Karabük’te kültürel miras projesi kapsamında, bölgedeki geleneksel bağcılık ve üzümden elde edilen ürünler yerinde incelenerek kayıt altına alınıyor.
Karabük Üniversitesi tarafından yürütülen projede, Proje Yöneticisi Dr. Öğr. Üyesi Durmuş Gür’ün yanı sıra Prof. Dr. Taşkın Deniz, Prof. Dr. Nuray Türker, Dr. Öğr. Üyesi İsa Uğur, Dr. Öğr. Üyesi Veysel Tokdemir ve Uzman Sanat Tarihçi Esra Oğuzkağan Özkan görev alıyor.
Proje kapsamında araştırmacılar, Karabük’te bağcılık faaliyetlerini yerinde gözlemleyerek kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için çalışmalar yürütüyor. Çalışmanın, bölgenin geleneksel üzüm yetiştiriciliğini ve üzümden elde edilen ürünleri bilimsel olarak belgeleyerek Karabük’ün tarımsal kültürüne katkı sağlaması hedefleniyor.
ÜZÜMÜN CENNETİ: KAYA BAĞ EVİ
Çerçiler Mahallesi’nde bulunan Kaya Bağ Evi’nde Halim ve Nuray Kaya çifti, hobi olarak başladıkları bağcılığı yıllardır sürdürüyor. Bölgenin hem toprağının hem de ikliminin üzüm yetiştiriciliğine elverişli olduğunu belirten Kaya çifti, özellikle çavuş üzümü başta olmak üzere 13 çeşit üzüm yetiştiriyor. Karabük’te yerel medyanın tanınan isimlerinden olan ve iki dönem muhtarlık yapan Halim Kaya, bağ evinde kazlar, tavuklar ve köpekler eşliğinde üretimini sürdürüyor.
KAZANLARDA PEKMEZ KAYNIYOR
Bağ bozumu sonrası toplanan üzümler yıkanıp ayıklandıktan sonra ezilerek şırası çıkarılıyor. Belirli oranda pekmez toprağı ilave edilen şıra, kara (bakır) kazanlarda saatlerce kaynatılıyor. Ardından süzülüp tekrar bakır tavaya alınan şıra, kıvamını buluncaya kadar kaynatılarak yoğunlaştırılıyor. Hazırlanan pekmezler kavanozlara doldurularak kış sofraları için hazır hale getiriliyor.
“KAZLAR OT TEMİZLİĞİNİ YAPIYOR”
Bağında doğal yöntemlerle üretim yaptığını söyleyen Halim Kaya, zararlı otlarla mücadelede farklı bir yöntem kullandıklarını anlattı. Kaya, “Önceleri çatal uçlu bellerle bağda zararlı otları temizlerdik. Şimdi 10 kazımız var, onları bağa salıyoruz. Bütün otları yiyorlar, biz de yorulmuyoruz” dedi.
Hasattan memnun olduklarını ifade eden Kaya, “Bağ hayatı doğal beslenme ve insan sağlığı açısından çok değerli. İlaç kullanmadan, organik yöntemlerle üretim yapıyoruz. Pekmez zahmetli bir süreç ama imeceyle keyifli hale geliyor” diye konuştu.
“BAĞCILIK KÜLTÜRÜ YAŞATILMALI”
Bu yıl aşırı sıcakların tarımla uğraşanlar için zorlayıcı olduğunu belirten Kaya, bağcılık kültürünü yaşatmak için emek vermeye devam edeceklerini dile getirdi. Araştırmacılara teşekkür eden Kaya, çalışmaların bölge kültürünün gelecek nesillere aktarılması açısından önem taşıdığını söyledi.