blank
Haber Merkezi tarafından
24 Şubat, 2025 11:40 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük’te Senin Yerin CHP Kampanyası Düzenlendi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gençlik Kolları, 81 ilde eş zamanlı olarak "Senin Yerin CHP" konulu basın açıklaması düzenledi. Karabük'teki  açıklama Hürriyet Caddesinde CHP Karabük Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Cem Esirgen tarafından yapıldı.

Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Cem Esirgen, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu sert bir dille eleştirdi. Esrgen yaptığı açıklamada;  hukukun işlemediği, adaletin zedelendiği, basın özgürlüğünün kısıtlandığı ve toplumun baskı altına alındığı ifade ederek, "Milletimizin sefalete, devletimizin felakete sürüklendiği günler yaşıyoruz" dedi.

Esirgen yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Bizler Cumhuriyetin faziletlerini özümsemiş, özgür ve demokratik bir Türkiye mücadelesine gönül vermiş, geleceğini karanlığa teslim etmemeye ant içmiş, Atatürk’ün partisinin neferleri olmaktan onur duyan gençleriz.

Milletimizin sefalete, devletimizin felakete sürüklendiği günler yaşıyoruz. Hukuk sistemimiz çalışmıyor, adalet terazisi tersyüz olmuş halde. Suçlular sokakta gezerken, doğruları söyleyenlerin, baskıya karşı çıkanların, adeta toplama kampına dönüşmüş Silivri Cezaevi’ne gönderildiği günleri hep birlikte yaşıyoruz. Millete hizmet etmesi gereken belediye başkanları cezaevinde.  Gazeteciler, sendikacılar, siyasetçiler cezaevinde. İşçiler de işverenler de tehdit altında. Tek bir eleştiriye, farklı sese tahammülü kalmamış bir iktidarla karşı karşıyayız.

Bu iktidar Gençlik Kolları Genel Başkanımızı haftanın 3 günü imzaya çağırarak bizlere de gözdağı vermek istiyor. Biz bu gözdağını yemeyiz.  Bu memleketin gençleri bu gözdağını yemez!  Söz veriyoruz ki dünden daha çok çalışacağız. Tüm yetkiyi elinde tutan iktidar, sorumluluk almıyor. Daima başkalarını suçluyor.

Sürekli sorun ve kriz üreten, en ihtiyacımız olduğu anda can ve mal güvenliğimizi dâhi sağlayamayan bu düzen; halkı yoksulluğa, ülkeyi suskunluğa, gençleri karamsarlığa mahkum ediyor.

Bozulmuş düzenin sonuçları, her gün gözümüzü açtığımızda karşılaştığımız yeni bir skandal ve rezalet oluyor. Şiddet, tahammülsüzlük ve tekinsizlik normalleşiyor. İşte, bu gidişat, bizlere Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bıraktığı şu vasiyeti hatırlatıyor:

“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.”

Cumhuriyetimizi muhafaza ve müdafaa etme vaktimiz tam da şu andır.

2025 Türkiye’sinde, şanlı Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ülkemizin uçurumun kenarına sürüklenmesine karşı tarihimizin en büyük, organize ve demokratik gençlik hareketini başlatıyoruz.

Bundan sonra kırmızı yeleklerimizi giyecek, çarşıda-pazarda yediden yetmişe herkesle buluşacağız.

81 ilde kırmızı yeleklerimizle, tüm caddeler ve sokaklarda, her köşe başında arı gibi çalışacak, 86 milyon vatandaşımızla konuşacağız. İktidarın puslu havada görünmez kıldığı umudu, azim ve kararlılıkla mücadele ederek, pırıl pırıl bir güneş gibi ortaya çıkaracağız.

İktidar, nafile çabalara girişecektir. Muhalefete tuzaklar kuracak, bizi birbirimize düşürmeye çalışacaktır. Deniyorlar, görüyoruz ve gülüp geçiyoruz. Bu oyunlar, tuzaklar, tezgahlar ve kumpaslar bize sökmez. Hakikati yalana boğdurmayız!

Bilinsin ki halkın umudunu örgütlediğimiz, partimizin tüm kurul ve örgütleriyle iktidar olmaya hazır olduğu, şafağın sökmesine ve aydınlık yarınlara en yakın olduğumuz dönemde bizler korkmayacağız, yılmayacağız, partimizin kuşatılmasına asla izin vermeyeceğiz.

Güçlü ve erdemli bir dayanışmaya sahibiz. Halkımızın yarınları için mertçe mücadeleye hazırız!

Ne yaparlarsa yapsınlar, varsın kumpaslara devam etsinler. İnadına, biz daha çok birleşeceğiz, daha çok güçleneceğiz, daha çok biriktireceğiz, daha emin adımlarla yürüyecek, ayağımızı yere daha sağlam basacağız.

Çünkü, Parasızlıktan okulunu bırakmak zorunda kalan genç kardeşlerimiz var. İnşaatlarda çalışmak zorunda kalıp, canından olan, hayalleri yiten dostlarımız var. Kalacak yeri, cebinde harçlığı olmayan öğrenciler var.

