Karabük Postası tarafından
19 Aralık, 2019 13:55 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

KARDEMİR, Milli Hedeflere Odaklandı

Özelleştirme sonrası gerçekleştirdiği 2 Milyar doların üzerindeki yatırımlarla üretim kapasitelerini artıran Kardemir, pazara sunduğu ürünlerde Türkiye’nin otomotiv, savunma sanayi ve raylı sistemlerdeki milli hedeflerine odaklandı. MİLLİ OTOMOTİVE MİLLİ ÇELİK Esnek bir üretim yapısına sahip Çubuk Kangal Haddehanesinde, makine imalat sanayi sektörüne yönelik muhtelif çap ve kalitelerde çubuk ve kangal formlarında çelik üreten Kardemir, Türkiye Otomobili Girişim Grubunun, fikri mülkiyet haklarına Türkiye'nin sahip olduğu, küresel ölçekte rekabet edecek bir otomobil markası yaratma hedefiyle yaptığı çalışmalara katkı sunmak için, otomotiv sektörüne yönelik yeni çelik kaliteleri de üretmeye başladı. Öncelikle oluşturulan çalışma gruplarıyla bu alandaki ihtiyaç ve beklentileri belirlemek için sektörün tüm taraflarıyla ve mesleki kuruluşlar ile bir araya gelen Kardemir, sektörün bağlantı elemanları yapımında kullandığı 23MnB4, 27MnB4, C10C ve 1006 kaliteçeliklerin üretimlerini başarıyla gerçekleştirdi. Bu arada otomotiv endüstrisine yönelik uluslararası alanda teknik gereklilikleri kapsayan IATF 16949 Otomotiv Yönetim Sistemi Belgesini alarak sertifikasyon süreçlerini de tamamlayan şirket, sektörün süspansiyon yaylarının yapımında kullandığı 54SiCr6 kalite çelik ile yüksek karbonlu çelik üretimlerini de ticari pazara sundu. Kardemir’de halen 17MnB3, 30MnB4 gibi çelik kaliteleri ile sektörün lastik içlerinde kullandığı ve topuk teli (Tire Cord) olarak adlandırılan çelik kalitelerini üretmek için çalışmalar sürdürülüyor. SAVUNMA SANAYİ İLE SIKI İŞBİRLİĞİ Savunma, Havacılık ve Uzay Sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak ve bu alandaki yerli üretimin payını arttırarak sektörel ihtisaslaşma ile küresel rekabet avantajı oluşturmak için faaliyet göstenen SAHA İstanbul (Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği)’ne de bu dönemde üye olan KARDEMİR için, savunma sanayi çeliklerinin üretilmesi de öncelikli hedef oldu. Geçtiğimiz aylarda Savunma Sanayii Başkanlığından geniş katılımlı bir heyeti Karabük’te ağırlayan şirket yöneticileri, sektöre yönelik üretimler için yeni bir yol haritası belirledi. Yapılan ilk çalışmalar neticesinde ise sektörün aşınmaya dayanıklı muhtelif parça imalatlarında kullandığı 42CrMo4 (4140) kalite çelikler, kangal formunda üretilerek pazara sunuldu. Kardemir’in bu alandaki hedefi ise ülkemizin ilk entegre demir çelik fabrikası olarak milli bakaya katkı sunmak için Savunma Sanayiinde % 70’lere ulaşan millileşme oranlarının artırılmasına hizmet etmek. RAYLI SİSTEMLERDE MİLLİ MARKA 2007 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını gerçekleştirdiği Ray-Profil Tesisleriyle, Türkiye ve bölge ülkeler arasındaki tek ray üreticisi olarak, ülkemizde başlatılan demiryolu seferberliğinde T.C.D.D.’nin