blank
Karabük Postası tarafından
05 Haziran, 2024 15:44 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Karabük’ün İl Oluşunun 29. Yıl Dönümü

AK Parti Karabük Milletvekili Cem Şahin, Karabük’ün İl oluşunun 29. Yıl Dönümü nedeniyle mesaj yayımladı.

TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi olan ve AK Parti Genel Sekreter Yardımcılığı görevini de sürdüren Şahin, mesajında, Safranbolu’ya bağlı bir bucak olan Karabük’ün 1930’lu yıllarda tren istasyonuna adı verildiği için haritalarda göründüğünü, 3 Nisan 1937'de Türkiye'nin ilk ağır sanayisinin temelinin atılması ile de kaderinin değiştiğini ifade etti. Çalışmaya gelen işçiler dolayısıyla nüfus yoğunluğunun artmaya başladığı Karabük’ün 1953'te ilçe olduğunu ve 6 Haziran 1995’te de Çankırı’dan Ovacık ve Eskipazar ile Zonguldak’tan Safranbolu, Yenice ve Eflani ilçelerini bünyesine alarak Türkiye’nin 78. ili haline geldiğini vurgulayan Şahin, Karabük’ün bir “işçi kenti” olarak alın teri, emek ve dayanışmanın sembol şehirleri arasında yer aldığını belirtti. Bugün Karabük’ün ürettiği katma değer ile ülkenin kalkınmasına omuz verdiğini aktaran Şahin, şunları kaydetti: “Karabük, Demir ve Çelik Fabrikaları, yani KARDEMİR ile büyüyen, gelişen ve bugünlere gelen bir kenttir. KARDEMİR ile Karabük, her zaman ülke ekonomisinin can damarlarından birisi olmuş, başta savunma sanayisi olmak üzere yerli ve milli üretimde ülkemize önemli katkılar sunmuş, sunmaya da devam etmektedir. Demiryolu tekeri başta olmak üzere bir çok alanda milli üretici konumuna ulaşmış, ürettiği katma değer ile bir çok alanda ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtarmıştır. Sadece demir ve çelik değil, makine ve aksamları, mobilya, orman ürünleri, hazır giyim ve konfeksiyon, elektrik ve elektronik ürünleri gibi sektörlerde de ülke ekonomisine katkı sağlayan Karabük’ümüz, ilçeleriyle beraber sanayisi, sporu, eğitimi, tarımı, orman ürünleri, tarihi, doğası ve turizmiyle bölgemizin yıldızı olmaya devam etmektedir. Son 20 yıldır hızla büyüyen Karabük’ümüz, KARDEMİR’in yeni yatırımları, Eskipazar ve Yenice’de kurulacak organize sanayiler, Filyos Limanı’nın ticarete açılmasıylada adeta kaderini ikinci defa değiştirecektir. Ben KARDEMİR’in kurulması talimatını veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere dönemin devlet adamlarını saygı ve rahmetle anıyor, Karabük’ü günümüze taşıyan, Karabük’ün kurulmasında ve il olmasında emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle Karabük’ümüzün il oluşunun 29. yıl dönümünü kutluyorum.”
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
16 Aralık, 2025 10:18 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

EMEKLİYİ ÖLMEDEN MEZARA KOYDULAR !

Anayasamıza göre, Türkiye Cumhuriyeti bir sosyal devlettir. Sosyal devlet; vatandaşların refah durumunu gözeten, halkına asgari bir yaşam düzeyi sağlamakla görevli devlet olarak tanımlanır.

Sosyal devlet, anayasamızın 2. ve 60'ıncı maddelerinde de tanımlanmıştır. Sosyal hukuk devleti güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani, sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir. Ülkelerin sosyal devlet olabilmesi için bazı özelliklerinin bulunması gerekir. Sosyal devlette fırsat eşitliği ön plandadır. Ayrıca sosyal devlette halka eşit gelir dağılımı ve asgari yaşam şartları sunulur.

Peki, halka eşit gelir dağılımı ve asgari yaşam şartlarının sağlanması konusunda ne durumdayız? Ücretlere baktığımızda, eşit gelir dağılımından söz edebilir miyiz? Gelir dağılımı adaletsizliğinde dünya sıralamasında liderliğe oynuyoruz!

Çalışanlarla emekliler arasındaki ücret dengesizliği emekliler aleyhine giderek büyüyor. Emekli maaşları TÜRK-İŞ'in her ay açıkladığı açlık sınırı rakamlarının neredeyse yarısına düştü. Önümüzdeki ay 6 aylık enflasyon rakamlarına göre emekli maaşlarına yapılacak olan zam yüzde 11-12 civarında olacak. Bu durumda, en düşük emekli aylığı 19 bin liraya bile ulaşamayacak. Kasım ayı açlık sınırı rakamı 30 bin lira . Aralık ayında ve devam eden aylarda bu rakam daha da artacak. Emekli maaşlarının açlık sınırı rakamlarının yakalaması mümkün görülmüyor. Aynı durum asgari ücret alanlar için de geçerli. Bu rakamlarla kirasını bile ödeyemeyen milyonlarca insan ne yiyecek ne içecek?

blank

Böyle bir adaletsizlik, böyle bir vicdansızlık olabilir mi? Nerede kaldı sosyal devlet, nerede adalet, hakkaniyet? Emekli de bu ülkenin vatandaşı. Emekliler lütuf beklemiyor. Çalışırken ödedikleri primlerin karşılığını hakkıyla almak istiyorlar.
Sosyal Güvenlik Sistemi çökmüştür. Prim ödeme gün sayısının, ödenen primin rakamsal miktarının hiç bir önemi kalmadı. 3600 gün prim ödeyenle 9000 gün prim ödeyen arasında bir fark kalmadı. Sistem oynana oynana bu duruma geldi.
Hakkaniyet, adalet yerle yeksan oldu.
2016 yılında asgari ücretten % 66 daha fazla maaş alan bir emekli buğün asgari ücretin yüzde 24 altına düştü.
Bu tablo böyle devam ederse, emekli kuru ekmeğe bile muhtaç kalacak.
Tuzu kurular! ükeyi yöneten muhteremler! Hiç mi vicdanınız sızlamıyor.? Nasıl uyku uyuyorsunuz?

Çocuk okutan, kirada oturan emekliler var. Bu insanlar açlık sınırının yarısına düşmüş maaşlarla ayakta kalabilir mi? Yazının başlığı bazılarına abartılı gelmiş olabilir. Fakat acı gerçek budur. EMEKLİ ÖLMEDEN MEZARA KONMUŞTUR!

Tablonun ressamı gelmiş geçmiş tüm hükümetlerdir! Son 23 yılda ise, bu tablo tamamlandı, verniklendi ve çerçevelendi. Oy uğruna izlenen popülist icraatlar, istihdam yaratamayan, üretmek yerine ithal etmeyi öncelikleyen politikalar, israf ve şatafat ülkeyi bu duruma getirmiştir.

Mutlu azınlığa en kalbi duygularımla…

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.