Mülakat denen ucubelikle hakkı yenen, adalet bekleyen milyonlar var. Sokakta güvenle yürüyemeyen kadınlar var. Olanaksızlıktan evlenemeyen, aile kuramayan çiftler var. İşsizlik yüzünden karamsarlığa sürüklenmiş, evine kapanmış görünmez bir ordu var. Düşündüğünü söylemekten çekinen, Silivri’nin soğuğu ile terbiye edilmeye çalışılan koca bir gençlik var. AKP ülkeyi yönetemez haldedir. Kurdukları sistemle birlikte felç olmuştur. Mazlumların, mağdurların, dışlananların, yani memleketimizin çoğunluğunun yegane umudu iktidar değişikliği haline gelmiştir.

Sevgili genç arkadaşlarımız, Bu şartlar altında bizlere düşen, baba ocağımızda birleşmektir. Haksızlığa, hukuksuzluğa ve zulme teslim olmayanlara diyoruz ki: Senin Yerin CHP! Partimiz, çok yakında Türkiye’nin bir sonraki Cumhurbaşkanını seçecek. Ve Cumhurbaşkanı adayımızla birlikte, o erken seçim sandığını en kısa sürede milletimizin önüne getireceğiz. Tam yol ileri diyerek başlayan yolculuğumuz, gençliğin rüzgarıyla hızlanacak. Biz gençler, Cumhuriyetimize ve demokrasimize sahip çıkmak, devletimizi ve ülkemizi zorba azınlığın elinden kurtarmak için mücadelemizi büyüteceğiz. Bugün dünden güçlüyüz, yarın daha da güçleneceğiz. Biz kazanacağız. Hep birlikte kazanacağız. Türkiye kazanacak."

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
27 Temmuz, 2025 13:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİR ÜLKE İÇİN EN TEHLİKELİSİ !

Bir ülke için en tehlikelisi hedef kitlesi yığın olan yönetimlerdir!
Olayları analiz edebilen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, farkındalığı yüksek, eğitimli ve bilinçli bir toplum bu tür yönetimlerin işine gelmez. Onlar varlıklarını sürdürebilmek için, kendilerine kayıtsız, şartsız biat eden yığınlar yaratmaya çaba gösterirler.

Floransalı düşünür, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden
Niccolò Machiavelli, toplum ve yığın'ı şöyle tanımlıyor;
"İnsan aklı kadar görür.
Soru sormayan, sorgulamayan, araştırmayan insan manipüle edilebilir bir karakterdedir.
Cahilde, kendini geliştirmeyen sığ insanlarda; alt beyin ve vahşi dürtüler baskındır.
İnsan yığınları yalancıya kızmaz.
Kendiside yalancıdır da ondan.
İnsan yığınları yoksula kızar. "Aptallığından" der.
"Yığın", "toplum" değildir.
Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder. Yığın'ı etkilemek, manipüle etmek, yönlendirmek daha kolaydır."

Bilinçli toplum; Farkındalığı yüksek, olayları analiz edebilen, yanlışa tepki veren, nereye gittiğini düşünen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, yaşamı kendi iradesiyle yönlendirebilme yetisine sahip, kişisel sorumluluğunun farkında olan insanlardan meydana gelir..
Toplumsal bilinç, yüksek insani değerlere sahip olmayı gerektirir. Okuyan, araştıran, sorgulayan, analitik düşünebilen insanlar, bilinçli toplumun değerli bireyleridir.

Kişisel değerler; karşılıklı ilişkilerde doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkan sevgi, dürüst olma, bağlılık, saygı, nezaket, adil olma, açık düşünebilme, kontroller kurabilme, empati yapabilme ve farkındalık gibi kavramlar bütünüdür. Tüm bunlar, uyumlu ve huzurlu yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Üstün İnsani değerler; yaşamı güzelleştirir ve hayatı anlamlı kılar.

Siyasetin, siyasetçinin sık sık başvurduğu; algı yönetimi, gündem değiştirme, yönlendirme gibi yöntemler Yığınlar üzerinde etkili olur.
Toplum ise, bilinçli bireylerden oluştuğu için, araştırır, sorgular, örgütlenir. Ülkesi ve geleceği sözkonusu olduğunda daha cesaretlidir.Siyasetçinin oyuncağı olmaz.
Bilinçli bireylerden oluşan toplumlar asla bu tür tuzaklara düşmezler. Bilinçli toplumları, manipüle edemezsin, güdemezsin!

Toplum ile yığını birbirinden ayıran faktörlerden biri de eğitimdir. Yığınlar, çoğunlukla eğitimsiz, cahil insan topluluklarıdır. Okuyan, araştıran, sorgulayan insanı kolay kolay kandıramazsınız. Hedef kitlesi yığın olan siyasi oluşumlar bu yüzden eğitimli insanlardan, bilinçli toplumlardan hazetmezler.
Tercihi yığın olan yönetimler; ülkesini ve insanını düşünmez!
Onlar için önemli olan kendi ikballeridir!

Şimdi şu soruyu kendi kendimize soralım. Toplum muyuz?
Yığın mıyız?

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.