en önemli stratejik ortaklarından biri haline gelen KARDEMİR, yaklaşık 750 Milyon TL harcamayla bu yıl yatırımını tamamladığı Demiryolu Tekeri Üretim Tesisiyle, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın sayılı üreticileri arasına adını yazdırdı. Seri üretim için gün sayarken, geçtiğimiz ay ilk teker satışlarını gerçekleştiren Kardemir, yılda toplam 120.000 Adet Yük Treni, 40.000 AdetYolcu Treni, 20.000 Adet Hafif Raylı Sistem ve 20.000 Adet lokomotif tekeri üretecek. Türkiye’nin demiryolu teker ihtiyacının tamamını tek başına karşılayacak olan Kardemir, kapasitesinin büyük bir bölümünü ise Almanya, Avusturya, Polonya, Slovakya, Bulgaristan, Fransa gibi Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine pazarlamayı planlıyor. ÇEVRE VE TOPLUM ODAKLI BÜYÜME Üretim kapasitesi ve ürün çeşitliliğindeki büyümesini, çevre ve toplum odaklı projelerle taçlandıran KARDEMİR, bugüne kadar 150 Milyon $’ın üzerinde çevre yatırımı gerçekleştirdi. Halen 50 Milyon $’lık çevre yatırımlarımı ise devam ediyor. KARDEMİR, 2007 yılında kurulan ve Times HigherEducation (THE) 2020 sıralamasında,dünyanın en iyi ilk 1000 üniversitesi arasına girme başarısı gösteren Karabük Üniversitesinin gelişiminde de önemli rol oynadı.  Kurumsal Sosyal Sorumluluk kapsamında birçok fakültenin yapımını gerçekleştirerek Karabük Üniversitesinin hizmetine sunan KARDEMİR, Karabük’te de eğitim, kültür, sanat, bilim, spor ve sağlık gibi farklı alanlarda desteklediği projelerle toplumsal refahın artmasına katkıda bulundu. Şirketin şimdiki gündeminde ise Karabük’te kazandırılacak sanayi müzesi ile tiyatro ve kültür merkezi projeleri yer alıyor. 100 BİN KONUT PROJESİ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde TOKİ aracılığı ile yapılacağını duyurduğu 100 bin yeni sosyal konut projesi, tüm sektörlerde olduğu gibi Kardemir’in 2020 yılına yönelik beklentilerini de artırdı.  Yıl içinde tamamladığı yatırımlarla üretim kapasitelerini 3 Milyon tona ulaştıran Kardemir; ray, demiryolu tekeri, ağır profil ve kalın kangal gibi sektörde kendisini ayrıştıran ürünlerde ihraç pazarlarına yönelmeyi planlarken, özellikle yöre sanayisinin ihtiyaç duyduğu kütük ve inşaat çeliği ile iç piyasadaki konumunu daha da güçlendirecek. GÖZLER FİLYOS LİMAN PROJESİNDE 25 milyon tonluk kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük limanı olarak Zonguldak’ta inşa edilen Filyos Liman Projesi ise,denize uzak kalan Kardemir’in lojistik maliyetleri açısındanbüyük önem taşıyor. Altyapı çalışmaları %90 oranında tamamlanan limanın 8 milyon tonluk yük kapasitesi ile en büyük müşterisi konumunda olan Kardemir, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına limanın üst yapı ve işletmeciliğine talip olduğunu bildirdi. 1 Milyon ton kapasiteli yeni bir yüksek fırın yapımını gündemine alan Kardemir, böylelikle ulaşacağı 3,5 Milyon tonluk üretimin lojistiğini gerçekleştirebilmek için Filyos’ta yapılacak limanı bekliyor.

