Yusuf Korkmaz tarafından
28 Eylül, 2023 11:58 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 27.12.2023 16:29
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

KARDEMİR TRAKO Fuarına Damga Vurdu

Dünyanın en önemli demir yolu fuarlarından biri olan Trako Fuarı’nda Kardemir rüzgarı esti. Demir yolu sektörünün öncü şirketi Kardemir, 19-22 Eylül tarihlerinde Polonya’nın Gdańsk şehrinde düzenlenen dünyanın en önemli demir yolu fuarından biri olan Trako Fuarı’na katılım sağladı. Fuarda, Kardemir “ray, oluklu ray, tekerlek ve tekerlek seti” gibi demir yolu ürünleri ile yerli ve yabancı katılımcıların ilgisini çekti. Polonya, Avrupa ve dünya genelinde ulaştırma sistemleri ve demir yolu altyapısındaki en son teknolojilerin sunulduğu fuarda, Kardemir’de ilk kez TSI sertifikasına sahipyük vagonlarında kullanılmak üzere ürettiği yerli ve milli demir yolu tekerlek setini sergiledi. blank TRAKO FUARI’NDA KARDEMİR STANDINA YOĞUN İLGİ İki yılda bir düzenlenen 522 firmanın katıldığı Trako Fuarı’nda Kardemir sunduğu geniş ürün yelpazesi ile büyük ilgi gördü. Dünyanın dört bir yanından ziyaretçi alan fuarın gözdesi olan Kardemir, yerli ve milli ürünleriyle başta Avrupa firmaları olmak üzere birçok firmanın da dikkatini çekti. blank KARDEMİR STANDI EN ÇOK ZİYARETÇİ ALAN FİRMALARIN ARASINDA YER ALDI 15.si düzenlenen Trako Fuarı’na Kardemir’in de içinde olduğu Türkiye’den beş firma katılım sağladı. Fuarda Kardemir, bağlı ortaklıkları olan Karçel ve Kardökmak şirketleri ile ziyaretçilerini ağırladı. Yaklaşık 23 bin ziyaretçi Trako fuarını ziyaret ederken, ülkemizin ve bölgenin demir yolu ürünlerini üreten tek şirketi olan Kardemir’de, fuara katılım gösteren firmalar arasında en çok ziyaretçi alan firmalardan biri oldu. (Yusuf Korkmaz)  

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Okuyucudan Gelenler tarafından
09 Mayıs, 2025 14:58 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Tezgâhın Ötesinde, Çeliğin Gerçek Ağırlığı

Bazı sayılar vardır ki, bir muhasebe kaleminden çok daha fazlasını anlatır. Ve bazı suskunluklar vardır ki, içlerinde haykıran hakikatin yankısı dolaşır.

. Ne hazindir ki, KARDEMİR gibi bu memleketin alın teriyle, çelik gibi iradesiyle yoğrulmuş bir değerin üstünde bugünlerde kimilerinin başka hesaplar yaptığı, karanlık gölgelerin kol gezdiği görülüyor.

Şirketin bilançolarına eğilen, kalem oynatıp rakam yuvarlayan, masa başında kıvrak zekâsını sanal bir itibar mücadelesine yatıranlar… Oysa gerçek, parantez içinde duran bir zarardan çok daha derindir. 3 milyar 31 milyon liralık zarar sanki bir eksikmiş gibi, üzerine 969 milyon da onlar ekleyip “4 milyar” deyiverenler… Siz hiç hesap yaparken vicdanı da dahil ettiniz mi?

Bir de çıkarıp eski defterleri, 10 dolara satılan kütüğü bugünle kıyaslayanlar var. Koca bir endüstri devriminin, yeşil çelik hedefinin, karbon nötr üretiminin, iklim yükümlülüklerinin, döngüsel ekonominin dönüştürdüğü bu sektörü hâlâ eski fiyatlar üzerinden değerlendirenler… Ne diyelim, zamana takılıp kalanlara çare yok.

Ama bir çare var; gerçeği söylemek. Prof. Dr. İsmail Demir’in kelimelerinde, sadece bir şirket yöneticisinin değil; bir yükün, bir vizyonun ve bir memleket meselesinin sorumluluğunu taşıyan bir yüreğin sesi var. “Bu şirket ne birilerinin arka bahçesi ne de yöneticileri birilerinin emir eridir,” diyor. Çünkü bu çelik gömleğin içine kimlerin girmeye çalıştığını, kimlerin “arka kapıdan” gelecek devşirmek istediğini artık herkes görüyor.

Demir’in söyledikleri çok açık ve samimi duygular üzerine kurulu. KARDEMİR’in çıkış yolu, rakam oyunlarıyla değil; yeşil dönüşümle, temiz enerjiyle, bilimle, teknolojiyle, katma değeri yüksek üretimle mümkün olacak. Dünya, üretimi yeniden tanımlarken, bu toprakların çeliği hâlâ eski mantıkla tartılamaz. O terazi artık başka kalibrede çalışıyor.

Karabük halkına verdiği mesaj da inceliklerle dolu. “Biz Türkiye’nin şirketiyiz ama Karabük’ün omuzlarında yükseliyoruz.” Ne zarif bir sadakat, ne açık bir bağlılık… Yardım politikalarında, istihdam kararlarında Karabük’ü önceleyen bir anlayış, yalnızca kurumsal bir tavır değil; aynı zamanda vefa ile şekillenmiş bir gönül dili.

Ve çalışanlara dair söyledikleri… “En büyük gücümüz onlar,” diyor. Bir yönetici düşünün ki, zararın konuşulduğu masada emeği unutmuyor. Onlara söz veriyor, toplu sözleşmede destek oluyor. Çünkü biliyor ki bu şirketi ancak emekle, inatla, sabırla ayağa kaldıracak olan yine o insanlar.

Bugün KARDEMİR üzerinden siyaset devşirmeye çalışanlar, kendi küçük hesaplarını memleketin büyük meselelerinin önüne koyanlar bilsin ki, bu çelik öyle kolay bükülmez. Bu irade, birkaç spekülatörün yaz-boz tahtası değildir.

Belki birileri için KARDEMİR sadece bir şirket, bir tablo, bir grafik… Ama bu topraklar için o, istihdamın adı, çelik bilekli insanların emeğinin ve alın terinin simgesi, yani Karabük’ün kalbidir.

Ve unutulmamalıdır: Bu kalp, yalanla değil, yalnızca zırhı çelikten yapılmış insanların hakikat arayışları ile atar.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.