl Demirel’in Kültür ve Eğitim Merkezini basın mensuplarına gezdirmesinden sonra Toplantı salonuna geçildi. Ardından Genel Müdür Fadıl Demirel salonda bulunanlara hitaben bir konuşma yaptı. Kardemir Eğitim ve Kültür Merkezinin 14 ayrı salonda oluştuğunu ve aynı anda 900 kişi eğitim verilebildiğini ifade eden Genel Müdür Demirel, “Biz hayatın ve fabrika idaresinin merkezine değişimi koyduk. Her şey değişiyor, her şey hareket halinde hareket etmeyen hiçbir şey yok. Biz çelikçiyiz, herkes çeliği koyarsını herkes durduğu yerde durur sanır ama durduğu yerde durmaz. Çelikte hareketli, canlıdır, niye oksit oluyor ki, niye çürüyor ki. Aynı insan gibi. Hayatında değişimi iyi anlayamayanlar maalesef saf dışı kalıyor. Neyi nasıl değiştireceğini ve çağa ayak uyduramıyorsan, bir müddet sonra hayat seni kemirip bitiriyor.
Bu fabrikanın geçmişe baktığımız zaman bir zamanlar bitti, tükendi, öldü denen fabrika bugün Türkiye’nin yıldızı görünüyor, yıldızı gösteriliyor. Bundan gurur duyabiliriz hep beraber yapıyoruz ve hep beraber yaptık. Değişime ayak uydurduk ve değiştirdik. Değişimin yönetileceği merkez şu anda içinde bulunduğumuz yer burası. Burası eğitim ve kültür merkezi bunu yapan insanlar bundan sonrasını da iyi yapabilmesi için çağı iyi yöneltmek durumdalar. Değişime ayak uyduramazsanız olmaz. Bizler değişime ayak uydurmuşuz ve bu gemiyi karaya vurmadan güzel bir şekilde yönetiyoruz. İşte bu bilimle, bilgi ile oluyor. Bu fabrika duvara toslamayacaksa bunun merkezine insanı koymak lazım. Bunun merkezine, eğitim, kültürü koymak lazım. Eğer sadece parayı düşünüyorsak, sadece fiziksel gelişimi düşünüyorsak devasa paralar kazanılıyor fakat harcanıp gidiyor ve ortada bir şey kalmıyor. Ama insana odaklı eğitime öncelik veren bütün kuruluşlar çok fazla büyümeseler de hayatlarını idame ettiriyorlar Bu nedenle bugün bu eğitim merkezi yıllarca hizmet edecek. Heyecanımızın kökü buradan geliyor. Son zamanlar fabrika içersinde çok büyük yatırımlar yaptık, fabrikalar yaptık bir çok hayallerimizde var bunları da yapacağız. Bu hayalleri gerçekleştirecek yapacak merkez burasıdır. O yönetim organizasyonları değil, yönetim organizasyonlarının insanları burada iyi eğitilirse yetişecek. Dışarıdan adam transfer etmekle bu iş olmaz. Siz zaten buna karşısınız, hepiniz bunun dedikodusunu yapmıyor musunuz. Dışarıdan adam geliyor, oradan adam geliyor, buradan bilmem ne geliyor diyorsunuz. Böyle bir eğitim merkezi yoksa burada insan yetişmez. Belki bu fabrika ilke önce eğitim ve kültür merkezini yapmalı idi. Ben yönetim kurulu başkanıma, yönetim kurul başkan yardımcıma ve diğer yöneticilerimize böyle bir projeye destek verdikleri için ve böyle bir projenin arkasında durdukları için cani gönülden teşekkür ediyorum. Kolay değildir böyle harcamalara kucak açmak. Bir çok kuruluş bunları yapmıyor ve küçülüyorlar. Biz bu eğitim ve kültür merkezinde 14 ayrı salonda 900 kişi aynı anda eğitim alacak. Daha önce yılda üç dört saat eğitim veriyorduk, geçen sene 65 saate çıktı bu eğitim. Bu sene 70 saat olacak kişi başı ortalama. Biz rakiplerimizden her alanda iyi olmak zorundayız. Hedefi iyi tayin etmek lazım. Biz Anonim şirketiz, ticari bir kuruluşuz. Biz eğitimi şirketimizde verimi artırmak için alırız. Biz eğitim şirketimizde enerji tasarrufu için alırız. Biz eğitimi maliyetleri düşürmek için alırız. Biz eğitim teknik emniyet için canımızı kurtarmak için arkadaşımızı kurtarmak için alırız. Biz dünya şirketiyiz, Türkiye şirketi de değiliz. Dünya şirketi dünyadan ham madde alan, dünyadan teknoloji alan, dünyadan eğitim alan, dünyaya mal satan, dünya ile birlikte yatırım yapan ve rekabet eden şirket dünya şirketidir. Karabük şirketi değildir, Türkiye şirketi değildir. Eğer siz,;Güney Afrika’da ki ray satanla rekabet edecekseniz burada bu eğitim biriminde öğrenmek durumundasınız. Kendinizi aşmak zorundasınız o yüzden, bize eğitimli arkadaş lazım” dedi
Genel Müdür Fadır Demirel’in konuşmasının ardından Dr. Şaban Kızıldağ toplantı salonunda bulunan işçilere “Mazeret yok” konuşma performansı eğitimi verdi
Karabük’te “Dijital Nesil ve Aile Dinamikleri” Semineri Düzenlendi
Karabük Üniversitesi (KBÜ) Bilim İletişimi Ofisi tarafından "Dijital Nesil ve Aile Dinamikleri" konulu bilgilendirme semineri düzenlendi.
Cumhuriyet Anadolu Lisesi velilerine yönelik olarak Karabük İl Sağlık Müdürlüğü Konferans Salonunda gerçekleştirilen programda, dijital çağda çocukların karşılaştığı riskler ve ailelerin dijital okuryazarlığının artırılması hedeflendi.
Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) öncülüğünde yürütülen toplumsal farkındalık çalışmaları kapsamında düzenlenen seminerde konuşan Öğr. Gör. Dr. Hülya Özçağlar Eroğlu, dijital neslin teknolojiyle kurduğu güçlü ilişkiye dikkat çekerek ebeveynlerin dijital dünyanın değişen dinamiklerini anlamasının önemini vurguladı.
Dr. Eroğlu, "dijital ebeveynlik" kavramının önemini hatırlatarak ebeveynlerin yasaklayıcı tutumlar yerine çocuklarıyla birlikte dijital dünyayı keşfetmelerini ve bilinçli rehberlik sunmalarını önerdi.
Eroğlu, sunumunda dijital neslin davranış özellikleri, siber zorbalık, dijital şiddet, bilgi kirliliği, çevrim içi riskler ve mahremiyet ihlalleri gibi konulara değindi.
Seminerde ayrıca aile içi dijital sözleşmeler, ekran süresi yönetimi, güvenli internet kullanımı ve sosyal medya mahremiyeti gibi başlıklarda velilere somut öneriler paylaşıldı.
Etkinliğe, Cumhuriyet Anadolu Lisesi yönetimi, İl Sağlık Müdürlüğü çalışanları ile Karabük Üniversitesi Dijital Şiddet ile Mücadele Kulübü üyesi öğrenciler katıldı.