blank
İsmail AKCA tarafından
10 Nisan, 2025 01:38 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİZE 3 NİSAN YETER..!

Uzun zamandır alışkın değildi bu şehir sazlı sözlü 3 Nisan kutlamalarına,

Yabancılaştık bu tür kutlamalara ama hatırlayacağız yeniden böyle etkinlikleri, birlikte eğlenmeyi ve bu durumu gelenek haline getirmeyi.

Şehrin sahipsizliği ve eşraf yokluğu hep konuşulur, yazılır, çizilir. Bu şehrin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan ve ben Karabüklüyüm diyen bir halkın şehir olma savaşını görmek isterdik. Lakin maalesef henüz görebilmiş değiliz o arzuyu, isteği, hevesi.

Yine de, Teşekkürler Özkan Başkan…

Türkiye’de ağır sanayinin odak noktası Karabük Demir Çelik İşletmelerinin ve şehrin kuruluşunun yıldönümünü belleğine yerleştiremeyen Karabük, Karabüklüler gününü nasıl kutlayacak anlamış değilim.

Ticaret ve Sanayi Odasındaki toplantıda Vali Mustafa Yavuz’un önerisi ile 7 Ağustos günü Karabüklüler günü olarak kabul edilmiş, çok tuhaf!

Bana kalsa özentiden başka bir şey değil…

Ağustos ayı nereden çıktı ayrı mesele, o tarihte bu şehirde kimi bulacaksında bu günü Karabüklüler günü olarak kutlayacaksın ayrı mesele.

Şunu diyorsanız belki anlarım, Karabüklüler Günü şehirde değil de sosyal medyada kutlansın, sanal kutlansın, halk katılmasa da olur, o da başka bir garabet.

3 Nisan her platformda Karabük ve Kardemir’in kuruluş günü olarak kabul edildiğine göre, ayrıca bir başka tarihte Karabüklüler gününe ne gerek var? Şayet illa Karabüklüler Günü diye bir gün kutlamak istiyorsanız buyurun 3 Nisan’da kutlayalım.

Bu plaka merakı nereden geliyor. Tuhaf..!

Bakın bizim bir Üniversitemiz var.

Bu şehrin üniversitesi ve bünyesinde binlerce öğrenci ve öğretmeni barındıran Karabük’ün bacasız fabrikası.

Bu sözüm, bu şehri ve üniversiteyi şekilden şekle sokan bir zihniyete dur demek yerine alkış tutan ve susanlaradır, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenleredir.

Bu şehre, bu şehrin halkına, değerlerine dil uzatanlara sessiz kalanlar, bu şehrin dilsiz şeytanlarıdır.

Karabük Üniversitesi şehir merkezine bir fakülte açma kararı aldı.

Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya ile Rektör Fatih Kırışık inisiyatif alarak şehir merkezine fakülte ya da fakülteler kurma kararı aldı. Tartışılabilir lakin bizce güzel karar, günden güne ölüp giden şehri canlandırabilir.

Eften-püften işlerle uğraşacağınıza şehrin ağır abilerini bir araya getirip şehir merkezini canlandırın. Öğrenciyi şehir merkezine çekecek projeler üretin, şehir bambaşka bir havaya bürünsün, cıvıl cıvıl, rengarenk görüntüler ortaya çıksın.

Safranbolu önümüzde en güzel örnektir.

Bir Sağlık Meslek Yüksekokulu Üniversite kampüs alanına geri gidiyor diye ilçe ayağa kalktı, şehrine sahip çıkıyor.

Neden..?

Esnafın en önemli gelir kapısından biri kapanmasın diye.

Peki biz ne yapıyoruz..?

İpe sapa gelmez işlerle uğraşmaktan şehre faydası olacak asıl konulara değinmiyoruz, değinemiyoruz..!

Ne 3 Nisan’da, ne 23 Nisan’da, ne 19 Mayıs’ta, ne 30 Ağustos’ta, ne de 29 Ekim’de yapılan törenlerde zoraki katılan protokol ve öğrencilerin haricinde kimseler olmuyor, halkı bu tür etkinliklere çekemiyoruz.

Lütfen kendimizi kandırmayalım.

Allah aşkına boş işlerle uğraşmayalım,

Bu şehir ve bu şehrin insanı için neler yapabiliriz bunu konuşalım, buna kafa yoralım.

Yaygın basında “3 Nisan Sanayi Günü” değerlendirmesi yapılıyor,

Çok güzel, ama

Bu şehrin üniversitesini düşürdüğümüz hale bir bakmamız gerekmiyor mu?

Dün, Burhanettin Uysal vardı, Refik Polat vardı.

Bugün Fatih Kırışık var

Yarın o da gider. Karabük Üniversitesi kalır.

Bu şehrin kıymetini ve değerlerini bilmek lazım…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.