Karabük Postası tarafından
13 Ekim, 2016 14:33 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

KARDEMİR İran’a Ray İhracatına Başladı 

İran ile Petrol-Ray takası kapsamında Nisan ayında yapılan 80 milyon avroluk anlaşma sonrası KARDEMİR İran’a ilk ray sevkiyatına başladı.
Karabük Demir ve Çelik İşletmeleri (KARDEMİR) A.Ş Genel Müdürü Uğur Yılmaz, Karabük Üniversitesi’nde başlayan “3. Uluslararası Raylı Sitemler” sempozyumu kapsamında açılan Hicaz Demiryolu resim sergisinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Yılmaz, İran ile yapılan petrol-ray takası kapsamında Tüpraş’ın petrol almaya başladığını, KARDEMİR’inde ray vermeye başladığını söyledi. Yılmaz, yaklaşık 80 milyon avro hacminde ticari anlaşma kapsamında İran’dan Tüpraş’ın ham petrol aldığını, kendilerinin de İran Devlet Demir Yolları’na ray göndermeye başladıklarını belirterek, “Bu aşağı yukarı 135 bin tona ulaşabilecek ve kurada bağlı olmak üzere bir ray üretimi. Şuanda ilk 40 bin tonun üretimi hemen hemen bitti ve ilk 10 bin ton Ray İran’a teslim edildi. İyi bir anlaşma oldu. Bizim bildiğimiz İran İran olalı 600 bin ton ray kullanılmış. Bu anlaşma öncesi bunun yüzde 10’u KARDEMİR’den karşılanmış. Şimdi bu hacimde tedarikle İran yerleşkesinde KARDEMİR Ray’ın önemli payı olacak. Bu ülkemiz ve KARDEMİR açısından gurur verici. Bunun inşallah devamı olur. Bu sadece İran’a değil Avrupa’ya da ray satmak istiyoruz. Bunun yolu da limandan geçiyor. İnşallah Filyos Limanı, KARDEMİR ve Karabük ile bölge iller için son derece stratejik hayati öneme sahip. Önümüzdeki günlerde buranın temelini atacağız, çalışmalar başlamış. Süratle liman hayata geçerse buradan ray ve diğer ürünlerimizi birçok ülkeye ihraç etme imkanımız olacak” dedi.
Komşu ülkeler Suriye ve Irak’ta da barışın sağlanmasıyla bölgede yeniden yapılanma ve imar başlaması gerektiğini kaydeden Yılmaz, “O günler inşallah en kısa sürede gerçekleşirse, şüphesiz ki; bizim de beklentimiz sadece ray değil, Türkiye’nin çelik sektörü açısından da önemli. O bölgeye ihracatımız olacaktır. Bu bölgeler eninde sonunda bir gün barışa kavuşunca önemli bir pazar ve potansiyel hale gelecektir” diye konuştu.

blank
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
21 Ocak, 2025 20:45 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Bartın’da 65 günlük bebeğin hastanede şüpheli ölümü

Bartın’da 65 günlük bebek, baygın olarak kaldırıldığı hastanede öldü. Savcılığın kuşkulu vefat olarak değerlendirdiği olayda tabirine başvurulan aile bebeğin teneffüs rahatsızlığı bulunduğunu söz etti.

Bartın Kemerköprü Mahallesi’nde yaşayan maden emekçisi Hüseyin Y. ile K.Y., çiftinin 65 günlük Hüseyin Asaf bebek, tıkanarak soluk alamaması sonucu, çağrılan 112 ambulansı ile baygın bir halde Bartın Bayan Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırıldı. Yapılan müdahalelere karşın Asaf bebek, kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Soluk borusunu mama yada diğer cisim kaçarak teneffüs yapamadığı düşünülen Asaf bebeğin mevti isimli olay olarak değerlendirildi. Bartın Cumhuriyet Savcılığı tarafından kuşkulu bulunan Asaf bebeğin vefatı ile ilgili soruşturma başlatıldı.

Bartın Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Takımları tarafından ailenin yaşadığı meskende inceleme yapılırken, anne K.Y. ve baba Hüseyin Y.’nin de tabirine başvuruldu.

Anne K.Y., bebeğinin rahatsızlığı bulunduğunu olay günü de apansız kötüleştiğini belirterek, süt yada mama nedeniyle tıkanma ihtimalinin olmadığı kaydetti. Maden emekçisi olarak Amasra’da çalıştığını belirten baba Hüseyin Y.’de olay günü kendisinin konutta olmadığını, eğitim nedeniyle Zonguldak’ta bulunduğunu vurguladı. Acı olayı sonradan haber aldığını belirten Hüseyin Y., “Eşim gebe olduğu devirde de bebeğimizin ıstırapları vardı. Doğduktan sonra da daima denetim altındaydı. Bartın’da Zonguldak’taki hastanelerde tedavi gördü. Burnunda et olduğunu, teneffüs yolunun çok dar olduğunu söylediler. Çok küçük olduğu için ameliyat edemeyeceğini söyledi, tabipler. Yatarken daima tıkanıyordu, vakit zaman yan yatırıyorduk. O vakit biraz rahatlıyordu. Olaydan bir gün evvelki gece de bebeğimiz tıkandı, hastaneye getirdik. Müdahale ettiler, biraz rahatladı. Sonra da taburcu edildik. Bir ilaç, reçete vermediler. Sabah tekrar rahatsızlanmış, ben meskende yoktum. Vilayet dışındaydım. Sonradan haberim oldu” dedi.

Bebeğin kesin vefat nedeninin belirlenmesi emeliyle bebeğe otopsi yapma kararı aldı. Sıhhat vazifelilerinin ihmali olup olmadığı tarafında de araştırmanın yapıldığı öğrenilirken, otopsinin tamamlanarak kesin vefat sebebinin belirlenmesi ile soruşturmanın da seyrinin şekillenmesi bekleniyor

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.